SİGORTA HUKUKUNDA GENEL TANIMLAR
Sigorta hukuku, bireyler, işletmeler ve toplumun diğer unsurları arasındaki sigorta ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, sigorta sözleşmelerinin oluşturulmasından, tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesine ve sigorta poliçelerinin uygulanmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsar.
Sigorta Sözleşmesi: Sigorta hukuku, esas olarak sigorta sözleşmelerine dayanır. Sigorta sözleşmesi, sigortacının belirli bir prim karşılığında, sigortalının maruz kalabileceği belirli riskler sonucunda oluşabilecek zararları tazmin etmeyi taahhüt ettiği bir anlaşmadır. Sigorta sözleşmeleri yazılı olmalıdır ve her iki tarafın da rızası ile yapılır.
Sigortacının ve Sigortalının Hak ve Yükümlülükleri: Sigorta hukukunda sigortacı, sigortalının uğradığı zararı poliçe şartlarına uygun olarak tazmin etmekle yükümlüdür. Sigortalı ise, sigorta primlerini zamanında ödemek ve poliçe şartlarına uygun davranmak zorundadır. Sigortalının doğru bilgi verme yükümlülüğü de sigorta hukuku kapsamında önemli bir yer tutar.
Risk ve Prim: Sigorta, riskin yönetilmesi ve dağıtılması amacıyla yapılır. Sigorta hukuku, riskin değerlendirilmesi ve uygun primlerin belirlenmesi sürecini düzenler. Prim, sigortacının risk karşılığında aldığı bedeldir ve bu bedel, riskin büyüklüğüne ve sigorta türüne göre değişir.
Sigorta Türleri: Sigorta hukuku, farklı sigorta türlerini de düzenler. Bu türler arasında hayat sigortası, sağlık sigortası, mal sigortası, sorumluluk sigortası gibi çeşitli sigorta çeşitleri bulunur. Her bir sigorta türü, kendine özgü kurallara ve düzenlemelere tabidir.
Sigorta Hukukunun Temel İlkeleri
- İyiniyet İlkesi: Sigorta hukukunun temel ilkelerinden biri iyiniyet ilkesidir. Sigorta sözleşmelerinde tarafların dürüst ve doğru bilgi vermesi esastır. Sigortalının, sigorta yapılırken ve poliçe süresince sigortacıya doğru ve eksiksiz bilgi vermesi gerekir.
- Tazminat İlkesi: Bu ilkeye göre, sigortalının uğradığı zarar, sigorta poliçesinde belirtilen limitler dahilinde tazmin edilir. Sigortalı, sigorta tazminatı sayesinde, zarar öncesi durumuna getirilir ancak haksız zenginleşme sağlanamaz.
- Sübrogasyon İlkesi: Bu ilke, sigortacının sigortalının yerine geçerek, zarara neden olan üçüncü şahıslara karşı dava açma hakkını ifade eder. Sigortacı, sigortalıya ödediği tazminat tutarında, zarara sebep olan üçüncü kişiden tazminat talep edebilir.
Güvence Hesabı (Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği ve Karayolları Garanti Fonu)
Güvence Hesabı, Türkiye’de zorunlu sigortalar kapsamında sigortalı olmayan veya tespit edilemeyen araçların sebep olduğu kazalarda mağdur olan kişilerin zararlarını karşılamak amacıyla oluşturulan bir fondur. Bu hesap, sigorta sektörü tarafından finanse edilmekte ve Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından denetlenmektedir.
ZMM sigortacısı işeten kurumun üçüncü kişilerin aleyhine verdiği zararı poliçe limitine kadar sigortalamaktadır.
