Single Blog Title

This is a single blog caption

Trafik Sigortası ve Hukuki Çözüm

Trafik sigortasını size yazımda detaylı ve anlaşılır bir şekilde açıklamadan önce sigorta kavramını size açıklamam gerekiyor. Çünkü ülkemizde en fazla yaptırılan sigorta çeşidi olan trafik sigortası ile ilgili insanlar genelde yanlış bilgilere sahiptirler. Yazımda önce sigortanın tanımını, unsurlarını trafik sigortası açısından inceleyeceğim. Bununla birlikte trafik sigortasının tanımını, kaynaklarını, kapsamını ele alacağım. Son olarak trafik sigortası açısından ortaya çıkacak sorunları olaylar eşliğinde açıklayıp bunları hukuki bir çözüme kavuşturacağım. Keyifli okumalar dilerim.

            Sigorta hukuku, sigorta sözleşmesi ilişkisine yönelik kurallar ile sigortacılık faaliyetinde bulunacak tüzel kişilerin bu faaliyetlerine ilişkin kuralları düzenleyen karma nitelikli bir hukuk dalıdır. Sigorta, kişilerin gelecekte meydana gelecek olaylardan doğan malvarlıklarında zarar ortaya çıkacağını öngördükleri durumları güvence altına almak istemeleri sonucu doğmuştur. Sigorta bir güvence sistemidir. Trafik sigortasını bu hukuk dalı altında incelememiz gerekir.

            Sigorta sisteminin kurulabilmesi için altı tane unsur gerekmektedir. Bunları trafik sigortası kapsamında değerlendirelim:

  1. Tehlikeye maruz kalacak kişiler unsuru
  2. Trafikte ortaya çıkacak kaza tehlikeli bir durumdur. Hem malvarlığı açısından hem de şahıs varlığı açısından kişileri etkiler. Örnekle açıklayayım, bir trafik kazası olduğu zaman karşı tarafın aracına zarar verildiğinde karşı tarafında malvarlığı tehlikeye maruz kalır. Daha kötüsü karşı tarafın vücut bütünlüğüne zarar verilmesi durumu da ortaya çıkabilir. İşte ilk unsurumuz olayın gerçekleşmesi için gerekli olan kişi unsurudur.

2.   Riziko unsuru

  • Riziko, sigorta hukukunun temel kavramları içerisinde yer alır. Tazmin borcu meydana getirebilecek herhangi bir olayın ortaya çıkması durumuna denilmektedir. Örneğimize devam edelim. Trafik kazası yapıldığında karşı tarafa verilen zarar tazmin yoluyla giderilir. İşte bu tehlikeli durumu tazmin altına almaya riziko unsuru denir.

3.   Rizikoların aynı ve benzer olması unsuru

  • Sigortanın ortaya çıkış hikayesinde dahi bu unsur insanları birleştirmiştir. İnsanların benzer durumlar karşısında zararı tazmin altına almaları düşüncesi Londra yangını ile ortaya çıkmıştır. Bu ortak düşünceyi trafik sigortası açısında inceleyecek olursak günümüzde Türkiye’de otuz milyona yakın araç bulunmaktadır. Bu araçların kaza sonucu ortaya çıkartacakları zararlar birbirine benzer veya aynı doğrultudadır. Sigorta şirketleri açısından da kar elde etme durumu vardır. Birden fazla kişi olmalıdır ki sigorta şirketleri kar elde edebilsinler.

4.   Sigorta teminatı unsuru

  • Kişilerin herhangi bir kaza, doğal afet veya olumsuz diğer durumlar ile karşılaşmaları sonucunda meydana gelen kayıpların giderilmesini sağlayan güvence ve bedellerdir. Zorunlu trafik sigortası teminat limitleri Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından aracın özelliklerine göre belirlenir. Bu teminat olası bir kaza durumunda kusurlu tarafın karşı tarafa verdiği maddi ve bedeni zararlar ile sağlık masraflarını sakatlanma ve ölüm dahil olmak üzere belirli limitler dahilinde teminat altına alır. Kaza örneğini düşündüğümüzde eğer ki ortaya çıkacak zararın tazmini sigorta teminatını aşarsa sigorta şirketi sadece teminat limitlerine kadar ödeme yapar. Kalan hasar bedeli, sigortalı ve zarar gören üçüncü şahıs tarafından ödenir. Burada insanların bir yanlış anlaması durumu vardır. Trafik sigortası yaptırdıkları zaman olası bütün zararları sigorta şirketinin ödeyeceğini düşünürler ve buna göre hareket ederler ama böyle bir durum söz konusu dahilinde değildir.

