Single Blog Title

This is a single blog caption

      TRAFİK KAZALARI ve MANEVİ TAZMİNAT

Teknolojinin her geçen gün gelişmesi ile birlikte pekçoğumuz  hayatının büyük bölümünde motorlu araçları kullanma durumunda kalıyoruz. Üstelik bu kullanımı belirli yaş aralıklarına sığdırmak mümkün değildir. 10 yaşındaki bir ilkokul öğrencisi evden okula giderken bu motorlu araçları kullanıyorken orta yaşlardaki bir bireyde en basit haliyle evinden iş yerine giderken motorlu araçları kullanmak durumunda kalabiliyor. Motorlu araç kullanımının bu kadar yoğun olduğu bir dönemde karar mekanizmasının bir insan yani hata yapabilen bir varlık olması sebebiyetiyle trafik kazalarının yaşanması da kaçınılmaz olacaktır. Trafik kazalarında gerek şehir içinde gerekse de şehirlerarası yolda olsun oluşabilecek mağduriyetleri önleyebilmek açısından hem kusurlu tarafı hem de mağdur kişiyi koruyabilmek adına trafik sigortası dediğimiz yapılması zorunlu kılınmış bir sigorta türü bulunmaktadır. Pekçok insan bahsettiğimiz bu korumanın nasıl gerçekleştiği, haklarının neler olduğu, bunları nasıl talep edebileceği konusunda bilgi eksikliğine sahiptir. Biz burada bu sorulara yanıt vermeye çalışacağız. Bir trafik kazasına karıştığımızda ve mağdur durumda olduğumuz taktirde karşı taraftan maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunabiliriz. Bu tazminat davaları araç sürücüsü, aracın sahibi ve sigorta şirketine karşı açılabilmektedir. Yasal sınırlar içerisinde tazminat davasını bu kişilerin hepsine birlikte açtığımız taktirde tazminat hakkı kazanmamız daha da muhtemeldir. Örneğin kullandığınız toplu taşıma aracı bir trafik kazasına karıştı ve sonucunda sizin bir mağduriyetiniz meydana geldi. Bu mağduriyet bedensel, ruhen veya maddi olabilir. Mağduriyetinizi gidermek adına maddi ve manevi tazminat istem hakkınız mevcuttur, üstelik bu türden bir kazada toplu taşıma hizmeti belediyenin sorumluluğunda olduğundan, belediye de bir idari kuruluş olduğu için sorumluluk sadece sürücüye veya sigorta şirketine yüklenemez. Söz konusu olayda araç sürücüsü, sigorta şirketi ve belediye müteselsil olarak sorumlu tutulmaktadır. Ancak bu sorumluluk kusurları oranında dağıtılarak mağdurların mağduriyetlerini bu oranda gidermekle yükümle hale getirilirler. Trafik kazalarında maddi ve manevi tazminat talep etme hakkımızdan ve bunları hangi durumda kimlere karşı ileri sürebileceğimizden bahsettik. Şimdi de en basit haliyle tazminat talep haklarımızdan biri olan “manevi tazminat” kaleminden bahsedeceğiz.

Trafik Kazalarında Manevi Tazminat: Manevi tazminat, para ile ölçülemeyen ancak kişinin gerçekleşen eylem nedeniyle yaşadığı üzüntünün ve psikolojik olarak yıpranmasının karşılığını ifade eder. Manevi tazminatı talep etme hakkı kural olarak sadece söz konusu mağduriyetten doğrudan zarar gören kişinin isteme hakkı mevcuttur.Trafik kazalarında manevi tazminat hakkı kazanın, yaralanma veya ölüm haliyle sonuçlanmasına göre değişmektedir. Bir diğer istisna ise yaralanma hali için geçerlidir. Manevi tazminatın kural olarak sadece eylemden doğrudan zarar gören kişinin talep edebileceğini belirtmiştik. Ancak kaza sonucunda bir yaralanma var ise bu yaralanmanın derecesine göre talep hakkı elde edecek kişiler değişmektedir. Basit yaralamalı bir trafik kazası söz konusu ise bu durumda manevi tazminat talep hakkına sadece zarar gören kişinin kendisi sahiptir. Ancak ağır bir bedensel yaralanma söz konusu ise bu durumda zarar gören kişinin yakınları da manevi tazminat talep edebilirler. Ölüm ile sonuçlanan trafik kazalarında ise kazazede yani ölen kişi bir tazminat talebinde bulunamayacağı için bu talep hakkı bu kişinin yakınları tarafından yapılabilmektedir. Ölen kişinin anne ve babası, evli ise eşi ve çocukları vb. kişiler tarafından manevi tazminat talep edilebilir. Ayrıca belirtmek istediğimiz önemli bir nokta, ağır yaralanma veya ölüm halinde kişinin yakınlarının manevi tazminat talebinde bulunabileceğini belirtmiştik. Sürekli tartışılan ve Yargıtay’a göre açıkça belirtilen konu ise “kişinin yakınları” ifadesi ile ne anlamamız gerektiğidir. Kişinin yakınlarından kast sadece aralarındaki kan bağı değildir. Dikkat edilmesi gereken nokta “duygusal yakınlıktır”. Yani aranızda herhangi bir aile ilişkisi veya kan bağı bulunmasa bile, ölen kişinin ölümünden duyduğunuz acı ve üzüntüden dolayı manevi tazminat talep etme hakkınız bulunmaktadır.

Trafik Kazalarında Manevi Tazminatın Berlirlenmesi: Manevi tazminatın tanımını yaparken para ile ölçülemeyecek olduğunu belirtmiştik. Para ile ölçülemeyen bir zararın belirlenmesi hangi kıstaslar göz önünde bulundurularak ve kim tarafından yapıldığını kısaca açıklamaya çalışacağız. Öncelikle manevi zararı belirleme yetkisi hakime aittir. Bu zarar belirlenirken uygun görüldüğü takdirde bilirkişi yardımına başvurulabilir ancak yinede son kararı verme yetkisi hakime aittir. Hakimin takdir yetkisinin olması onun keyfine göre karar vereceği anlamına gelmez. Hakim belirlediği zararın gerekçesini de kararında ortaya koyması gerekmektedir. Trafik kazalarında manevi tazminat miktarı belirlenirken ise tek bir kıstasa bağlı kalınmamıştır. Tarafların kusurlu olup olmadığı, kusurlu olan tarafın kusur oranı, tarafların sosyo-ekonomik durumu, trafik kazasının meydana geliş şekli dikkate alınarak hakkaniyete uygun şekilde karar verilir.

FURKAN YILDIRIM

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button