ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN FİİLİNİ ÜSTLENME VE KEFALET SÖZLEŞMESİ: FARKLAR VE HUKUKİ SONUÇLAR
Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme Sözleşmesi:
Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi; bir borç ilişkisinde borçlunun, alacaklıya karşı üçüncü bir kişinin belirli bir edimi ifa edeceğini taahhüt ettiği bir sözleşme şeklidir. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi, bazen karşı tarafı bir davranışta bulunmaya ya da işlem yapmaya razı etmek için bazen de teminat vermek için gerçekleştirilir. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesinin unsurları:
Sözleşmenin Tarafları: borçlu (üstlenen), üçüncü kişinin gerçekleştireceği fiili taahhüt edendir. Alacaklı, üçüncü kişinin gerçekleştireceği fiil kendisine taahhüt edilen kişidir. Üçüncü kişi ise, belirli bir eylemi gerçekleştireceği taahhüt edilen kişidir.
Üçüncü Kişinin Fiili: Üçüncü kişinin fiilinin gerçekleşmesi, borçlunun (üstlenenin) alacaklıya karşı borcunu ifa etmesini sağlar.
Taahhüt: Borçlunun, üçüncü kişinin belirli bir fiili gerçekleştireceğini vaat etmesidir. Bu taahhüt; borçlunun, üçüncü kişiyi bu fiili gerçekleştirmesi için ikna edeceği anlamına gelir. Eğer borçlu; üçüncü kişiyi, taahhüt ettiği fiili gerçekleştirmeye ikna edemezse borçlunun sorumluluğu gündeme gelir.
Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme Sözleşmesinin Temel Özellikleri:
- Üç Taraflı Hukuki İlişki:
- Bu sözleşmede üç taraf vardır: Borçlu, alacaklı ve üçüncü kişi. Borçlu, üçüncü kişinin yerine getirmesi gereken bir edimi üstlenir ve alacaklıya karşı yerine getirme taahhüdünde bulunur.
- Üçüncü Kişinin Sorumluluğu:
- Borçlu, üçüncü kişinin bir fiili veya edimi yerine getireceğini taahhüt eder. Bu taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda, borçlu sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmiş sayılır ve sorumlu hale gelir.
- Alacaklının Menfaati:
- Alacaklı, borçluya güvenerek sözleşme yapar. Üçüncü kişinin edimi yerine getirmemesi durumunda, alacaklı borçluya karşı dava açabilir.
- Borçlunun Sorumluluğu:
- Bu tür bir sözleşmede, üçüncü kişi genellikle sorumluluktan kurtulur; çünkü borcun ifasını borçlu taahhüt etmiştir. Ancak, bu durum sözleşmenin şartlarına göre değişebilir.
- Sözleşmenin Hukuki Niteliği:
- Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi, genellikle bir garanti veya kefalet niteliğinde değildir. Üçüncü kişi, doğrudan borcu ifa etmekle yükümlü değildir.
- Türk Borçlar Kanunu’nda Düzenleme:
- Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) bu tür sözleşmeler belirli hükümlere tabi tutulmuştur. TBK, üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesini borçlar hukuku çerçevesinde değerlendirir ve tarafların haklarını, yükümlülüklerini belirler.
Üçüncü kişi, taahhüt edilen fili gerçekleştirirse borçlu, borcunu ifa etmiş sayılır ve alacaklı bu edimi kabule mecburdur. Eğer üçüncü kişi taahhüt edilen fiili gerçekleştirmezse borçlunun sorumluluğu doğar. Bu durumda borçlu ya zararın tazmini ya da sözleşme gereği başka bir edimin ifası gibi yükümlülüklerle karşı karşıya kalabilir. Borçlu; üçüncü kişi taahhüt edilen fiili gerçekleştirmezse, alacaklının bu yüzden uğradığı zararları gidermekle yükümlüdür. Üçüncü kişi, kendisi adına taahhüt edilen fiili gerçekleştirmek zorunda değildir. Bu nedenle; üçüncü kişinin fiili üstlenme sözleşmesi, üçüncü kişiyi ifaya zorlayıcı bir nitelik taşımaz. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmelerinin tabi olduğu zamanaşımı süresi, üstlenme sonucunda ortaya çıkan borcun vadesinin geldiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Üçüncü kişinin belirli bir davranışta bulunacağını taahhüt edenin zararı giderme borcunda zamanaşımı, üçüncü kişinin taahhüde aykırı davranması sonucunda zararın ortaya çıktığı andan itibaren işlemeye başlar ve on yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrar.
