Türk Hukukunda Kanunsuz Emir Kavramı
Kanunsuz emir kavramı, emir veren bir üst makamın hukuka aykırı bir talimat verdiği, bu emri alan alt makamdaki kişinin ise bu talimatı yerine getirme yükümlülüğünün sorgulandığı bir durumu ifade eder. Türk hukuk sisteminde kanunsuz emir konusu, özellikle kamu görevlilerinin ve askerlerin görevlerini yerine getirirken uyması gereken kurallar arasında büyük önem taşır. Bu konuda hem Anayasa hem de çeşitli yasal düzenlemeler çerçevesinde emir-komuta zincirinde hukuka aykırılık durumunda nasıl hareket edileceği belirlenmiştir. Bu makalede, Türk hukukunda kanunsuz emir kavramı, hukuki dayanakları ve uygulama esasları ele alınacaktır.
1. Kanunsuz Emir Kavramı
Kanunsuz emir, bir üst makamın veya yetkilinin hukuka aykırı bir emri altındaki kişilere vermesi durumunda ortaya çıkar. Bu emir, yasalara, düzenlemelere veya genel hukuk kurallarına aykırı olabilir. Hukuk devleti ilkesine göre, her emir hukukla uyumlu olmalı ve hukuka aykırı bir emir uygulandığında sorumluluk doğurmalıdır.
Türk hukukunda kanunsuz emre itaat etme zorunluluğu mutlak değildir. Bu ilke, bireyin hukuki ve vicdani sorumlulukları ile hukuk devleti ilkelerinin korunmasını sağlar. Kanunsuz bir emri yerine getirmek, hukuk devleti ilkesine ve adil yargılanma hakkına aykırı sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, bireylerin ve özellikle kamu görevlilerinin böyle bir emirle karşılaştıklarında nasıl hareket edecekleri, Türk hukuk sistemi tarafından belirlenmiştir.
2. Türk Hukukunda Kanunsuz Emir ile İlgili Hukuki Düzenlemeler
Türk hukukunda kanunsuz emir kavramı, Anayasa başta olmak üzere çeşitli kanunlarla düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, kanunsuz emir verilmesi ve uygulanması durumunda doğacak sorumlulukları belirlemektedir.
2.1. Anayasa’nın 137. Maddesi
Türk Anayasası’nın 137. maddesi, kanunsuz emir konusundaki temel düzenlemeyi içerir. Bu maddeye göre, kamu görevlileri kanunsuz bir emirle karşılaştıklarında bu emri yerine getirmek zorunda değildirler. Maddenin ilk fıkrası şu şekildedir:
“Kanuna aykırı bir emir, hiçbir şekilde yerine getirilemez”
Bu düzenleme, alt kademedeki kamu görevlisinin kendisine verilen bir emrin hukuka aykırı olduğunu düşünmesi durumunda bu emri yerine getirmemesine olanak tanır. Eğer alt kademe görevlisi kanunsuz bir emirle karşılaşırsa, bu durumu üst makamına bildirmek zorundadır. Emri veren makam emrini yazılı olarak tekrarlar ve kamu görevlisi bu emri yerine getirirse sorumluluk emri veren makama aittir. Ancak emrin konusu suç teşkil ediyorsa, bu durumda alt kademe görevlisi hiçbir koşulda bu emri yerine getiremez. Anayasa’nın bu düzenlemesi, emirlerin sadece hiyerarşik düzen içinde sorgusuz uygulanamayacağını ve hukuk sınırları içinde kalınması gerektiğini vurgulamaktadır.
2.2. Türk Ceza Kanunu (TCK)
Türk Ceza Kanunu’nun 24. maddesi de kanunsuz emir kavramını düzenlemektedir. TCK’ye göre, verilen bir emir suç teşkil ediyorsa, bu emir hiçbir şekilde yerine getirilemez ve yerine getirilmesi halinde hem emri veren hem de emri yerine getiren sorumluluk taşır. Ancak suç olmayan kanuna aykırı bir emir verilmiş ve bu yazılı olarak tekrar edilmişse, bu durumda emri yerine getiren değil, yalnızca emri veren sorumlu olacaktır.
