Tahkim Avukatlığı ve Uluslararası Tahkim: Usul ve Karar Süreçleri
Tahkim, taraflar arasında çıkan bir uyuşmazlığın yargı organı tarafından değil, taraflarca belirlenen bağımsız hakemlerce çözülmesidir. Devletin yargı faaliyetine alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kabul edilmektedir. Tahkim yoluna gidilebilmesi için uyuşmazlık konusunun kanunun tahkime izin verdiği haller kapsamında olması gerekir. Bunun yanında özel kanunlarda tahkim yoluna gidilmesi zorunlu haller de belirtilmiştir.
A. Tahkim Sözleşmesi
Tarafların aralarında çıkabilecek veya halihazırda var olan uyuşmazlıkların çözümünü hakem veya hakem kuruluna bırakmak üzere anlaşması ile tahkim sözleşmesi kurulmuş olmaktadır. Tahkim sözleşmesini ayrı bir sözleşme olarak yapabilmeleri mümkün olmakla beraber aralarındaki mevcut sözleşmenin bir şartı olarak da yapmaları mümkündür. Sözleşmenin geçerlilik kazanabilmesi için yazılı bir belgeyle yapılması ve söz konusu belgenin imzalanmış olması şartları aranır. Bunun yanında, belli bir uyuşmazlık konusu üzerine yapılan tahkim anlaşmasının varlığı ve bu konunun tahkime elverişli bir husus teşkil etmesi gerekmektedir. Tahkim sözleşmesi ayrı bir sözleşme olarak yapılmış ise asıl sözleşmeden gayrı bir varlık kazanarak onun geçerliliğine bağlı olmaktan kurtulur. Yani, asıl sözleşme geçersiz olsa bile tahkim sözleşmesi geçerliliğini ve icra edilebilirliğini korumaktadır.
Yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklarda Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) uygulanır. Bunun dayanağını HMK madde 407 oluşturmaktadır. Bu bakımdan ulusal tahkim ve uluslararası tahkim ayrımına gidildiği görülmektedir.
Milletlerarası Özel Hukuk Usulü Kanunu’nun (“MÖHUK”) 50. maddesi gereğince uluslararası tahkim kararlarının Türkiye’de uygulanabilmesi için Türk mahkemesi tarafından tenfiz edilmesi gerekir. Tenfiz koşulları New York Sözleşmesi ve MÖHUK’ta belirtilmiştir. İlgili tahkim kararı, yabancı tahkim kararlarının tanınması ve tenfizine ilişkin yapılmış olan New York Sözleşmesi’ne taraf olmayan bir ülkede verilmiş ise MÖHUK uygulama alanı bulur.
B. Uluslararası Tahkim
Uluslararası tahkim prosedürleri ad hoc tahkim ve kurumsal takvim olarak iki farklı şekilde yürütülebilmektedir.
a) Ad Hoc Tahkim
Ad hoc tahkimde taraflar hakem veya hakem kurulunu kendileri seçer. Ayrıca tahkim usulünü de kendileri seçebilmekte olup, bunları belirlerken hiçbir tahkim kurulu ile bağlı değillerdir. Seçilen hakem veya hakem kurulu sadece tarafların söz konusu uyuşmazlığını çözerler. Kurumsal tahkim yolunun daha genel kurallar içeriyor olması ad hoc tahkimin tercih edilme sebeplerinden biridir. Zira ad hoc tahkimde süreci uyuşmazlığın çözümüne en uygun şekilde yürütmek daha mümkündür. Taraflar tahkim kurallarını belirlemek konusunda bir anlaşmaya varamazlarsa hakem veya hakem kurulu hangi kuralın uygulanacağı konusunda bir karar verir. Tarafların böyle bir serbestiye sahip olmasına rağmen uygulamada çoğunlukla Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (“UNCITRAL”) tahkim kurallarını seçtiğini görmekteyiz.
