Fiyat Üzerinden Haksız Rekabet
Fiyat Üzerinden Haksız Rekabet
ÖZ
Ülkemizde 1980’li yıllara kadar karma ekonomi sistemi benimsenmiştir. Daha sonrasında 82 Anayasası ile liberal ekonomi hayatımıza girmiştir. Liberal ekonominin getirdiği serbest piyasa ortamı rekabeti doğurmuştur. Ticari ilişkilerin serbestçe kurulmasıyla ortaya çıkan rekabet, ekonominin gelişmesine ve para akışını sağlamıştır. Burada haksızca ortaya konulmuş bir rekabet durumunda devlet kurallar koyarak düzenleme çabası içine girmiştir. Kuralların menfaati serbest rekabeti dürüstçe sağlayabilmektir. Haksız rekabetle ilgili düzenlemeler serbest piyasa ortamını koruma amacı taşımaktadır. Ülkemizde ve dünyada yaşanan son olaylardan sonra haksız rekabet kavramı önem kazanmıştır ve düzenlemeler yapılmıştır.
Anahtar kelimeler: Rekabet Hukuku, Haksız Rekabet, Türk Ticaret Kanunu
GİRİŞ
Son yüzyıllarda ilerleyen ekonomik sistemler ile rekabet bir arada ilerlemiştir. Gelişmiş ülkelerin ekonomi politikalarına baktığımızda rekabet ön plandadır. Amerika’yı örnek olarak verdiğimizde ülke içerisindeki farklı markaların birbiri ile olan rekabeti hem ülkeye hem de markalara finansal bir gelişim sağlamaktadır. Böylesine önemli bir konu hakkında devletlerin düzenlemeler yapması gerekmektedir. Devletleri kendi içlerinde düzenlemeler yaptığı gibi uluslararası antlaşmalara da tabi olmaktadırlar. Bu sayede rekabet, korunmaktadır. Düzenlemelerin olmaması halinde serbest piyasa ortamından bahsetmek söz konusu değildir. Paranın tek bir elde toplanması hem devletin hem de piyasada bulunan toplulukların zararınadır. Dürüst ve serbest bir piyasa ortamı oluşturmak için haksız rekabeti ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmaktadır.
Bu yazımızda ilk olarak ilgili tanımlar ve rekabetin yararları verilecektir. Daha sonrası haksız rekabeti oluşturan unsurlara ve davasına değinilecek, Türk hukuk mevzuatı incelenecektir. Son olarak tüm anlatılanlar kapsamında fiyat üzerinden haksız rekabet konusu açıklanacaktır.
BİRİNCİ BÖLÜM
- Rekabet Kavramı
- Tanım
Genel olarak rekabet kavramına baktığımızda; aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış anlamlarına gelir.[1] Aynı amacı güden kimseler arasında, bu amaca ulaşmak için yapılan mücadeleye rekabet, bu mücadelenin içinde yer alanlara da rakip denir.[2] Başka bir tanımda ise rekabet, mal ve hizmet piyasalarındaki teşebbüsler arasında özgürce ekonomik kararlar verilebilmesini sağlayan yarışı ifade eder.[3] Rekabet hukuku, rekabetin korunmasını ve düzenlenmesini sağlayan kurallar içerir.
- Serbest Piyasa Tanımı
Serbest piyasa, ürünün fiyatının alıcı ve satıcının karşılıklı anlaşmasıyla belirlendiği, arz ve talebine hükümet tarafından müdahale yapılmayan piyasadır.[4] Hükümetin piyasaya karışması mümkün değildir ama savunması mümkündür. Konumuzda olduğu gibi haksız rekabetin olduğu durumlarda serbest piyasanın iyi bir şekilde işlemesinin devam etmesi için savunulması gerekmektedir. Hükümet yapmış olduğu düzenlemelerle birlikte serbest piyasayı savunmakla görevlidir. Serbest piyasa da gönüllülük esastır. Tersi olan ekonomi sistemlerinde olduğu gibi zorla alım-satım işlemleri yapılamaz. Rekabet çerçevesinde gönüllü takas vardır.
