Yağma Suçu (Gasp) ve Cezası
Yağma suçu, diğer ismi ile gasp suçu olarak da bilinen bir suç türüdür. Bu suç, bir kişinin, başkasına ait olan bir taşınır malı, cebir veya tehdit kullanılması yoluyla zorla elinden almasıyla meydana gelir. Türk Ceza Kanunu’nda 148. ve 150. Maddelerinde yağma suçu düzenlenmiş ve mağdurun mülkiyetine ait malvarlığına yönelik haksız bir fiili temsil eder.
Hırsızlık suçu ile gasp suçu arasındaki ortak eylem, temelde ‘başkasına ait malın alınmasıdır’. Ancak yağma suçu, hırsızlık suçunun bir bileşeni olan ‘başkasına ait malın alınması’ eylemiyle sınırlı kalmaz. Ayrıca, malın alınması sırasında ‘cebir’ veya ‘tehdit’ unsurlarını da içinde barındırmaktadır.
Yağma Suçu Unsurları
Yağma suçunun önemli unsurlarından biri, başkasına ait olan bir malın alınmasıdır,
Yağma suçunda diğer önemli unsur cebir ve tehdidin olmasıdır,
Tehdit, karar verme özgürlüğüne ve özgür hareket alanına müdahale eden bir eylemi ifade eder ve suç teşkil etmektedir. Cebir, bir kişiye bir eylemi yapmaya veya yapmamaya zorlama şeklindedir. Hırsızlık suçu kapsamında, mağdurun rızası dışında mal alınıyor, ancak cebir ve tehdit uygulanmaz. Öte yandan, gasp suçu kapsamı, mağdurun sahibi olduğu mal, cebir ve tehdit kullanılmak suretiyle zorla alınır. Cebir ve tehdit, bu iki suç arasındaki ayrımı belirleyen temel unsurlardır.
Yağma Suçu Cezası
Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesinde, yağma suçunun basit hali için öngörülen ceza yer almaktadır. Yağma suçunu basit halini işleyen kişi, bu temel haliyle 6 ila 10 yıl arasında değişen hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Türk Ceza Kanunu’nun 149. maddesinde suçun nitelikli hali, suçun daha ağır bir cezayı gerektirecek özel bir şekilde işlenmesini ifade eder. Gasp suçunun nitelikli halleri sıralanacak olursa,
- Yağma suçunun silah kullanılarak işlenmesi,
- Fail kendisini tanınmayacak bir şekle sokması suretiyle işlenmesi,
- Birden fazla kişi tarafından bir arada işlenmesi:
- Yol kesmek yöntemiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde,
- Beden veya ruh durumu gereği kendisini savunamayacak bir durumda bulunan kişiye karşı,
- Suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanmak suretiyle işlenmesi,
- Suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla,
- Gece vaktinde.
Bu durumlarda, gasp suçunun nitelikli şekli oluşmaktadır. Bu nedenle suçun cezası da daha ağır bir şekilde artırılır. Bu nitelikli durumlardan birinin işlenmesi durumunda suçun cezası, 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası olmaktadır.
Yağma Suçunda Malın Değerindeki Düşüklük Sebebiyle Cezada İndirim
Eğer yağma suçunun konusu kapsamında olan malın değeri düşükse, fiili işleyen kişiye verilecek cezada bire üç ile bire iki oranı arasında bir indirim yapılır.
Yağma Suçu, Etkin Pişmanlık
Etkin Pişmanlıkta kişinin yaptığı eyleminden sebeple hiçbir baskı ve zorlama olmaksızın pişmanlık duyması ile ortaya çıkan haksızlık karşısında bu durumu telafi edebilecek davranışlar göstermesidir. Yağma suçu kapsamında etkin pişmanlık mümkün olabilmektedir. Gasp suçunda, suçun işlenmesi sonrası ancak dava açılmamasından önce etkin pişmanlık gösterilirse ceza yarıya kadar indirilebilecektir. Dava açılması sonrası, ancak mahkeme hükümü verilmesinden önce etkin pişmanlık gösterilirse ceza üçte birine kadar indirilebilir.
Yağma Suçunda Şikayet Süresi ve Zamanaşımı
Yağma suçu, mağdurun şikayeti olmaksızın savcılık tarafından takip edilebilen bir suçtur. Suçun işlendiği bilgisi elde edildiğinde, resmi makamlar kendiliğinden soruşturma başlatabilir ve mağdurun şikayeti gerekli olmayabilir.
Yağma suçunda şikâyet süresi bulunmamakla birlikte, bu suçta dava zamanaşımı süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, suçun işlendiği tarih itibariyle on beş yıl içinde işlenen suçlar savcılık merciine bildirilmesi gerekmektedir.
Bu suçu ile ilgili yargılama yapma görevi, ağır ceza mahkemelerine aittir.
Yargıtay Kararları Işığında Yağma Suçu
“…Olaya göre, sanığın suç arkadaşı ile birlikte mağdurun evine gitmekte olan mağduru takip ettikleri ve daha sonra mağdurun yanına yaklaşıp sağ omzunda asılı çantasını araçtan inmeden çekmeye çalıştıkları, mağdurun çantayı vermeyi reddettiği ancak araç hareket halinde olduğu için daha fazla direnemediği ve çantayı bırakmak zorunda kaldığı belirtilmektedir. Bu olayda, TCK’nın 149/1-c-h maddesinde düzenlenen yağma suçunu oluşturacak unsurların bulunduğu, ancak bu unsurların dikkate alınmadan suçun yanlış bir şekilde vasıflandırıldığı ve bu nedenle hüküm kurulmasının yerinde ve yeterli olmadığı ifade ediliyor…”
(6. Ceza Dairesi 2015/1202 E. , 2016/4623 K.)
Öğrenci Stajyer Suat TAŞ