ARAÇ DEĞER KAYBINDA YARGILAMA USULÜ
Değer Kaybı Nedir?
Değer kaybı, bir trafik kazası sonrası aracın piyasa değerinde meydana gelen azalmayı ifade eder. Kaza sonrası onarılan araçlar, kazaya karışmamış benzer araçlara göre genellikle daha düşük bir piyasa değerine sahip olur. Araç sahipleri bu değer kaybını tazmin etmek için dava açabilirler.
Araç değer kaybı davaları, Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine dayanarak açılmaktadır. Trafik kazalarında ortaya çıkan maddi zararların tazmini için kazaya karışan taraflar veya sigorta şirketlerine karşı dava açılabilir.
GÖREVLİ MAHKEME
Araç değer kaybı davaları, trafik kazası sonucu araçların değer kaybının tazmini için açılan davalardır. Bu davalarda görevli mahkeme, davanın türüne ve tarafların statüsüne göre belirlenir. Zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklar “genel mahkemelerde” çözümlenebileceği gibi 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesi gereğince tahkim yolu ile çözümlenebilir.
Araç değer kaybı davalarında görevli mahkeme, davanın taraflarına ve davanın türüne göre değişkenlik gösterebilir:
Asliye Hukuk Mahkemeleri:
-
- Değer kaybı davaları genellikle bir tazminat davası niteliğindedir. Bu tür davalar, kural olarak Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.
- Eğer dava, sigorta şirketine karşı açılıyorsa ve belirli bir miktarın üzerindeyse yine Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevi
Asliye Hukuk Mahkemeleri, genel görevli mahkemeler olup, değer kaybı davalarında da görevli ve yetkilidir. Asliye Hukuk Mahkemeleri, şu durumlarda değer kaybı davalarına bakar:
Tazminat Davaları:
Değer kaybı tazminat davaları, maddi tazminat davaları kapsamında değerlendirilir. Bu davalarda, kazaya sebebiyet veren tarafın veya sigorta şirketinin, araç sahibine değer kaybını tazmin etmesi talep edilir.
Sigorta Davaları:
Sigorta şirketlerine karşı açılan değer kaybı davalarında da Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olabilir. Özellikle sigorta şirketlerinin değer kaybı tazminatını ödemediği durumlarda, araç sahibi mahkemeye başvurabilir.
Davanın Açılması
Değer kaybı davalarında, davanın açılabilmesi için bazı prosedürlerin takip edilmesi gerekir:
Dilekçe Hazırlığı:
Davacı, araç değer kaybını talep eden bir dava dilekçesi hazırlar. Bu dilekçede, kaza tarihleri, kusurlu tarafın bilgileri, aracın değer kaybı miktarı gibi bilgiler yer almalıdır.
Uzman Raporu:
Değer kaybının tespiti için genellikle bir bilirkişi raporu gereklidir. Bu rapor, aracın kaza öncesi ve sonrası piyasa değerlerini karşılaştırarak kayıp miktarını belirler.
Delillerin Sunulması:
Kaza raporları, araç onarım faturaları, fotoğraflar ve diğer belgeler mahkemeye sunulmalıdır.
Yetkili Mahkeme
Değer kaybı davalarında yetkili mahkeme, genellikle davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi veya kazanın meydana geldiği yer mahkemesidir. Ayrıca, sigorta şirketine karşı açılan davalarda, sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olabilir.
Tüketici Mahkemeleri:
-
- Davanın tarafları arasında tüketici işlemi söz konusu ise (örneğin araç sahibi bir birey ve karşı taraf sigorta şirketi), bu durumda Tüketici Mahkemeleri görevli olabilir.
- Tüketici Mahkemeleri, tüketicilerin korunması amacıyla kurulan özel mahkemelerdir ve tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevlidir.
Trafik kazaları sonrası araçlarda meydana gelen değer kaybı, araç sahipleri için önemli bir maddi zarar oluşturabilir. Bu zararların tazmini amacıyla açılan davalarda, tarafların tüketici statüsünde olması durumunda Tüketici Mahkemeleri de görevli olabilir.
Trafik kazaları sonucu oluşan değer kaybı davaları, genel olarak Türk Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine dayandırılmaktadır. Ancak tarafların tüketici statüsünde olması durumunda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri de uygulanabilir.
Tüketici Mahkemeleri, tüketicilerin korunması amacıyla oluşturulmuş özel mahkemelerdir ve tüketici işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda görev yaparlar. Araç değer kaybı davalarında Tüketici Mahkemelerinin görevli olup olmadığını belirlemek için şu hususlar dikkate alınır:
Tarafların Tüketici Statüsü:
- Eğer davanın tarafları arasında bir tüketici işlemi varsa (örneğin, bireysel bir araç sahibi ile sigorta şirketi arasındaki ilişki), Tüketici Mahkemeleri görevli olabilir.
- Tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.
Tüketici İşlemi:
- Araç sahibi ile sigorta şirketi arasındaki poliçe ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar, tüketici işlemi olarak değerlendirilebilir.
İcra Mahkemeleri:
Eğer araç değer kaybı ile ilgili alacak, icra takibi yoluyla tahsil edilmek isteniyorsa ve itiraz durumunda icra takibinin iptali veya devamı ile ilgili bir dava açılacaksa, İcra Mahkemeleri görevli olabilir.
İcra Mahkemeleri, icra ve iflas işlemleri ile ilgili uyuşmazlıkların çözüldüğü özel mahkemelerdir. Araç değer kaybı davalarında icra mahkemelerinin görevli olduğu durumlar şunlardır:
İcra Takibi Başlatılması:
Araç değer kaybı talebiyle ilgili olarak alınan bir mahkeme kararı veya alacak belgesi ile alacaklı, icra takibi başlatabilir. Bu süreçte borçluya ödeme emri gönderilir.
Borçlunun İtirazı:
Borçlu, kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz ederse, alacaklı bu itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabilir. Bu durumda icra mahkemesi, itirazın kaldırılması veya devamı konusunda karar verir.
İcra Takibinin Devamı:
İcra takibinin devamı veya durdurulması ile ilgili itiraz ve şikayetler icra mahkemelerinde değerlendirilir. Mahkeme, tarafların sunduğu delilleri ve itirazları inceleyerek karar verir.
İcra Takibi ve Yargılama Süreci
Araç değer kaybı ile ilgili icra takibi ve yargılama süreci şu adımları içerir:
Mahkeme Kararı veya Alacak Belgesi:
Araç değer kaybı talebiyle ilgili olarak genel mahkemelerde alınan bir karar veya alacak belgesi icra takibinin başlatılması için kullanılabilir.
İcra Takibi Başvurusu:
Alacaklı, icra müdürlüğüne başvurarak borçluya karşı icra takibi başlatır. Bu süreçte borçluya ödeme emri gönderilir.
Borçlunun İtirazı ve Şikayetleri:
Borçlu, ödeme emrine itiraz edebilir veya icra takibine yönelik şikayetlerde bulunabilir. Bu durumda icra mahkemesi devreye girer.
İcra Mahkemesi Kararı:
İcra mahkemesi, itiraz ve şikayetleri değerlendirir ve icra takibinin devamı veya durdurulması konusunda karar verir. Taraflar, mahkeme kararına göre işlem yapar.
Alacağın Tahsili:
İcra mahkemesi kararına göre icra takibi devam ederse, borçlunun mallarına haciz konulabilir ve alacak tahsil edilebilir.
Görevli Mahkemenin Belirlenmesi
Görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkate alınacak hususlar şunlardır:
- Davanın konusu ve niteliği
- Davanın taraflarının hukuki statüsü (tüketici olup olmama durumu)
- Talep edilen tazminat miktarı
Örnek bir Yargıtay kararını inceleyelim:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, tali yoldan anayola kontrolsüz çıkarak davacı aracına çarpmasıyla oluşan kazada, davacı aracının hasar gördüğünü ve araçta değer kaybı oluştuğunu, davalı sürücünün kazada tam kusurlu olduğunu, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. araç değer kaybının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiş; 18.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 350,00 TL. artırarak 10.350,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davalılar (karşı davacılar) vekili, kolluğun düzenlediği kaza tespit tutanağında çarpma noktası ve çarpışma şeklinin yanlış gösterildiğini, çarpışmanın ana yol ile tali yolun kesişim noktasından daha ileride ve davalının ana yola girişinden sonraki sağ şerit içinde olduğunu, araçların çarpışma sonrası durma noktaları ile hasarlı kısımları incelendiğinde bu hususun anlaşılacağını, kazada davacı kusurlu olduğundan davasının reddi gerektiğini; davaya konu kaza nedeniyle davalı/karşı davacının aracında oluşan hasarın … sayılı dosyasında alınan raporla saptandığını, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 52.500,00 TL. hasar bedeli ile 30.000,00 TL. değer kaybının kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davacı/karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı (karşı davacılar) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı (karşı davacılar)’ya geri verilmesine 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hukuk Öğrenci Stajyeri
Behiye Zeynep Öztürk