Single Blog Title

This is a single blog caption

Sosyal Medyada Hakaret ve Tehdit Suçları: Hangi Paylaşım Suç, Hangisi Eleştiri?

Sosyal Medyada Hakaret ve Tehdit Suçları: Hangi Paylaşım Suç, Hangisi Eleştiri?
Uygulama Örnekleriyle İnceleme

1. Giriş: Sosyal Medya ve Ceza Hukuku Gerçeği

Sosyal medya, ifade özgürlüğünün en yoğun kullanıldığı alanlardan biri haline geldi. Twitter (X), Instagram, Facebook, TikTok, YouTube, WhatsApp ve benzeri platformlarda saniyeler içinde milyonlarca kişiye ulaşabilen paylaşımlar yapılabiliyor. Bu ortam, bireylere geniş bir ifade alanı sunarken, kişilik haklarına yönelen saldırıların da artmasına yol açıyor.

Günlük dilde “biraz sert konuştum”, “sadece eleştirdim”, “espri yaptım” gibi görülen pek çok paylaşım, ceza yargılamasında hakaret veya tehdit suçu kapsamında değerlendirilebiliyor. Diğer yandan, kamuoyu ilgisini çeken konularda yapılan ağır, hatta rahatsız edici eleştirilerin bir kısmı da ifade özgürlüğü kapsamında kalmakta; Yargıtay, özellikle kamu görevlileri ve kamuoyu önündeki kişiler hakkında yapılan eleştirilere daha geniş bir tolerans tanımaktadır.


2. Normatif Çerçeve: TCK m.125 Hakaret ve TCK m.106 Tehdit

2.1. Hakaret Suçu (TCK m.125)

Hakaret suçu, kişilerin şeref, haysiyet ve saygınlığını korumayı amaçlar. TCK m.125’e göre, bir kimseye:

  • Onur ve saygınlığını zedeleyebilecek somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi,

  • Veya doğrudan sövme suretiyle saldırılması,

hakaret suçunu oluşturur.

Sosyal medya bağlamında hakaret, şu yollarla işlenebilir:

  • Alenen tweet atmak,

  • Instagram, Facebook gibi platformlarda hakaret içerikli paylaşım, yorum veya story paylaşmak,

  • WhatsApp, Telegram vb. uygulamalarda bire bir mesajla veya grup mesajıyla hakaret içeren iletiler göndermek.

Nitelikli haller arasında:

  • Alenen işlenmesi (örneğin herkesin görebileceği açık profilde paylaşım),

  • Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret,

  • Dini, siyasi veya sosyal aidiyete bağlı bazı nitelikli durumlar,

bulunmakta; bu hallerde ceza artırılmaktadır.

2.2. Tehdit Suçu (TCK m.106)

Tehdit suçu, bir kimseyi:

  • Hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına,

  • Malvarlığına veya yakınlarının güvenliğine,

yönelik ciddi bir saldırı gerçekleşeceği endişesine sevk eden beyanlarla işlenir.

Tehdidin sosyal medyada karşımıza çıkan tipik örnekleri:

  • “Seni bulduğum yerde öldüreceğim”,

  • “Şu parayı ödemezsen seni rezil ederim, işinden attırırım”,

  • “Aileni bulur, hepinizi yok ederim” benzeri mesajlar.

Kanunda, tehdit suçunun bazı nitelikli halleri (silahla, birden fazla kişiyle, örgütçe, imzasız mektupla veya özel işaretlerle işlenmesi gibi) düzenlenmiş olup, özellikle kadına karşı işlenmesi halinde alt sınırın yükseltildiği yeni düzenlemeler mevcuttur.

Sosyal medya üzerinden tehdit; DM, yorum, etiketleme, fake hesap kullanımı gibi yollarla işlenebilmekte ve Yargıtay, bu iletileri tehdit suçunun unsurları yönünden titizlikle değerlendirmektedir.

