İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
nedir?
Bu kısımı 2 ye ayırarak inlememiz gerekmektedir. İlk incelememiz: işletilme
halinde olan araçlar için sebep olunan zararlar,diğeri ise işletilme halinde
olmayan araçlar için sebep olunan zararlardır.
1- İşletme halinde olan bir aracın sebep olduğu zararlardan sorumluluk
KTK m 85 uyarınca; bir motorlu araç işletilme halinde iken bir kimsenin ölümüne,
yaralanmasına veya bir kimseye zarar verici nitelikte olduğu hallerde motorlu aracı
işleten kişi veya kişiler ile araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi arasında
müteselsilen ve müştereken sorumluluk ilişkisi meydana gelmektedir.
Şartları ayrıntılı inceleyecek olursak;
a- Bir motorlu taşıt olmalıdır
- KTK da motorlu taşıtın tanımı verilmiştir. Aracın kendisi içinde bulunan
makinen ürettiği güç sayesinde, yani kendi dışında herhangi bir güce
ihtiyacı olmadan toprak üzerinde kendi kendine hareket eden motorlu
araçlara denir. Yani otobüs, minibüs, kamyon vb araçlar bu gruba dahildir.
Ek olarak hem havada hem karar işletilen araçlarda bu kapsamdadır. Ancak
sadece havada ve suda işletilen araçlar bu kapsamda değillerdir.
b- Araç işletilme halinde olmalıdır - Motorlu araçlar işletilirken büyük tehlike arz ederler ve bu yüzden KTK
tehlike sorumluluğunu esas olarak araç işletenin kusursuz sorumluluğu
çerçevesinde değerlendirme yapmaktadır. Ancak araç işletme halinde değil
iken verdiği zarar ile meydana gelen zarar arasındaki sorumluluk kusursuz
sorumluluktur
c- Aracın işletildiği yer karayolu olmalıdır
d- Aracın işletilmesi nedeni ile bir zarar meydana gelmiş olmalıdır - Aracı işleten kişinin sorumlu olabilmesi için bir zarar meydana gelmiş
olması aranmaktadır. KTK m 85 den anlaşılacağı üzere motorlu taşıtı
işleten kişinin ölüm, yaralanma veya zarardan sorumlu tutulabilmesi için
motorlu taşıt hareket halinde olmalıdır.
e- Zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağı olmalıdır. - Uygun illiyet bağından anlamamız gereken; hayatın olağan akışına göre
meydana gelen zarar ile fiil arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır.
f- İşleten kuruluş beyyinesi getirememiş olmalıdır - Burada üstünde durmamız gereken diğer bir nokta ise; motorlu taşıt
işletilme halinde iken aracı işletenin kusuru olmasa dahi sorumlu
olmaktadır. Aracı işleten kişinin zarardan doğan sorumluluktan
kurtulabilmesi için KTK m86 da sözü geçen kurtuluş beyyinelerinden
birini ispat etmiş olması aranmaktadır. Kurtuluş beyyineleri: mücbir sebep
veya zararın bir 3. Kişinin ağır kusurudur. Araç işleten zarardan doğan
sorumluluktan ancak bunları ispat ettiği ölçüde kurtulmaktadır.
2- İşletilme halinde olmayan bir aracın sebep olduğu zararlardan sorumluluk - KTK m 85/3 uyarınca; araç işletilme halinde bulunmayıp bir kaza meydana
gelmiş ise aracı işletenin sorumlu tutulabilmesi için ancak zarar gören kişi
aracı işleten kişinin eylemlerinin bu zararın oluşmasında kusuru
bulunduğunu veya araçta oluşan veya bulunan herhangi bir bozukluğun bu
zararı meydana getirdiğini ispatlamakla yükümlüdür.
Şartlarını ayrıntılı inceleyecek olursak;
a- Zarar işletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik
kazasından doğmalıdır.
- Trafik kazası: bir veya birden fazla motorlu taşıtın karayolu üzerinde
karıştığı ölüm, yaralanma veya sonucunda zarar meydana gelen olaylardır.
b- Zarar gören kişi, aracı işletenin kusurunu ispat etmelidir. - Burada kusuru sorumluluğundan bahsedildiği için araç işletenin temyiz
kuvveti aranır. Temyiz kuvveti olmayan kişiler için kusur karinesinden
bahsedilemez.
c- Zarar gören , kazanın araca ilişkin bir bozukluktan veya aksaklıktan
meydana geldiğini ispat etmelidir.- Bu kısımda aracı işletenin bu sorumluluktan kurutulabilmesi için aracın
bozulmasının nedeninin bir 3 . kişi tarafından meydana geldiğini veya zarar
gören tarafından meydana geldiğini ispat etmesine bağlıdır.
- Bu kısımda aracı işletenin bu sorumluluktan kurutulabilmesi için aracın
ECE DİZDAROĞLU