Single Blog Title

This is a single blog caption
İstanbul En İyi Boşanma Avukatı

Nişan Bozma Sebebiyle Tazminat Davası

Nişan bozma nedeniyle tazminat davası açılması, evlenme vaadinde bulunan kişinin bu vaadinden dönmesi durumunda ödemesi gereken tazminatları içerir. Nişan, hukuki anlamda bir sözleşme olarak kabul ediliyorsa, nişanlılık ilişkisi de benzer şekilde değerlendirilir.

Nişanın bozulması durumunda tarafların bazı hakları doğar. Eğer nişanlılardan biri, keyfi nedenlerle nişanı bozarsa, bu durumda boşanma gibi bazı yaptırımlarla karşılaşabilir. Nişanın bozulması, hem maddi hem de manevi tazminata yol açabilir ve ayrıca nişan hediyeleri ile yapılan hazırlıkların geri ödenmesini gerektirebilir.

Nişanlanmak Ne Anlama Gelir?

TMK 118’e göre nişanlanmak, bir erkek ve bir kadın arasında karşılıklı evlenme vaadi vermektir. Bu vaad, sözlü ya da yazılı olarak yapılabileceği gibi, nişan yüzüğünün takılması gibi davranışlarla da ortaya çıkabilir. Nişanlanma, medeni hukuk anlamında tamamlanmış sayılır.

Ancak, başkalarının evlenme vaadi veya beyanları nişanlanma kapsamında değerlendirilmez. Nişanlanma sadece nişanlanacak kişilerin kendi rızası ile geçerlidir. Anne-baba gibi kişilerin verdiği sözlerle nişanlanma gerçekleşmez.

Nişanlanma bazı durumlarda geçersiz sayılabilir:
– Hukuka, ahlaka veya kişilik haklarına aykırı olan nişanlar,
– Evli bir kişinin nişanlanması,
– Akıl hastası birinin nişanlanması,
– Yakın dereceden kan veya kayın hısımlığı olanların nişanı,
– Evlatlık ilişkisi olan kişilerin nişanı.

Nişanlanmanın geçerli olması için kişilerin tam ehliyete sahip olmaları ya da sınırlı ehliyete sahip olmaları ve yasal temsilcinin izninin bulunması gerekmektedir. Tam ehliyetsizler ise nişanlanmanın mali sonuçlarından sorumlu tutulmazlar.

Aile Hukuku Kapsamında Nişan Hükümleri

Nişan, evliliği gerçekleştirme yükümlülüğü ve sadakat yükümlülüğü getirir. Ancak, nişanlılık, evliliğe zorlamayı sağlamaz (TMK 119). Evlenmeden kaçınma durumunda öngörülen cayma tazminatı ya da ceza şartı dava edilemez ve yapılan ödemeler geri talep edilemez (TMK m. 119/2). Bu nedenle, evlilikten kaçınma amacıyla belirlenen cayma tazminatının eksik borç olduğu kabul edilir.

Nişanlılar, bazı hukuki durumlarda “yakın” olarak kabul edilirler. Örneğin, nişanlı biri ağır bir suç işlediğinde mirastan çıkarılmasına ilişkin düzenlemeler uygulanabilir. Ayrıca, nişanlılar destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler (TBK m. 53). Ancak, nişanlılar arasında hısımlık ilişkisi kurulmaz. Nişanlı kişi, nişanlısının davasında tanıklıktan çekinebilir (HMK m. 248/f.1/a) ve hâkim de nişanlısının davasına bakmakta yasaklıdır (HMK m. 34/f.1/e). Nişanlılardan biri haksız bir eylem sonucu hayatını kaybederse, diğer nişanlı destekten yoksun kalma tazminatı veya manevi tazminat davası açabilir.

Nişan Yüzüğü Atma Sebebiyle Açılabilecek Davalar

Nişanlılardan biri haklı bir neden olmaksızın nişan yüzüğünü atarak nişanı bozarsa, kusurlu olan taraf bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Nişan hediyeleri ile hazırlıkların iadesi için kusur aranmaz. Nişanın bozulmasından doğan davaların zamanaşımı süresi 1 yıldır. Bu davalarda Aile Mahkemeleri yetkilidir ve davalı kişinin yerleşim yeri mahkemesi belirlenir. Bu davalar nisbi harca tabidir ve faizler nişanın bozulma tarihinden itibaren işletilir. Delil olarak her türlü belge, tanık beyanı, nişan videosu ve fotoğraflar kullanılabilir.