Kefalet Sözleşmesi:
- Hukuki İlişki: Kefalet sözleşmesinde, bir kişi (kefil), borçlunun borcunu ödememesi durumunda bu borcu ödemeyi üstlenir. Kefil, borçlunun borcunu üstlenmez; sadece borçlunun borcu ödememesi halinde ödeme yapmayı taahhüt eder.
- Borçlunun Sorumluluğu: Borcun asıl sorumlusu yine borçludur. Kefalet, borçlunun borcunu ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Borçlu borcunu ödemezse, alacaklı kefilden ödeme talep edebilir.
- Kefilin Rolü: Kefil, borcun ödenmemesi halinde devreye girer. Asıl borçlu borcunu ödemezse, kefil ödeme yükümlülüğü altına girer.
- Hukuki Sonuç: Alacaklı, önce borçludan alacağını talep eder; borçlu ödemezse kefile başvurur. Kefalet, ikincil bir sorumluluktur; asıl borçlu borcunu ödemediği takdirde kefil devreye girer.
Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme ve Kefalet Arasındaki Fark:
Kefalet sözleşmesinde kefil, bir üçüncü kişinin borcundan sorumlu olur ve eğer borçlu, borcunu ödemezse kefil bu borcu ödemekle yükümlü olur. Üçüncü kişinin fiilini üstlenmede ise borçlu, üçüncü kişinin fiilini gerçekleştirmesini taahhüt eder; ancak bu fiilin yerine getirilmemesi durumunda doğrudan üçüncü kişi değil, borçlu sorumlu olur. Üçüncü kişinin fiilini üstlenme bağlı (fer’i) bir borç olmadığından; üçüncü kişinin taahhüdü, asıl sözleşmenin geçerliliğini etkilemez. Kefilin borcu ise bağlı (fer’i) bir borç niteliği taşıdığından; kefalet, asıl sözleşmenin geçerliliğinden etkilenir. Kefil ödeme yaparsa; alacaklının hakları, ödeme yaptığı miktarda kanunen kefile geçer. Ancak üçüncü kişinin fiilini üstlenen; alacaklıya ödeme yaparak, alacaklının haklarına sahip olamaz.
Ana Farklar:
- Sorumluluk Türü:
- Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme: borçlu, üçüncü kişinin gerçekleştireceğini taahhüt ettiği fiili gerçekleştirmemesinden sorumludur.
- Kefalet: Kefil, borçlunun borcu ödememesi halinde sorumluluk taşır.
- Borçlunun Durumu:
- Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme: Borçlu, üçüncü kişi borcu ifa ettiğinde borcundan kurtulur.
- Kefalet: Borçlu, borcunu ödemezse kefil devreye girer, ancak borçlunun borçtan kurtulması için borcun ödenmesi gerekir.
- Alacaklının Hakları:
- Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme: Alacaklı, borcun ifası için borçluya başvurabilir.
- Kefalet: Alacaklı, önce borçludan alacağını talep eder; borçlu ödemezse kefile başvurur.
- Hukuki Etki:
- Üçüncü Kişinin Fiilini Üstlenme: Üçüncü kişi borçlunun taahhüt ettiği davranışı gerçekleştirmezse alacaklı, borçluya başvurabilir.
- Kefalet: Kefil, yalnızca borçlunun ödememesi halinde sorumluluk taşır; asli borçlu borcunu ödemezse, kefil devreye girer.
Bu farklar, üçüncü kişinin fiilini üstlenme sözleşmesi ve kefalet sözleşmesi arasındaki temel hukuki ayrımları ortaya koyar. Her iki sözleşme türü de farklı ihtiyaçlara yönelik olarak kullanılır ve borç ilişkilerinde farklı sorumluluklar doğurur.
Hukuk Öğrenci Stajyeri Nursena İbanoğlu