TCK 134 ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU: YARGITAY KARARLARI VE CEZALAR

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 134: ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL

GİRİŞ

Özel hayatın gizliliği, bireylerin mahremiyet hakkının korunması açısından büyük öneme sahiptir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte, bireylerin özel hayatlarına yönelik tehditler artmış ve bu alanda hukuki düzenlemeler yapılması zorunlu hale gelmiştir. Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu düzenlemektedir. Bu makalede, TCK m.134 kapsamında değerlendirilen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu detaylı bir şekilde incelenecektir.

TCK M.134’ÜN HÜKMÜ

Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:

1. Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
2. (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

SUÇUN UNSURLARI

FAIL VE MAĞDUR

Bu suçun faili, herhangi bir kişi olabilir. Fail, mağdurun özel hayatına ilişkin bilgileri hukuka aykırı bir şekilde ele geçiren, kaydeden veya ifşa eden kişi olarak tanımlanabilir. Mağdur ise, özel hayatına yönelik gizliliği ihlal edilen kişidir.

FIIL

Bu suçun fiili, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek veya kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmektir. Fiilin gerçekleşmesi için failin, mağdurun rızası dışında özel hayatına ait bilgileri ele geçirmesi, kaydetmesi veya yayması gerekmektedir. Örneğin, bir kişinin özel konuşmalarını izinsiz olarak kaydetmek veya bu kayıtları yaymak bu suçu oluşturur.

HUKUKA AYKIRILIK

Suçun hukuka aykırı olması gerekmektedir. Fiilin, mağdurun rızası dışında ve hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Örneğin, bir gazetecinin, kamusal bir alanda yaptığı çekimlerde, kamusal çıkar amacıyla hareket etmesi ve bu durumu yasal izinlerle gerçekleştirmesi hukuka uygun olabilir.

KAST

TCK m.134’te düzenlenen suç kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, özel hayatın gizliliğini ihlal etmek veya kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek fiilini bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekmektedir.

SUÇUN NİTELİKLİ HALİ

TCK m.134’te suçun bazı nitelikli halleri de düzenlenmiştir. Bu nitelikli haller, suçun daha ağır cezalandırılmasını gerektiren durumlardır:

1. GİZLİLİĞİN GÖRÜNTÜ VEYA SES KAYDIYLA İHLALİ: Özel hayatın gizliliğinin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi durumunda ceza bir kat artırılır.
2. GÖRÜNTÜ VEYA SESLERİN İFŞASI: Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa etmek durumunda ceza artırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.

UYGULAMADAKİ ÖNEMİ VE YERİ

TCK m.134, bireylerin mahremiyet hakkını koruma amacı taşımaktadır. Bu suçun düzenlenmesi, özellikle teknolojik gelişmelerin bireylerin özel hayatına yönelik tehditleri artırdığı bir dönemde büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, bireylerin özel hayatlarına yönelik gizlilik ihlallerine karşı duyarlı olmaları ve hukuki haklarını bilmeleri gerekmektedir.

ÖRNEK OLAYLAR VE YARGI KARARLARI

YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Tarih: 12.06.2019
Esas: 2019/4144
Karar: 2019/7218

İçtihat Metni:

“Mahkemesi: Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar: Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler:

1. Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/1-2, 53/1-2-3, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
2. Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraat

Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

A) Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Gerekçeli karar başlığında, 01.04.2008 olan suçun işlendiği tarihin “01/08/2008” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,

B) Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 12.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.”

Bu karar, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının nasıl değerlendirildiğini ve bu tür suçların yargı tarafından nasıl ele alındığını göstermektedir. Özellikle, görüntü veya seslerin kayda alınması ve ifşa edilmesi durumunda verilen cezalar, bu suçların ciddiyetini vurgulamaktadır.

SONUÇ

TCK m.134, özel hayatın gizliliğini ihlal eden eylemleri düzenleyerek, bireylerin mahremiyet hakkını korumayı amaçlamaktadır. Bu hüküm, özel hayata yönelik gizlilik ihlallerine karşı caydırıcı bir nitelik taşıyarak, bireylerin özel hayatlarına yönelik haklarını korumaktadır. Bu nedenle, hukukçuların ve bireylerin TCK m.134’ün içeriğini ve uygulama alanlarını iyi bir şekilde anlamaları ve bu doğrultuda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır.

Hukuk Öğrencisi Stajyeri

Osman Recep Gülşen