b) Kurumsal Tahkim
Kurumsal tahkimde, ad hoc takvimden farklı olarak, taraflar usul ve kuralları belirlememektedir. Taraflar hukuki ilişki kurarken ileride doğabilecek bir uyuşmazlığın kurallarını belirlemek yerine aralarında kurumsal tahkime başvurulacağını kararlaştırarak bu prosedürün uygulanmasını sağlarlar. Dolayısıyla tahkim sürecinin bir tahkim kurumunun kurallarına tabi olarak yürütüldüğü tahkim türüdür. Tahkim kurumlarının önceden belirlenmiş usul ve kurallarıyla şeffaf bir çerçeve sunması tahkim sürecini daha öngörülebilir kılar. Bunun yanında tahkim yargılamasının detaylı düzenlemelerle yönetilmesi ve idari bir yapıyla sürecin etkin bir şekilde yürütülmesi kurumsal tahkim yolunun tercih edilme sebeplerindendir. Kurumsal tahkim merkezlerinden bazıları Milletlerarası Ticaret Odası (“ICC”) Tahkim Mahkemesi, Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi (“LCIA”) ve Türkiye’de bulunan İstanbul Tahkim Merkezi (“ISTAC”) olarak sayılabilir.
aa) Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi (ICC)
Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi (“ICC”) uluslararası iş dünyasında taraflar arasındaki anlaşmazlıkları bağımsız ortamda adil, etkili ve tarafsız bir şekilde çözerek, uluslararası ticaretin sürdürülebilirliği ve güvenilirliği için kritik bir rol üstlenmektedir. Dolayısıyla oldukça önemli bir kurumdur.
C. ICC Tahkim Süreci
a) Dilekçe Aşaması
ICC tahkim süreci tahkime başvurmak isteyen tarafın talebini Sekretarya’ya sunmasıyla başlar. Talebin içermesi gereken hususlar ICC Tahkim Kuralları madde 4’te sayılmıştır. Buna göre Sekretarya’ya verilen talepte şu bilgi ve belgeler olmalıdır:
- Tarafların tam adları, unvanları, adresleri ve iletişim bilgileri,
- Davacıyı temsil eden kişi veya kişilerin tam adı, adresi ve iletişim bilgileri,
- Uyuşmazlığın doğasını ve özelliklerini anlatan iddiaların tanımı ve bu iddiaların dayandığı konular,
- Belirli bir miktar içeren taleplerin meblağları ve diğer taleplerin yaklaşık parasal değeri,
- İlgili tüm sözleşmeler, özellikle de tahkim sözleşmesi veya sözleşmeleri,
- Birden fazla tahkim sözleşmesine dayanan taleplerin hangi tahkim sözleşmesine göre yapıldığının belirtilmesi,
- Hakemlerin sayısı, seçimi ve atanmasıyla ilgili bilgi, görüş veya teklifler,
- Tahkim yerinin, uygulanacak hukukun ve tahkim dilinin belirlenmesi ve bu konudaki görüş veya teklifler.
Davacı, bu koşullardan herhangi birini yerine getirmezse Sekretarya, eksikleri tamamlaması için davacıya belli bir süre tanıyabilir. Eğer davacı bu süre içinde de eksikleri tamamlamazsa aynı talepleri dosya kapatılır. Eğer eksiklik söz konusu değilse Sekretarya, talebin yeterli kopyasını ve dava açma masrafını alır. Akabinde talebin bir nüshasını ve ekli belgeleri ile talebe cevap için davalıya iletmektedir. Davalı talebi aldığı günden itibaren 30 gün içinde cevap dilekçesi sunmalıdır. Cevap dilekçesinin içeriği ise şu şekilde olmalıdır:
- Davalının tam adı, ünvanı, ikametgah adresi ve diğer iletişim bilgileri,
- Tahkimde davalının temsiliyle görevlendirilen kişi(ler)in adı, adresi ve iletişim detayları,
- Uyuşmazlığın kaynağı, niteliği ve temel dayanakları hakkında açıklamalar,
- Taleplere sonuçlarına karşı cevaplar,
- Talep edilen şekilde, hakemlerin sayısı ve seçim sürecine yönelik görüşler veya öneriler sunulmalıdır. Ayrıca, hakem atanması süreciyle ilgili düşünceler de dile getirilmelidir.
