TCK 148 YAĞMA SUÇU: YARGITAY KARARLARI, NİTELİKLİ HALLER VE CEZALAR
TÜRK CEZA KANUNU MADDE 148: YAĞMA SUÇU
GİRİŞ
Yağma suçu, kişinin malvarlığına yönelik saldırı niteliğinde bir suç olup, aynı zamanda cebir veya tehdit kullanarak işlenmesi nedeniyle kişilere yönelik de bir saldırı içerir. Bu nedenle, yağma suçu hem malvarlığına hem de bireysel özgürlüğe yönelik bir tehdit olarak kabul edilir ve Türk Ceza Kanunu (TCK) tarafından ağır bir şekilde cezalandırılır. Bu makalede, TCK m.148 kapsamında değerlendirilen yağma suçu detaylı bir şekilde incelenecektir.
TCK M.148’İN HÜKMÜ
Türk Ceza Kanunu’nun 148. maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
- Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir.
- Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.
SUÇUN UNSURLARI
FAIL VE MAĞDUR
Bu suçun faili, herhangi bir kişi olabilir. Failin, mağdurun rızası dışında cebir veya tehdit kullanarak bir malı teslim almaya veya mal üzerinde tasarrufta bulunmaya zorlaması gerekmektedir. Mağdur ise, failin cebir veya tehdidine maruz kalan ve malı teslim etmek veya mal üzerinde tasarrufta bulunmak zorunda kalan kişidir.
FIIL
Yağma suçu, cebir veya tehdit kullanılarak işlenir. Cebir, fiziki güç kullanarak mağduru bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamaktır. Tehdit ise, mağdurun kendisinin veya başkasının zararına olacak bir duruma maruz kalacağı korkusuyla bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlanmasıdır. Yağma suçunun gerçekleşmesi için, cebir veya tehdidin mağdurun iradesini etkileyerek malı teslim etmeye veya mal üzerinde tasarrufta bulunmaya zorlaması gerekmektedir.
HUKUKA AYKIRILIK
Suçun oluşabilmesi için fiilin hukuka aykırı olması gerekmektedir. Cebir veya tehdidin, hukuka aykırı bir şekilde kullanılması ve mağdurun rızası dışında gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Örneğin, bir borçlunun borcunu ödemesi için cebir veya tehditle zorlanması, hukuka aykırı olarak değerlendirilir.
KAST
TCK m.148’de düzenlenen suç kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, cebir veya tehdit kullanarak mağduru malı teslim etmeye veya mal üzerinde tasarrufta bulunmaya zorlaması bilerek ve isteyerek gerçekleştirilmelidir.
SUÇUN NİTELİKLİ HALİ
TCK m.148’de suçun bazı nitelikli halleri de düzenlenmiştir. Bu nitelikli haller, suçun daha ağır cezalandırılmasını gerektiren durumlardır:
- SİLAHLA İŞLENMESİ: Suçun silahla işlenmesi durumunda ceza artırılmaktadır. Silah, mağdur üzerinde daha büyük bir korku ve tehdit unsuru oluşturur.
- BİRDEN FAZLA KİŞİ TARAFINDAN BİRLİKTE İŞLENMESİ: Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi durumunda ceza artırılmaktadır. Bu durum, mağdurun direncini kırmakta daha etkili olur.
- KİŞİNİN KENDİSİNİ TANINMAYACAK HALE SOKARAK İŞLEMESİ: Suçun failin kendisini tanınmayacak hale sokarak işlemesi durumunda ceza artırılmaktadır. Bu durum, suçun işlenmesini daha planlı ve örgütlü hale getirir.
UYGULAMADAKİ ÖNEMİ VE YERİ
TCK m.148, kişilerin malvarlığını ve bireysel özgürlüğünü koruma amacı taşımaktadır. Yağma suçu, hem malvarlığına hem de bireysel özgürlüğe yönelik ciddi bir tehdit oluşturur. Bu nedenle, bu suçun ağır bir şekilde cezalandırılması, caydırıcılık açısından büyük önem taşımaktadır. Yağma suçunun önlenmesi, bireylerin güvenli bir yaşam sürdürmesi için kritik bir öneme sahiptir.