- Haksız Rekabet
Rekabet, anayasal bir haktır. Liberal ekonomi sistemini benimsemiş olan ülkelerde rekabet hakkı anayasal bir hak olarak düzenlenmektedir. Haklar başkasının haklarına zarar vermeyecek şekilde dürüstlük kuralına uygun bir şekilde kullanılmalıdır.[5] Rekabette bulunan kişiler diğer kişilerin haklarını ihlal etmemelidir. Anayasal anlamda ise Türkiye bir liberal ekonomi düzeni benimsemiştir. 1982 tarihli Anayasanın “Çalışma ve sözleşme hürriyeti” başlıklı 48’inci maddesinin birinci fıkrasında bu durum düzenlenmiştir.
“Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir. Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.”
Madde de açıkça belirtildiği üzere bireylerin ekonomik haklarını düzenlenerek serbest ticaret ilkesi vurgulanmıştır.[6] Madde hükmünde açıkça rekabet kavramı geçmese dahi dolaylı olarak serbest piyasanın getirisi olan rekabet özgürlüğü ilkesi düzenlenmiştir. Bu hükmün sağladığı haklara göre herkes özgürce ticari faaliyette bulunabilir.
- Rekabetin Yararları
Rekabet sayesinde hem ülkeler ekonomik alanda ilerler hem de ülkeleri oluşturan tüketiciler ilerlemeden yararlanır. Sadece ekonomik anlamda değil sosyal anlamda da fayda sağlamaktadır. Çünkü:
Mal ve hizmetlerin kalitesi artar, teknolojik gelişmelere teşvik artar, fiyatlar kontrol edilir, en kaliteli mal en ucuza alınabilir, refahın artmasıyla pazara giriş engelleri ortadan kalkar, üretilen mal ve hizmetler daha geniş çevrelere yayılır, işletmeler ekonomik açıdan büyüyüp genişler… Bu sayılan birkaç fayda da dahi rekabetin etik ve ahlaki değerler çerçevesinde devlet tarafından savunularak olması gerektiğini görmekteyiz.
İKİNCİ BÖLÜM
- Haksız Rekabetin Unsurları
Haksız rekabetin unsurları, ekonomik rekabetin varlığı ve dürüstlük kurallarına aykırılık şeklinde sayılabilir.[7]
3.1. Rekabet İlişkisi (Ekonomik Rekabetin Varlığı)
Rekabet ilişkisinin var olabilmesi için ortada serbest piyasanın olması gerekmektedir. Serbest piyasanın olmadığı bir ekonomik düzende rekabetten bahsedilemez. Haksız rekabetten bahsedebilmek için rekabete konu eylemin kazanç sağlaması gerekmektedir.
3.2. Dürüstlük Kurallarına Aykırılık
TTK’nın 54. maddesinin 1. fıkrasına göre:
“Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.”
Bu hükümden anlaşılacağı üzere rekabet için dürüstlük kuralını varlığı gerekmektedir. Haksız rekabetin gerçekleşmesi için de dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde davranmak gerekmektedir. TTK’nın 55. maddesinde dürüstlük kuralına aykırı olan haller haksız rekabet açısından belirlenmiştir. Kısaca özetlersek;
- Gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibi gereksiz yere kötüleyici veya rakibin tanınmışlığından yararlanan karşılaştırmalı reklâmlar.
- Müşterileri, seçilmiş bazı ürünlerin birden fazla tedarik fiyatının altında satışa sunulmasının yoluyla rakiplerinin veya kendinin yeteneği konusunda veya malın gerçek değeri hakkında yanıltmak.
- Saldırgan satış yöntemleri ile müşterilerin karar verme özgürlüğünü kısıtlamak.
- Taksitli satım ve benzeri sözleşmelerle tüketici kredilerinde, maliyet, satış fiyatı, faiz oranlarında tüketiciyi fazla aydınlatmamak
- Kendisiyle sözleşme yapması için müşterilerin daha önce yapmış oldukları sözleşmeleri sona erdirmeye yöneltmek.
- Başkasının ürünlerinden yetkisiz yararlanmak.
- Dürüstlük kuralına aykırı genel işlem şartları kullanmak. [8]
Haksız rekabetin gerçekleşmesi için gerekli olan unsurlar kısaca bu şekildedir.
