Single Blog Title

This is a single blog caption

Yabancı Uyruklu Kişiler İçin Ceza Yargılaması

1. Yabancı Uyruklu Kişiler İçin Hukuki Çerçeve

Yabancıların ceza yargılamasındaki statüsü, temel olarak Türk mevzuatı ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle belirlenir. Yabancı olmak, tek başına ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı gibi, kişiyi hukuki korumadan da mahrum bırakmaz.

1.1. Anayasal Dayanaklar

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın;

  • Eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesi,

  • Kişi hürriyeti ve güvenliğini düzenleyen 19. maddesi,

  • Adil yargılanma hakkını güvence altına alan 36. maddesi

uyruk ayrımı gözetmeksizin herkesi korur. Anayasada “herkes” şeklinde kullanılan ifade, Türkiye’de bulunan yabancıları da kapsar. Bu nedenle, yabancı sanıklar da Türk vatandaşları gibi adil yargılanma hakkından, savunma hakkından, ölçülü ceza ve tedbir ilkesinden yararlanır.

1.2. Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu

Ceza sorumluluğunun esaslarını belirleyen Türk Ceza Kanunu (TCK) ile soruşturma ve kovuşturma süreçlerini düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), yabancılar için de aynen uygulanır. Yabancılar açısından fark yaratan hükümler, daha çok:

  • Dil bilmemeye bağlı haklar,

  • Konsolosluk bildirimi,

  • Tutuklama ve kaçma şüphesi değerlendirmesi,

  • Sınır dışı – ceza yargılaması ilişkisi

gibi alanlarda karşımıza çıkar.

1.3. Uluslararası Sözleşmeler ve Konsolosluk Koruması

Yabancıların ceza yargılamasındaki güvenceleri sadece ulusal mevzuattan ibaret değildir. Türkiye’nin taraf olduğu başlıca sözleşmeler şunlardır:

  • İnsan hakları bakımından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS),

  • Viyana Konsolosluk İlişkileri Sözleşmesi (özellikle konsolosluk bildirimine ilişkin madde),

  • Çeşitli ikili adli yardımlaşma ve suçluların iadesi anlaşmaları.

Bu sözleşmeler, hem yakalama, gözaltı ve tutuklama süreçlerinde, hem de yargılama ve infaz aşamasında yabancıların korunması bakımından doğrudan etkilidir.


2. Yabancı Uyruklu Kişinin Ceza Soruşturmasındaki Statüsü

Ceza yargılamasının ilk aşaması soruşturmadır. Kolluk, savcılık ve sulh ceza hakimliği işlemlerinde yabancı uyruklu kişilere tanınan hakların doğru kullanılması, ileride doğabilecek hak ihlallerinin önlenmesi açısından hayati önem taşır.

2.1. Şüpheli Sıfatı ve Uyruk Farkı

Bir yabancı, Türkiye’de işlediği iddia edilen bir fiil nedeniyle “şüpheli” sıfatını kazandığında, Türk vatandaşıyla aynı ceza sorumluluğuna tabidir. Yabancının;

  • Turist olması,

  • Öğrenci veya çalışan olması,

  • Mülteci, sığınmacı ya da uluslararası koruma başvurucusu olması,

  • İkamet izni bulunup bulunmaması

ceza sorumluluğunu doğrudan etkilemez. Bu statüler, daha çok adres tespiti, tebligat, kaçma şüphesi ve sınır dışı işlemleri açısından önem taşıyacaktır.

2.2. Yakalama ve Gözaltı Sürecinde Yabancının Hakları

Yabancı uyruklu bir kişi, suçüstü halinde ya da kanunda öngörülen şartlarda yakalanabilir ve gözaltına alınabilir. Bu aşamada:

  • Kişiye, anladığı dilde hangi suçtan dolayı yakalandığı, hakları ve itiraz imkanları bildirilmelidir.

  • Yakalama ve gözaltı kararı, hukuki denetime elverişli şekilde tutanağa geçirilmelidir.