2.3. 5651 Sayılı Kanun ve “İçerik – Yer – Erişim Sağlayıcı”

Sosyal medya paylaşımlarının ceza hukuku boyutu yanında, 5651 sayılı Kanun kapsamında:

  • İçerik sağlayıcı,

  • Yer sağlayıcı,

  • Erişim sağlayıcı,

sıfatları ve erişimin engellenmesi / içeriğin çıkarılması mekanizmaları da devreye girer. Hakaret veya tehdit içerikli paylaşımlara karşı mağdur, hem ceza soruşturması hem de 5651 kapsamında içerik kaldırma ve erişim engelleme talebinde bulunabilmektedir.


3. Sosyal Medyada Hakaret Suçu: Sınırlar ve Özellikler

3.1. Sosyal Medyada Hakaretin Unsurları

Sosyal medyada hakaret suçu bakımından temel sorular şunlardır:

  1. Hedef alınan kişi belirli mi?

    • Paylaşımda isim, kullanıcı adı, fotoğraf veya herkesçe bilinen bir özellik bulunuyorsa mağdur belirlenebilir kabul edilir.

  2. İfade, mağdurun onur ve saygınlığını zedelemeye elverişli mi?

    • Kaba ve nezaket dışı ifadeler her zaman hakaret sayılmaz; ancak onur ve saygınlığı hedef alan sövme ve somut fiil isnadı hakaret olarak kabul edilir.

  3. Paylaşımın bağlamı ve üslubu nedir?

    • Siyasi/mesleki eleştiriyi aşan, sırf tahkir amacı güden ifade tarzı hakaret niteliğini güçlendirir.

3.2. Aleniyet ve Sosyal Medya

Yargıtay, sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerde, aleniyet unsurunun çoğu kez gerçekleştiğini kabul etmektedir. Örneğin; herkese açık bir hesapta yapılan hakaret içerikli paylaşımın, aleni ortamda işlendiği ve bu nedenle cezanın artırılması gerektiği yönünde kararlar bulunmaktadır.

Bunun doğal sonucu olarak:

  • Açık profilde yapılan hakaret içerikli tweet/yorum → genellikle alenen hakaret,

  • Sadece mağdura gönderilen DM veya iki kişi arasındaki özel yazışma → aleniyet yok, ancak suçun temel şekli söz konusu,

  • Kalabalık WhatsApp gruplarında hakaret → hem “ileti yoluyla” hem de birden fazla kişiye yönelik olması nedeniyle gıyapta hakaret ve aleniyet tartışması gündeme gelir.

3.3. Yargıtay’ın “Hakaret Sayılan ve Sayılmayan Sözler” Yaklaşımı

Yargıtay, hakaret suçuyla ilgili kararlarında ifadenin türüne, bağlama ve taraflar arasındaki ilişkiye büyük önem vermektedir. Bazı kaba veya rahatsız edici ifadelerin, somut olayda yalnızca “ağır eleştiri” veya “duygu patlaması” olarak değerlendirilip hakaret sayılmadığı; buna karşılık kişiyi aşağılama kastı içeren ifadelerin hakaret kabul edildiği görülmektedir.

Önemli olan, sözün:

  • Kişiye yönelip yönelmediği,

  • Onur ve saygınlığı hedef alıp almadığı,

  • Genel toplum ölçülerine göre aşağılayıcı olup olmadığı,

  • Somut fiil veya olgu isnadı içerip içermediğidir.


4. Sosyal Medyada Tehdit Suçu: Ciddiyet ve Gerçekleşme Tehlikesi

4.1. Tehdidin “Ciddiyeti” Şartı

Her sert ifade, tehdit suçu oluşturmaz. Tehdidin suç sayılabilmesi için:

  • Mağduru korkutmaya elverişli olması,

  • Mağdurun objektif olarak endişeye kapılmasının beklenebilir olması gerekir.

Örneğin:

  • “Gelirsen seni oradan alırım” ifadesi, somut olaya göre tehdit sayılmayabilir.

