Single Blog Title

This is a single blog caption

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) NEDİR ? ICC KİMLERİ YARGILAYABİLİR ?

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC)

İçindekiler

  1. Giriş
  2. ICC’nin Kuruluşu ve Tarihçesi
  3. ICC’nin Kapsam Alanı
  4. ICC’nin Yapısı ve Organları
  5. ICC’nin Yetkileri
  6. ICC’nin Yargılama Süreçleri
  7. ICC’nin Uluslararası Hukuk Açısından Önemi
  8. Eleştiriler ve Zorluklar
  9. Sonuç

Giriş

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), dünya genelinde en ciddi suçların faillerini yargılamak ve adalet sağlamak amacıyla kurulmuş uluslararası bir yargı organıdır. 1998 yılında Roma Statüsü’nün kabul edilmesiyle kurulmuş olan ICC, soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçları gibi uluslararası insancıl hukuk ihlallerini kovuşturma yetkisine sahiptir. Bu yazı, ICC’nin kuruluşunu, yapısını, yetkilerini, yargılama süreçlerini ve mahkemenin uluslararası hukuk açısından önemini ele alacaktır.

ICC’nin Kuruluşu ve Tarihçesi

Roma Statüsü ve Kuruluş

ICC, 17 Temmuz 1998 tarihinde Roma’da düzenlenen diplomatik konferans sonucunda kabul edilen Roma Statüsü ile kurulmuştur. Statü, 1 Temmuz 2002 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu tarihten itibaren ICC, yargı yetkisini kullanmaya başlamıştır. Roma Statüsü’nün kabulü, uluslararası toplumun ciddi suçlara karşı cezasızlıkla mücadele etme kararlılığını göstermiştir.

Kurucu İlkeler

Roma Statüsü, ICC’nin kuruluşunda temel alınan ilkeleri belirler:

  • Tamamlayıcılık İlkesi: ICC, ulusal mahkemelerin yargı yetkisini tamamlayıcı niteliktedir. Yani, ulusal mahkemeler suçları yargılayamadığında veya yargılamadığında ICC devreye girer.
  • Bireysel Cezai Sorumluluk: ICC, bireyleri yargılar ve devletleri yargılamaz. Suç işleyen bireyler, bu suçlardan kişisel olarak sorumlu tutulur.
  • Ciddi Suçlar: ICC, yalnızca soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçları gibi en ciddi suçları kovuşturur.

 

ICC’nin Kapsam Alanı

ICC sadece Roma Statüsü ‘nün yürürlüğe giriş tarihi olan 1 Temmuz 2002’den sonraki suç savlarını yargılayabilir. Ancak bu tarihten sonra imza atmış devletler için Antlaşma ‘ya taraf olma tarihi esas alınır. Bu devletler isterlerse ICC’ye 1 Temmuz 2002’ye kadar geriye doğru yargılama yetkisi de verebilir.

UCM sadece kişileri yargılayabilir. Devletleri yargılama yetkisine sahip değildir. Yargılanacak kişinin taraf ülke vatandaşı olması gerekir. Taraf ülkelerin devlet sınırları içinde veya bir taraf ülke vatandaşı tarafından işlenen Anlaşma’da belirtilen suçlar ICC yetkisindedir. Taraf olmayan ülkeler de Mahkeme’yi belirli bir suç için yetkilendirebilir.

ICC yargılamasında, suçun faili eğer kendi uyruğunda olduğu devletin yargılamasına tabi olmuşsa, bu durumda failin ikinci kez yargılanması söz konusu olamayacaktır. Bunun sebebi ise; bir kişi bir suç için iki kez yargılanmaz (non bis in idem ilkesi).

ICC’nin Yapısı ve Organları

ICC, görevlerini yerine getirebilmek için çeşitli organlardan oluşur:

Başkanlık

Başkanlık, ICC’nin genel yönetiminden sorumlu olan üç yargıçtan oluşur. Başkan ve iki başkan yardımcısı, üç yıllık süreyle görev yapar ve başkanlık görevlerine yeniden seçilebilirler.

Yargı Dairesi

Yargı Dairesi, üç bölümden oluşur:

  • Ön Daire: Ön Daire, soruşturma ve kovuşturma öncesi işlemleri yürütür ve dava açılmasına karar verir.
  • İlk Derece Dairesi: İlk Derece Dairesi, davaların esasını inceleyerek yargılama yapar ve hüküm verir.
  • Temyiz Dairesi: Temyiz Dairesi, İlk Derece Dairesi’nin kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularını inceler.

Savcılık

Savcılık, ICC’nin bağımsız bir organı olarak soruşturma yapar ve suçları kovuşturur. Savcı, Roma Statüsü ‘nün belirlediği suçlar hakkında soruşturma açma yetkisine sahiptir. Savcı, re ‘sen, üye devletlerin başvurusu üzerine veya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yönlendirmesiyle soruşturma başlatabilir.

Yazı İşleri Müdürlüğü

Yazı İşleri Müdürlüğü, mahkemenin idari ve destek hizmetlerini yürütür. Müdürlük, yargılama süreçlerinin verimli ve düzenli bir şekilde ilerlemesini sağlar.

