SÖZLEŞMELERDE İRADE BOZUKLUĞU: TÜRLERİ VE HUKUKİ SONUÇLARI
Sözleşmelerde İrade Bozukluğu:
Sözleşmelerde irade bozukluğu; bir tarafın veya her iki tarafın iradesinin, hukuken geçerli olmayacak şekilde sakatlanması durumudur. Bu tür irade bozukluklarında genel olarak sözleşmenin geçerliliği etkilenir.
İrade Bozukluğu Türleri:
- Hata: Hata, bir tarafın sözleşme yaparken yanılgıya düşmesidir. Hata, esaslı ya da basit olabilir. Esaslı hata; sözleşmenin taraflarını, konusunu veya niteliğini etkileyen ciddi bir yanılgıdır. Basit hatalar ise sözleşmenin gene geçerliliğini etkilemez. Esaslı hata, kişinin; açıklamada, niyette ve iletmede yanılmasıdır. Esaslı hatanın varlığı halinde, yanılmaya düşen taraf bu hatayı ileri sürerek sözleşmeyi iptal edebilir. Basit hata durumlarında ise sözleşmenin geçerliliği korunur, ancak yanılgıya düşen taraf tazminat talebinde bulunabilir.
Türleri:
- Esaslı Hata: Sözleşmenin esaslı unsurlarında yapılan hatadır. Esaslı hata, sözleşmenin ana unsurlarına (konusu, tarafları, niteliği gibi) ilişkin bir yanılmadır. Bu tür hatalar, sözleşmenin geçersiz sayılmasına neden olabilir.
- Örnek: Bir mülk satın alırken, satın alınan mülkün başka bir mülk zannedilmesi.
- Esaslı Olmayan Hata: Sözleşmenin yan unsurlarında yapılan hatadır. Esaslı olmayan hatalar genellikle sözleşmenin geçerliliğini etkilemez, ancak taraflar arasında düzeltilmesi mümkün olabilir.
- Örnek: Satın alınan bir ürünün rengi konusunda yapılan yanlış anlaşılma.
Sonuçları:
- Hata esaslı bir nitelikteyse, taraflar sözleşmenin iptalini talep edebilir.
- Esaslı olmayan hatalar, sözleşmenin düzeltilmesi ile giderilebilir.
Örnek: Bir malın niteliği veya miktarı konusunda yapılan bir hata, sözleşmenin iptaline yol açabilir.
- Hile (aldatma): Hile; bir tarafın, diğerini kasıtlı olarak yanıltarak sözleşme yapmasını sağlamasıdır. Hile, iradenin özgürce oluşmasını engeller. Hileye maruz bırakılmış olan taraf, hilenin varlığını öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde sözleşmeyi iptal etmelidir. Aksi takdirde sözleşmeye onay vermiş kabul edilir. Hileye maruz bırakılan taraf, diğer taraftan tazminat talebinde bulunabilir.
Özellikler:
- Hile, kasıtlı bir aldatma girişimidir.
- Hile, sözleşmenin kurulmasında doğrudan etkili olmalıdır.
Sonuçları:
- Hileli hareketler sonucunda yapılan sözleşmeler iptal edilebilir.
- Hileye maruz kalan taraf, uğradığı zararların tazminini talep edebilir.
Örnek:
- Bir emlakçı, bir gayrimenkulün değerini kasıtlı olarak yüksek göstererek alıcıyı yanıltırsa ve alıcı bu bilgilere dayanarak mülkü satın alırsa, bu durum hileye örnektir.
- İkrah (korkutma): Korkutma; sözleşmenin bir tarafının veya bir üçüncü kişinin, sözleşmenin diğer tarafını zor bir durumda bırakarak veya tehdit ederek sözleşme yapmaya zorlamasıdır. Korkutma veya tehdit sonucu sözleşme yapan tarafın bu durumu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde sözleşmeyi iptal etmesi gerekir. Bir yıllık süre içerisinde sözleşmeyi iptal etmezse, bu sözleşmeye onay vermiş kabul edilir. Tehdit veya korkutma ile sözleşme yapmaya zorlanan taraf; korkutma veya tehdidi gerçekleştiren taraftan tazminat talep edebilir.
Özellikler:
- Korkutma, ciddi ve somut bir tehdit içerir.
- Korkutma tehdidi, tarafın iradesini zorlayıcı nitelikte olmalıdır.
