Single Blog Title

This is a single blog caption

Sanal Evrenlerde Tekel Tehlikesi Ne Kadar Gerçek?

 

  1. Giriş: Sanal Evrenlerin Gerçek Tehlikesi

“Metaverse”, kullanıcıların dijital kimlikleriyle etkileşimde bulunabildiği, sanal mülkiyet edinebildiği, alışveriş yapabildiği, çalışabildiği ve sosyalleşebildiği üç boyutlu dijital evrenleri ifade eder. Facebook’un 2021 yılında “Meta” olarak yeniden markalaşmasından bu yana, metaverse fikri yalnızca bir teknoloji fantezisi olmaktan çıkmış; yatırım, reklam, eğitim ve gayrimenkul gibi sektörleri doğrudan etkileyen bir “pazar alanı” haline gelmiştir.

Bu dönüşüm, klasik rekabet hukukunun düzenlemeye çalıştığı “piyasa kavramını” derinden sarsmakta; veri temelli hâkimiyet, platform bağımlılığı ve sanal ürünlerin sınırlı arzı gibi unsurlar, metaverse içinde yeni tür tekelcilik riskleri doğurmaktadır.

  1. Rekabet Hukuku Çerçevesinde Metaverse’in Değerlendirilmesi

2.1. İlgili Pazarın Belirlenmesi

Rekabet hukukunda ilk adım, “ilgili ürün ve coğrafi pazar”ın belirlenmesidir. Ancak metaverse söz konusu olduğunda:

  • Coğrafi sınırlar fiilen ortadan kalkmaktadır.
  • Ürün pazarları ise geleneksel dijital hizmetlerden ayrışmaktadır: sanal gayrimenkul, avatar giyimleri, NFT varlıkları, VR etkinlik bileti gibi ürünlerin “benzersizliği” klasik pazar tanımına uymamaktadır.

Bu durumda metaverse, çok katmanlı bir “bileşik pazar” (composite market) özelliği gösterir. Aynı anda hem oyun, hem ticaret, hem reklam hem de içerik barındırabilir.

2.2. Hâkim Durum ve Ağ Etkisi

Meta (Facebook), Microsoft, Epic Games, Roblox gibi şirketler, kendi metaverse platformlarını inşa ederek, kullanıcıları iç ekosistemlerine “kilitlemektedir.” Bu durum “network effect” olarak bilinen ve kullanıcı arttıkça rakip platformların girişinin zorlaştığı bir yapıya yol açar.

📌 Rekabet Kurulu’nun 2021 Dijital Pazarlar Raporu da ağ etkisi ve çok taraflı platform yapılarının hâkim durumu nasıl güçlendirdiğine dikkat çekmiştir.

  1. Sanal Tekel Riski Nerelerde Ortaya Çıkıyor?

3.1. Sanal Gayrimenkul ve Arsa Tekeli

Metaverse platformlarında “arsa satışları” NFT yapılarıyla sınırlı sayıda sunulmaktadır. Özellikle Decentraland ve Sandbox gibi sistemlerde, sanal alan arzı yapay şekilde sınırlandırılarak fiyatlar yükseltilmektedir. Bu sınırlama:

  • Talep fazlası yaratır.
  • Erken yatırımcılara spekülatif kazanç sağlar.
  • Yeni girişimcilerin pazar dışı kalmasına neden olur.

Böylece monopolistik bir kontrol doğar.

3.2. Ödeme Sistemleri ve Token Bağımlılığı

Her metaverse platformu kendi iç para birimini (örneğin $MANA, $SAND) kullanmaktadır. Bu tokenlar dışında işlem yapılamaması, zorunlu bağlama (tying) ve fiili tekel riski oluşturur.

3.3. Reklam Alanı ve Görünürlük

Metaverse’de dijital reklam panoları, sanal vitrinler gibi görünürlük alanları çok sınırlıdır ve çoğunlukla platform sahibi şirketlere aittir. Rekabet hukukunun temel unsurlarından biri olan “eşit erişim hakkı” burada ihlal edilmekte, küçük işletmeler görünürlük kazanamadan sistem dışına itilmektedir.