  • Gözaltı süreleri, yabancı için de aynı olup, keyfi şekilde uzatılamaz.

Yabancı için özellikle önemli olan husus, dil engeli ve konsolosluk bildirimidir. Kişi, kendi dilini anlamıyorsa tercüman olmaksızın sağlıklı bir şekilde ifade veremez; bu da adil yargılanma hakkını zedeler.

2.3. İfade Alma, Tercüman ve Savunma Hakkı

İfade alma sırasında:

  • Yabancı şüpheliye, susma hakkı, müdafi isteme hakkı, yakınlarına ve konsolosluğa haber verilmesini talep etme hakkı açıkça anlatılmalıdır.

  • Kişi Türkçe bilmiyorsa veya yetersiz biliyorsa, tercüman zorunludur.

  • Tercüman huzurunda alınmayan ifade, savunma hakkını sakatlayabilir ve ileride delil değerlendirmesinde sorun doğurabilir.

Yabancının anlamadığı bir dili kullanarak aldığı tutanaklara imza atmasının ileride “ben neye imza attığımı anlamadım” şeklinde itirazlara konu olması sık rastlanan bir durumdur. Bu nedenle her aşamada anladığı dilde bilgilendirme ve tercüman desteği sağlanması gerekir.


3. Yabancıların Ceza Yargılamasında Dil Bilmemekten Doğan Hakları

Türkiye’de ceza yargılaması Türkçe yürütülür. Ancak bu, dil bilmeyen yabancının hakkını kaybettiği anlamına gelmez. Aksine, dil engeli olan kişinin hakları, hukuk düzeni tarafından ayrıca korunur.

3.1. Tercüman Hakkı ve Kapsamı

Yabancı uyruklu kişinin:

  • İfade ve sorgusunda,

  • Mahkeme duruşmalarında,

  • Önemli tutanakların okunması ve anlaşılması sırasında

tercüman kullanma hakkı vardır. Tercüman masrafları kural olarak devlet tarafından karşılanır; özellikle ağır suçlarda bu hak çok daha titizlikle uygulanmalıdır.

Pratikte, İngilizce, Arapça, Rusça, Farsça gibi yaygın dillerde tercüman bulmak daha kolayken, az bilinen diller için süre uzayabilmekte, bu da sürecin gecikmesine neden olabilmektedir. Ancak gecikme gerekçe gösterilerek tercümansız işlem yapılması doğru değildir.

3.2. Tutanak, İddianame ve Kararların Yabancıya Bildirilmesi

Tüm belgelerin tam metin çevirisi her zaman yapılmasa da:

  • Yabancı sanığın neyle suçlandığını,

  • Hakkında hangi kararların verildiğini,

  • Hangi haklara sahip olduğunu

fiilen anlayabilmesi gerekir. Bu nedenle, iddianame özeti, mahkeme kararı sonucu ve temel haklarına ilişkin bilgilendirmenin tercüman aracılığıyla yapılması önemlidir.

Eğer kişi, suçlamayı ve kararı gerçekten anlamamışsa, üst mahkemeye yapılacak başvurular gecikebilir veya hak düşürücü süreler kaçırılabilir. Bu sebeple, uygulamada “imzalattık” yaklaşımı yerine, gerçek anlamda bilgilendirme esastır.


4. Yabancı Uyruklu Sanığın Avukat Yardımından Yararlanma Hakkı

Ceza yargılamasında en kritik güvencelerden biri müdafi (avukat) yardımının sağlanmasıdır. Yabancılar açısından avukat yardımı, dil engeli ve mevzuata yabancılık sebebiyle daha da hayati bir hale gelir.

4.1. Zorunlu Müdafilik ve Yabancılar

Belirli suçlarda, cezanın ağırlığı ve kişinin durumu dikkate alınarak zorunlu müdafilik sistemi öngörülmüştür. Buna göre:

  • Belli ağırlıktaki suçlarda (üst sınırı belirli bir yılı aşan hapis cezası tehdidi gibi),

  • Çocuklarda,

  • Kendini savunamayacak durumda olanlarda,

  • Tutuklu sanıklarda

sanığın avukat yardımından yararlanması zorunludur ve avukat, baro tarafından görevlendirilir. Yabancı sanık, bu gruplardan birine giriyorsa, ücret ödemeden avukat yardımından yararlanabilir.

