ZAPTTAN SORUMLULUK: HUKUKİ YÜKÜMLÜLÜKLER VE YARGITAY KARARLARI
ZAPTTAN SORUMLULUK: HUKUKİ BOYUTLAR VE UYGULAMALAR
GİRİŞ
Zapttan sorumluluk, satış sözleşmelerinde satıcının malın hukuki durumundan kaynaklanan sorunlardan dolayı alıcıya karşı sorumluluğunu ifade eder. Bu kavram, Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) detaylı olarak düzenlenmiştir ve alıcıyı koruma amaçlı önemli bir hukuki düzenlemedir. Bu makalede, zapttan sorumluluk kavramını, hukuki boyutlarını ve uygulamalarını detaylı bir şekilde ele alacağız.
ZAPTTAN SORUMLULUK NEDİR?
Zapttan sorumluluk, satıcının sattığı malın üçüncü kişiler tarafından hukuki iddialara konu edilmesi durumunda, alıcının bu iddialar nedeniyle zarara uğramaması için satıcının sorumluluğunu ifade eder. Bu durum genellikle, malın mülkiyetinde veya üzerinde üçüncü kişilerin hak iddia etmesi halinde ortaya çıkar. Satıcı, malın alıcıya sorunsuz bir şekilde teslimini ve malın hukuki durumunun alıcı tarafından güvenle kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.
ZAPTTAN SORUMLULUK VE TÜRK BORÇLAR KANUNU
Türk Borçlar Kanunu, zapttan sorumluluk ile ilgili hükümleri detaylı bir şekilde düzenlemiştir. İşte TBK kapsamında zapttan sorumlulukla ilgili önemli maddeler:
- TBK Madde 214:
- Satıcı, alıcının satın aldığı malı zapt eden üçüncü kişilerin haklarına karşı alıcıyı korumakla yükümlüdür. Satıcı, malın mülkiyetini veya kullanım hakkını alıcıya devretmekle yükümlüdür.
- TBK Madde 215:
- Satıcı, malın hukuki durumuyla ilgili üçüncü kişilerin iddialarını alıcıya bildirmek zorundadır. Satıcı, bu tür iddialara karşı alıcıyı savunmak ve alıcının zarar görmemesi için gerekli önlemleri almak zorundadır.
- TBK Madde 216:
- Alıcı, zapttan doğan bir zarara uğradığında, satıcıdan tazminat talep edebilir. Tazminat, alıcının uğradığı doğrudan ve dolaylı zararları kapsar.
ZAPTTAN SORUMLULUK DURUMLARI
Zapttan sorumluluk, çeşitli durumlarda ortaya çıkabilir. İşte bu durumlara bazı örnekler:
- Üçüncü Kişilerin Mülkiyet İddiaları:
- Satıcı, sattığı malın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu garanti etmek zorundadır. Üçüncü kişilerin mal üzerinde mülkiyet iddiasında bulunması durumunda, satıcı, alıcıyı bu iddialardan korumakla yükümlüdür.
- Kira veya İntifa Hakları:
- Satıcı, mal üzerinde üçüncü kişilere ait kira veya intifa hakları gibi sınırlı ayni hakların bulunmadığını alıcıya garanti etmelidir. Aksi takdirde, satıcı, bu hakların alıcıya karşı zapt edilmesinden sorumlu olur.
- Kamu Hukuku Kısıtlamaları:
- Satıcı, malın kamu hukuku kısıtlamalarına tabi olmadığını ve malın kullanımının alıcı tarafından sınırsız bir şekilde gerçekleştirilebileceğini garanti etmelidir.
ZAPTTAN SORUMLULUK VE YARGI KARARLARI
Zapttan sorumluluk ile ilgili olarak Türk yargı sisteminde birçok emsal karar bulunmaktadır. Bu kararlar, satıcının zapttan doğan sorumluluklarını ve alıcının haklarını koruma açısından önemli rehberler sunmaktadır.
Örneğin, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/11192 E., 2013/27222 K. sayılı kararı, zapttan sorumluluk konusundaki önemli bir karardır. Bu karar, satıcının malın mülkiyetine ilişkin üçüncü kişilerin iddialarını alıcıya bildirme ve alıcının zarar görmemesi için gerekli önlemleri alma yükümlülüğünü vurgulamaktadır.