Sonuçları:
- Korkutma altında yapılan sözleşmeler geçersiz sayılabilir.
- Korkutma yoluyla zarar gören taraf, tehdidi uygulayan kişiden tazminat talep edebilir.
Örnek:
- Bir iş insanı, bir başkasını ailesine zarar verme tehdidiyle bir sözleşmeyi imzalamaya zorlar.
- Bir kişiyi fiziksel veya ekonomik zarar vermekle tehdit ederek bir sözleşmeye zorlamak.
- Gabîn (Aşırı Yararlanma):Gabîn, bir tarafın diğer tarafın zayıf durumundan yararlanarak aşırı oranda avantaj sağlaması durumudur. Taraflardan birinin zayıf konumundan aşırı yararlanma söz konusu olduğunda, sözleşmenin iptali mümkün olabilir.
Özellikler:
- Gabin, taraflar arasındaki ciddi orantısızlığı ifade eder.
- Gabin durumunda, taraflardan biri diğerinin zayıf konumunu kötüye kullanır.
Sonuçları:
- Gabin durumunda, zarar gören taraf sözleşmenin iptalini talep edebilir.
- Taraflar arasındaki aşırı dengesizlik giderilmediği sürece sözleşme geçerli sayılmaz.
Örnek:
- Bir kişi, acil paraya ihtiyacı olan bir kişiden mülkünü değerinin çok altında bir fiyatla satın alır.
- Ekonomik sıkıntı içinde olan bir kişiye, değeri çok düşük olan bir malı yüksek fiyatla satmak.
İrade Bozukluğunun Hukuki Sonuçları:
Eğer irade bozukluğu ciddi bir boyutta ise, sözleşme baştan itibaren geçersiz sayılabilir. İrade bozukluğu durumunda, ilgili taraf iptal hakkını kullanabilir. Bu durumda, sözleşme geçmişe etkili olarak ortadan kalkar ve taraflar karşılıklı olarak aldıklarını geri vermek zorunda kalır. İrade bozukluğu sebebiyle zarar gören taraf, irade bozukluğu sonucunda doğan zararlarının giderilmesi amacıyla karşı taraftan tazminat talep edebilir. Borçlar kanununa göre; irade bozukluğuna dayalı olarak sözleşmenin iptalinin talep edilebilmesi için, irade bozukluğunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde talepte bulunulmalıdır. Aksi takdirde, taraflar artık irade bozukluğunu ileri sürerek sözleşmenin iptalini isteyemez. İrade bozukluğunun varlığını ispat yükü, irade bozukluğu iddiasında bulunan kişidir.
İrade Bozukluğunun Sonuçları:
- Sözleşmenin İptali:
- İrade bozukluğu durumlarında, etkilenen taraf, sözleşmenin iptalini talep edebilir. Bu talep, sözleşmenin başından beri geçersiz sayılması anlamına gelir.
- Tazminat:
- Eğer irade bozukluğu nedeniyle bir zarar meydana gelmişse, zarar gören taraf tazminat talep edebilir. Özellikle hile veya korkutma durumlarında, zarar gören tarafın uğradığı zararın tazmini mümkündür.
- Düzeltme (Tadil):
- Bazı durumlarda, taraflar arasında sözleşmenin bozulmuş irade unsurlarını düzelterek anlaşmaya varılması mümkün olabilir. Bu durumda, sözleşme tadil edilir ve geçerli hale getirilir.
Zamanaşımı:
İrade bozukluğuna dayanarak sözleşmenin iptali talebinde bulunulması için belirli bir süre içinde dava açılması gerekir. Bu süre genellikle hile ve korkutma durumları için öğrenme tarihinden itibaren 1 yıl, diğer irade bozuklukları için sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren 5 yıldır.
Sözleşmelerde irade bozukluğu, tarafların bilinçli ve özgür iradelerine dayalı bir sözleşme yapmasını engelleyen durumlardır. Bu tür bozukluklar, sözleşmenin iptaline, tazminat talebine veya sözleşmenin tadil edilmesine yol açabilir. Tarafların haklarının korunması ve sözleşmelerin geçerliliğinin sağlanması açısından irade bozukluklarının tespiti ve düzeltilmesi önemlidir.
Hukuk Öğrenci Stajyeri Nursena İbanoğlu