SAVAŞ SUÇLARI VE MAĞDURLARIN HUKUKSAL HAKLARI
İçindekiler
- Giriş
- Sivillerin Korunması Neden Önemlidir?
- Uluslararası Hukukta Sivillerin Korunması
- Sivillerin Korunmasına İlişkin Temel Prensipler
- Zarar Gören Sivillerin Başvurabileceği Mahkemeler ve Bir Takım Hakları
- Savaş Suçlarının Cezalandırılması
- Sonuç
Giriş
Silahlı çatışmalar, tarih boyunca milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine, yaralanmasına ve evlerinden olmasına neden olmuştur. Bu çatışmaların en büyük mağdurlarından biri ise sivillerdir. Modern uluslararası hukuk, sivillerin korunmasını esas alarak silahlı çatışmalar sırasında onların maruz kaldığı zararları minimize etmeye çalışır. Bu yazı, sivillerin korunmasının neden önemli olduğunu, uluslararası hukuktaki düzenlemeleri, temel prensipleri ve sivillerin başvurabileceği yasal yolları ele alarak, savaş suçlarının cezalandırılmasını inceleyecektir.
Sivillerin Korunması Neden Önemlidir?
Sivillerin korunması, insanlık onurunun ve temel insan haklarının savunulması açısından büyük önem taşır. Sivil halk, silahlı çatışmalara doğrudan katılmayan, ancak bu çatışmaların en ağır sonuçlarını yaşayan kesimi oluşturur. Sivillerin korunması, şu nedenlerden dolayı kritiktir:
- İnsan Onurunun Korunması: Sivillerin korunması, insan onurunun ve temel haklarının savunulması anlamına gelir. Sivil halk, savaşın dehşeti ve yıkımı karşısında savunmasızdır ve korunmaları insanlık onurunun bir gereğidir.
- Sosyal ve Ekonomik İstikrar: Sivillerin korunması, toplumların sosyal ve ekonomik istikrarını sürdürmeleri için gereklidir. Sivil nüfusun zarar görmesi, toplumların uzun vadede toparlanmasını zorlaştırır ve ekonomik kalkınmayı engeller.
- Uluslararası Barış ve Güvenlik: Sivillerin korunması, uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması açısından da önemlidir. Sivillere yönelik saldırılar, uluslararası toplumda büyük tepki yaratır ve çatışmaların daha geniş bir bölgeye yayılmasına neden olabilir.
Uluslararası Hukukta Sivillerin Korunması
Uluslararası hukuk, sivillerin korunmasını çeşitli anlaşmalar ve protokollerle güvence altına alır. Bu düzenlemeler, silahlı çatışmalar sırasında sivillerin maruz kaldığı zararları azaltmayı amaçlar.
Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokoller
Cenevre Sözleşmeleri, uluslararası insancıl hukukun temel taşlarını oluşturur. Dört ana sözleşme ve bunlara ek protokoller, sivillerin ve savaş dışı kalan kişilerin korunmasını amaçlar:
- Birinci Cenevre Sözleşmesi (1864): Savaş alanında yaralı ve hasta askerlerin korunması.
- İkinci Cenevre Sözleşmesi (1949): Deniz savaşlarında yaralı, hasta ve gemi kazazedelerinin korunması.
- Üçüncü Cenevre Sözleşmesi (1949): Savaş esirlerinin muamelesine dair kurallar.
- Dördüncü Cenevre Sözleşmesi (1949): Sivil kişilerin korunması.
1977 yılında kabul edilen I ve II. Ek Protokoller, uluslararası ve uluslararası olmayan silahlı çatışmalarda sivillerin korunmasına dair daha ayrıntılı düzenlemeler getirir.
Birleşmiş Milletler ve Diğer Uluslararası Örgütler
Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası örgütler, sivillerin korunmasına yönelik çeşitli girişimlerde bulunur. BM’nin barış operasyonları ve insan hakları komisyonları, sivillerin korunmasına yönelik önemli katkılar sağlar.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC)
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlar gibi ciddi ihlalleri yargılamak için kurulmuştur. ICC, sivillere yönelik saldırılardan sorumlu olanları adalet önüne çıkarmada önemli bir rol oynar.
Sivillerin Korunmasına İlişkin Temel Prensipler
Ayrımcılık İlkesi
Ayrımcılık ilkesi, savaşan tarafların her zaman savaşçılar ile siviller arasında ayrım yapması gerektiğini belirtir. Siviller, savaşçı olmayan kişiler olarak tanımlanır ve doğrudan saldırılardan korunmalıdır. Bu ilke, sivillere karşı doğrudan saldırıların yasaklanmasını ve savaşçı olmayanların korunmasını sağlar.