5684 syl Sigortacılık Kanunu m.14 :
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
Zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar:
Madde 92 – Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı
yöneltebileceği talepler,
b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve
50 9/6/2021 tarihli ve 7327 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Kanun” ibareleri
“Kanunda” şeklinde değiştirilmiştir. birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk
sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki
kazalardan doğan talepler,
e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
f) Manevi tazminata ilişkin talepler.
g) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat
talepleri,
h) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında
olmayan tazminat talepleri,
i) (Ek: 14/4/2016-6704/4 md.) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve
E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı Kararı ile)
j) (Ek: 9/6/2021-7327/19 md.) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının
kusuruna denk gelen tazminat talepleri,
k) (Ek: 9/6/2021-7327/19 md.) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti
gibi dolaylı zararlar,
l) (Ek: 9/6/2021-7327/19 md.) Hasar sebebiyle trafikten çekme veya hurdaya
çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatı talepleri,
m) (Ek: 9/6/2021-7327/19 md.) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele
Kanunu kapsamındaki terör eylemlerinde ve bu eylemlerden doğan sabotajda kullanılan
araçların neden olduğu ve sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat
talepleri ile aracın terör eylemlerinde kullanıldığını veya kullanılacağını bilerek binen
kişilerin ve terör ve sabotaj eyleminde yer alan kişilerin uğradıkları zararlara ilişkin talepler.
(Ek fıkra: 9/6/2021-7327/19 md.) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan
gelir kaybına ilişkin ödemelerde, 5510 sayılı Kanunun 21 inci maddesi uyarınca sigortacının
Sosyal Güvenlik Kurumuna karşı sorumluluğu varsa, bu sorumluluk sigortacının kendi
sigortalısının kusuru oranında devam eder.
- Talep edilen destek tazminatı, Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin olmalıdır.
- Motorlu araçların işletilmesinden dolayı ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. İşleten ve işletenin sorumlu olduğu şahısların dışında üçüncü kişinin ölümü neticesinde, destek zararlarından sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır.
- sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla birlikte destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminat taleplerinden sigortacının sorumluluğu bulunmamaktadır.
2016/3471 No’lu Esas ve 2016/4756 No’lu Karar
Davalı Güvence Hesabı davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle karar verilmesini, ayrıca takip dosyasına konu borç ödendiğinden davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve dava açılmasına sebebiyet vermediklerinde yargılama masrafı ve vekâlet ücretine hükmedilmemesini ve davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller göre; davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, dava değerine göre hesap edilen nispi hesaplanan 4.620,00-TL vekâlet ücretinin davalı … Sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 14/10/2015 gün ve 2015/9362-2015/10626 esas-karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı Güvence Hesabı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma nedeniyle talep edilen rücuen tazminat miktarından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dairemiz bozma ilamında; Dosya içinde bulunan … Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009/89 esas sayılı dosyasını incelemesine; davacı … ve diğerleri ile davalı Güvence Hesabı arasındaki davada sürücü …’in idaresindeki trafik sigortası olmayan … plakalı araç ile yaya …’na çarparak ölümüne neden olduğu, müteveffanın eşi ve çocuğunun (destekten yoksun kalma) tazminat davası açtığı, davanın kabul edildiği, hak sahiplerine Güvence Hesabı tarafından ödeme yapıldığı, trafik kazası tespit tutanağında aracın ZMMS bilgilerinin yazılı olduğu, davalı Güvence Hesabının söz konusu dava’yı sigorta şirketine ihbarını yaptırmadığı gibi temyiz itirazında bulunmadığı anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle somut olayda vekâlet ücretinden Güvence Hesabını sorumlu tutmak gerekirken davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davalı … (…) Sigorta A.Ş. aleyhine vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğu hususlarına değinilmiştir.
Her ne kadar açıklanan hususlar bozma nedeni ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin sair karar düzeltme isteminin reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile (Dairemizin 14/10/2015 gün ve 2015/9362-2015/10626 esas-karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen hükmün 2 nolu fıkrasında “… Sigorta şirketinden” ibaresinin çıkarılarak yerine “Güvence Hesabından” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, tashihi karar peşin harcının istek halinde davalı … Sigorta A.Ş’ne geri verilmesine, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hukuk Stajyeri
Behiye Zeynep Öztürk