Kadastro İtirazlarında Köy Tüzel Kişiliğinin Haklarının Korunması
DOSYA ESAS NO: …/…
……….. KADASTRO MAHKEMESİ’NE
CEVAP VEREN (DAVALI):
… Köyü Tüzel Kişiliği Adına
Köy Muhtarı (Adı ve Soyadı)
Adres: … Köyü / …….
VEKİLİ (VARSA):
Av. (Adı ve Soyadı) – Adres – Tel.
KARŞI TARAF:
Maliye Hazinesi / …
DAVA KONUSU:
Kadastro tespitine yönelik hazine itirazına karşı cevaplarımızın ve yasal gerekçelerimizin sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR
1. Taşınmazların Köy Tüzel Kişiliği Tarafından Uzun Süredir Kullanımı
Dava konusu taşınmazlar, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında köy tüzel kişiliği adına kazanılmıştır. Kadastro çalışmaları sırasında yapılan tespitlerde, bu taşınmazların fiilen köy tüzel kişiliğinin kullanımında olduğu, 50 yılı aşkın bir süredir otlak, mera ve köyün ortak kullanım alanı olarak hizmet verdiği açıkça belirlenmiştir.
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 2022/5143 E., 2022/7112 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere:
“Fiili kullanım ve uzun süreli zilyetlik, köy tüzel kişiliği lehine kazanma şartını doğurur. Salt tarımsal elverişlilik gerekçesiyle Hazine adına tescil hukuka aykırıdır.”
2. Hazine Adına Tescil Şartları Somut Olayda Yoktur
Kadastro Kanunu’nun 18. maddesi, hiçbir kişi veya tüzel kişilik lehine kazanım olmayan taşınmazların Hazine adına tescilini düzenler. Ancak burada taşınmazlar köy tüzel kişiliğinin fiili tasarrufunda olup, köy halkı tarafından imece usulü ile düzenlenmiş ve köy tüzel kişiliği adına uzun yıllardır kullanılmaktadır.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2020/3575 E., 2020/5814 K. sayılı kararında:
“Köy tüzel kişiliği, 14. madde kapsamında taşınmaz üzerinde mülkiyet kazanmışsa, Hazine lehine tescil mümkün değildir.” denilmektedir.
3. Bilirkişi Raporlarının Değerlendirilmesi
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda taşınmazların bazı kısımlarının tarıma elverişli olduğu belirtilmiştir. Ancak bu, köy tüzel kişiliğinin uzun süreli zilyetliği ve kullanımını bertaraf etmez.
Nitekim Yargıtay 16. HD’nin 2019/2854 E., 2019/4122 K. sayılı kararında:
“Tarıma elverişlilik olasılığı, mevcut mülkiyet hakkını sona erdirmeye yeterli değildir. Fiili zilyetlik, mülkiyetin en önemli delilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
4. Hazine İtirazının Dayanaksızlığı
Hazine’nin itirazında, taşınmazların tarım arazisi olduğu iddiasına dayanılmıştır. Ancak köy halkının ortak kullanımına tahsis edilmiş olan cami, çeşme, okul, mera ve harman yeri gibi alanlar üzerinde Hazine’nin tasarrufu hiçbir zaman olmamıştır. Taşınmazların köy tüzel kişiliği adına tescili hukuken ve fiilen yerindedir.
DELİLLER
-
Kadastro tespit tutanakları,
-
Köy ihtiyar heyeti kararları,
-
Bilirkişi raporları,
-
Tanık beyanları,
-
Keşif ve sair yasal deliller.
TANIKLAR
-
Adı ve Soyadı – (T.C. No: …) – Adres – Tel.
-
Adı ve Soyadı – (T.C. No: …) – Adres – Tel.
HUKUKİ SEBEPLER
3402 sayılı Kadastro Kanunu, 4721 sayılı TMK, 6100 sayılı HMK ve ilgili Yargıtay içtihatları.
SONUÇ VE TALEP
Yukarıda belirtilen gerekçeler ve yargılama sırasında ortaya çıkabilecek sair nedenlerle;
-
Kadastro tespitine ilişkin Hazine’nin itirazlarının reddine,
-
Taşınmazların köy tüzel kişiliği adına tesciline,
-
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine
karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.
…/…/…
Cevap Veren
… Köyü Tüzel Kişiliği Adına
Köy Muhtarı (Adı ve Soyadı) – İmza
Vekili
Av. (Adı ve Soyadı) – İmza
HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ YAĞMUR YORULMAZ
About Post Author
