İLAMLARIN İCRASI
İLAMLARIN İCRASI
Mahkeme kararları gerekçeli kararların çıkması ile birlikte icra edilebilir nitelik kazanmaktadır. İster iş davası kararı olsun ister icra mahkemesi kararı olsun bu hususlara ilişkin davalarda bir karar çıkıp bu karar gerekçeli karar olarak UYAP’ta gerekçeli karar olarak görülmesi sonrası ilgili ilam ile icra takibi yapılabilmektedir.
Özellikle icra davalarında ilamsız icralarda borca itiraz yapıldığı zaman icra takibi duracaktır. Bu sefer alacaklı taraf itirazın iptali veya kaldırması yoluna yönelmesi gerekecektir. Eğer bu yöne yöneldiği takdirde dava görülecek ve bir karar çıkacaktır. Bu karar bir ilam olacaktır. Ancak ilamların icrası yoluna gidebilmek için kararın kesinleşmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak gerekçeli kararın çıkmasını beklemek gerekmektedir. Gerekçeli karar ilamı ile artık icra dairesi aracılığı ile ilamların icrası yoluna gidilebilecektir. Bu noktada dikkat edilmesi gereken bir husus da şudur: öncesinde ilamsız olarak açılan dava daha sonra itirazın iptali veya kaldırılması yoluna gidildiği için artık bir dava açılmıştı. Dava süreci sonucu alacak bir yargı merciince karara bağlanmış olacak olup artık bu ilamsız icra ilamlı icraya dönmüş olup bu sebeple artık ilamların icrası yoluna gidilebilecektir.
Bu noktada artık ilamın kendiliğinden icrası söz konusu olmayacaktır. Bu husus çıkan mahkeme kararı sonrası icra dairesi aracılığıyla ilamın icrası sağlanacaktır. Yukarıda dediğimiz gibi ilamların icrası için kesinleşmeye gerek olmayıp sadece gerekçeli karar evrakı yeterlidir. Tam bu noktada yapılması gereken husus şudur. Bu gerekçeli karar evrakının (ilamın), takip talebinin masraflarla birlikte icra dairesine teslim edilmesi gerekmektedir.
Bu noktada yeni bir kavram olarak takip talebi dikkatimizi çekecektir. Bu takip talebi ne demektir? Bu takip talebi İcra İflas Kanunu Yönetmeliği Eklerinde sunulan Takip Talebi Örnek 4-5’in doldurulası gerekecektir. Bu takip talebinde doldurulacak hususlar ilamı içeriğinde yazan ALACAK KALEMLERİ olacaktır. Bu noktada ilamdan farklı hususların takip talebine yazılmaması çok önem arz etmektedir. Aksi halde takip talebi ve gerekçeli karar karşılaştırıldığında icra dairesi tarafından talebiniz yerine getirilmeyecektir.
İlgili takip talebi kalemlerine ilişkin olarak; asıl alacak, yasal faiz, (varsa %20 icra inkar veya kötü niyet tazminatı), (varsa %10 imza inkar tazminatı), vekalet ücreti (vekil varsa), mahkeme masrafları, bilirkişi ücreti (bilirkişi incelemesi yapılmış ise) kalemleri takip talebi içerisinde doldurulması gerekmektedir. Bu hususlara ilişkin olarak ise takip talebine yazılması gereken hususlar gerekçeli karar evrakı içerisinde açıkça hükme bağlanmış olacaktır.
Eğer söz konusu alacağa ilişkin olarak alacak bir icra takibi ile daha önceden icra takibi var ise ne olacaktır? Bu ihtimalde icra mahkemesinde görülen dava sonrası çıkan ilam YİNE İCRA TAKİBİNİN DAHA ÖNCESİNDE YAPILAN İCRA DAİRESİNDE GÖRÜLMESİ GEREKMEKTEDİR. Bir örnekle açıklamak gerekirse İstanbul 1. İcra Dairesinden bir takip talebinin talebine itiraz edilmiş olmuş olsun. İtirazın kaldırılması veya iptaline ilişkin olarak İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinde bir dava görülmüş olsun ve bu mahkemeden bir gerekçeli karar (ilam) alınmış olsun. Bu noktada ilamın icrasına ilişkin olarak bu ilam icra takibinin içeriğine ilişkin olacaktır. Yani AYNI DOSYA NUMARASI VE AYNI İCRA DAİRESİNDEN İŞLEMİN DEVAM ETMESİ GEREKMEKTEDİR. Yani İstanbul 1. İcra Dairesinde hangi dosya numarası ile görülüyorsa yine o dosyaya istinaden gerekçeli karar (ilam), takip talebi (Örnek 4-5) ve ilgili masraflar icra dairesine tevdi edilmelidir. İlamların icrasına ilişkin olarak 2022 yılına ilişkin olarak 42 TL bir masraf ücreti mevcuttur. Ve ilamın icrası olarak süreç ilerleyecektir.
Takip talebi (örnek 4-5) içeriğine ilişkin bir hususu belirtmekte de fayda vardır. İlamın içeriğine ilişkin olarak İİK m.30 ve İİK m.343’e göndermeler yapılmıştır. Buna ilişkin olarak karşı tarafın ilgili ilamın icrası için karşı tarafa MAKUL SÜRE verilmesi hususu düzenlenmiştir. Eğer makul sürede ilam icra edilemez ise 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilebilecektir. Makul süreye ilişkin olarak kanuni bir sınır söz konusu değildir. Davacı taraf ilamın icrası için kendisinin takdir edeceği bir süreyi takip talebine yazabilir. Eğer bu süre yazılmaz ise işin niteliğine göre icra dairesi tarafından makul bir süre verilecektir. Ancak bu icra dairesinin takdir yetkisine bırakılırsa işlemin icrası gecikmelere sebep olabilecek niteliktedir. Bu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir.