Uyuşturucu Madde İmal ve Ticaret Suçunda Fail Durumu ve Nitelikli Haller
Failin Durumu
Bugünlerde güncel hukukumuzda içtihatlarla sabit olmakla birlikte ceza tayini için birçok kriter mevcuttur. Uygulamada failin kastına göre değerlendirme yapılmaktadır. Uyuşturucu maddenin miktarı ceza tayini için önemli bir unsur teşkil etmektedir. Miktarın çokluğu veya azlığı orantılılık ilkesi gereği cezanın da azlığını veya çokluğunu etkilemektedir. Bu durum cezanı konusunu tayin etmekte de önemli bir kriterdir. Eylemin uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK m. 188) suçu mu yoksa kullanma, bulundurma vb. eylemleri teşkil eden (TCK m. 191) suçu mu oluşturduğunun tayininde ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı önem teşkil eder. Keza miktarın az olduğu durumlarda cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması bozma sebebi olabilmektedir. Örneğin Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 5.11.2007 Tarihli 1099/12602 Esas ve Karar numaralı kararına göre ‘Suç konusu uyuşturucu maddenin 1318 gram esrardan ibaret olduğu, suçun işleniş biçimi ile sanığın kastına dayalı kusurunda bir ağırlık bulunmadığı gözetilmeden, … orantılılık ilkesine aykırı olarak, temel gün para cezasının alt sınır çok aşılmak suretiyle sanık hakkında 6000 gün olarak belirlenmesi (bozmayı gerektirir.)’
Uyuşturucu maddenin miktarından başka olarak failin ekonomik durumu, bağımlı olup olmadığı, sabıkası, maddenin ele geçiriliş biçimi, failin kendi kullandığı kanısına ulaşılıyorsa imal ve ticaret (TCK m. 188) suçundan değil kabul etme bulundurma (TCK m. 191) suçundan hüküm kurulması gerekmektedir. Failin hem içici hem satıcı olduğu durumlarda ise uygulamada her iki suçtan cezalandırma durumu mevcuttur. Ancak bu durumda tüketen-tüketilen normun işlevi göz ardı edilmektedir. Uyuşturucu madde ticareti suçunun koruduğu hukuksal yarar zaten uyuşturucu madde bulundurma vb. suçunun hukuksal yararını kapsamaktadır. Bu sebeple daha ağır suçtan hüküm kurulması ardından daha hafif suç için de hüküm kurulması orantılılık ilkesini zorlayan bir çaba olacaktır. AHİM kararları da bahsi geçen görüş şeklinde düşünmektedir. Ayrıca bu konuda içtihat ve doktrinde enteresan bir görüş de mevcuttur ki bu görüşe göre eğer fail hem satıcı hem içici olduğu durumda sattığı ve içtiği maddeyi ayrı tutmuşsa gerçek içtima gereği hem içicilikten hem de ticaretten hüküm giyecektir. (düşüncemiz aksine) ancak maddeler birlikte ise yalnızca ticaret suçundan hüküm kurulacaktır. Yargıtay 20. Ceza Dairesi E. 2019/6159 K. 2020/2945 T. 16.6.2020 Tarihli kararına göre de ‘Suç konusu ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktarına bağlı olarak önemi ve değerine göre TCK’nın 61. maddesindeki ölçütler ile 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince; sanık hakkındaki temel hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi yerinde ise de alt sınırın çok aşılması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi … bozmayı gerektirir.’ Demektedir.
Nitelikli Haller
Uyuşturucu Maddenin Niteliğine Bağlı Nitelikli Haller (TCK m. 188/4-a)
Belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması nitelikli haldir. Birden fazla fail yakalanmışsa ve bunların sadece bir kısmında bu fıkraya giren nitelikte uyuşturucu ele geçirilmişse, diğer faillerin nitelikli hale giren maddeyle ilgileri saptanmadığı sürece, bunların hakkında 188/4’ün uygulanması mümkün değildir.
Suçun En Az Üç Kişi Tarafından veya Bir Örgütün Faaliyetleri Çerçevesinde İşlenmesi (TCK m. 188/5)
Birden çok kişi uyuşturucu madde ticareti suçu işlemek için bir örgüt kurduktan başka ayrıca uyuşturucu madde ticareti suçunu da işleyecek olursa, bu durumda hem TCK m. 220 uyarınca örgüt kurma suçundan cezalandırılacak, hem de ayrıca TCK m. 188/5’teki nitelikli hal uygulanacaktır.
Üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenirse fiil ceza artışı yarı oranda olacaktır. Bu nitelikli hal her türlü iştirak için değil birlikte fail olduğu durumlarda söz konusudur ve en az üç birlikte fail bulunmalıdır. Bunun anlamı nitelikli hal tespiti yapılırken azmettiren veya yardım edenler iştirak olarak değerlendirildiği ve birlikte fail gibi asıl fail sayılmadığı için kişi hesaplamasına katılmaz. Bununla beraber birlikte faillerin sayısı üç veya daha fazla ise nitelikli hal, suça azmettiren veya yardım eden gibi iştirakçiler için de uygulanır.
Yargıtay 21. Ceza Dairesi’nin 9.2.2017 Tarihli 2733/973 Esas ve Karar numaralı kararına göre ‘… faillerin bir suçu işleme hususunda, suçun işlenmesinden önce veya işlendiği sırada ortak bir irade ile hareket etmeleri ve suçun icrasında doğrudan doğruya etkili olan hareketleri birlikte gerçekleştirmeleri halinde müşterek faillik olacağından, suçun üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nitelikli halinin oluşabilmesi için faillerin satın alma, satma, nakil vb. eylemleri birlikte gerçekleştirmeleri ve eylem birlikteliği içinde olmaları gerekir.’ Demektedir.
Suçun Sağlık Mesleğinde Çalışanlar Tarafından işlenmesi (TCK m. 188/son)
TCK m. 188/8’e göre ‘tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.’
Uyuşturucu uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması
Suçun belirli yerlerde işlenmesi (Okul, hastane, kışla, ibadethane vb.).
Bu konuda daha fazla bilgi almak için büromuzun alanında deneyimli avukatlarından danışmanlık hizmeti sağlayabilirsiniz.
STJ. AV. Hamdi Berk Can