Single Blog Title

This is a single blog caption

DAO Nedir ve Hukuki Yapısının Tartışılması

Giriş

Blokzincir teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, klasik şirket ve dernek yapılarının ötesinde yeni organizasyon modelleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan en dikkat çekeni ise DAO (Decentralized Autonomous Organization – Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon) yapılanmalarıdır. DAO’lar, merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan, akıllı sözleşmeler aracılığıyla kendi kendini yöneten dijital topluluklardır. Akıllı sözleşmeler, anonim taraflar arasındaki işlemleri ve anlaşmaları güvenilir, tutarlı bir şekilde yürütebilen, geriye dönük değişimin mümkün olmadığı bilgisayar programlarıdır.

DAO’lar geleneksel şirket hukuku anlayışına uymayan, tamamen blokzincir tabanlı ve merkeziyetsiz yapılardır. Lakin bazı ülkeler veya eyaletler hukuk sistemlerinde bu konuda öncü olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri(wyoming, tennessee, vermont), Almanya, İsviçre, Malta vb.

Türk hukuk sisteminde DAO kavramına doğrudan yer verilmemiştir. Bununla birlikte, DAO’ların hukuki niteliğini Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri ışığında değerlendirmek mümkündür.


I. DAO Nedir?

1. Tanım

DAO, blokzincir üzerinde kodlanan akıllı sözleşmeler aracılığıyla faaliyet gösteren, katılımcılarının oylarıyla yönetilen, şeffaf ve merkeziyetsiz bir organizasyondur. Geleneksel şirketlerde yönetim kurulu, genel kurul veya müdür gibi organlar bulunurken DAO’larda karar alma süreçleri tamamen dijital oylama mekanizmalarına dayanır.

2. Temel Özellikler

  • Merkeziyetsizlik: Kararlar merkezi bir otorite tarafından değil, topluluk üyelerinin oylarıyla alınır.

  • Otonomluk: Organizasyon, akıllı sözleşmelere kodlanan kurallara göre kendi kendine işler.

  • Şeffaflık: Tüm işlemler blokzincir üzerinde kayıtlı ve erişilebilirdir.

  • Token Tabanlı Katılım: DAO üyeleri, sahip oldukları token miktarı oranında oy hakkına ve gelir paylaşımına katılır.

3. Geleneksel Yapılardan Farkı

DAO’lar, anonim şirket, limited şirket ya da dernek gibi klasik yapılardan farklıdır. Özellikle:

  • Fiziksel bir merkezleri yoktur.

  • Temsilcileri veya yönetim organları bulunmaz.

  • Tüzel kişilik kazanmaları tartışmalıdır.


II. DAO’ların Türk Borçlar Kanunu Açısından Değerlendirilmesi

1. Sözleşmesel Nitelik

TBK m. 1’e göre sözleşme, tarafların karşılıklı irade beyanıyla kurulur. DAO üyeleri, akıllı sözleşmeler yoluyla sisteme katılarak aslında bir sözleşmeye taraf olmaktadır. Bu sözleşme, yazılı bir belge şeklinde değil, blokzincir üzerinde kodlar aracılığıyla kurulur.

2. Adi Ortaklık Benzerliği

TBK m. 620 ve devamında düzenlenen adi ortaklık hükümleri, DAO’ya en yakın model olarak görülmektedir.

KİŞİ BİRLEŞİMİ: İki ya da daha fazla kişi, kişiler arasında ki güven gerekliliğinin Blokzincir teknolojisiyle ikamesi. Dar ya da geniş çevrede kişi topluluğu.

SERMAYE: Adi ortaklığa getirilebilecek sermaye. Kripto varlığın gayri maddi varlık ve ayni sermaye niteliği. Geliştiriciler, yaratıcılar, denetçiler ve üyeler bakımından farklı tür sermaye getirimi.

SÖZLEŞMESEL TEMEL: Adi ortaklık şirket sözleşmesi temeli gerektirir. İzahname sözleşmsel temel olarak kabul edilebilir. Token satın almak bile sözleşmesel bağlılık iradesini ortaya konulması anlamını taşır.

ORTAK AMAÇ: Adi ortaklıkta kişiler ortak bir amaca ulaşmak için bir araya gelir. Amacın ideal/ iktisadi olmasından farklı görüşler var. DAO ideal ve iktisadi amaç için kurulabilir. DAO’ da temelde, toplanan sermayenin belirli projelere aktarılması ve bunlardan doğru kar elde edilip ortaklara dağıtılabilmesi söz konusudur.

BİRLİKTE ÇALIŞMA(ÇABA): Aktif katılımı gerektirir. DAO ortakları getirdikleri sermaye karşılığında elde ettikleri DAO Token sayesinde DAO’ nun fonlayacağı projelerde oy kullanmaktadırlar. Bu faaliyetlerin icra edilmesi suretiyle DAO işleyişini sağlanmaktadır. Yine DAO’ nun denetçileri yatırımları denetlemek, geliştiricileri DAO’ nun koduyla teknik olarak ilgilenmek suretiyle DAO işleyişine katılır.

