İlamsız İcra Takibi
İcra hukuku genel anlamda maddi hukuktan sonra gelen aşamadır. Modern hukuk kuralları gereğince ihkak-ı hak yasaklandığından bu kuruma ihtiyaç duyulmuş ve icra hukuku temel olarak alacaklının tatmin edilmesini amaçlamaktadır. Cüzi icra ilamlı ve ilamsız olmak üzere iki şekilde mümkündür. İlamlı icra takibine para ve teminat alacakları dışındaki alacaklar için başvurulmaktadır. İlamlı icra takibinde bir mahkeme kararının yerine getirilmesi amaçlanmaktadır. Alacaklının alacağı para ve teminata ilişkinse ilamsız icra yoluna başvuracaktır.
İlamsız İcra Türleri:
- Genel Haciz Yoluyla Takip
- Abonelik Sözleşmelerinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takip
- Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu
- Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi
- Genel Haciz Yoluyla Takip nedir? Alacaklı-Borçlu hangi imkânlara sahiptir?
Türk Hukuku’nda cebri icra alacaklının takip talebi ile başlar. İİK m.58’e uygun olarak icra dairesine yapılan takip talebi karşısında icra memurunun tek sorumluluğu ödeme emri hazırlamaktır. Bu durumda borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine takibi durduracak olan itirazda bulunabilir. Elde olmayan nedenlerden dolayı bu süre kaçırılmışsa, başka kanuni yola başvurma imkânı da yoksa gecikmeye neden olan durumun ortadan kalkmasından itibaren 3 gün içinde icra mahkemesinde gecikmiş itiraz yoluna başvurulabilir; bu hâlde takip kendiliğinden durmaz, mahkemenin bu yönde karar vermesi gerekir. Borçlu ya imzaya ya da borca itiraz edebilir. Eğer imzaya itiraz edilecekse mutlaka ayrıca ve açıkça belirtilmelidir. İmzaya itiraz dışındaki tüm itiraz sebepleri borca itiraz olarak kabul edilir. Dikkat edilmesi gereken husus; kısmi itiraz söz konu ise ayrıca ve açıkça belirtilmelidir. Bu hususta içtihata göre “İİK m.62/4’e göre borçlu, itirazında itiraz ettiği alacak miktarını göstermezse itiraz geçerli olmaz. İtiraz hiç yapılmamış sayılır. Ödeme emri de borcun tamamı için kesinleşir. Ancak, takip alacaklısının birden fazla alacağı için takip yapması halinde borçlunun miktar bildirmeden, bu alacaklardan bazılarına ismen itiraz etmesi durumunda itiraz edilen alacağın miktarı, ödeme emrinden anlaşılabildiği için yapılan kısmi itiraz geçerli olur.”[1]
Borçlunun itirazı üzerine alacaklı takibin devamı sağlamak için yani itirazın hükümden düşürülmesi için ya itirazın kaldırılmasını (itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 6 ay içinde) ya da itirazın iptalini (itirazın alacaklıya tebliğinden 1 yıl içinde) talep edecektir.
- Borçlu borca itiraz etmiş ve alacaklının elinde İİK m.68, 68-b’de sayılı belgeler varsa itirazın kesin kaldırılması icra mahkemesinden istenebilir.
- Borçlunun imzaya itiraz etmesi halinde ise itirazın geçici kaldırılması söz konusu olur. Bu şekilde geçici kaldırılma kararı verilirse borçlunun elindeki imkân borçtan kurtulma davası açmaktır. Tek şart dava şartı olarak itiraz edilen miktarın %15’i kadar teminat gösterilmesidir.
- Alacaklının elinde m.68, 68-b’da sayılı belgeler yoksa genel mahkemelerde itirazın iptali davasını açacaktır.
Takip kesinleştiğinde haciz aşamasının başlaması için alacaklı yine talepte bulunacaktır. Bu aşamada borçlunun yükümlülüğü mal beyanında bulunmaktır. Eğer alacaklı borçlunun mallarını biliyorsa, borçlunun bu yükümlülüğünü yerine getirmesini beklemek zorunda değildir.[2] Borçlu ya ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde ya da ödeme emrine itiraz etmişse bu itirazın reddedilmesine yönelik verilecek kararın tebliğinden itibaren 3 gün içinde mal beyanında bulunmalıdır.
Sonuç olarak, alacaklının borçludan para ve teminat alacağına ilişkin bir mahkeme kararına ihtiyaç duymadan takip yoluna başvurması ilamsız icra takibi bir başka deyişe genel haciz yoluyla takiptir. Yargıtay’ın oluşturduğu içtihadına göre elinde ilam bulunan kişinin ilamsız icra yoluna başvurması dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecektir.[3] Yapılan takip talebi ile borçluya ödeme emri düzenlenecek; borçlunun davranışına göre takibin kesinleşmesi sağlanacaktır. Ancak takibin kesinleşmesi ile haciz ve sonrasındaki aşamalara geçilebilecektir.
[1] (Kapatılan) 15. HD, 2011/7554 E., 2012/4746 K. https://karararama.yargitay.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 07.04.23)
[2] Hakan Pekcanıtez/Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku Pratik Çalışmalar, 20. Bası, İstanbul: Onikilevha Yayıncılık, 2021, s. 75.
[3] 12.HD, 2018/2718 E., 2018/5897 K., https://karararama.yargitay.gov.tr/ (Erişim Tarihi: 07.04.2023)