Single Blog Title

This is a single blog caption

Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti Suçları

Göçmen ticareti ve insan ticareti hem ulusal hem de uluslararası hukuka göre suç kabul edilmektedir. Aynı zamanda bu suçlar Türk Ceza Kanunu’nun 79. Ve 80. Maddelerinde düzenleme yerini almıştır.

Türkiye İstatistik Kurumunun 2021 verilerine göre 429 bin 752 kişinin daha iyi konut ve yaşam koşulları sebebiyle göç ettiği görülmüştür. Bu sayı günümüzde daha da artmaktadır. Bu artışla beraber göçmen kaçakçılığı suçu da artmış göstermiştir.

Akbaş’a göre yasadışı göç kavramı üçe ayrılmaktadır:

  • Vatandaşı olmadığı halde ülkeye yasadışı yolla girmek
  • Sahte belgeler ile ülkeye girmeye teşebbüs etmek
  • Ülkeye yasal olarak girilmesine karşın vize sürelerinin bitmesine rağmen ülkeden çıkış yapmayarak yasanın dışına çıkmak.

Yasadışı göç, kişilerin veya kişi topluluklarının eğitim, sağlık, ekonomik, çevre ve sosyal sebepleriyle bulundukları yerlerden farklı yerlere daimî veya kısa süreli olarak yasadışı bir şekilde giriş çıkış yapmak veya yasa ile ülkede bulunma süresinin dolmasına rağmen kalmayı sürdürmek demektir.

Göçmen kaçakçılığının nedenleri:

  • İnsan kaçakçılığın nedenlerinin başında ekonomik sebepler gelmektedir. Vatandaşlar daha rahat bir yaşam tarzı sürdürme düşüncesindedir. Vatandaşın ekonomik sıkıntısı içine düşmüş olması insanların kandırılması ve dolayısıyla kaçakçılık eylemlerinin artmasına yol açmaktadır.
  • Kaçakçıların, insanlardan bir ülkeye götürme vaadiyle para almaları da suçun artmasına bir sebeptir.
  • Bazı Avrupa ülkelerinin siyasi iltica ve yasadışı göçü özendiren politikaları ve mültecilere yapılan maddi yardımlar
  • Ülkeler arasında ekonomik ve sosyal yaşam standartlarında farklılıklar bulunması
  • Yabancı ülkelerdeki iç karışıklıklar

İnsan ticaretinin tanımı:

Türk Dil Kurumu’nun terim sözlüğüne göre “insan ticareti, kuvvet kullanarak veya kullanma tehdidiyle zorlama, kaçırma, hile, aldatma, nüfuzu kötüye kullanma, kişinin çaresizliğinden yararlanma veya başkası üzerinde denetim yetkisi olan kişilerin rızasını kazanmak için o kişiye veya başkalarına kazanç veya çıkar sağlama yoluyla kişilerin istismar amaçlı temini, bir yerden bir yere taşınması, devredilmesi, barındırılması veya teslim alınması olarak” tanımlanmıştır.

İnsan ticaretinin çeşitleri:

  • İnsan ticareti mağdurlarının çoğunluğunu kadın ticareti oluşturmaktadır. Kadınların bir kısmı fuhuş veya başka sektörlerde zorla çalıştırılıp kazançlarına el koyulmaktadır. Borcu olanların borçlarının ödenmesi vaadiyle çalışma umudu verilmekte sonrasında tehdit, baskı ve zorla çalıştırılmaktadır.
  • 18 yaşından küçük çocukların alınıp satılması, vücutlarından veya hizmetlerinden yararlanılması çocuk ticareti suçunun unsurlarını oluşturur. Bu suç kaçırılma veya satılma yoluyla gerçekleşmektedir. Çocukların cinsel amaçlı kullanımı, pornografi, zor kullanarak çalıştırma, organ nakli gibi amaçlarla yapılmaktadır.
  • İnsanların zorla bilgilerinin alınıp kendi istediklerini yaptırmaları ve kişileri ağır borç yükü altına bırakılması zorla çalıştırma/kölelik olarak adlandırılmaktadır.
  • Türk Ceza Kanunu’nda ayrı bir suç olarak tanımlanan organ ticareti suçu, insan ticareti suçunun bir çeşidi olarak da karşımıza çıkmaktadır.