5.   Prim unsuru

  • Risk gerçekleştiğinde ödenecek tazminat ya da bedelin esasını teşkil eden paraya prim denir. Sigorta primi sigorta ettirenin, sigortacının riski taşıma borcunun karşılığı olarak ödediği paraya denir. Sigorta primleri ayni ve nakdi bir şekilde ödenebildiği gibi ayni şekilde ödemeye pek rastlanmaz. Türk Ticaret Kanunu’na göre nakit olarak ödenmesi asıl olandır. Bu prim aracın modeli, yaşanılan il (plaka numarası) ve aracın hasar geçmişi gibi araçla ilgili unsurlar dikkate alınarak hesaplanır. Kaza örneğimizde kaza olduktan sonra ödenecek tazminat bu prim ödemeleri ile ödenir. Örnek verecek olursam olası kazanın karşı tarafın ölümüyle sonuçlanması durumunda karşı tarafın mirasçıları destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilirler. İşte bu durumda ödenen primler devreye girmektedir. Yine yanlış anlaşılan bir durumun üzerini çizmek istiyorum. Sigorta şirketleri zararın tamamını karşılamazlar. Sigorta kapsamında olan zararları tazmin ederler.

6.   Sigorta ettirenin korumadan yararlanması için talep hakkına sahip olması unsuru

  • Olası zarar durumu gerçekleştiğinde zararın teminat kapsamında yer alıp almadığına bakılmalıdır. Çünkü sigortacılar her rizikoyu teminat altına almaz. Rizikoların türlerine göre teminat altına alırlar. İşte bu unsurda da kişinin teminatı talep edebilme hakkı olmalıdır.

Son olarak bu ilk bölümde sigortayı anlattığım bilgiler çerçevesinde tanımlayalım:

Sigorta, aynı veya benzer tehlikelere maruz kalan kişiler için rizikonun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak ihtiyacın belli bir prim karşılığında giderilmesine yönelik olarak bağımsız hukuki bir talep hakkına sahip olunması durumudur.

Trafik sigortası, kara yollarında seyir halindeyken meydana gelen kazalarda karşı tarafta oluşabilecek zararların karşılanmasını sağlayan bir sigorta türüdür. Araç işleteni bir kaza sonucu üçüncü şahıslara yada diğer araçlara verdiği zararları tazminat altına alan bir poliçedir.

Trafik sigortası, zarar sigortaları içerisinde sorumluluk kapsamında yer alan zorunlu bir sigortadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 4721 Sayılı Ticaret Kanunu ve ilgili metinlerde düzenlenir. Daha iyi anlayabilmek adına bu üç kavramı açıklayalım.

  • Zarar sigortası, teminat altına alınan rizikonun gerçekleşmesi neticesinde malvarlığında bir zararın oluşması hedeflenir ve bu oluşan zararın giderilmesi de sigorta sözleşmesinin konusunu oluşturur.
  • Sorumluluk sigortası, iş yerlerinde oluşabilecek iş kazalarından, ticari ürünlerin görebileceği hasarlardan, mesleki koşullardan doğabilecek sorumluluklarından zarar görülmemesi amacıyla düzenlenir.
  • Zorunlu sigorta, hem sigorta sahibini güvence altına alıp üçüncü şahısları risklere karşı korumak için hem de kamu güvenliğini sağlamak için yasal mecburiyeti bulunan sigorta poliçeleridir.

Trafik sigortasıyla ilgili kavramsal açıklamaları yaptıktan sonra şimdi günlük hayatımızda karşımıza çıkan kapsamını değerlendirelim ve örneklerle açıklayalım. Bu açıklamaları yaparken insanların karıştırdığı kavramları ve durumları olaylar eşliğinde madde madde anlatacağım.