3.4. Kapsayıcı Erişim Sorunu

Bazı metaverse platformları yalnızca belirli donanımlarla (örneğin VR gözlükler) erişilebilmektedir. Bu teknik erişim engeli, potansiyel tüketici kitlesinin dışlanmasına yol açar ve yeni oyuncuların piyasaya girmesini sınırlandırır.

  1. AB ve ABD’deki Tartışmalar

4.1. Avrupa Birliği Perspektifi

AB Komisyonu, metaverse’ün “digital gatekeeper” yaratma riski taşıdığını belirtmiş ve DMA (Digital Markets Act) kapsamında Meta ve benzeri yapıları denetime almıştır.

DMA kapsamında getirilen temel yükümlülükler:

  • Self-preferencing yasağı
  • Eşit veri erişimi
  • Kullanıcı verisinin başka pazarlarda kullanılmaması

Metaverse için henüz özel bir düzenleme yoktur; ancak Rekabet Komiseri Margrethe Vestager, metaverse’ün gelecekteki düzenleme gündeminde üst sıralarda olduğunu belirtmiştir.

4.2. ABD’de Meta’nın Soruşturulması

ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Meta’nın sanal fitness platformu Within’i satın almasına karşı dava açmıştır. FTC, bu tür birleşmelerin potansiyel rekabeti ortadan kaldırabileceğini savunmaktadır.

Bu, sanal pazarların klasik birleşme kontrolü ile denetlenebileceğini gösteren önemli bir gelişmedir.

  1. Türkiye’deki Hukuki Durum

Henüz Türkiye’de metaverse’e özgü bir rekabet hukuku düzenlemesi bulunmamaktadır. Ancak Rekabet Kurulu’nun:

  • 2021 Dijital Pazarlar Raporu
  • 2022 Veri Odaklı Pazarlar Tebliği
  • Trendyol (2021/41-558) ve Google kararları

gibi örnekleri, metaverse platformlarının da benzer denetime tabi tutulabileceğini göstermektedir.

Türk hukuk sisteminde, 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında hâkim durumun kötüye kullanılması, sanal alanlarda da uygulanabilir durumdadır.

  1. Hukuki Sorular ve Belirsizlikler
  • Metaverse’de “pazar tanımı” nasıl yapılacaktır?
  • NFT’ler ve tokenlar klasik ürün mü sayılır?
  • Avatarlar arası ticari etkileşimde kim teşebbüs sayılacaktır?
  • Donanım ve yazılım bağımlılığı nasıl denetlenecektir?

Bu sorular, klasik rekabet teorisinin sanal dünyalara uygulanmasında ciddi sorunlar doğurmaktadır.

  1. Çözüm ve Politika Önerileri
  • Algoritmik Şeffaflık:Sıralama ve görünürlük mekanizmaları denetlenebilir hale getirilmelidir.
  • Veriye Erişim Yükümlülüğü:Rekabetçi girişimciler için veri erişimi kolaylaştırılmalıdır.
  • Donanım Tarafsızlığı:VR/AR erişim zorunlulukları, alternatif sistemlerle çalışabilir hale gelmelidir.
  • Sanal Mülkiyetin Tanımı:NFT veya token ile sahip olunan ürünlerin hukukî niteliği netleştirilmelidir.
  • Erişim Adaleti:Reklam alanları ve kullanıcı kitlesi küçük oyuncular için de erişilebilir olmalıdır.
  1. Sonuç

Metaverse, yalnızca teknolojik bir yenilik değil, aynı zamanda hukuk için yeni bir sınavdır. Bu dijital evrende şirketler artık yalnızca içerik sunucusu değil; altyapı sahibi, reklam sağlayıcısı, para basan otorite ve regülatör rolünü aynı anda üstlenmektedir.

Böyle bir yapının denetlenmemesi, “sanal feodalizm” yaratabilir. Bu nedenle klasik rekabet hukuku ilkeleri, teknolojiyle uyumlu hale getirilmeli, platformların çok yönlü rollerine göre karma düzenlemeler getirilmelidir.

Türkiye’de henüz özel düzenlemeler yapılmamış olsa da, mevcut mevzuat çerçevesinde Rekabet Kurumu’nun bu gelişmeleri yakından izleyerek, erken dönemde içtihat üretmesi büyük önem arz etmektedir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button