Yabancının, kendi seçtiği avukattan da yararlanma hakkı vardır. Ücreti kendisi karşılayabilir veya uygun şartlar oluştuğunda adli yardım talebinde bulunabilir.

4.2. Avukatla İletişim ve Gizlilik

Yabancı sanık:

  • Avukatıyla mahrem ve gizli şekilde görüşme,

  • Gerekirse tercüman eşliğinde ilişki kurma,

  • Avukatına belgesel ve dijital delil sunma

hakkına sahiptir. Özellikle cezaevinde ya da geri gönderme merkezinde tutulan yabancıların avukatlarıyla iletişimi fiilen zor olabilir; bu durumda avukatın, cezaevi/merkez idaresiyle yazışarak görüşme saat ve koşullarını netleştirmesi önem taşır.

4.3. Avukat Tercihi ve Yabancı Dil Bilen Avukat Talebi

Yabancı sanık, mümkünse kendi dilini bilen bir avukatla çalışmak isteyebilir. Baro listesinde ilgili dili bilen avukat varsa, uygulamada bu yönde görevlendirme yapılabilmektedir. Aksi halde tercüman aracılığıyla iletişim kurulacaktır.

Pratikte, İngilizce, Arapça, Rusça, Farsça ve Almanca bilen avukatlara erişim daha kolaydır; ancak dil bilmiyor olması, avukatın hukuki niteliğini etkilemez; tercüman desteği ile bu eksiklik giderilebilir.


5. Konsolosluk Bildirimi ve Konsolosluğun Rolü

Yabancı uyruklu kişinin özgürlüğünden yoksun bırakıldığı durumlarda devreye giren en önemli güvencelerden biri konsolosluk bildirim hakkıdır.

5.1. Konsolosluğa Bildirim Zorunluluğu

Viyana Konsolosluk İlişkileri Sözleşmesi uyarınca:

  • Gözaltına alınan veya tutuklanan yabancı uyruklu kişi, konsolosluğu ile temas kurma hakkına sahiptir.

  • Kişi isterse, ilgili devletin konsolosluğuna durumun bildirilmesini talep edebilir.

  • Konsolosluk, kendi vatandaşının haklarının gözetilip gözetilmediğini izleyebilir, ailesiyle irtibatı sağlayabilir.

Bu bildirimlerin yapılmaması, hem uluslararası yükümlülüklerin ihlali anlamına gelir, hem de kişinin savunma hakları açısından sorun yaratır.

5.2. Konsolosluğun Sağlayabileceği Destekler

Konsolosluklar genellikle:

  • Kendi vatandaşlarına hukuki süreç hakkında genel bilgi verebilir,

  • Ülkedeki avukat listelerini paylaşabilir,

  • Aile bireylerine bilgi aktarabilir,

  • Dil sorunlarının çözümünde destek sunabilir.

Ancak konsolosluk, doğrudan avukatlık yapmaz, savunmayı üstlenmez ve hakimin yerine geçmez. Yine de, özellikle dil ve iletişim sorunları yaşayan yabancılar için konsolosluk kanalı çok önemli bir destektir.


6. Tutuklama, Adli Kontrol ve Sınır Dışı İlişkisi

Yabancı uyruklu bir kişi hakkında ceza soruşturması veya kovuşturması yürütülürken, tutuklama ve adli kontrol tedbirleri, çoğu zaman “kaçma şüphesi” gerekçesiyle daha sık gündeme gelebilmektedir.