- Haksız Rekabet Davası
TTK’nın 56. maddesi uyarınca haksız fiil için bir zararın ve zarar tehlikesinin varlığı aynı zamanda da illiyet bağının olması gerekmektedir. Madde de sayılan ekonomik menfaatlerin zarar görmesi veyahut zarar görme ihtimalinin olması üzerine haksız rekabet durumundan söz edilir. İlliyet bağı açısından ise Yargıtay kararı mevcuttur.[9] Türk hukukunun kabul ettiği uygun illiyet bağı teorisine göre haksız rekabet ile zarar uğrayan veya zarar uğrama tehlikesi olan ekonomik menfaat arasında uygun bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Kanunda belirtilen bu şartlar varsa dava açılabilir.
- Türk Hukuk Mevzuatında Düzenlemeler
Anayasamız açısından açıkça ifade edilmemekle birlikte 167. Maddeden haksız rekabet kavramını çıkarıyoruz. Anayasanın bu hükmüne göre devlet, serbest piyasayı rekabet açısından savunmaktadır.
- Piyasaların denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi
MADDE 167- Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
Anayasaya ek olarak TBK ve TTK’da düzenlemeler mevcuttur. Yukarıda TTK’nın 54 ve 55. maddelerine değindik. TBK’nın 57. maddesi haksız rekabetle ilgilidir.
MADDE 57- Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir.
Ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.’’
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Fiyatlandırma Bakımından Haksız Rekabet
- Hukuki Sorumluluk ve Sonuçları
Haksız rekabet fiilinin işlenmesiyle zarar gören veya zarar tehlikesi ile karşı karşıya kalan kişiler, TTK’nın 56. maddesinde düzenlenen davaları açabilme hakkına sahiplerdir. Madde uyarınca davalar şöyle sıralanabilir:
- Tespit davası; işlenilen fiilin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığının tespitinin mahkeme tarafından yapılmasıdır. Davanın açılmasında hukuki yarar şartı aranmadığı gibi eda davası şeklinde de açılabilir. Sonucunda sadece haksız rekabetin var olup olmadığı belirlendiği için icra takibinin yapılması mümkün değildir. Kesin hüküm ve kesin delil neticesi taşımaktadır.
- Haksız rekabetin men edilmesi talepli dava; işlenilen fiilde haksız rekabet oluşması halinde hem haksız rekabeti önlemek hem de durdurmak adına açılan dava türüdür. Kusur şartı aranmaz davanın açılması için. Çünkü haksız rekabet sürerken durdurulması, bittikten sonra tekrar yapılmaması veyahut hiç yapılmadan önlenmesi için açılan bir dava türüdür.
- Haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılması talepli dava; bu dava türünde amaç haksız rekabetin sonuçlarını ortadan kaldırmak ve haksız rekabet fiili işlenmeden önceki durumun geri getirilmesidir.[10] Kusur şartı aranmamaktadır.
- Kusurun bulunması halinde maddi ve manevi tazminat talepli davalar; kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini elde edebilmek için açılan dava türüdür.
Yukarıda sayılan davalardan bir tanesini açabildiği gibi birkaçını da açabilme hakkına sahiptir zarar gören veya zarar görme tehlikesiyle karşı karşıya olan kişi.
6.1. Dava Tarafları
Burada davalı, haksız rekabete yol açan fiili işleyen rakipler olabileceği gibi, haksız rekabet halleri ile ilgili olarak haksız rekabet fiiline doğrudan veya bazı hallerde dolaylı olarak katılan kişiler de olabilir.[11]
6.2. Cezai Sorumluluk
Cezai sorumlulukları TTK kapsamında 62 ve 63. maddelerinde düzenlenmektedir. Bu maddelerde sırasıyla önce gerçek kişilerin ardından tüzel kişilerin cezai sorumlulukları açıklanmıştır. İlgili maddeler şöyledir:
MADDE 62- (1) a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,
- b) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,
- c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,
- d) Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.
