Tanık Beyanları Gerçeği Yansıtmıyor mu? İşte Tanıklara Karşı Güçlü Dilekçe Örneği!
T.C.
… İŞ MAHKEMESİ’NE
…………..(şehir)………
DOSYA NO:
DAVALI
: ………………… Ticaret Ltd. Şti.
Adres: ……………………………………………………
VEKİLİ
: Av. …………………
Adres: ……………………………………………………
DAVACI
: …………………
Adres: ……………………………………………………
VEKİLİ
: Av. …………………
Adres: ……………………………………………………
KONU
Sayın Mahkemenizce dinlenen tanık beyanlarına karşı süresi içerisinde beyanlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR
Sayın Mahkemenizin dosyasında görülen davada, davacı taraf tanıklarının beyanları tarafımızdan kabul edilmemekte olup, hem tanıkların taraflı konumu hem de beyanların içeriği itibariyle objektif delil değeri taşımadığı hususları aşağıda gerekçeleriyle açıklanmıştır.
1. Tanıkların Taraflılığı ve Beyanların Dayanaksızlığı
Davacı tarafça gösterilen tanıkların tamamı ya davacının sosyal çevresinden ya da aile bireylerinden oluşmakta olup, beyanlarında görgüye dayalı, objektif, detaylı ve iç tutarlılığı bulunan hiçbir veri mevcut değildir.
YARGITAY 9. Hukuk Dairesi 2021/5654 E., 2021/14200 K., 07.12.2021 tarihli kararında:
“İşçinin fazla çalışma yaptığını ispat yükü kendisine aittir. Tanık beyanlarının inandırıcı olması, işyerinde birlikte çalışmış kişiler tarafından verilmesi gerekir. Davacı tanıkları işyerinde çalışmayan, çalışma düzenini bilmeyen kişilerse, bu beyanlara itibar edilemez.”
denilmek suretiyle tanıkların objektif bilgiye sahip olup olmadığının ve işyeri ile fiili bağlarının esas alınması gerektiği vurgulanmıştır.
Somut olayda tanıkların beyanları tamamen duyuma dayalı olup, gerçekte işyerinde birlikte çalışmış kişiler değildir. Bu haliyle tanık beyanlarının, HMK m. 198 kapsamında “ispat kuvvetine sahip delil” niteliği taşımadığı ortadadır.
2. Tanık Beyanlarının İç Tutarsızlığı ve Çelişkileri
Tanık beyanlarında:
-
Davacının çalışma saatleri, işyerindeki görev tanımı, fazla mesai yapıp yapmadığı, ücret alacağına dair bilgiler net ve tutarlı biçimde yer almamaktadır.
-
Beyanlar arasında çelişki bulunmakta, örneğin bir tanık sabah 08.00’de iş başladığını, bir diğer tanık ise 09.30 olduğunu ifade etmiştir.
Bu durumda, çelişkili ve fiili gözleme dayanmayan tanık beyanlarının delil niteliğinden söz edilemez.
3. Davacının Disiplinsiz Davranışları Nedeniyle İşten Çıkışı Haklıdır
Davacının, müvekkil işyerinde çalıştığı süre boyunca;
-
Sık sık işe geç geldiği,
-
Defalarca sözlü ve yazılı uyarı aldığı,
-
Son olarak mazeretsiz devamsızlık yaptığı ve bu nedenle hakkında tutanak tutulduğu belgelerle sabittir.
YARGITAY 22. Hukuk Dairesi 2016/20179 E., 2019/1017 K. sayılı kararında:
“Devamsızlık nedeniyle haklı fesihte işverenin uyarı yapması gerekmez. İşçinin ardı ardına iki iş günü mazeretsiz olarak devamsızlığı, fesih için yeterlidir.”
ifadeleriyle işverene tanınan haklı fesih yetkisi açıklanmıştır.
4. Sözleşmenin Niteliği Gereği Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi Yerinde Değildir
Davacı ile yapılan iş sözleşmesi belirli süreli olup, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu uyarınca yapılmıştır. Bu nedenle:
-
Belirli süreli sözleşmelerde kıdem ve ihbar tazminatı talebi mümkün değildir.
-
Davacının sözleşmeyi süresinden önce, tek taraflı ve mazeretsiz şekilde feshetmesi, tazminat hakkını ortadan kaldırmaktadır.
5. Ücret ve Fazla Mesai Taleplerinin İspatsızlığı
Davacının;
-
Ücret alacağına ilişkin somut delil sunmadığı,
-
Fazla mesaiye dair beyanların soyut olduğu,
-
Tanıkların, işyeri çalışanı olmadıkları için bu konuda bilgi sahibi olamayacakları,
-
Müvekkil şirketin banka kayıtları ve bordrolarına göre ödemelerin eksiksiz yapıldığı
hususları sabittir.
Ayrıca HMK m. 194 gereğince; taraflar dayandıkları vakaları somutlaştırmak zorundadır. Davacı tarafça verilen 2 haftalık kesin süreye rağmen fazla mesaiye ilişkin talepler somutlaştırılmamış ve delil gösterilmemiştir. Bu nedenle bu iddiaların reddi gerekmektedir.
YARGITAY 9. HD. 2018/4053 E. – 2018/20044 K., 13.11.2018:
“Kesin süre içinde yerine getirilmeyen usuli işlem sonradan gerçekleştirilemez. Somutlaştırma yükümlülüğü ihlal edildiğinde iddia ispatlanamamış sayılır.”
SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerle;
-
Davacı tanıklarının beyanlarının gerçeği yansıtmadığı,
-
Tanıkların işyerinde çalışmadığı ve beyanlarının soyut kaldığı,
-
Davacının sözleşme süresi bitmeden devamsızlık yaptığı ve haklı fesih nedeniyle tazminata hak kazanmadığı,
-
Ücret ve fazla mesai taleplerinin somut delillerle ispatlanamadığı,
-
Kesin süreye rağmen somutlaştırma yapılmadığı
hususları dikkate alınarak;
Davacının tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.
Tarih: … / … / 20…
Davalı Vekili
Av. …………………………
İmza
HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ YAĞMUR YORULMAZ