ÖRNEK OLAYLAR VE YARGI KARARLARI
T.C YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas: 2021 / 13616
Karar: 2021 / 20518
Karar Tarihi: 28.12.2021
YARGITAY KARARI
Mahkemesi: Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar: Nitelikli yağma, yağma, yaralama, hakaret
Hükümler: Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın tür ve süresine göre 5271 sayılı CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca katılan sanıklar … ve … müdafiinin duruşma istemi yerinde görülmeyerek yapılan incelemede,
I- Katılan sanık … hakkında katılan sanık …’a yönelik silahla tehdit suçundan verilen beraat hükmünün ve katılan sanık … hakkında katılan sanık … ve katılan …’e yönelik hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre katılan sanık … ile katılan sanık … ve katılan … müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 30.08.2021 tarihinde öldüğünün anlaşılmış olması karşısında 5271 sayılı CMK’nın 223/8 ve 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddeleri uyarınca kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA,
II- Katılan sanıklar … ve … hakkında katılan sanık … ve katılan …’e yönelik nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan sanık … ve katılan …’in dosya kapsamındaki beyanlarından anlaşılacağı üzere babalarından kalma fırını beraber işlettikleri, dolayısıyla borçlarından ortaklaşa sorumlu oldukları, katılan sanık …’a verilen senetlerde de katılan …’in isminin bulunduğu anlaşılmakla sanıkların eyleminin bir bütün halinde tek yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde ayrı ayrı her katılana yönelik iki kez cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar … ve … müdafiin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III- Sanık … hakkında nitelikli yağma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Katılan … ve katılan sanık …’in beyanlarında, …’ın yanında … ve … ile birlikte bu şahısların babaları olan … ile birlikte geldiklerini ve artık …’a değil kendilerine borçlu olduğunu söyleyerek “ödemezseniz kötü olur, sizi öldürürüz ” gibi kelimeler kullandıklarını ve bir ay boyunca hergün işyerine geldiklerini, bu şahıslara 10.000 TL kadar ödeme yaptıklarını beyan ettikleri, yine …’in kollukta alınan beyanında 30.04.2013 günü … ve …’un fırına gelip babalarının Irak ülkesinde rehin kaldığını söyleyip babalarını kurtarmak için para istediklerini, bulamazsan gerisini sen düşün diye tehdit etmeleri üzerine 5750 TL para verdiğini, olay günü ise katılan sanıkların babaları için 4.000 TL para istediklerini beyan etmesi karşısında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık …’ın diğer katılan sanıklarla birlikte katılan … ve katılan sanık …’in işyerine giderek tehditle para istediği sabit olduğundan üzerine atılı yağma suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
IV- Katılan sanık … hakkında katılan sanık …’a yönelik silahla yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Olay günü katılan sanıklar …, … ve …’ın katılan sanık …’in işyerinde bulunduğu sırada …’un babaları için 4.000 TL para istediği, katılan sanık …’in de bu parayı bulamayacağını söylediği, bunun üzerine …’in “eğer sen bu parayı bana bugün bulup vermezsen seni akşam avradının koynunda yatırmam” dediği, bu söz üzerine katılan sanık …’in babasından hatıra olarak sakladığı otomatik av tüfeğini alıp gelerek katılan sanık …’e iki kez ateş ettiği, …’in 02.05.2013 tarihli genel adli muayene raporuna göre vücudunda sağ ve sol alt kadranda 2×2 cm’lik ateşli silah (mermi) izleri bulunduğu, … Adli tıp Şube Müdürlüğü’nün 18.05.2015 tarihli raporuna göre ise katılan sanık …’in yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunun ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığının bildirildiği anlaşılmakla, somut olayda taraflar arasındaki husumet, suçun işlenmesinde kullanılan araç, hedef alınan vücut bölgesi, mağdurda meydana gelen yaralanmanın yeri ve niteliği dikkate alındığında, katılan sanık …’in haksız tahrik altında kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine vasıfta yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık … müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.12.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bu karar, yağma suçu ve ilgili diğer suçların nasıl değerlendirildiğini ve bu tür suçların yargı tarafından nasıl ele alındığını göstermektedir. Özellikle, nitelikli yağma ve diğer suçların değerlendirilmesi, yargı süreçlerinin önemini vurgulamaktadır.
SONUÇ
TCK m.148, yağma suçunu düzenleyerek, bireylerin malvarlığını ve bireysel özgürlüğünü korumayı amaçlamaktadır. Bu hüküm, yağma suçuna karşı caydırıcı bir nitelik taşıyarak, bireylerin malvarlıklarına yönelik haklarını korumaktadır. Bu nedenle, hukukçuların ve bireylerin TCK m.148’in içeriğini ve uygulama alanlarını iyi bir şekilde anlamaları ve bu doğrultuda hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır.
Hukuk Öğrencisi Stajyeri
Osman Recep Gülşen