  • “Seni bulur öldürürüm, aileni de bitiririm” şeklindeki mesaj, genellikle TCK m.106 kapsamındaki tehdit suçu olarak değerlendirilir.

Yargıtay, sosyal medya üzerinden gönderilen tehdit mesajlarında; failin ifadelerini, taraflar arasındaki önceki ilişkiyi, mesaj sayısını ve zamanlamayı dikkate alarak “ciddiyet” unsurunu tartışmaktadır.

4.2. Sosyal Medyada Tehdidin Görünüm Biçimleri

  • Direct message (DM) ile tehdit:

    • Failin doğrudan mağdura gönderdiği mesajlar, tehdit suçunun tipik görünümü olup, içeriğin açıklığına göre TCK m.106 uygulanır.

  • Herkese açık paylaşımla tehdit:

    • “Şu kişiyi gördüğünüz yerde dövün”, “Onu bulursam gebertirim” gibi herkese açık tehdit içerikli paylaşımlar hem tehdidi hem de başka suçları gündeme getirebilir.

  • Fake hesap ve anonim tehditler:

    • Hesap sahte olsa da, yazışma içeriklerinden ve teknik izlerden faile ulaşılması halinde tehdit suçu yönünden sorumluluk doğar.


5. Hangi Paylaşım Suç, Hangisi Eleştiri? İfade Özgürlüğü Dengesi

5.1. İfade Özgürlüğü Çerçevesi

Anayasa m.26 ve AİHS m.10 çerçevesinde ifade özgürlüğü, yalnızca “hoş karşılanan” düşünceleri değil, rahatsız edici, sarsıcı ve şoke edici nitelikteki ifadeleri de kapsar. Özellikle:

  • Kamu gücünü kullanan makamlar,

  • Siyasi aktörler,

  • Kamuya mal olmuş kişiler,

hakkında yapılan eleştirilere daha geniş bir tolerans tanınmaktadır.

Ancak ifade özgürlüğü, başkalarının şeref ve itibarının korunması sebebiyle sınırlanabilir. Ceza yargılamasında bu denge, somut olayın tüm koşulları dikkate alınarak kurulmaktadır.

5.2. Eleştiri – Hakaret Ayrımı

Genel olarak:

  • Eleştiri:

    • Davranışa, mesleki faaliyete, icra edilen göreve yöneliktir.

    • Amacı tahkir değil, değerlendirme ve kamuoyu oluşturmadır.

    • Somut bir olaya dayanabilir, fikir ve kanaat açıklaması içerebilir.

  • Hakaret:

    • Doğrudan kişiye yönelir; şahsı, karakteri, onur ve haysiyeti hedef alır.

    • “Hırsızsın, şerefsizsin, ahlaksızsın” gibi doğrudan kişiyi hedef alan, toplumsal değer yargılarına göre aşağılayıcı sözler tipik örneklerdir.

Yargıtay, özellikle politik ve toplumsal tartışmalar sırasında sosyal medyada kullanılan ağır ifadeleri, bağlam ve üslup dikkate alınarak zaman zaman eleştiri sınırları içinde değerlendirebilmektedir. Ancak bu tolerans, kişiyi hedef alan açık aşağılamayı kapsamaz.

5.3. Somut Uygulama Örnekleri

Aşağıdaki örnekler kurgusal olup, uygulamadaki genel eğilimi gösterme amacı taşır:

Örnek 1 – Kamu Görevlisine Yönelik Tweet

“Bu belediye başkanı tam bir hırsız, bütün ihaleleri yandaşlarına peşkeş çekiyor.”

  • Eğer paylaşım belirli bir belediye başkanını açıkça hedef alıyorsa, “hırsız” ifadesi somut bir suç isnadı niteliğindedir.

  • Bu durumda TCK m.125 anlamında hakaret suçunun unsurları büyük ölçüde oluşur; ayrıca isnadın ispatı (TCK m.127) gündeme gelebilir.