Katılımcılar, ortak bir amaca ulaşmak için emek ve malvarlıklarını birleştirir. Ortaklık tüzel kişilik kazanmaz.
DAO’larda da benzer şekilde üyeler, finansal katkı ve oy haklarını ortak bir havuza koyar.  Dolayısıyla Türk hukukunda DAO’lar, adi ortaklık hükümlerine tabi kılınabilir.

3. Sorumluluk

Adi ortaklıkta ortaklar müteselsilen sorumludur (TBK m. 632). Aynı şekilde DAO’da meydana gelecek zarar veya borçlardan katılımcılar bireysel ve toplu olarak sorumlu tutulabilir. Bu durum, DAO’ya yatırım yapan kişilerin ciddi risklerle karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır.


III. DAO’ların Türk Ticaret Kanunu Açısından Değerlendirilmesi

1. Şirket Türleri ile Karşılaştırma

TTK’ye göre bir ticaret şirketinin kurulabilmesi için yazılı sözleşme yapılması ve ticaret siciline tescil edilmesi gerekir (TTK m. 124, m. 339 vd.). DAO’lar ise blokzincir üzerinde oluşur ve herhangi bir ticaret siciline tescil edilmez. Bu nedenle DAO’nun anonim veya limited şirket olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

2. Sermaye Yapısı

Anonim ve limited şirketlerde sermaye belirli esaslara tabidir. DAO’ larda ise sermaye, üyelerin koyduğu kripto varlıklarla sağlanır. Ancak bu katkı, TTK’deki “nakdi sermaye” veya “ayni sermaye” tanımlarına tam olarak uymamaktadır.

3. Yönetim ve Karar Alma

TTK’de yönetim kurulu veya müdürler organı vardır. DAO’da ise yönetim, akıllı sözleşmelere kodlanan kurallarla sağlanır. Bu nedenle DAO, TTK’ deki kurumsal yönetim modelinden oldukça farklıdır.

4. Tüzel Kişilik Sorunu

TTK’ya göre ticaret şirketleri, tescil ile tüzel kişilik kazanır (TTK m. 125). DAO’lar tescil edilmediği için Türk hukukunda tüzel kişilikleri yoktur. Bu durum, DAO’nun taraf olabileceği davalar ve hukuki işlemler bakımından büyük bir belirsizlik yaratmaktadır. Kanımızca DAO’ larda tüm üyeler müteselsilen sorumu olmakla beraber, hukuki iş ve hukuki işlemlerde DAO üyesi kişilerin veya bir kişinin DAO adına taraf gösterilmesi gerektiği, ancak o kişi veya kişilerin tamamen sorumlu tutulmasının yanlış olacağı, sadece DAO’ yu temsilen o pozisyonda bulunacağını, her üyenin müteselsilen ve şahsen sorumlu olacağını belirtmek isteriz. DAO topluluğunun kurulması için bir kefil göstermesi ve bu kefilin hukuki iş ve işlemlerde taraf gösterilmesi gerektiğini ya da hukuki iş ve işlemleri yapacak tam yetkili bir avukatın DAO adına yetkilendirilmesini uygun bulmaktayız. Ancak değindiğimiz gibi müteselsilen ve şahsen sorumluluğun devam edeceğini kefil/avukatın sadece temsil durumlarında rol oynayacağının tüzel kişilik sorununu bir nebze rahatlatacağı kanaatindeyiz.


IV. DAO’ların Hukuki Sorunları

1. Tüzel Kişilik Belirsizliği

DAO’ların tüzel kişilikten yoksun olması, sorumluluk ve temsil sorunlarına yol açmaktadır. Örneğin DAO bir sözleşme imzalarsa, kim taraf olacaktır? Bu durumda üyelerin şahsi sorumluluğu gündeme gelir. Her üye şahsen ve müteselsilen sorumlu olacaktır.

2. Yatırımcıların Korunması

DAO üzerinden yatırım yapan kişilerin hakları Türk hukukunda açıkça düzenlenmediği için, mağduriyet yaşanması halinde TBK’daki genel hükümler devreye girer. Ancak bu hükümler, pratikte yetersiz kalabilir.

3. Vergilendirme Sorunları

DAO aracılığıyla elde edilen kazançların vergilendirilmesi de belirsizdir. Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nda DAO’lara ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır.


V. DAO’ların Avantajları ve Riskleri

1. Avantajları

  • Şeffaflık: Tüm işlemler blokzincir üzerinde görülebilir.

  • Merkeziyetsizlik: Tek bir yöneticiye bağlı kalmadan demokratik karar alma mekanizması işler.

  • Hızlı ve düşük maliyetli işlemler: Banka veya aracı kurumlara ihtiyaç duyulmaz.