6.1. Yabancılar Açısından Tutuklama Kriterleri

Tutuklama, istisnai bir tedbirdir; yabancı için de kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedeninin somut delillerle desteklenmesi gerekir. Yabancı olması tek başına tutuklama gerekçesi olamaz. Ancak:

  • Türkiye’de sabit bir adresinin olmaması,

  • Ülkede geçici olarak bulunması (turist vizesi vb.),

  • Daha önce adres değiştirip bildirmemesi

gibi hususlar, mahkemelerce kaçma şüphesini güçlendiren olgular olarak değerlendirilmekte ve tutuklama kararlarında sıklıkla vurgulanmaktadır.

6.2. Adli Kontrol Tedbirleri ve Yurt Dışına Çıkış Yasağı

Tutuklama yerine, daha hafif bir tedbir olan adli kontrol uygulanabilir. Yabancılar açısından en sık kullanılan adli kontrol türleri:

  • Yurt dışına çıkış yasağı,

  • Belirli aralıklarla karakola imza verme,

  • Belirli bir adreste ikamet zorunluluğu gibi yükümlülüklerdir.

Yabancı, çalışmak veya ailesinin yanına dönmek için ülkesine gitmek istese bile, yurt dışı çıkış yasağı buna engel olabilir. Bu durumda, avukat aracılığıyla adli kontrolün kaldırılması ya da değiştirilmesi için mahkemeye başvurulabilir.

6.3. Ceza Yargılaması ve Sınır Dışı (Deport) Süreci

Yabancı hakkında yürüyen ceza davası, idari makamlarca yürütülen sınır dışı (deport) süreciyle iç içe geçebilir. Örneğin:

  • Yabancı bir suçtan dolayı yakalanır,

  • Hakkında idari gözetim ve geri gönderme işlemi başlatılır,

  • Aynı zamanda ceza soruşturması ve davası devam eder.

Bu noktada şu sorular gündeme gelir:

  • Ceza davası sonuçlanmadan sınır dışı edilebilir mi?

  • Mahkumiyet sonrası cezanın infazı tamamlanınca sınır dışı kararı uygulanabilir mi?

Genel olarak; ağır suçlarda, kamu düzenini ciddi şekilde tehdit eden fiiller söz konusuysa, ceza davası ve infaz süreci tamamlandıktan sonra sınır dışı gündeme gelebilmektedir. Daha hafif suçlarda ise, bazen ceza davası sürerken dahi sınır dışı işlemleri fiilen öne çıkabilmektedir.

Bu nedenle, yabancı uyruklu kişinin hem ceza hukuku hem de yabancılar hukuku bakımından birlikte değerlendirilmesi, dosyanın bu iki alanı da bilen bir avukat tarafından takip edilmesi en sağlıklı yoldur.


7. Yabancı Mağdur, Katılan ve Tanıkların Hakları

Yabancıların ceza yargılamasındaki rolü sadece sanıkla sınırlı değildir. Yabancı bir kişi, Türkiye’de:

  • Suçun mağduru,

  • Ceza davasına katılan sıfatıyla tarafı,

  • Ya da sadece tanığı olabilir.

7.1. Yabancı Mağdurun Başvuru ve Şikâyet Hakkı

Yabancı mağdur, kolluğa, savcılığa veya doğrudan mahkemeye:

  • Şikâyette bulunabilir,

  • İfade verebilir,

  • Delil sunabilir,

  • Kovuşturma aşamasında katılma talebinde bulunabilir.

Bu süreçte de dil engeli bulunan mağdur için tercüman zorunludur. Özellikle turistlere karşı işlenen dolandırıcılık, hırsızlık, yaralama, cinsel suçlar gibi durumlarda, mağdurun ülkesine dönmesi süreçleri zorlaştırdığı için, ifade ve delillerin mümkün olduğunca erken ve eksiksiz alınması önemlidir.

7.2. Tanık Olarak Yabancı ve İstinabe

Yabancı, tanık olarak dinlenecekse:

  • Türkiye’de bulunuyorsa mahkeme veya savcılık önünde tercüman eşliğinde beyanı alınabilir.

  • Ülkesine dönmüşse, uluslararası adli yardımlaşma kanalları veya istinabe yoluyla ifadesi alınabilir.