  • Eleştiri sınırı, burada genellikle aşıldığı kabul edilir; çünkü iddia, somut bir suç isnadına dönüşmüştür.

Örnek 2 – Mesleki Performansa Yönelik Sert Eleştiri

“Bu doktor yüzünden randevum saatlerce gecikti, hastalarına saygısı yok. Böyle sağlık sistemi olmaz!”

Bu paylaşımda:

  • Doktorun kişiliğini hedef alan küfür, aşağılama yoktur.

  • Mesleki performans ve sistem eleştirisi söz konusudur.

Somut olayın koşullarına göre bu tür paylaşımlar çoğu zaman ifade özgürlüğü kapsamındaki eleştiri olarak değerlendirilir; hakaret suçuna vücut vermez.

Örnek 3 – Eski Eşe Yönelik Instagram Story

“Beni aldatan o … namussuzun yüzünden hayatım mahvoldu, şerefsiz!”

Burada:

  • Doğrudan kişiye yönelik ağır sövme sözleri ve namusuna ilişkin ağır isnatlar vardır.

  • Paylaşım herkese açık bir story ise, aleniyet unsuru gerçekleşmiş sayılır.

Bu nedenle, TCK m.125 kapsamında alenen hakaret suçu söz konusudur; üstelik aile içi ilişkiden kaynaklansa dahi, fail cezai sorumluluktan kurtulamaz.

Örnek 4 – WhatsApp Grubunda Öğretmene Yönelik Mesaj

Bir öğrenci velileri WhatsApp grubunda, öğretmen hakkında şöyle bir mesaj yazıyor:

“Bu öğretmen psikopat, çocuklara bağırıp duruyor; ruh sağlığı bozuk.”

  • Mesaj, öğretmenin gıyabında; ancak en az üç kişinin yer aldığı bir gruba gönderilmiştir.

  • Mesaj, hem kişilik haklarını hedef almakta hem de ruh sağlığına ilişkin rencide edici bir değerlendirme içermektedir.

Bu durumda gıyapta hakaret ve ileti yoluyla hakaret tartışması gündeme gelir; eğer grup kalabalık ve mesajın yayılma ihtimali yüksekse, hakaret suçunun oluştuğu kabul edilebilir.

Örnek 5 – DM Üzerinden Açık Tehdit

“Seni bulursam seni de aileni de bitiririm, benden kurtuluşunuz yok.”

  • İfade, mağdurun ve ailesinin hayatına/beden bütünlüğüne yönelik bir saldırı tehdidi içermektedir.

  • Ciddiyet ve korkutuculuk bakımından objektif olarak tehdit niteliği taşır.

Bu durumda TCK m.106 anlamında tehdit suçu oluşur; ayrıca hakaret içeren sözler varsa, tehdit ve hakaret suçları birlikte değerlendirilebilir.

Örnek 6 – “Tehdit Değil, Hukuki Uyarı”

“Bu mesajları silmezsen hakkımda yazdıkların için savcılığa suç duyurusunda bulunurum.”

  • Burada bir “suç duyurusu yapma” niyeti ifade edilmiştir; kişi, hukuki yollara başvuracağını belirtmektedir.

  • Hukuki yollara başvurma tehdidi, başlı başına TCK m.106 kapsamında suç oluşturmaz; bu tür ifadeler genellikle meşru uyarı olarak kabul edilir.


6. Soruşturma Süreci, Şikayet ve Delil Toplama

6.1. Şikâyet Süresi ve Uzlaştırma

  • Hakaret suçu çoğunlukla şikâyete bağlıdır; mağdur, eylemi ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunmalıdır.

  • Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret gibi bazı nitelikli hallerde resen takip söz konusu olabilir.

  • Hakaret ve belirli tehdit türleri uzlaştırma kapsamındadır; soruşturma aşamasında uzlaştırma bürosunca taraflar uzlaşmaya davet edilir.