İnsan ticaretinin nedenleri:

  • İnsanlar hayat kalitelerini arttırmak, rahat yaşamak ve zenginlik için ülkelere giderek daha iyi şartlarda yaşam istemektedirler. Bu durumdan faydalanmak isteyen insan tacirleri de bu suçun oluşumuna sebebiyet vermektedir.
  • Kimi devlet görevlilerin yozlaşarak suç işleyen kimselere yardımda bulunması da suçun nedenlerinden birini oluşturmaktadır.
  • Ülke sınırları içerisinde bulunan vatandaşlara uygulanan cinsel ayrımcılık da insan tacirlerinin elinde bulundurduğu bir koz olarak bulunmaktadır.
  • Savaş ve doğal afet ya da kadına yönelik şiddetin de insan ticaretinin nedenleri arasında sayılmaktadır.

Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti arasındaki fark:

  • 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne ilişkin Sözleşme Hükmünde “mülteci; ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi” olarak tanımlanmıştır. Mülteciler bulundukları durum itibariyle göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretine kaynak oluşturmaktadırlar.
  • Göçmen kaçakçılığında kamu düzeni ve devlet zedelenirken insan ticareti suçunda kişilere karşı insan hakları zedelenir.
  • Göçmen kaçakçılığında kaçırılan kişilere karşı maddi veya manevi bir zor kullanılması söz konusu değil iken, insan ticareti suçunda mağdur iradesi dışında ele geçirilir.
  • İnsan ticaretinde mağdur bir yerden bir yere taşınması mecburi değil iken, göçmen kaçakçılığında mağdurun belirli bir yere taşınması gerekir. Bunlar ve bunlara benzer birçok farklılık daha bulunabilmektedir.

 

Türk Ceza Kanunu’na göre göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti

Göçmen kaçakçılığı suçu kanunun 79. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde hükmüne göre, “doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etme amacıyla yasal olmayan yollardan,

  • Bir yabancı ülkeye sokan veya ülkede kalmasına imkân sağlayan
  • Türk vatandaşın veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlayan kişi, beş yıldan sekiz yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Suç, teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi, tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

Aynı maddenin 2. fıkrası suçun cezasının ağırlaştırıcı nedenleri ile ilgilidir. Şöyle ki:

  • Suçun mağdurların, hayatı bakımından bir tehlike oluşturması, onur kırıcı bir davranışla suçun işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından üçte ikisine kadar arttırılır.
  • Suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesi durumunda ceza yarısına kadar arttırılır.
  • Suç bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda ceza yarısından bir katına kadar arttırılır.

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri hükmü 4. fıkrada saklıdır.

İnsan ticareti suçu ise kanunun 80. Maddesinde düzenlenmiştir. Şöyle ki:

  • “Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası verilir.”
  • Aynı maddenin 2. fıkrasına göre suçu oluşturan durum var olduğu sürece mağdurun rızası geçersiz kılınmıştır.
  • Aynı maddenin 3. fıkrasına göre birinci fıkrada belirtilen maksat ile on sekiz yaşını doldurmamış kişilere karşı suçun işlenilmesi durumunda suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.
  • Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri hükmü 4. fıkrada saklıdır.

 

  • Göçmen kaçakçılığı suçunda, suçun üst sınırı dolayısıyla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi’dir.
  • İnsan ticareti suçunda ise yargılama yetkisi Ağır Ceza Mahkemesi’nde bulunmaktadır.

2 Responses

  1. Serdar

    Merhaba, makalenin konusu oldukça önemli ve ciddi bir sorunu ele alıyor. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçları dünya genelinde insan hakları ihlallerine neden olan büyük sorunlardır. Bu konuda daha fazla farkındalık yaratmanıza teşekkür ederim. Acaba ülkemizdeki göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti ile mücadelede neler yapılıyor? Bu konuda yapılan çalışmaları merak ediyorum. Makalenin devamını sabırsızlıkla bekliyorum.

  2. Hayri̇

    Makalenizi okuduktan sonra gerçekten bu suçların boyutları hakkında bir fikir edindim. Size teşekkür ederim, insan ticaretinin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu görmemi sağladınız.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button