- Tahkim yerinin, geçerli hukukun ve tahkim dilinin belirlenmesiyle ilgili görüşler ve öneriler
Sekretarya, eğer hakemlerin sayısı ve seçim sürecine yönelik görüşler veya hakem atanması süreciyle ilgili düşünceler hususunda eksiklik varsa davalıya cevap dilekçesini sunması için ek süre verebilir. Davacı, karşı dava talebinin Sekretarya tarafından kendisine ulaşmasından itibaren 30 gün içinde cevabını sunmalıdır. Sekretarya, karşı davaya cevabın sunulması için davacıya ek süre verebilir. Son olarak, karşı davaya cevap dilekçesinin de sunulmasının ardından dava dosyasını hakem kuruluna gönderir.
c) Hakemin Belirlenmesi
Hakemin belirlenebilmesi için tarafların bu hususta anlaşması ve hakemin de hakem olmayı kabul ettiğine dair görev belgesini sunması gerekir. Zira hakemin taraflara olumlu cevap verme mecburiyeti yoktur. Taraflar hakem seçmek konusunda anlaşamazlarsa kaç hakem seçileceğine göre farklı çözüm yolları vardır. Tek hakem taraflardan birinin talebiyle mahkeme hakemi belirler. Eğer üç hakem seçilecekse taraflar birer tane hakem seçer ve üçüncü hakemi mahkeme belirler. Seçilecek hakem sayısı daha fazla ise bu mantık korunmaya devam eder ve son bir hakem her halükarda mahkeme tarafından seçilir. Hakemlerin seçimi oldukça önemli bir husustur. Bir uyuşmazlığın adil bir şekilde çözülebilmesi için hakemlerin tarafsız olması ve bu tahkim yargılaması boyunca tarafsızlığını koruyabilmesi gerekir. Tahkim Divanı da bu hususları göz önünde bulundurarak hakemleri onaylar.
b) Tahkimin Başlaması
Tahkim Divanı, öncelikle bazı koşulları göz önünde bulundurarak tahkim yargılamasının devam edip etmeyeceğine karar verir. Eğer devam kararı verilirse tahkim yargılaması devam eder. Taraflardan birinin tahkim sürecine veya herhangi bir aşamasına katılmaması ya da katılmayı reddetmesi tahkim yargılamasının devamına engel teşkil etmez.
d) Kararın Verilmesi
Bu aşamadan sonra, eğer talep edilen masraf avansı da ödenmişse, Sekretarya, hakem kurulu kurulduğu anda dosyayı hakem kuruluna havale eder. Eğer taraflar tahkim yerini kararlaştırmamışlar ise bu görevi Divan üstlenir. Hakem kurulu durum ve koşulları göz önünde bulundurarak tahkim dilini belirler.
Hakem kurulunun nihai kararı vermesi gereken bir süre kısıtlaması vardır. Bu süre görev belgesinin Divan tarafından onaylanmasının hakem kuruluna tebliğinden itibaren altı aydır. Divan talep üzerine veya kendiliğinden süreyi uzatabilir.
Hakem heyeti, kararı kesinleştirmeden önce taslak halinde Divan’a sunar. Divan, kararın yapısında değişiklikler yapabilir, ancak temel meselelere dikkat çekebilmek dışında esasa ilişkin değişiklik yapamaz. Hakem heyeti Divan tarafından şekli anlamda onaylanmayan bir karar veremez.
Şeydanur TOSUN
KAYNAKÇA
- Eyuboğlu, Ceren. “Türk Hukukunda Tahkim Anlaşmasının Geçerliliği”, İstanbul Barosu, Haziran 2017.
- ICC Tahkim Kuralları, (2012), https://icc.tobb.org.tr/docs/ICC_Tahkim_Kurallari_Kitapcik.pdf.
- Tahkime İlişkin Temel Kavramlar, Düzenlemeler ve Güncel Gelişmeler, Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 2021.
- Yüksel, S. Reyhan. “Tahkim Tarafları ve Hakem Arasında Yapılan Hakemlik Sözleşmesinin Maddi Hukuk Açısından Değerlendirilmesi”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Kasım 2012.
Makalenizdeki içerik oldukça ilginç. Tahkim avukatlığı konusunda deneyim sahibi olmayan biri olarak, bu yazı sayesinde daha fazla bilgi edindiğimi söyleyebilirim. Bununla birlikte, makalenizin Tahkim Karar Süreçlerini daha detaylı bir şekilde ele almasını dilerdim. Karar süreçleri hakkında daha fazla bilgi vererek bu konuya daha iyi bir anlayış kazandırabilir ve okuyuculara daha fazla fayda sağlayabilirsiniz. İyi çalışmalar!
Makaledeki bilgiler oldukça faydalı ve açıklayıcı. Ancak, uluslararası tahkim sürecinde yaşanabilecek etik sorunlar hakkında daha fazla bilgi verilmesi benim için faydalı olurdu. Örneğin, hakemlerin tarafsızlığını ve bağımsızlığını nasıl korudukları gibi konuları açıklamak ilginç olabilir.