Mirasçılıktan Çıkarma
Mirasbırakana saklı paylı mirasçılarını mirasçılıktan çıkarma imkanı veren bu ölüme bağlı tasarruf ile mirasbırakan, saklı paylı mirasçıların paylarını almasını engeller.
Mirasbırakanın mirasçılıktan çıkardığı sadece saklı paylı mirasçıyı etkileyen kişisel bir ölüme bağlı tasarruftur. Yani mirasçılıktan çıkarılan saklı paylı mirasçının altsoyunun mirasçılığı devam eder. Böylelikle mirasçılıktan çıkarılanın payını altsoyu alır.
Olumsuz bir ölüme bağlı tasarruf olan mirasçılıktan çıkarma, mutlaka gerekçeli olmalıdır. Kimin ve ne sebeple mirasçılıktan çıkarıldığı doğru bir şekilde belirtilmelidir. Mirasçılıktan çıkarılan kişiye ilişkin yorum yoluyla düzeltmeler yapılamaz.
Mirasçılıktan çıkarma kural olarak vasiyetname yoluyla yapılır. Ancak miras sözleşmesi ile de yapılmasına bir engel yoktur. Miras sözleşmesi ile mirasçılıktan çıkarma işlemi yapıldıysa da miras sözleşmesi vasiyetnamenin hükümlerine tabi olur. Her ne kadar sözleşme bağlayıcı olsa da vasiyetname hükümlerine tabi olduğu için mirasbırakan tarafından mirasçılıktan çıkarma tasarrufu her zaman geri alınabilir.
Mirasçılıktan çıkarma, tamamen mirasbırakanın iradesine bağlıdır. Mirasçılıktan çıkarma sebepleri gerçekleşmiş olsa bile mirasbırakan saklı paylı mirasçıyı mirasçılıktan çıkarmayabilir. Yani mirasçılıktan çıkarma tasarrufu mirasbırakanın iradesiyle gerçekleşmedikçe hüküm ve sonuç doğurmaz.
Mirasçılıktan çıkarmanın TMK 510’da sayılan sebeplere dayanması ve ölüme bağlı tasarrufta gösterilmesi gerekir. Ancak bu şartlar dahilinde mirasçılıktan çıkarma hüküm ve sonuç doğurur.
Mirasçılıktan Çıkarma Sebepleri
Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
- Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
Bu fıkrada geçen ağır suç kavramı ile ceza hukuku bakımından geçerli olan ağır suç kavramı aynı değildir. Maddenin içeriğinde ağır suçların neler olacağı sayılmamış, bu durum somut olaylar çerçevesinde yorum yapacak hakimin takdirine bırakılmıştır. Hakim yapacağı değerlendirmeler ile somut olayda mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılacak bir durumun varlığı halinde mirastan çıkarmayı haklı bulacaktır.
Bu fıkra incelendiğinde sadece mirasbırakana karşı işlenen ağır bir suçtan değil, aynı zamanda mirasbırakanın yakınlarına karşı ağır bir suçun işlenmesi halinde de mirasbırakan, saklı paylı mirasçıyı mirastan çıkarabilir. Buradaki mirasbırakanın yakınları kavramı geniş yorumlanmalıdır. Soy bağı ile bağlı olduğu yakınlarının dışında arkadaşları veya nişanlısı gibi yakınları da fıkranın kapsamına girmektedir.
Ağır bir suç olup olmadığına dair değerlendirme yapılırken objektif ve sübjektif şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmalıdır. Örneğin; mirasçının bir fiili aile bağlarını kopartacak nitelikte olabilir. Bu objektif şarttır. Ancak bu fiil somut olayda aile bağlarını kopartacak bir etki göstermemiş olabilir. Bu durumda da sübjektif şart gerçekleşmediğinden somut olayda mirasçılıktan çıkarma sebebi oluşmaz.
Burada önemli olan somut olayda gerçekleşen fiilin ağır olup olmadığından çok, sonuçta bu fiilin aile bağlarını koparmaya yönelik olup olmadığıdır. Genelde mirasbırakan ve yakınlarına karşı işlenen fiziksel ve sözlü şiddet, mirasçılıktan çıkarma için yeterlidir.
- Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse
Burada söz konusu olan aile hukukundan doğan yükümlülükler olduğundan fiilin muhatabı mirasbırakan ve aile üyeleridir. Yine bu fıkradaki sebebin de geçerli olması için objektif ve sübjektif şartların bulunması gerekir.
Aile hukukundan doğan yükümlülüklere nafaka borcunun yerine getirilmesi, anne-baba ve çocuğun ailenin menfaati için karşılıklı saygı ve yardım göstermeleri, karı veya kocanın birbirine karşı olan sadakat yükümlülüğü örnek verilebilir. Bu ve bunlar gibi yükümlülüklere aykırı davranmak mirasçılıktan çıkarmak için sebep olarak kabul edilir.
