ESER SAHİPLİĞİ VE TELİF HAKLARI
Eser Sahipliği ve Telif Haklarının Devri
Eser sahipliği ve telif haklarının devri, fikri mülkiyet hukukunun en önemli konularından biridir. Türk kanunlarında bu konu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) ile düzenlenmiştir. Telif hakları, eser sahiplerinin yaratıcılıklarını ticarileştirmelerine ve eserlerini korumalarına olanak tanır.
Eser Sahipliği ve Telif Hakları
I. Eser Sahipliği
Eser sahibi, bir eserin yaratıcısıdır ve bu eser üzerinde belirli haklara sahiptir. FSEK’in 1. maddesine göre, eser; “sahibinin hususi bir yaratma faaliyeti neticesinde meydana getirdiği fikir ve sanat eseridir.” Bu kapsamda, edebi, müziksel, sinematografik ve diğer türlerdeki eserler, eser sahibi tarafından oluşturulur. Eser sahibi, eserin meydana getirilmesinden itibaren belirli haklara sahip olur. Eser sahibi, eser üzerindeki haklarını devretme veya lisans verme hakkına sahiptir.
II. Telif Hakları
Telif hakları, eser sahibine eser üzerindeki ekonomik ve manevi hakları tanır. Bu haklar, FSEK’in 14. maddesinde düzenlenmiştir. Telif hakları, eserin kullanımı, yayını, çoğaltılması, temsil edilmesi ve işlenmesi gibi birçok faaliyeti kapsar. Bu haklar, eser sahibine eserin ticari değerini koruma ve geliştirme imkânı tanır.
FSEK Madde 14: “Eser sahibi, eserin kullanılmasından doğan ekonomik haklara sahiptir. Bu haklar; eserin çoğaltılması, dağıtımı, yayımı, temsil edilmesi, ses ve görüntü naklinin yapılması ve işlenmesini içerir.”
Telif Haklarının Devri
I. Devrin Şartları
Telif haklarının devri, FSEK’in 21. maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, eser sahibinin telif haklarını devretmesi için yazılı bir sözleşme yapılması zorunludur. Söz konusu sözleşmenin şekil şartına uymaması halinde, devrin geçersiz sayılacağı belirtilmiştir.
FSEK Madde 21: “Eser sahibi, telif haklarını, yalnız eser sahibine ait olan ekonomik hakların tamamını veya bir kısmını devredebilir. Ancak bu devir, eser sahibinin manevi haklarına zarar vermemelidir.”
Bu madde, telif haklarının devrinin geçerliliği için şekil şartlarının yerine getirilmesini zorunlu kılar. Sözleşmenin yazılı olması, tarafların haklarının ve yükümlülüklerinin açıkça belirlenmesi açısından büyük önem taşır. Ayrıca, devredilen hakların kapsamı, süresi ve coğrafi sınırları net bir şekilde belirtilmelidir.
II. Devredilen Hakların Türleri
Eser sahibinin devredebileceği telif hakları iki ana grupta toplanır:
- Maddi Haklar: Eserin kullanımıyla ilgili haklardır ve bu haklar devredilebilir. Bunlar arasında eserin çoğaltılması, dağıtılması, sergilenmesi ve temsil edilmesi gibi haklar yer alır. Maddi haklar, eserin ekonomik değerini belirler ve bu hakların devri, eserin ticari potansiyelini artırır.
- Manevi Haklar: Eser sahibinin esere ilişkin kişisel haklarıdır ve bunlar devredilemez. Manevi haklar, eserin sahibi olarak eser sahibinin kimliğini koruma, eserin üzerinde değişiklik yapılmasını engelleme ve eserin yayımlanma biçimini belirleme gibi hakları kapsar.
Bu kapsamda FSEK madde 15 incelenmelidir:
FSEK Madde 15: “Eser sahibi, eserinin üzerinde değişiklik yapılmasını engelleme ve eserin yayımlanma biçimini belirleme hakkına sahiptir. Bu haklar devredilemez.”
Yargıtay İçtihatları
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay’ın, telif haklarının devrine ilişkin vermiş olduğu birçok karar, konunun pratiği ve uygulanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Örneğin, 2005 yılında verilen bir kararda, telif haklarının devri sözleşmesinin geçerliliği ve şekil şartları açıkça belirtilmiştir.
Yargıtay 11. HD, 2005/321 E., 2005/234 K.: “Telif haklarının devri, eser sahibinin yazılı onayı ve sözleşmenin şekil şartlarına uygun olarak yapılmalıdır. Aksi halde devrin geçersiz olacağı açıktır.”
Bu karar, devrin geçerliliği için şekil şartlarının önemini vurgular. Ayrıca, eser sahibinin yazılı onayı olmadan yapılan devir işlemlerinin geçersiz olacağını belirtir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/3577 E., 2012/5866 K. Sayılı Karar
Bu kararda, eser sahibinin manevi haklarının devri mümkün olmadığına vurgu yapılmıştır. Kararda, manevi hakların devredilemezliği ve bu hakların korunması gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay 11. HD, 2012/3577 E., 2012/5866 K.: “Manevi haklar, eser sahibinin kişisel varlığı ile bağlantılı olup, devri mümkün değildir. Eser sahibinin kimliğini koruma ve eserin üzerinde değişiklik yapmama hakları devredilemez.”
Bu karar, eser sahibinin manevi haklarının devredilemez olduğunu açıkça ortaya koyar ve eser sahibinin eser üzerindeki kişisel haklarını korur.