Bu düzenleme, kanuna aykırı emir ile suç teşkil eden emir arasındaki farkı açıkça ortaya koyar. Suç teşkil eden bir emri yerine getirmek kesinlikle yasaktır ve bu durumda emri yerine getiren kişi de sorumluluktan kurtulamaz.
2.3. Askeri Ceza Kanunu
Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan askerler için kanunsuz emir konusu özel bir öneme sahiptir. Askeri Ceza Kanunu’nun 41. maddesi, kanunsuz emirlerle ilgili olarak askerlerin uyması gereken kuralları düzenler. Buna göre, asker kişiler de tıpkı kamu görevlileri gibi hukuka aykırı bir emirle karşılaştıklarında bu emri yerine getirmezler. Ancak askeri hiyerarşide emir-komuta zincirinin önemi göz önüne alındığında, bu tür durumlarda özellikle dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekir. Askeri disiplini koruma ihtiyacı ile hukuk devleti ilkesi arasında denge sağlanmalıdır.
Asker kişiler için suç teşkil eden bir emri yerine getirmemek yasal bir zorunluluk olup, emir yazılı olarak verilse dahi bu emrin uygulanması yasaktır.
3. Kanunsuz Emir Karşısında Kamu Görevlilerinin ve Askerlerin Sorumluluğu
Kanunsuz emir durumunda kamu görevlilerinin ve askerlerin sorumluluğu, emrin niteliğine göre değişiklik gösterir. Eğer verilen emir hukuka aykırı ise, ancak suç teşkil etmiyorsa ve yazılı olarak tekrar edildiyse, emri yerine getiren kişi sorumlu tutulmaz. Sorumluluk tamamen emri veren kişiye aittir. Ancak emir, suç teşkil ediyorsa, hiçbir koşulda bu emrin yerine getirilmesi mümkün değildir ve emri yerine getiren kişi de bu suçtan sorumlu olacaktır.
3.1. Yazılı Emir ve Sorumluluk
Eğer kamu görevlisi kendisine verilen emrin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsa, bu durumu üst makama bildirmek zorundadır. Üst makam emri yazılı olarak tekrar ederse, kamu görevlisi bu emri yerine getirebilir ve bu durumda sorumluluk emri veren kişiye aittir.
3.2. Suç Teşkil Eden Emir
Eğer verilen emir, suç teşkil ediyorsa, kamu görevlisi ya da asker bu emri yerine getirmemelidir. Aksi takdirde, hem emri veren hem de emri yerine getiren kişiler cezai sorumluluk altında olacaktır.
4. Sonuç ve Değerlendirme
Türk hukukunda kanunsuz emir kavramı, hukuk devleti ilkesinin önemli bir yansımasıdır. Kamu görevlileri ve askerlerin, sadece emir-komuta zincirine değil, aynı zamanda hukuka da uygun hareket etmesi gerekmektedir. Kanuna aykırı emirlerin yerine getirilmesi, hukukun üstünlüğünü zedeleyeceği için bu tür durumlarda sorumluluk doğmaktadır. Türk Anayasası, Türk Ceza Kanunu ve Askeri Ceza Kanunu, bu konuda açık düzenlemeler getirerek kanunsuz emirle karşılaşan bireylerin haklarını ve sorumluluklarını belirlemiştir.
Sonuç olarak, kanunsuz emir Türk hukuk sisteminde kesin olarak yasaklanmış olup, bu tür emirlerin uygulanması hem emir veren hem de uygulayan açısından hukuki sonuçlar doğurmaktadır. Kamu görevlileri ve askerler, hukuka aykırı veya suç teşkil eden emirlerle karşılaştıklarında, bu emirleri yerine getirme zorunlulukları olmadığını bilerek hareket etmeli ve hukukun sınırlarını aşmaktan kaçınmalıdırlar.