Trafik Sigortası Neleri Kapsamaz?

Nasıl ki bir ürün aldığımızda kullanma kılavuzunda nelerin yapılması gerektiğinden daha çok nelerin yapılmaması gerektiği anlatılıyorsa burada da aynı yöntemi izleyeceğim. Sonuçta bir trafik sigortası alırken bunu bir ürün olarak düşünebiliriz.

  1. Trafik Sigortası ≠ Kasko Sigortası

İnsanların belki de trafik sigortası kapsamında en çok karıştırdığı iki kavram bu kavramlar olabilir. Trafik sigortası, karşı tarafın aracına verilen zararı aynı zamanda başkalarına (3. Şahıs) verilen bedeni ve maddi zararı karşılar. Kasko sigortası ise sadece kendi aracına verilen zararı karşılayan bir sigortadır. Bir kaza durumunda kendi aracınıza verilen zararı trafik sigortası kapsamında isteyemezsiniz. Bu zarar kasko sigortası kapsamında karşılanır.

II.  Yakın akrabalarınıza trafikte vermiş olduğunuz zararı karşılamaz.

Özellikle burada eş ve çocukların araçlarına verilen zararı karşılamaz. Çünkü trafik sigortası üçüncü şahıslara yönelik zararları kapsayan bir sigorta türüdür. Yakın akrabalar üçüncü şahıs kategorisinde olmadığı için verilen zarar karşılanmaz.

III. Manevi zarar karşılanmaz

İnsanlar her konuyla ilgili manevi tazminat talebinde bulunabileceklerini düşünseler dahi trafik sigortası için böyle bir durum söz konusu değildir.

IV. Gelir kaybı zararını karşılamaz

Diyelim ki bir taksiye çarptınız bu durumda taksi beş gün iş göremez hale geldi. Bunun sonucunda beş günlük bir gelir kaybı yaşanmış olur. Sigorta şirketi bu zararı karşılamaz. Zarar, zarar verenden talep edilir.

V.  Site içerisinde meydana gelen zararlar karşılanmaz.

Burada asıl önemli olan site içinde karayolunun olup olmamasıdır. Bu durum pek mümkün değildir. Bundan kaynaklı da site içerisinde meydana gelen zararlar karşılanmaz. Çünkü trafik sigortası karayollarında meydana gelen zararları karşılamaya yöneliktir.

Şimdi bundan sonraki maddeler trafik sigortasının kapsamı içerisinde bulunur ama rücu durumu söz konusudur. Rücu, kişinin yükümlülüklerinden caymasını ifade eder. Tüzel ya da özel kişiler için geçerli olan bu kavram sigorta şirketlerini de kapsar. Sigorta şirketinin sözleşme ile belirlenen görevlerinden vazgeçebilmesi için rücu talebinde bulunması gerekmektedir.

VI. Eğer ki kaza anında kişinin ehliyeti yoksa veya kişinin ehliyetine el konulmuşsa ortaya çıkan zararlar sigorta şirketi tarafından tazmin edilir. Daha sonrasında sigorta şirketi ödediği tazminatı kişiden rücu eder. Hukuk yoluyla alır.

VII.           Alkollü araç kullanımı sırasında kaza gerçekleşmişse ortaya çıkan zararlar sigorta şirketi tarafından tazmin edilir. Daha sonrasında sigorta şirketi ödediği tazminatı kişiden rücu eder. Hukuk yoluyla alır.

VIII.         Kişi kaza yaptığı sırada ağır kusurlu bir hareketi bilerek ve isteyerek yaptıysa sigorta şirketi zarardan doğan tazminatı ödedikten sonra kişiden rücu eder. Bu ağır kusurlu harekete örnek olarak bilerek ve isteyerek aracı ters yolda sürmeyi örnek olarak verebiliriz.

IX. Araç limitinin üzerinde yolcu ve yük taşırken kaza yaptığında kazanın sebebini bilirkişi bu duruma bağlıyorsa sigorta şirketi zararı öder. Daha sonrasında kişiden ödediği tazminatı rücu eder.