Örnek bir Yargıtay kararını bütünüyle incelersek;
7. Ceza Dairesi 2021/15815 E. , 2021/14459 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanığın yetkilisi olduğu … Fotokopi adlı iş yerinde usule uygun olarak yapılan aramada, bilgisayarda kayıtlı bir kısım yayınevlerine ait kitaplar ile içlerinde “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi” adlı eserin de bulunduğu 206 adet bandrolsüz kitap ele geçirilmesinden ibaret somut olayda, ele geçen kitaplarla ilgili olarak şikayetçi Yaybir Meslek Birliği’nin dosyaya sunduğu hak sahipliği belgelerinin incelenmesinde, her ne kadar “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi” adlı eser ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliğini ispata yönelik belgelerini sunmuş ise de, sanığa ait iş yerinde ele geçen “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi” adlı eserin yazarının “Doç. Dr. …” olduğu, 07/06/2012 tarihli …ile Okutman Yayıncılık…Ltd. Şti arasında düzenlenen telif haklarının devrine ilişkin sözleşmeye istinaden suça konu “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi” adlı eserin haklarının yayıncı …’a devredildiği, 21/12/2012 tarihli …ile Yaybir Meslek Birliği üyesi olan … Basım Yayım ve Dağıtım A.Ş. arasında düzenlenen telif hakları devir sözleşmesine konu “Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi” adlı eserin yazarları arasında Doç. Dr. …’ın bulunmadığı ve böylece Yaybir Meslek Birliği’nin suça konu eserle ilgili olarak hak sahipliğinin bulunmadığı; sanığa ait bilgisayarda ele geçen “Atlaslı Büyük Uygarlıklar Ansiklopedisi” adlı esere ilişkin olarak ise, hak sahipliğine ilişkin hukuken geçerli belgelerin yasal süresi içinde sunulmadığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5846 sayılı Kanunun 81/4. maddesine uyduğu gözetilmeden aynı Kanunun 71/1 ve 81/13. maddeleri uyarınca yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Sanık hakkında TCK’nun 62. maddesinin uygulanması neticesinde 405 gün karşılığı 8.100 TL adli para cezası yerine hesap hatası yapılarak 425 gün karşılığı 8.500 TL adli para cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, yeniden yapılacak yargılamada CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 08/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Eser Sahipliği ve Telif Haklarının Devri Sözleşmeleri
I. Sözleşmenin Şekli ve İçeriği
Telif haklarının devri sözleşmesi, FSEK’in 21. maddesi gereği yazılı olarak yapılmalıdır. Sözleşmede, devredilen hakların kapsamı, süresi, coğrafi sınırları ve kullanım şekilleri açıkça belirtilmelidir.
Örnek Sözleşme Maddesi:
- “Bu sözleşme ile, [eser adı] adlı eserin telif haklarının tamamı/ bir kısmı [alıcı adı]’na devredilmiştir. Devir, [süre] boyunca, [coğrafi sınır] içinde, [kullanım şekli] şeklinde geçerli olacaktır.”
Sözleşmenin içeriğinde, devredilen hakların detaylı bir şekilde belirtilmesi, ileride oluşabilecek anlaşmazlıkların önüne geçer. Ayrıca, sözleşmede tarafların isimleri, adresleri ve imzaları yer almalıdır.
II. Sözleşmenin Geçerlilik Şartları
Sözleşmenin geçerli olabilmesi için, hem eserin sahibinin hem de devralanın imzası ve sözleşmenin kanuni şartlara uygun olması gerekmektedir. Ayrıca, devralan tarafın telif haklarını kullanma yetkisine sahip olması önemlidir.
FSEK Madde 21: “Telif haklarının devri, eser sahibinin yazılı onayı ve sözleşmenin şekil şartlarına uygun olarak yapılmalıdır. Aksi halde devrin geçersiz olacağı açıktır.”
Uyuşmazlıkların Çözümü
I. Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri
Telif haklarıyla ilgili uyuşmazlıkların çözümünde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, özellikle arabuluculuk ve tahkim önemli bir yer tutar. Bu yöntemler, dava sürecinin uzunluğunu ve maliyetlerini azaltır.
FSEK Madde 80: “Telif haklarıyla ilgili uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk ve tahkim yöntemlerine başvurulabilir.”
II. Mahkeme Yolları
Telif haklarıyla ilgili uyuşmazlıklarda, ilgili mahkemeler olarak Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri yetkilidir. Mahkeme, dava konusu edilen eser üzerindeki hakların devri ve kullanımına ilişkin tüm hususları değerlendirir.
FSEK Madde 79: “Telif haklarına ilişkin ihtilaflarda, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemeleri yetkilidir.”
Mahkemeler, telif haklarının devrine ilişkin sözleşmeleri, tarafların haklarını ve yükümlülüklerini dikkate alarak karar verir. Mahkemelerin, tarafların haklarını koruma konusunda titiz davranması, telif haklarının adil bir şekilde kullanımını sağlar.
Eser sahipliği ve telif haklarının devri, fikri mülkiyet hukukunun en detaylı konularından biridir. FSEK ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda, eser sahiplerinin haklarının korunması, devrin yasal zeminde yapılması ve uyuşmazlıkların çözümü hususlarına gereken önem verilmelidir. Bu süreçte alacağınız hukuki danışmanlık ve uzmanlık hizmetleri, eser sahiplerinin haklarını güvence altına almak için kritik öneme sahiptir.
Öğrenci Stajyer
Behiye Zeynep Öztürk