YARGITAY KARARLARI
13. Hukuk Dairesi 2013/11192 E., 2013/27222 K.
“İçtihat Metni” MAHKEMESİ: Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacılar, … plakalı traktörü 26.438.00 TL bedel karşılığında davalıdan satın aldıklarını, bu traktörü …’e noterde düzenlenen sözleşme ile sattıklarını, traktörün motor seri numarasının değiştirilerek çenç hale getirilmiş olması nedeniyle mahkeme kararıyla …’in elinden alınarak zapt edildiğini, bu kişiye zapt edilen traktörün yerine … plakalı traktör verdiklerini, davalıdan satın aldıkları traktörün çenç olması nedeniyle ayıplı olduğunu, el konulan traktörün noter satış bedeli olan 26.438.00 TL kadar zarara uğradıklarını ileri sürerek bu bedelden şimdilik 8.500.00 TL’sının tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, traktörü satması için …’a vekalet verdiğini, …l’ın verdiği bu vekalete istinaden davacıları vekil tayin ettiğini, davacıların bu vekaletnameye dayanarak traktörü …’e sattıklarını, davacılara traktör satmadığını, aralarında geçerli bir satış sözleşmesinin olmadığını, davacılar tarafından vekaleten yapılan satış nedeniyle kendisine bir ödeme yapılmadığını ve sorumluluğunu gerektiren bir zararın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalıdan satın aldıkları traktörün ayıplı olduğu, mahkeme kararıyla zapt edildiği, bu nedenle traktörü sattıkları kişiye başka bir traktör vermek zorunda kaldıkları ve traktör bedeli kadar zarara uğradıkları iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır. Davalı, davacılarla arasında bir satış ilişkisinin olmadığını, davacıların verdiği vekaletnameye istinaden traktörü sattıklarını ve kendisine satış nedeniyle ödeme yapmadıklarını savunmuştur. Mahkemece, davacıların … plakalı traktörü davalıdan gayrı resmi olarak satın alarak davalının vekilinin verdiği vekalete istinaden …’e sattıkları, traktöre çenç olması nedeniyle el konulduğu, davacıların bu traktörün yerine …’e başka bir traktör verdikleri ve davacıların traktör bedeli kadar zararının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacılar traktörü davalıdan satın aldıklarını iddia etmişseler de 17 Ekim 2008 tarihli noterde düzenlenen araç satış sözleşmesinin incelenmesinde satıcının … vekili … vekili … olduğu alıcının ise … olduğu ve davacıların davalı … adına dava konusu traktörü vekaleten başkasına sattıkları anlaşılmaktadır. Davacıların dava konusu traktörü davalıdan satın aldığına ilişkin sözleşme veya başka bir delil dosyaya ibraz edilmemiştir. Davacılar dava konusu traktörü davalıdan satın aldıklarını ispat edememiştir. Davacılar, dava konusu traktörü davalı …’ya vekaleten üçüncü kişiye sattıklarına göre traktörün çenç çıkmasından dolayı traktörü satın alan kişiye karşı davacıların bir sorumluluğu söz konusu olmayıp sorumluluk doğrudan doğruya davalıya aittir. Bu nedenle davacıların traktörü alan şahsın zararını karşılamak amacıyla bu kişiye yaptıkları ödemeden veya verdikleri traktörden dolayı davalının sorumlu olduğu düşünülemez. Ancak sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince davacılar, davalıya vekaleten dava dışı üçüncü şahsa yaptıkları satış nedeniyle davalıya vekaleten alıcıdan tahsil ettikleri parayı kendilerini vekil tayin eden davalı …’ya ödemişlerse yaptıkları bu ödeme miktarı için Dudu’nun sorumlu tutulması gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacıların davalıya vekaleten yaptığı satış nedeniyle …’ya ödeme yapıp yapmadıkları veya ne kadar ödeme yaptıkları tespit edilerek ödeme yapılmış ise bu miktardan Dudu’nun sorumlu tutulması, ödeme yapılmamış ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yaranına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
SONUÇ
Zapttan sorumluluk, satış sözleşmelerinde alıcının korunmasını sağlayan önemli bir hukuki düzenlemedir. Türk Borçlar Kanunu’nda detaylı olarak düzenlenen bu sorumluluk, satıcının malın hukuki durumunu alıcıya doğru bir şekilde beyan etmesini ve üçüncü kişilerin hak iddialarına karşı alıcıyı korumasını zorunlu kılar. Zapttan sorumluluk, alıcıların güvenli bir şekilde mal satın almasını ve kullanmasını sağlar. Satıcılar ve alıcılar, bu sorumlulukların farkında olarak hareket etmeli ve olası sorunları önlemek için gerekli önlemleri almalıdır.
Hukuk Öğrencisi Stajyeri
Osman Recep Gülşen