Mirasçılıktan Çıkarmanın Hükümleri
Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir(TMK 512/1). Bu fıkradan anlaşılacağı üzere sebebin belirtilmesi çok önemlidir. Bu sebep çok net bir şekilde belirtilmeli ve mirasçılıktan çıkarma için geçerli olmalıdır. Örneğin; mirasbırakanın tasarrufta bulunurken kendisine karşı suç işlendiğini belirtmesi yeterli olmayacaktır. Daha somut bir şekilde sebebi göstermesi halinde mirasçılıktan çıkarma tasarrufu geçerli olacaktır. Örneğin; kendisini dövdüğünü belirttiği takdirde mirasbırakanın sebebi, mirasçılıktan çıkarma için yeterli olacaktır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz(TMK 511/1). Geçerli bir sebebe dayanarak yapılan mirasçılıktan çıkarma tasarrufunda saklı paylı mirasçı, mirasçı sıfatını kaybedeceği için dolayısıyla mirastan pay da alamayacak ve aynı zamanda artık bir saklı paylı mirasçı olmayacağından tenkis davası da açamayacaktır. Bu durum tam mirasçılıktan çıkarma da geçerlidir. Kısmi olarak mirasçılıktan çıkarılan mirasçının yalnızca saklı payı azalacaktır, mirasçılık sıfatı devam edecektir.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır(TMK 511/2).
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir(TMK 511/3).
Bu iki fıkraya bakıldığında mirasçılıktan çıkarılan mirasçının altsoyunun bu tasarruftan etkilenmeyeceği yani mirasçının altsoyunun mirasbırakana mirasçılığı devam edeceği anlaşılmaktadır. Böyle bir durumda altsoyu bulunan mirasçının payı, altsoyuna geçecektir.
Mirasçının saklı paylı altsoyunun bulunmadığı bir durumda, mirasçının saklı payı mirasbırakana geçecektir. Bu da mirasbırakanın tasarruf sınırının genişlemesine sebep olacaktır. Ancak belirtmek gerekir ki mirasçının mirasbırakandan önce ölmesi durumunda mirasçının saklı payı, mirasbırakana geçmez.
İptal Davası ve Tenkis Davası
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer(TMK 512/2).
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur(TMK 512/2).
Mirasçılıktan çıkarılan kişi iptal davası açma hakkına sahiptir. Açılacak iptal davasında mirasçı, mirasbırakanın açık bir hataya düştüğünü ispat etmelidir. Çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek ise mirasçılıktan yararlanan mirasçılara düşer.
İptal davası genel iptal sebeplerine dayanarak da açılabilir, mirasçılıktan çıkarılma sebebinde açık bir hataya düşüldüğüne dayanarak da açılabilir.
İptal davası sonunda geçersizlik kararı çıkarsa ve bu geçersizlik sebebi eğer vasiyetin tamamına ilişkin olur ise vasiyetname bütünüyle geçersiz olacaktır. Ancak genel olarak bu iptal davası kısmi olur. Yani iptal davası sonucunda mirasçılıktan çıkarılma geçersiz sayılırken vasiyetnamedeki diğer tasarruflar geçerli kalır.
İptal davası sonucunda mirasçılıktan çıkarılan mirasçı lehine bir kararda mirasçı, payının tamamını alır.
Mirasçılıktan çıkarılan kişi aynı zamanda sebebin gösterilmediğine veya gösterilen sebebin yeterli olmadığına dair tenkis davası açabilir. Böyle bir durumda bir sebebin varlığını veya bu sebebin çıkarma tasarrufu için yeterli olduğunu ispat davalı tarafa düşer. Çünkü mirasçılıktan yararlanan davalı taraftır.
Mirasçılıktan çıkarılan kişi tenkis davası sonucunda sadece saklı payını alabilir.
Burada mirasbırakanın mirasçılıktan çıkarma tasarrufunu her zaman geri alabileceğine tekrar değinmek gerekir. Mirasbırakan mirasçılıktan çıkardığı mirasçıyı affedebilir. Böyle bir durumda mirasçılıktan çıkarma tasarrufunu geri alabilir. Mirasçılıktan çıkarma tasarrufunu vasiyetname ile yaptığı için yine vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkardığı mirasçıyı affettiğini ve mirasçılıktan çıkarma tasarrufunu geri aldığını belirtmelidir.
Borç Ödemeden Aciz Sebebiyle Mirasçılıktan Çıkarma
Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır(TMK 513/1).
Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarılma iptal olunur(TMK 513/2).
Burada mirastan çıkarılan kişi, mutlaka mirasbırakanın altsoyu olmalıdır ve alacaklılarının onun aleyhine borç ödemeden aciz belgesi çıkarmış olmalıdır. Böyle bir durumun varlığı halinde mirasbırakan, mirasçının saklı payının yarısının doğmuş veya doğacak çocuklarına bırakılacak şekilde mirasçıyı mirasçılıktan çıkarır. Ancak mirasın açıldığı zaman belgenin hükmü kalmamışsa veya mirasçının borcu saklı payının yarısından az bir miktarda ise mirasçı, mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun iptalini dava yoluyla isteyebilir.[1]
[1] Rona SEZORAN, Baki İlkay ENGİN, Miras Hukuku, Seçkin Yayınları,7. Baskı, Ankara, 2021.
Tüm detaylara ve aklınızda bulunan sorulara cevap bulmak için Av. Ferhat Kule ile görüşebilirsiniz.
Sevgi Esin