Bu süreçte de, tebligatlar ve dil sorunu önemli yer tutar. Yabancı tanığın ikamet adresinin doğru ve tam şekilde tespiti, ileride yargılamanın uzamaması açısından önemlidir.


8. Tebligat, Adres Bildirimi ve Yurt Dışında Bulunan Yabancılar

Ceza yargılamasında usulüne uygun tebligat yapılmaması, hem kararların geçerliliğini zedeleyebilir hem de sanığın savunma hakkını ihlal edebilir. Yabancılar açısından tebligat konusu çok daha hassastır.

8.1. Türkiye’de İkamet Eden Yabancılara Tebligat

Türkiye’de ikamet eden yabancılar için:

  • Bildirdikleri ikamet adresi,

  • Avukatları varsa avukat adresi

tebligat adresi olarak kabul edilir. Adres değişikliklerinin bildirilmemesi, “tebligat yapılamadı” gerekçesiyle gıyabi yargılama veya kararların kesinleşmesi gibi sonuçlar doğurabilir.

8.2. Yurt Dışında Bulunan Yabancılara Tebligat

Yabancı, soruşturma veya kovuşturma devam ederken ülkesine dönerse:

  • Uluslararası tebligat yolları,

  • İlgili ülkeyle var olan ikili veya çok taraflı anlaşmalar,

  • Bazı durumlarda konsolosluklar

üzerinden tebligat yapılmaya çalışılır. Bu süreç uzun sürebilir ve her zaman sağlıklı işlemeyebilir. Buna rağmen, yabancının savunma hakkı korunmalı, gıyabında yürütülen yargılamada da tıpkı vatandaşa tanınan haklar gözetilmelidir.


9. Yabancı Çocuklar ve Gençler İçin Ceza Yargılaması

Çocukların ceza adalet sisteminde korunması, hem Türk mevzuatı hem de uluslararası çocuk hakları belgeleri çerçevesinde özel düzenlemelere tabidir. Yabancı çocuklar da bu korumadan aynen yararlanır.

9.1. Çocuk Şüpheli veya Sanık Olarak Yabancı

Yabancı çocuk, bir suç isnadıyla karşı karşıya kaldığında:

  • Çocuk büroları, çocuk savcılıkları ve çocuk mahkemeleri devreye girer.

  • Müdafi bulundurulması mutlaka gereklidir, çocuğun avukatsız ifadesi alınamaz.

  • Tercüman desteği zorunludur; çocuk, neyle suçlandığını açıkça anlayabilmelidir.

  • Gözaltı ve tutuklama tedbirlerinde “çocuğun yüksek yararı” ilkesi dikkate alınır.

9.2. Refakatsiz Yabancı Çocuklar

Ailesinden ayrı düşen veya yanında hiçbir yetişkin yakını olmayan yabancı çocuklar için:

  • Sosyal hizmet birimleri devreye girer,

  • Geçici barınma ve bakım imkanları sağlanır,

  • Hukuki süreçlerde çocuğun temsilini sağlamak için çeşitli koruma tedbirleri alınır.

Bu çocuklar hakkında yürütülen ceza soruşturmalarında, hem ceza hukuku hem de çocuk koruma hukuku birlikte değerlendirilmelidir.


10. Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Pratik Öneriler

Yabancı uyruklu kişiler için ceza yargılamasında teori ile uygulama her zaman birebir örtüşmeyebilir. Bu nedenle, sahada en çok rastlanan sorunlara ve pratik önerilere değinmek faydalı olacaktır.

10.1. Dil Engeli Nedeniyle Yanlış Anlaşılmalar

En temel sorunlardan biri, yabancı kişinin:

  • Haklarını anlamadan tutanaklara imza atması,

  • Suçlamayı tam olarak kavrayamaması,

  • İfade ve savunmasında yanlış anlaşılmalar yaşanmasıdır.

Öneri: Her aşamada tercüman talep edildiğine ve tercümanın gerçekten ilgili dili bildiğine dair tutanaklara açık kayıt düşülmeli; sanık veya mağdur, ifadesinin tercüme edildiğini ve anladığını beyan etmeli, mümkünse kendi dilinde kısa notlar alınmasına izin verilmelidir.