ICC’nin Yetkileri

Yargı Yetkisi

ICC, dört ana suç türünde yargı yetkisine sahiptir:

  • Soykırım: Bir ulusal, etnik, ırksal veya dini grubu kısmen veya tamamen yok etme niyetiyle işlenen suçlar.
  • İnsanlığa Karşı Suçlar: Sivil nüfusa karşı geniş çaplı veya sistematik saldırılar.
  • Savaş Suçları: Silahlı çatışmalarda uluslararası insancıl hukuk kurallarının ciddi ihlalleri.
  • Saldırı Suçu: Bir devletin başka bir devlete karşı kuvvet kullanması veya saldırıda bulunması.

Tamamlayıcılık İlkesi

Tamamlayıcılık ilkesi gereği, ICC, ulusal mahkemelerin yargı yetkisini tamamlayıcı nitelikte çalışır. Yani, bir devlet kendi vatandaşlarını adil ve tarafsız bir şekilde yargılayabiliyorsa, ICC devreye girmez. Ancak, ulusal mahkemeler bu suçları yargılamada başarısız olursa veya yargılamazsa, ICC yargılama yetkisini kullanabilir.

Yargı Yetkisinin Sınırları

ICC’nin yargı yetkisi, Roma Statüsü ‘nü kabul eden üye devletlerin vatandaşları ve topraklarıyla sınırlıdır. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yönlendirmesiyle, Roma Statüsü ‘nü kabul etmeyen devletlerin vatandaşları ve toprakları üzerinde de yargı yetkisi kullanabilir.

ICC’nin Yargılama Süreçleri

Soruşturma ve Kovuşturma

ICC’nin soruşturma ve kovuşturma süreci, çeşitli aşamalardan oluşur:

  • Ön Soruşturma: Savcı, suç şüphesini araştırır ve yeterli delil bulunması halinde resmi soruşturma başlatır.
  • Resmi Soruşturma: Savcı, delilleri toplar, tanıkları dinler ve suç şüphesi bulunan kişileri tespit eder.
  • Kovuşturma: Savcı, suç şüphesi bulunan kişilere karşı dava açar ve İlk Derece Dairesi’nde yargılama süreci başlar.

Yargılama ve Hüküm

İlk Derece Dairesi, davanın esasını inceleyerek yargılama yapar. Yargılama süreci, savcının iddialarını sunması, savunmanın savunma yapması ve delillerin değerlendirilmesi ile devam eder. Mahkeme, sanık hakkında suçlu veya suçsuz olduğuna karar verir ve uygun cezayı belirler.

Temyiz

İlk Derece Dairesi’nin kararına karşı temyiz başvurusu yapılabilir. Temyiz Dairesi, başvuruyu inceleyerek kararı onaylayabilir, bozabilir veya yeniden yargılama yapılmasına karar verebilir.

ICC’nin Uluslararası Hukuk Açısından Önemi

Cezasızlıkla Mücadele

ICC, en ciddi suçların faillerini yargılayarak cezasızlıkla mücadele eder. Bu, uluslararası toplumun adalet ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığını gösterir.

Uluslararası Adaletin Güçlendirilmesi

ICC, uluslararası adaletin güçlendirilmesine katkıda bulunur. Mahkemenin varlığı, devletlerin ve bireylerin uluslararası hukuk kurallarına uyma gerekliliğini pekiştirir.

Mağdurların Haklarının Korunması

ICC, mağdurların haklarını korur ve onlara adalet arayışında yardımcı olur. Mahkeme, mağdurların tanıklık yapmasını sağlar ve onlara tazminat imkanı sunar.

Uluslararası İşbirliği ve Hukukun Üstünlüğü

ICC, uluslararası işbirliğini teşvik eder ve hukukun üstünlüğünü sağlar. Üye devletler, mahkemenin kararlarına uymak ve işbirliği yapmak zorundadır.

Eleştiriler ve Zorluklar

Sınırlı Yetki

ICC’nin yetkisi, Roma Statüsü’nü kabul eden devletlerle sınırlıdır. Bu, mahkemenin yargı yetkisini kullanma alanını daraltır ve bazı ciddi suçların yargılanmasını engeller.

Siyasi Etkiler

Bazı eleştirmenler, ICC’nin siyasi etkiler altında kalabileceğini ve tarafsızlık ilkesini zedeleyebileceğini öne sürerler. Özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yönlendirmesiyle başlatılan soruşturmalar, siyasi etkilerin varlığına işaret edebilir.

Kaynak Yetersizliği

ICC, kaynak yetersizliği nedeniyle bazı davaları yeterince hızlı ve etkin bir şekilde yürütemeyebilir. Mahkemenin mali ve insan kaynakları, artan dava yükü karşısında yetersiz kalabilir.

Devletlerin İşbirliği Eksikliği

Bazı devletler, ICC ile işbirliği yapmaktan kaçınabilir veya mahkemenin kararlarını uygulamayı reddedebilir. Bu, ICC’nin etkinliğini ve adalet sağlama kapasitesini olumsuz yönde etkileyebilir.

Sonuç

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), uluslararası toplumun en ciddi suçlarla mücadele etmek ve adalet sağlamak amacıyla kurduğu önemli bir yargı organıdır. Mahkeme, soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçları gibi en ağır uluslararası suçları kovuşturma yetkisine sahiptir. Roma Statüsü ‘nün kabulüyle birlikte, ICC, cezasızlıkla mücadeleye ve uluslararası adaletin tesisine yönelik büyük bir adım atmıştır.

Oğuzhan Cömert

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button