2. Riskleri

  • Hukuki belirsizlik: Tüzel kişiliklerinin tanınmaması, yatırımcıların riskini artırır.

  • Kod açıkları: Akıllı sözleşmelerdeki teknik hatalar büyük kayıplara yol açabilir.

  • Düzenleme eksikliği: Yasal boşluklar, DAO’ların kötüye kullanımını kolaylaştırır.


VI. Hukuki Tartışmalar ve Gelecek Perspektifi

Türk hukukunda DAO’ların açıkça tanımlanmamış olması, uygulamada sorun yaratmaktadır. TBK kapsamında adi ortaklık benzeri, TTK kapsamında ise şirket dışı yapılanma olarak görülebilir. Ancak gelecekte DAO’lara özel bir yasal düzenleme yapılması kaçınılmazdır.

Avrupa ve ABD’de bazı eyaletler DAO’lara sınırlı tüzel kişilik tanımaya başlamıştır. Türkiye’de de DAO’ların sermaye piyasaları, yatırımcı hakları ve şirketler hukuku ile uyumlu hale getirilmesi için mevzuat değişikliklerine ihtiyaç vardır.

1. ABD – Wyoming Eyaleti

2021’de Wyoming, “DAO LLC” düzenlemesini yürürlüğe koydu. Buna göre DAO’lar, limited liability company (LLC) statüsü altında kurulabiliyor. DAO’nun yönetim kuralları akıllı sözleşmelerle belirlenebiliyor ve bunlar şirket sözleşmesinin parçası sayılıyor. Katılımcılar sınırlı sorumluluk avantajına sahip oluyor.

 Wyoming, DAO’lara özel tüzel kişilik tanıyan ilk yargı sistemidir.


2. ABD – Tennessee ve Vermont

  • Tennessee: 2022’de Wyoming’e benzer şekilde DAO’ların LLC olarak kurulmasına imkân tanıdı.

  • Vermont: “Blockchain-Based LLC” adıyla düzenleme getirdi. DAO benzeri yapılar blockchain tabanlı LLC olarak kabul ediliyor.


3. Malta

“Blockchain Island” olarak bilinen Malta, Malta Digital Innovation Authority Act ile blokzincir temelli organizasyonları tanımaya başladı. DAO’ları doğrudan tanımlamasa da, teknoloji düzenleme çerçevesi içinde DAO’ların hukuki varlığı kabul edilmektedir.


4. İsviçre

İsviçre, kripto ve blokzincir dostu düzenlemeleriyle öne çıkar. DAO’lar, özellikle Zug kantonundaki “Crypto Valley” bölgesinde dernek (Verein) veya vakıf (Stiftung) şeklinde organize edilmektedir. DAO’lar için ayrı bir yasal kategori yoktur; ancak mevcut yapıların esnek uygulanması sayesinde DAO’lar tüzel kişilik kazanabilmektedir.


5. Almanya

Almanya’da DAO’lara özgü doğrudan bir yasa yoktur. Ancak DAO’lar, dernek (eingetragener Verein) veya şirket (GmbH) formuna uyarlanarak kısmi hukuki güvence altına alınabilmektedir.


6. Birleşik Krallık

DAO’lar için henüz özel bir düzenleme yoktur. İngiltere’de DAO’lar daha çok partnership (ortaklık) veya trust benzeri yapılar altında değerlendirilmektedir.

Avrupa Birliği DAO’lara doğrudan tüzel kişilik tanımamıştır. Ancak MiCA (Markets in Crypto-Assets Regulation) ile DAO’ların finansal varlık yöneten yapılar olarak gözetim altına alınması hedeflenmektedir.


Marshall Adaları: DAO’ları tüzel kişilik olarak tanıyan öncü ada devletlerinden biridir. “DAO LLC” modeli geliştirilmiştir.

Singapur: DAO’ları doğrudan tanımamakla birlikte, şirketler hukuku ve vakıf hukuku içinde DAO benzeri organizasyonların kurulmasına izin vermektedir.

Estonya: E-devlet altyapısı sayesinde DAO’ların şirketleşmesi konusunda en esnek ülkelerden biridir.


Sonuç

DAO’lar, blokzincir teknolojisinin sağladığı şeffaflık ve merkeziyetsizlik ilkeleriyle klasik şirket modellerinden farklı bir yapılanmadır. Ancak Türk hukukunda DAO’nun tüzel kişiliği, sorumluluk rejimi ve vergilendirilmesi belirsizdir.

  • TBK açısından: DAO’lar adi ortaklık hükümlerine benzerlik gösterir.

  • TTK açısından: DAO’lar şirket sayılmaz, çünkü tescil ve organ yapısı yoktur.

Bu nedenle DAO’ların Türkiye’de sağlıklı bir şekilde faaliyet gösterebilmesi için özel bir yasal çerçeveye ihtiyaç vardır.

Utku Demiray (öğrenci)

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button