Orantılılık İlkesi
Orantılılık ilkesi, askeri operasyonların sivillere vereceği zararın, elde edilecek askeri avantajla orantılı olması gerektiğini öngörür. Bu ilke, sivillerin ve sivil nesnelerin gereksiz yere zarar görmesini önlemeye çalışır.
Asgari Zaruret İlkesi
Asgari zaruret ilkesi, askeri operasyonların yalnızca askeri hedeflere yönelik ve askeri gerekliliklerle sınırlı olması gerektiğini belirtir. Sivil nüfus ve sivil yapılar, askeri operasyonların hedefi olmamalıdır.
Zarar Gören Sivillerin Başvurabileceği Mahkemeler ve Bir Takım Hakları
Silahlı çatışmalarda zarar gören siviller, ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli yasal yollarla haklarını arayabilirler. Bu bölümde, zarar gören sivillerin başvurabileceği mahkemeler ve sahip oldukları haklar ele alınacaktır.
Ulusal Mahkemeler
Siviller, ulusal mahkemelerde savaş suçları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle tazminat talep edebilirler. Her ülkenin kendi iç hukuk sistemine göre, sivillerin zararlarını karşılamak amacıyla açılabilecek davalar bulunmaktadır.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC)
Uluslararası Ceza Mahkemesi, savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı suçlar gibi ciddi uluslararası suçları yargılar. Sivillere yönelik ciddi ihlaller, ICC’nin yetki alanına girer ve mağdurlar bu mahkemede adalet arayabilirler.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa Konseyi üyesi devletlerin bireysel başvurularını kabul eder ve insan hakları ihlallerine karşı koruma sağlar. Siviller, savaş zamanında yaşadıkları insan hakları ihlallerine karşı AİHM’e başvurabilirler.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi
BM İnsan Hakları Komitesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne taraf olan devletlerin bireysel başvurularını kabul eder. Siviller, insan hakları ihlallerine karşı bu komiteye başvurabilirler.
Haklar ve Tazminat
Zarar gören sivillerin bazı temel hakları ve tazminat talepleri şunlardır:
- Adil yargılanma hakkı
- Tazminat hakkı
- Maddi ve manevi zararların giderilmesi
- Suçluların cezalandırılması
Savaş Suçlarının Cezalandırılması
Savaş suçlarının cezalandırılması, uluslararası hukukun önemli bir parçasıdır ve sivillerin korunmasında caydırıcı bir rol oynar.
Uluslararası Ceza Mahkemesi
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), savaş suçlarını yargılamak ve sorumluları cezalandırmak için kurulmuştur. ICC, sivillere yönelik saldırılar, soykırım ve insanlığa karşı suçlar gibi ciddi ihlalleri kovuşturur.
Ulusal Mahkemeler
Bazı ülkeler, evrensel yargı yetkisi ilkesine dayanarak savaş suçlarını yargılayabilir. Bu, belirli bir suçun dünya genelinde yargılanabilir olduğu anlamına gelir ve suçun işlendiği ülkenin dışında da yargılama yapılabilir.
Özel Mahkemeler ve Tribünaller
Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTY) ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICTR) gibi özel mahkemeler, belirli çatışmalarda işlenen savaş suçlarını yargılamak üzere kurulmuştur. Bu mahkemeler, sivillere yönelik ciddi ihlalleri kovuşturarak adalet sağlamayı amaçlar.
Sonuç
Silahlı çatışmalar sırasında sivillerin korunması, uluslararası insancıl hukukun en temel prensiplerinden biridir. Ancak, bu kuralların ihlali ve uygulama sorunları, sivillerin büyük acılar çekmesine yol açmaktadır. Uluslararası toplumun bu konuda daha etkin ve kararlı adımlar atması, sivillerin korunmasını güçlendirecektir. Eğitim, uluslararası işbirliği ve savaş suçlarının cezalandırılması, bu sürecin önemli unsurlarıdır. Bu yazı, sivillerin korunmasının neden önemli olduğunu, uluslararası hukukta bu korumanın nasıl sağlandığını ve karşılaşılan zorlukları ele alarak, savaş suçlarının cezalandırılmasına dair öneriler sunmuştur. Uluslararası hukukun etkin uygulanması ve sivillerin haklarının korunması, barış ve güvenliğin sağlanması için hayati öneme sahiptir.
Oğuzhan Cömert