Tazminatı belirleme durumuyla ilgili de şöyle bir açıklama yapılır:

      “Trafik sigortası bir sorumluluk sigortasıdır. Dolayısıyla kusur ve kusur oranı nezdinde tazminat yapılır. Kişilere verilen zararlarda tazminat tutarları, o kişinin yaşına, ortalama gelirine ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yaşlarına göre belirlenir. Araçlara verilen zararlarda aracın aldığı zarar tazminatı belirler.”

 Şimdi son bölüme geldiğimizde ortaya çıkacak sorunların hukuki çözümlerinin nasıl olacağını konusunu inceleyeceğiz. Trafik esnasında olası bir kaza olduğunda ortaya çıkacak zararların sigorta ile ilgili olan bölümünde karşımıza iki seçenek çıkıyor:

  1. Tahkim Yolu
  2. Günümüzde hukuk sistemimiz içerisinde tahkim önemli bir konuma gelmiştir. Sigorta hukuku açısından da faydalarından kaynaklı tahkim yoluna başvurular artmıştır.
  3. Tahkim yoluna gidilmesinin en önemli sebeplerini aşağıda sıraladım:
  4. Tahkim yargılama süresinin kısa olması: Tahkim sisteminin kendine ait özellikleriyle birlikte mahkemelere göre daha kısa bir sürede yargılama gerçekleşmiş oluyor. Yargılamanın kısa sürmesi hak kaybının en aza indirilmesi anlamına geldiği için tahkim yolu tercih ediliyor.
  5. Maliyetin düşük olması: Tüketicilerin korunmasına yönelik ihdas edilen tahkim sistemlerinde maliyetler oldukça düşüktür. Kötüye kullanma ve gereksiz başvuruların önlenmesi için başvuru ücreti vardır.
  6. Yargılama sürecinin uzmanlar tarafından yürütülmesi: Hakemleri, konunun uzmanı kişiler seçmektedir. Böylelikle her konu için uzman olan kişi uyuşmazlığı çözmektedir.
  7. Hakem kararlarının kesin olması: Belirli sınırlamalarla birlikte hakemin kararları kesindir. Bu durum süreyi kısaltarak zarar görenin alacağını bir an önce almasını sağlamaktadır.
  8. Tahkim yoluna gidilebilmesi için öncelikle uyuşmazlığın tahkime götürülebilir niteliğe sahip olması gerekir. Sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar tahkime götürülebilir.
  9. Tahkime başvuruya yetkili olan kişi, sigorta sözleşmesini akdeden sigorta ettiren ya da sigorta sözleşmesinden yararlanan kişiler olan sigortalı veya lehtardır.
  10. Sigorta şirketleri ve güvence hesabına sigorta tahkiminde aleyhine başvuru yapılabilir.
  11. Bu tahkim türünde başvuru doğrudan tahkim komisyonuna yapılmaktadır. Başvurunun doğrudan Sigorta Tahkim Komisyonunun merkezine veya başvuru yapan kişinin yerleşim yerinin bulunduğu ya da rizikonun gerçekleştiği yerdeki büroya yapılması gerekir.
  12. Sigorta Tahkim Komisyonuna yapılan başvurunun ardından komisyon yetkilileri, başvuru konusu uyuşmazlığın ön incelemesinin yapılması için raportör görevlendirir ve yönetmelikte sayılan ön şartların varlığının tetkiki sağlanır. Raportörlerin on beş gün içinde yapacakları tetkikin ardından dosya, raportörün hazırlayacağı ön rapor ile birlikte seçilen hakeme veya hakem heyetine intikal ettirilir. Hakemler, komisyon tarafından görevlendirildikleri tarihten itibaren dört ay içerisinde yargılamayı tamamlamak zorunda olmakla birlikte; söz konusu sürenin, tarafların yazılı muvafakatleri alınmak suretiyle uzatılması mümkündür.
  13. Hakem kararlarına karşı sadece “iptal davası” yöntemi belirlenmiştir. İki aşamalı yapılan incelemeyle birlikte karar verilmiş olur.