MADDE 63- (1) Tüzel kişilerin işlerini görmeleri sırasında bir haksız rekabet fiili işlenirse 62 nci madde hükmü, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanır. Haksız rekabet fiilinin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de karar verilebilir.
6.3. Fiyat Üzerinden Haksız Rekabet Halleri
TTK’nın 55. maddesinde dürüstlük kuralı uyarınca haksız rekabet halleri sayılmaktadır. Bu sayılan haksız rekabet halleri numerus clasus (sınırlı sayı) değildir. Uygulamadaki duruma ve dürüstlük kuralına göre artabilmekle birlikte bu yazıda kanunda sayılan haller incelenmektedir.
6.3.1. Kötüleme (TTK m. 55/1, a-1)
Madde hükmüne göre kötülemenin gerçekleşmesi için açıklama şeklinde; açıklamanın yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici olması; açıklamanın fiyata ilişkin olması gerekmektedir. Değerlendirmeler Yargıtay kararları çerçevesinde yapılmaktadır.[12]
6.3.2. Gerçek Dışı ve/veya Yanıltıcı Açıklamalarla Kendini veya Üçüncü Kişiyi Rekabette Öne Geçirmek (TTK m.55/1, a-2)
Burada en çok aldatıcı reklamlar karşımıza çıkmaktadır. Reklamlarda ilgili malların özellikleri abartılarak mal olduğundan ve içeriğinden farklı tanıtılmaktadır. Bir diğer karşımıza çıkan durum indirimli satışlardır. İndirim yapılmamış olmasına rağmen daha fazla tüketici çekebilmek adına sanki indirim varmış gibi bir reklam oluşturulması durumudur. Son günlerde en çok yaşanılan satış fiyatlarında haklı bir gerekçe bulundurmadan aşırı artış yapılması durumu da bu madde içerisinde değerlendirilebilir. Çünkü, insanlarda yanıltıcı bir gerçeklik oluşturulabilmektedir.
6.3.3. Karşılaştırma Yapmak (TTK m. 55/1, a-5)
Türk hukukuna yeni girmiş bu terim aslında en fazla başvurulan yöntemdir. Malların objektif bir çerçeve içerisinde karşılaştırılması rekabet açısından fayda sağlamaklar birlikte yapılan reklam çalışmalarıyla objektif bir karşılaştırma olmadan hareket edildiği görülmektedir. Reklamlarda en çok karşımıza çıkan bu durum fiyat üzerinden, nitelik üzerinden karşılaştırmalar yaparak yanıltıcı bilgiler ortaya çıkarabilmektedir.
6.3.4. Tedarik Fiyatının Altında Satış Yapmak (TTK m. 55/1, a-6)
Kişiler, anayasal güvenceleri ile birlikte aslında sattıkları malların fiyatlarını belirleme özgürlüğüne sahiplerdir. Bazı durumlarda bu durum kısıtlanmıştır şartlara bağlı olarak.
- Seçilmiş bazı mal veya hizmetler ilk şarttır. Burada bilerek tüketici avlanmak istemektedir. Tüketiciyi mala çekebilmek için özellikle reklam verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir.
- Tedarik fiyatının altında satışa sunum bir diğer şarttır. Özellikle tedarik zincirlerinde görülen bir durumdur. Zincirlerin hızlıca çeşitli ürünleri düşük maliyetle tedarik edebiliyor olmaları diğer zincirler ile aralarında haksız bir rekabet oluşturmaktadır.
- Tedarik fiyatının altında satış yapıldığı reklamlarda özellikle vurgulanarak haksız bir rekabet ortamı oluşturmaktadır.
6.3.5. Ek Edimlerle Sunumun Gerçek Değeri Hakkında Yanıltmak (TTK m.55/1, a-7)
Ek edimlerle birlikte kişinin mal üzerinde yanıltıcı bir bilgiye sahip olunmasını sağlamaktır.
6.3.6. İlanlarda Eksik Açıklamalar Yapmak (TTK m. 55/1, a-10,11,12)
İlanlarda taksitle satım sözleşmeleriyle ilgili eksik açıklamalar vermek ve bu şekilde insanların ilana yönelmesini sağlamak haksız rekabet oluşturmaktadır.