6.2. Delil Toplama Teknikleri

Sosyal medya suçlarında delil, çoğunlukla dijital içerikten oluşur:

  • Paylaşım, yorum veya mesajın ekran görüntüsü,

  • Paylaşımın URL adresi, tarih ve saat bilgisi,

  • Gerekirse noter veya bilirkişi aracılığıyla tespit,

  • Platformlardan log kayıtlarının, IP bilgilerinin istenmesi.

Mağdur açısından en önemli husus, içeriğin silinme ihtimaline karşı süratle delil tespiti yapmaktır. İçerik kaldırılmış olsa dahi, savcılık ve mahkeme aşamasında ilgili platformlardan veya BTK üzerinden teknik kayıtlar talep edilebilir.

6.3. 5651 Kapsamında İçeriğin Kaldırılması ve Erişimin Engellenmesi

Hakaret veya tehdit içerikli paylaşımlar için:

  • Öncelikle ilgili platforma bildirim yapılarak içeriğin kaldırılması talep edilebilir,

  • Türk hukukunda 5651 sayılı Kanun uyarınca, erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması için sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir,

  • Özellikle kişilik haklarına açık saldırı içeren haber ve paylaşımalarda, ceza soruşturmasından bağımsız olarak, hızla koruyucu tedbir talep edilmesi mümkündür.


7. Sonuç: Sosyal Medyada “Özgürlük – Sorumluluk” Dengesi

Sosyal medya, demokratik toplum açısından vazgeçilmez bir tartışma alanı olmakla birlikte, “klavye başı rahatlığı” ile yazılan her sözün hukuken korunmadığını hatırlamak gerekir. TCK m.125 ve m.106 hükümleri, kişinin şeref ve saygınlığı ile güvenlik duygusunu korumak üzere sosyal medya paylaşımlarına da birebir uygulanmaktadır.

Özetle:

  • Kişiyi hedef alan, onu toplum nazarında küçük düşürmeye elverişli, somut suç isnadı veya ağır sövme içeren paylaşımlar hakaret suçu kapsamına girer.

  • Korkutmaya elverişli, hayat/beden/malvarlığına yönelik ciddi saldırı tehdidi içeren paylaşımlar ise tehdit suçu oluşturur.

  • Mesleki faaliyetlere, kamu hizmetlerine, politik kararlara yönelen sert ve hatta rahatsız edici eleştiriler ise, aşağılayıcı kişisel saldırıya dönüşmediği sürece ifade özgürlüğü kapsamında kalabilir.

Uygulamada, özellikle sosyal medya üzerinden işlenen hakaret ve tehdit suçlarında:

  • Paylaşımın bağlamı,

  • Hedef alınan kişi (kamu görevlisi, siyasetçi, özel kişi vb.),

  • İfadenin niteliği (somut olgu isnadı mı, değer yargısı mı),

  • Mesajın ulaştığı kitle (aleniyet),

  • Mağdurun maruz kaldığı psikolojik etki,

Yargıtay ve ilk derece mahkemeleri tarafından dikkatle değerlendirilmektedir.

Bu nedenle, sosyal medyada paylaşım yaparken:

  1. Eleştiriyi davranışa ve olaya yöneltmek, kişiliğe saldırıdan kaçınmak,

  2. Küfür ve ağır sövme içeren ifadelerden uzak durmak,

  3. Öfke anında yazılan mesajları göndermeden önce tekrar düşünmek,

  4. Hukuki uyuşmazlıklarda tehdide başvurmak yerine hukuki yollara başvurmayı tercih etmek,

hem ceza sorumluluğunun doğmaması hem de dijital ortamda sağlıklı bir tartışma kültürü için büyük önem taşımaktadır.

Hakaret ve tehdit suçlamasıyla karşılaşan ya da bu suçların mağduru olan kişilerin, somut olayın özelliklerine göre haklarının doğru tespiti ve korunması açısından uzman hukuki destek almaları, hem ifade özgürlüğünün korunması hem de kişilik haklarının güvenceye alınması bakımından olmazsa olmaz hale gelmiştir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button