2.   Dava Yolu

Bu yolda karşımıza tazminat davaları çıkmaktadır. Tazminat davaları maddi tazminat davaları ve manevi tazminat davaları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Biz trafik sigortası kapsamında manevi tazminat davası açamayız. Sadece maddi tazminat davası açabiliriz ve zararımızı bu şekilde tazmin ederiz.

  • Maddi Tazminat Davası

Bir kişinin, başka bir kişiye hukuka aykırı ve kusurlu olarak zarar vermesi ve bu zararın maddi açıdan gerçekleşmesi üzerine, maddi zararın tazmin edilmesi istemi ile açılan davaya, maddi tazminat davası denmektedir. Sigorta hukuku kapsamında maddi tazminat davası açtığımızda aşağıda sıraladığım maddelerin tazminini isteyebilme hakkına sahibiz.

Maddi tazminatımızı; sigorta şirketlerinden, aracın işleteninden ve sürücüsünden gelişen durumun şartlarına göre isteyebilme hakkına sahibiz.

  1. Maddi hasar: Diyelim ki bir trafik kazası gerçekleşti. Bu durumda arabada bir zarar da meydana gelmiş olur. Bu maddi hasarın zararını sigorta şirketlerinden isteyebiliriz.
  2. Değer kaybı: Trafik kazası durumunda zarar gören araç bir değer kaybına uğramaktadır. Bu zararın da sigorta şirketinden tazminini isteyebiliriz.
  3. Yoksunluk Zararı: Bir taksi trafik kazasına karıştığı zaman aracın zarar görmesi halinde belirli bir süre çalışamaz hale gelebilir. Bu durumda yoksun kaldığı hakkını talep edebilir. Burada önemli olan bu zararı sigorta şirketlerinin karşılamayacak oluşudur. Sigorta şirketleri bu zararı karşıladıkları zaman zarar veren kişiden zarar değerini hukuk yoluyla geri alırlar, rücu ederler. Bu zararı aracın işleteni, sürücüsü karşılar.

4.   Yaralama durumu (maluliyet)

  • Kalıcı maluliyet tazminatı: Uğradığı maluliyet zarar gören kişiye hayatı boyunca etki edecekse bu tazminatı isteyebilir kişi. Bu kalıcı maluliyet durumuna sadece doktor raporu ile karar verilir.
  • Geçici maluliyet tazminatı: Bu süreye iyileşme süreci dememiz doğru olur. İyileşme süreci boyunca yaşadığı zararın tazmini isteyebilir. Doktor raporu ile karar verilir.
  • Bakıcı tazminatı: Yaralanma durumunda kişinin bakıcıya ihtiyacı olursa bu zararın karşılanmasını isteyebilir.

5.   Ölüm durumu

  • Destekten yoksun kalma tazminatı: Kişinin ölümü durumunda onun desteğini verdiği kişiler belirli bir zarara uğramaktadır. Bu durumda bu zararı talep edebilirler.
  • Ölüm giderleri: Cenaze masrafları gibi masraflar bu giderler kapsamında istenebilir.

Son olarak dava sürecini de açıklamak istiyorum. Bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Sigorta şirketine dava açılacaksa Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Ölümlü veya yaralama sonucu trafik kazası sebebiyle açılacak maddi ve manevi tazminat davasında aşağıda sayıldığı üzere birden fazla yetkili mahkeme vardır.

  • Davalının yerleşim yeri mahkemesi
  • Trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesi
  • Davacının yerleşim yeri mahkemesi
  • Trafik sigortası şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi

Tazminat davasında birden fazla yer mahkemesi yetkili olup davayı açan kişi bu konuda seçimlik hakkına sahiptir.

Hukuki çözüm bağlamında iki yolu da sizlere açıklayarak yazımı bitiriyorum. Umarım faydalı olmuştur ve aklınızdaki sorulara cevap bulabilmişsinizdir. Unutmayın ki her olay kendi şartları içerisinde değerlendirilir. Olay kapsamında daha detaylı bilgi almak ve süreci yönetebilmek için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button