10.2. Konsolosluğa Bilgi Verilmemesi ve Aile İletişimi

Bazı durumlarda, konsolosluk bildirimi yapılmadığı için yabancı kişi uzun süre hiç kimseyle iletişim kuramadan gözaltıda veya tutuklu kalabilmektedir.

Öneri: Gözaltına alınan yabancı, ilk andan itibaren:

  • Bir yakınına,

  • Konsolosluğuna,

  • Avukatına

haber verilmesini talep etmeli; kolluk veya savcılık bu talebi tutanağa geçirmelidir. Haber verilmediği durumlarda bu eksiklik, ileride yargılamada ciddi bir hak ihlali iddiasına dönüşebilir.

10.3. Ceza Yargılaması Devam Ederken Sınır Dışı Riski

Yabancı hakkında ceza davası sürerken idari makamlar tarafından sınır dışı prosedürü başlatılması, hem savunma hakkını hem de fiilen yargılamaya katılma imkanını zayıflatabilir.

Öneri: Bu tür durumlarda, ceza dosyası ile sınır dışı dosyasının birlikte değerlendirilmesi; gerekirse:

  • Mahkemeden, sanığın duruşmalara katılımını sağlayacak tedbirler alınması,

  • İdare mahkemesinde geri gönderme kararına karşı yürütmenin durdurulması talebi,

  • Adli kontrol tedbirlerinin sınır dışıyla uyumlu şekilde yeniden düzenlenmesi

için hukuki başvurular yapılmalıdır.

10.4. Yabancıların Adli Yardım İmkanlarını Bilmemesi

Birçok yabancı, Türkiye’de ekonomik durumunun yetersizliği halinde ücretsiz avukat ve adli yardım imkanından yararlanabileceğini bilmemektedir.

Öneri: Yabancı, soruşturma veya kovuşturma aşamasında:

  • Baro adli yardım birimine,

  • CMK servisine,

  • Gerekirse insan hakları veya göç alanında çalışan STK’lara

başvurarak hukuki destek talep edebilir. Özellikle ciddi sonuç doğurabilecek ceza dosyalarında, profesyonel hukuk desteği olmadan hareket etmek büyük risk taşır.


11. Sonuç: Yabancılar İçin Ceza Yargılamasında Profesyonel Destek Neden Önemli?

Yabancı uyruklu kişiler için ceza yargılaması, salt ceza mevzuatını bilmekle çözülebilecek bir süreç değildir. Dil bariyeri, kültürel farklılıklar, yabancılar hukuku, konsolosluk ilişkileri, sınır dışı riski, uluslararası adli yardımlaşma gibi pek çok dinamik iç içe geçmektedir.

Bu nedenle:

  • Yakalama ve gözaltı anından itibaren,

  • Savcılık soruşturması ve iddianame aşamasında,

  • Mahkeme yargılaması sırasında,

  • Tutukluluk, adli kontrol ve infaz dönemlerinde,

  • Sınır dışı ve idari gözetim süreçlerinde

yabancıların haklarını bilen, hem ceza hukuku hem de yabancılar hukuku alanlarında tecrübeli bir avukatla çalışmak hayati öneme sahiptir.

Unutulmamalıdır ki, yabancı olmak, Türkiye’deki ceza yargılamasında hakları azaltmaz; aksine, dil ve statü bakımından daha kırılgan bir grup oldukları için hukuki koruma ihtiyacını artırır.

Yabancı uyruklu kişi veya yakınları, ceza soruşturması veya davasıyla karşı karşıya kaldığında; haklarını, sürecin olası sonuçlarını ve hangi adımları atması gerektiğini öğrenmek için mutlaka uzman bir avukata başvurmalı, süreci tek başına yürütmeye çalışmamalıdır. Böylece hem hukuki güvence sağlanacak, hem de gereksiz hak kayıplarının önüne geçilebilecektir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button