6.3.7. Sözleşme Formülleri Kullanmak (TTK m. 55/1, a-12)
Borçlar Kanununca bir sözleşme formülü kullanılıyormuş gibi yapılıp müşterinin cayma, fesih ve ödemeleri hakkında eksik veya yanıltıcı bilgiler verilerek yapılan satımlar haksız rekabet oluşturmaktadır.
6.3.8. İş Şartlarına Uymamak (TTK m.55/1, e)
Bazı mesleklerin şartları kanunla veyahut sözleşmelerle düzenlenmektedir. Bu düzenlemelere aykırı hareket ederek rakiplerine karşı avantaj sağlayan kişiler haksız rekabet fiilini yerine getirmektediler. Burada iş şartlarına uymamak aranmaktadır artı olarak haksız bir rekabet elde edilmesi aranmamıştır. İş şartlarına aykırı davranan kişi direkt olarak avantajlı olarak görülmüştür.
Sonuç olarak; haksız rekabet kavramı ile ilgili gerekli olan tüm bilgileri vermiş bulunmaktayız. Kanun koyucu bu kavramı kanunda kazuistik bir şekilde düzenlememiştir. Çünkü gelişen liberal ekonomi çerçevesinde yeni alanlar ve yeni rekabet alanları ortaya çıkacaktır. Oluşabilecek durumlara kanunun uygulanabilmesi ve hak kaybının yaşanmaması için kanun bu yola gitmiştir.
Unutmayın ki her olay ve durum kendi şartları içerisinde değerlendirilir. Bunun sonucunda neticelendirilir. Daha detaylı bilgi alabilmek ve sağlıklı bir süreç yönetebilmek adına büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
[1] Türk Dil Kurumu sözlükleri, Genel Türkçe Sözlük
[2] Güzel Eryürek, Fiyat Üzerinden Haksız Rekabet, Seçkin Yayıncılık, 2021, s20.
[3] Yılmaz ASLAN, Rekabet Hukuku Dersleri, Ekin Yayıncılık, 2017, s7.
[4] Karalar, Rıdvan (2001). Genel İşletme. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi. s.4
[5] Oğuzman/Barlas, a.g.e., s.262-267
[6] Güzel Eryürek, Fiyat Üzerinden Haksız Rekabet, Seçkin Yayıncılık, 2021, s24.
[7] Av. Mehmet BALLI, Türk Ticaret Kanunu’na Göre Haksız Rekabet, Gümrük & Ticaret Dergisi, Sayı:5, Yıl:2015
[8] Av. Mehmet BALLI, Türk Ticaret Kanunu’na Göre Haksız Rekabet, Gümrük & Ticaret Dergisi, Sayı:5, Yıl:2015
[9] YHGK, E.2007/11-965, K. 2007/961, T. 12/12/2007
[10] Nomer, a.g.e., s.412; Sanoz, a.g.e., 61.
[11] Sarıöz, a.g.e., s.62.; Nihai Çınar, Türk Ticaret Kanunu’na göre Haksız Rekabet ve Yaptırımları, (Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli Üniversitesi, SBE, Kocaeli, 2014), s98.
[12] Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 10.10.2019 tarih, E:2018/52022, K: 2019/6452
Zeynep Sıla ÇARDAKBAŞI
Merhaba, makaleniz için teşekkürler. Yüksek fiyatların haksız rekabet yarattığı noktası gerçekten ilginç. Peki, bu haksız rekabetin önüne nasıl geçebiliriz? Sizin bu konuda farklı bir öneriniz var mı?
Merhaba, makalenizi okudum ve farklı bir perspektif sunmak istedim. İnanıyorum ki fiyat üzerinden yapılan rekabet, tüketicilerin avantajına olabilir. Düşük fiyatlar sayesinde daha fazla tüketiciye ulaşabilir ve rakiplerinizin önüne geçebilirsiniz. Bununla birlikte, tüketici deneyimi ve kalite gibi diğer faktörler de önemli olabilir. Sadece fiyat üzerinden rekabet etmek yerine, tüm bu faktörleri dikkate alarak dengeli bir rekabet stratejisi oluşturmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Teşekkürler!