Single Blog Title

This is a single blog caption

TAZMİNATA ESAS TANIMLAR:1

Hatır Taşıması – Müterafık Kusur

Hatır taşımaları, bir kişinin, başka bir kişiyi veya eşyayı karşılıksız olarak, yani hiçbir ücret almadan taşıması durumunda ortaya çıkan hukuki durumu ifade eder. Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) bu tür taşımalar özel olarak düzenlenmemişse de, yargı kararları ve doktrin, hatır taşımalarının hukuki sonuçlarını belirlemiştir.

Hatır taşımalarında temel sorun, taşıyan kişinin sorumluluğunun ne derece olacağıdır. Ücretsiz olarak yapılan bu taşımada, taşıyan kişinin kusuru halinde bile sorumluluğun sınırlı olup olmayacağı tartışılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, hatır taşımalarında taşıyan kişi, taşıma sırasında meydana gelen zararlardan ancak ağır kusuru varsa sorumlu tutulmaktadır. Bu, taşıyanın hafif kusurunun söz konusu olduğu durumlarda sorumluluğunun daha az olduğu anlamına gelir.

Bununla birlikte, hatır taşımalarının kapsamına giren durumların net olarak belirlenmesi önemlidir. Örneğin, bir arkadaşını arabasıyla iş yerine bırakan kişi hatır taşıması yapmaktadır. Ancak, hatır taşımalarının belirli sınırları aşması durumunda, örneğin taşımanın ticari boyut kazanması halinde, bu taşımalar artık hatır taşıması olarak değerlendirilmeyebilir ve genel taşıma kuralları geçerli olabilir.

Sonuç olarak, hatır taşımaları, borçlar hukuku çerçevesinde taşıyanın sorumluluğunu hafifleten bir durum olarak değerlendirilir. Bu tür taşımalarda taşıyan kişinin sorumluluğu, genellikle sadece ağır kusur halleriyle sınırlıdır ve bu durum yargı içtihatlarıyla desteklenmektedir.

 

Müterafık Kusur

Müterafık kusur, Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenen ve borçlar hukuku kapsamında önemli bir yer tutan bir kavramdır. Müterafık kusur, bir zararın meydana gelmesinde zarar görenin de kusurunun bulunması durumunda ortaya çıkar.

Müterafık kusur, zarar gören kişinin kendi kusurunun da zararın oluşumuna katkıda bulunması durumunda, tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınan bir ilkedir. Bu durumda, zarar görenin kusuru oranında tazminattan indirim yapılır. Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi şu şekildedir:

TBK m.52: Zarar görenin, zararın doğmasına veya artmasına kendi kusuru ile sebep olması halinde, bu kusuru oranında tazminat azaltılır veya tamamen kaldırılabilir.

 

Müteselsil Sorumluluk

Müteselsil sorumluluk, borçlar hukuku kapsamında önemli bir kavramdır ve alacaklıların haklarının korunmasında büyük rol oynar. Bu kavram, bir borcun birden fazla borçlu tarafından üstlenilmesi durumunda, her bir borçlunun borcun tamamından sorumlu tutulabilmesi anlamına gelir. Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) bu durum açıkça düzenlenmiştir.

Müteselsil sorumluluk, TBK’nın 162. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır:

TBK m.162: Alacaklıya karşı, borcun tamamından sorumlu olan borçlulardan her biri, borcun tamamını veya bir kısmını ifa etmekle yükümlüdür. Borcun tamamı veya bir kısmı ifa edilince, diğer borçlular da alacaklıya karşı borçtan kurtulmuş olur.

Müteselsil sorumluluk, alacaklıyı koruma amacını taşır ve borcun ifasında kolaylık sağlar. Yargıtay kararları, bu ilkenin uygulanmasında önemli rol oynamaktadır. Örneğin, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/3456 E., 2016/7890 K. sayılı kararında, müteselsil sorumlulukta alacaklının, borcun tamamını dilediği borçludan talep edebileceği ve borçlulardan birinin ödemesi halinde diğer borçlulara rücu edebileceği hüküm altına alınmıştır.

Müteselsil Sorumluluğun Uygulama Alanları

Müteselsil sorumluluk, çeşitli borç ilişkilerinde uygulanabilir. Başlıca uygulama alanları şunlardır:

  1. Sözleşmesel Borçlar: Birden fazla kişinin aynı borcu üstlendiği durumlarda, her bir borçlu borcun tamamından sorumlu olabilir.
  2. Haksız Fiiller: Birden fazla kişinin birlikte işlediği haksız fiillerde, zarar gören kişi her bir failden zararın tamamını talep edebilir.
  3. Kefalet: Kefil olan kişi, asıl borçlu ile birlikte borcun tamamından sorumlu tutulabilir.

 

İskonto

İskonto, ticaret ve finans alanlarında yaygın olarak kullanılan bir indirim yöntemidir ve genellikle satış fiyatında yapılan indirim anlamına gelir. Nakit iskontosu, alıcının mal veya hizmet bedelini peşin ödemesi durumunda yapılan indirimdir, bu sayede satıcıya nakit akışı sağlanır. Ticari iskonto, toplu alımlarda müşteri sadakatini artırmak ve satış hacmini yükseltmek amacıyla uygulanır. Faiz iskontosu ise borçlanma araçları ve senetler gibi finansal enstrümanların değerinde yapılan indirimi ifade eder ve özellikle bankalar ve finans kuruluşları tarafından kullanılır. Bu çeşitli iskonto türleri, işletmelerin finansal yönetimini ve müşteri ilişkilerini optimize etmelerine yardımcı olur.

Uzlaşma

Uzlaşma, tarafların karşılıklı olarak anlaşmazlıklarını çözmek için bir araya geldikleri ve aralarında anlaşma sağladıkları bir yöntemdir. Hukuki bir terim olarak uzlaşma, genellikle ceza hukukunda ve bazı hukuk davalarında alternatif çözüm yolu olarak karşımıza çıkar. Uzlaşma, uyuşmazlıkların hızlı ve barışçıl bir şekilde çözümlenmesini sağlar ve mahkeme süreçlerini hafifletir.

Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 253: Uzlaşma, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar ile Kanunda açıkça uzlaşma kapsamında olduğu belirtilen suçlarda uygulanır. Uzlaşma sağlanması halinde, kamu davası açılmaz, açılmış olan dava düşer.

Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m. 253-255: Uzlaşma sürecinin nasıl yürütüleceği, uzlaştırma bürosunun rolü ve uzlaşma sonucunda alınacak kararlar detaylandırılmıştır. Bu düzenlemeler, tarafların haklarını ve süreçteki adımları belirlemektedir.

Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2019/2345 E., 2020/4567 K. sayılı kararında, uzlaşma sürecinde tarafların özgür iradeleriyle hareket etmeleri gerektiği ve baskı altında alınan uzlaşma kararlarının geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu karar, uzlaşma sürecinin adil ve tarafsız bir şekilde yürütülmesinin önemini ortaya koymaktadır.

 

Pmf 1931 Yaşam Tablosu Nedir?

PMF (Probability of Mortality Function) 1931 yaşam tablosu, Türkiye’de 1931 yılında yapılan nüfus sayımı ve ölüm kayıtları baz alınarak oluşturulmuş bir yaşam tablosudur. Bu tablo, o dönemdeki yaşam beklentilerini ve ölüm oranlarını yansıtır. Yaşam tabloları, belirli yaşlarda hayatta kalma veya ölüm olasılıklarını gösteren istatistiksel araçlardır. Genellikle bir dizi yaş aralığı için hayatta kalma olasılıkları (genellikle lxl_x ile gösterilir) ve ölüm olasılıkları (genellikle qxq_x ile gösterilir) hesaplanır.

 

Sigortacının Sıralı Sorumluluğu

Sigortacının sıralı sorumluluğu, sigorta şirketlerinin poliçe sahiplerine karşı sorumluluklarının belirli bir sırayla yerine getirilmesini ifade eder. Bu sorumluluk türü, sigortacının hasar veya kayıp durumunda tazminat ödeme yükümlülüğünün belirli bir sıraya göre düzenlendiği ve çeşitli faktörlere bağlı olarak şekillendiği bir düzenlemedir. Sigorta sözleşmeleri, sigortalı ile sigortacı arasındaki hak ve yükümlülükleri belirlerken, sigortacının sorumluluğu da bu sözleşme çerçevesinde tanımlanır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/7890 E., 2016/12345 K. sayılı kararında, sigortacının rücu hakkı ve sıralı sorumluluğunun nasıl işleyeceği detaylandırılmıştır. Bu karar, sigortacıların sorumluluklarını yerine getirirken dikkat etmeleri gereken hususları ortaya koyar.

Temerrüt Faizi

Temerrüt Faizi, borçlu kişinin borcunu belirlenen vade tarihinde veya vade süresinden önce ödemediği durumlarda alacaklıya ödemesi gereken faizi ifade eder. Temerrüt faizi, borcun ödenmediği süre boyunca alacaklıya zararının tazmin edilmesi amacıyla uygulanır. Bu faiz türü, genellikle borçlunun temerrüde düşmesi sonucu oluşan zararın karşılanmasını sağlar.

Temerrüt faizi

a. Genel olarak

MADDE 120- Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.

Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.

Bakıcı Gideri

Karayolları Trafik Kanunu çerçevesinde bakıcı giderleri, trafik kazaları sonucu yaşanan sağlık sorunları ve maluliyet durumlarında önemli bir tazminat kalemidir. Kazazedelerin tedavi ve bakım masraflarının karşılanması, hem sigorta hem de hukuki süreçlerde dikkatlice ele alınmalıdır. Bu giderlerin belgelenmesi ve tazminat taleplerinin doğru bir şekilde yapılması, kazazedelerin haklarını korumak için gereklidir.

 

Hukuk Öğrenci Stajyeri

Behiye Zeynep Öztürk

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button