Eğer nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozarsa veya kusurlu davranışı nedeniyle nişanı bozarsa, tazminat ödemesi gerekebilir. Kusurlu olan taraf, diğerine ve nişanlanmanın geçerli olduğuna güvenerek yaptığı harcamalar ve maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Maddi tazminat, nişanlanmanın bozulması sonucu ortaya çıkan menfi zararın karşılanmasını amaçlar. Bu zarar, nişanlanma olmasaydı yaşanmayacak olan parasal kayıptır.

Nişanlıların ana ve babası veya onlar gibi davranan kişiler, yaptıkları harcamalar için tazminat talep edebilirler.

Nişanın Bozulması Nedeniyle Manevi Tazminat Davası (TMK 121)

Nişanın bozulması sonucunda kişilik hakkı ihlal edilen taraf, kusurlu diğer taraftan manevi tazminat talep edebilir. Ancak, manevi tazminat talebi için sadece nişanın bozulması yeterli değildir. Talep eden kişinin kişilik haklarının ciddi şekilde ihlal edilmiş olması ve üzüntünün olağanüstü olması gerekmektedir. Manevi tazminat, kişilik haklarının ihlali nedeniyle duyulan üzüntü ve rahatsızlık için talep edilir. Örneğin, nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat miktarı genellikle 10.000 TL civarında değerlendirilir, ancak bu miktar olayın somut şartlarına göre değişiklik gösterebilir.

 Nişan Hediyelikleri İadesi (TMK 122)

Nişan sona erdiğinde, alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir. Nişanın bozulması halinde alışılmışın dışı hediyeler, “özel bir sebepsiz zenginleşme” olarak kabul edilir. Bu nedenle geri verilmesi mümkün olan hediyeler iade edilir. Nişan hediyelerinin geri verilmesi için nişanın bozulmasında tarafların kusurlu olup olmaması önemli değildir.

Nişan hediyeleri arasında tüketilmesi kolay giysiler, kuaför giderleri, ziynet eşyaları, nişan altınları, takılar, cep telefonları ve bilgisayarlar yer alabilir. Nişan yüzükleri ise genellikle alışılmış hediyeler arasında kabul edilir ve iadesi talep edilemez.

Hediyelerin geri verilmesi için hediyelerin nişan nedeniyle veya süresince verilmiş olması gerekmektedir. Davada, ziynet eşyalarının nişanın bozulduğu tarihteki değerleri belirlenmelidir. Örneğin, nişan yüzüğünün fiyatı, nişanın bozulduğu andaki bedeli üzerinden hesaplanır.

Başlık Parası ve Nişanın Bozulması

Başlık parası konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Yargıtay, başlık parasının hukuka ve ahlaka aykırı olduğuna ve bu nedenle hükümsüz olduğuna karar vermiştir. Türk örf ve adetlerinde başlık parasının talep edilmesi kişilik hakkının ihlali olarak değerlendirildiğinden, başlık parası geri istenemez.

Nişanın Bozulması Sebebiyle Tazminat Davalarında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Yargıtay içtihatlarına göre, nişan ve imam nikahı sonrası düğün yaparak birlikte yaşamaya başlayan çiftlerin ayrılıklarında aile hukuku değil borçlar kanunu uygulanır ve görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Evli kişinin nişanlanması mümkün olmadığından, bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır.

İspat yükü konusunda, davaya konu edilen paraların nişan hediyesi olarak gönderildiğini iddia eden tarafın bu durumu kanıtlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille ispat edilebilir.

Manevi tazminat davalarında, hakim tazminat miktarını belirlerken olayın özelliği, tarafların kusur oranı ve ekonomik durumları gibi faktörleri dikkate almalıdır. Manevi tazminatın miktarı, zarar gören kişinin ruhsal tatminini sağlamak amacıyla belirlenir ve bu tazminat, ceza veya malvarlığı hukukuna ilişkin bir zarar karşılığı değildir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button