TRAFİK KAZALARININ CEZA HUKUKU BOYUTU
Trafik Kazalarının Ceza Hukuku Boyutu
Trafik kazaları, modern toplumların en ciddi sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine, sakat kalmasına veya maddi zarar görmesine neden olan bu olaylar, hem toplumsal hem de hukuki boyutlarıyla ele alınmalıdır.
1. Trafik Kazalarında Ceza Hukuku Sorumluluğu
Trafik kazalarının ceza hukuku açısından değerlendirilmesi, kazaya sebebiyet veren kişilerin cezai sorumluluğunun belirlenmesi ile başlar. Türk Ceza Kanunu (TCK), trafik kazalarıyla ilgili çeşitli hükümler içermektedir. Bu hükümler, kazaya neden olan kişinin kusurunu ve bunun neticesinde oluşan zararı göz önünde bulundurarak ceza yaptırımlarını belirlemektedir.
TCK’nın 85. maddesinde yer alan “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” suçu, trafik kazalarının ceza hukuku boyutunda en çok karşılaşılan suçlardan biridir. Bu maddeye göre, taksirle bir kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Taksir, bir kişinin gerekli özeni göstermeyerek, bilmesi gereken önlemleri almaması durumunda ortaya çıkan sorumluluktur. Bu noktada, taksirli suçun unsurları dikkatle incelenmeli ve failin eyleminin kasıtlı mı yoksa taksirli mi olduğu belirlenmelidir.
1.1. TCK Madde 85: Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma
TCK 85. maddesi, taksirle ölüme neden olma suçunu düzenlerken, failin kusur derecesini göz önünde bulundurur. Taksirli suçlarda failin bilinçli taksir veya basit taksirle hareket etmiş olması, cezanın belirlenmesinde önemli bir etkendir. Bilinçli taksir, failin neticeyi öngörmesine rağmen davranışını sürdürmesi durumunda ortaya çıkar ve ceza artırılabilir.
Yargıtay Kararı:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2013/16475 E., 2014/1028 K. sayılı kararında, “Bilinçli taksir ile hareket eden sürücünün, hız limitlerini aşarak ve alkollü olarak araç kullanması neticesinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında, TCK 85. maddeye göre cezasının artırılmasına hükmedilmiştir.”
2. Trafik Kazalarında Taksirli Suçlar ve Cezalar
Trafik kazalarında taksirli suçların cezaları, kazanın oluş şekline ve failin kusur durumuna göre değişkenlik göstermektedir. TCK’nın 22. maddesine göre taksirli suç, failin öngörülmesi gereken sonuçları öngörmemesi veya gerekli özeni göstermemesi durumunda gerçekleşir. Bu bağlamda, trafik kazalarında taksirli suçların cezalandırılması, failin davranışının normlara uygun olup olmadığının değerlendirilmesiyle belirlenir.
2.1. Taksirle Yaralama
TCK’nın 89. maddesi, “Taksirle Yaralama” suçunu düzenlemektedir. Bu maddeye göre, taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Trafik kazalarında, hız limitlerine uymama, alkollü araç kullanma, trafik işaretlerine ve kurallarına uymama gibi davranışlar taksirli yaralama suçunu oluşturabilir.
Taksir
Madde 22- (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.
(2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir.
(3) Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(4) Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir.
(5) Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.
(6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
Taksirle yaralama
Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
- a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
- b) Vücudunda kemik kırılmasına,
- c) Konuşmasında sürekli zorluğa,
- d) Yüzünde sabit ize,
- e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
- f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.
(3) Taksirle yaralama fiili, mağdurun;
- a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
- b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,
- c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
- d) Yüzünün sürekli değişikliğine,
- e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,
Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.
(4) Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(5) (Değişik: 6/12/2006 – 5560/5 md.) Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.
Yargıtay Kararı:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2015/21037 E., 2016/1433 K. sayılı kararında, “Bir sürücünün dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu kırmızı ışıkta geçerek bir yayaya çarpması ve yaralanmasına neden olması taksirle yaralama suçunu oluşturur ve TCK 89. maddeye göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.”
2.2. Taksirle Ölüme Neden Olma
TCK’nın 85. maddesinde düzenlenen “Taksirle Ölüme Neden Olma” suçu, trafik kazalarında en sık karşılaşılan suç türüdür. Bu suçun cezası, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Ancak, failin kusur durumu, kazanın oluş şekli ve sonuçları dikkate alınarak ceza miktarı değişkenlik gösterebilir. Örneğin, alkollü araç kullanmak, hız sınırlarını aşmak veya trafik kurallarına uymamak gibi davranışlar, taksirle ölüme neden olma suçunun ağırlaştırıcı sebeplerindendir.
Taksirle öldürme
Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yargıtay Kararı:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2017/4598 E., 2018/2106 K. sayılı kararında, “Sanığın aşırı hız yaparak ve alkollü bir şekilde araç kullanarak neden olduğu ölümlü trafik kazasında, bilinçli taksirle hareket ettiği gerekçesiyle cezasının artırılarak verilmesine karar verilmiştir.”
3. Trafik Kazalarında Ceza ve Tazminat Davalarının Birlikte Yürütülmesi
Trafik kazalarında ceza ve tazminat davalarının birlikte yürütülmesi, mağdurların hem maddi hem de manevi zararlarının giderilmesi açısından büyük önem taşır. Ceza hukukunda failin cezalandırılması, tazminat hukukunda ise mağdurun zararlarının giderilmesi hedeflenir. Bu iki davanın birlikte yürütülmesi, adaletin sağlanması açısından elzemdir.
3.1. Ceza Davası ve Tazminat Davasının Ayrımı
Ceza davası, failin suç işleyip işlemediğini ve bu suçtan dolayı ne kadar ceza alması gerektiğini belirler. Tazminat davası ise, kazada zarar gören tarafın maddi ve manevi zararlarının karşılanmasını amaçlar. Bu davalar birbirinden bağımsız olarak yürütülebilir. Ancak, ceza davasında verilen kararlar, tazminat davasında delil olarak kullanılabilir.
3.2. Birlikte Yürütmenin Önemi
Trafik kazalarında ceza ve tazminat davalarının birlikte yürütülmesi, mağdurun haklarının etkin bir şekilde korunmasını sağlar. Ceza davasının sonucuna göre, mağdurun tazminat talebinin haklı olup olmadığı belirlenir. Ayrıca, ceza mahkemesi tarafından verilen kararlar, tazminat mahkemesinde delil olarak kullanılabilir. Bu durum, mağdurun adalet beklentisinin karşılanması açısından büyük önem taşır.
Yargıtay Kararı:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2014/7-1126 E., 2016/343 K. sayılı kararında, “Ceza davasında verilen mahkumiyet kararının tazminat davasında kesin delil teşkil edeceği, bu nedenle mağdurun tazminat davasında zararının karşılanması gerektiğine hükmedilmiştir.”
Sonuç
Trafik kazalarının ceza hukuku boyutu, hem toplumsal hem de bireysel olarak önemli sonuçlar doğurur. TCK’nın ilgili hükümleri, trafik kazalarının önlenmesi ve mağdurların haklarının korunması açısından büyük bir rol oynamaktadır. Taksirli suçların cezalandırılması, ceza ve tazminat davalarının birlikte yürütülmesi, adaletin sağlanması ve mağdurların zararlarının giderilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu süreçte, hukuki düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması ve yargı organlarının titizlikle çalışması, trafik kazalarının toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmada büyük rol oynayacaktır.
Öğrenci Stajyer
Behiye Zeynep Öztürk