Rekabet Piyasasında Hakim Durum Yaratılması
Rekabet Piyasasında Hakim Durum Yaratılması
Giriş
Serbest piyasa ekonomisinin en temel prensibi, mal ve hizmetlerin arz ve talep dengesi içinde özgürce fiyatlanması ve tüketicinin seçim hakkını koruyacak bir rekabet ortamının sağlanmasıdır. Ancak ekonomik güç, her zaman eşit dağılmaz. Bazı teşebbüsler, üretim kapasiteleri, mali güçleri, teknolojiye erişimleri veya stratejik pazar davranışları sayesinde rakiplerine kıyasla çok daha avantajlı bir konuma gelebilir. Bu durum, zamanla hakim durumun yaratılması veya mevcut hakimiyetin kötüye kullanılması sorununu gündeme getirir.
Türkiye’de bu konudaki temel hukuki düzenleme, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’dur. Kanunun 6. maddesi, hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklamakta; hakim durum yaratılmasını ve bu durumun rekabeti sınırlayıcı biçimde kullanılmasını engellemeyi amaçlamaktadır.
4054 Sayılı Kanunda Hakim Durum Kavramı
Hakim Durumun Tanımı
Kanunun 3. maddesi, “hakim durum”u şu şekilde tanımlamaktadır:
“Belirli bir piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız olarak fiyat, üretim, dağıtım ve benzeri konularda belirleyici etki yaratabilmesi.”
Bu tanım, AB rekabet hukukuyla paralellik arz etmektedir. Hakim durum, yalnızca yüksek pazar payına sahip olmakla sınırlı olmayıp, teşebbüsün rakiplerinden ve müşterilerinden bağımsız hareket edebilme gücüne işaret eder.
Hakim Durum ile Tekel Arasındaki Fark
Hakim durum, tekel anlamına gelmez. Bir teşebbüsün hakim durumda olması için piyasada tek başına bulunması gerekmez. Birkaç güçlü teşebbüsün birlikte pazarı kontrol edebilmesi de “ortak hakim durum” kapsamında değerlendirilir.
Hakim Durumun Unsurları
Hakim durumun varlığının tespitinde Rekabet Kurulu ve yargı içtihatları şu unsurları dikkate alır:
-
Pazar Payı
-
Yüksek pazar payı, hakim durumun en önemli göstergesidir. Ancak tek başına yeterli değildir.
-
Genellikle %40’ın üzerindeki pazar payı güçlü bir karine oluşturur.
-
-
Giriş Engelleri
-
Yeni rakiplerin pazara girmesini zorlaştıran hukuki, ekonomik veya teknik engeller, hakim durumu pekiştirir.
-
-
Alıcıların Pazarlık Gücü
-
Tüketicilerin veya müşterilerin alternatif tedarikçilere yönelme imkanlarının kısıtlı olması, teşebbüsün bağımsız hareket edebilmesini kolaylaştırır.
-
-
Dikey Entegrasyon ve Ağ Etkisi
-
Teşebbüsün tedarik zincirini kontrol etmesi veya platform ekonomilerinde ağ etkisini kullanması, hakimiyeti güçlendirir.
-
Hakim Durumun Yaratılma Biçimleri
Hakim durum, farklı yollarla oluşturulabilir. Bunlar arasında en sık rastlanan yöntemler şunlardır:
1. Birleşme ve Devralmalar
Şirketlerin birleşmesi veya bir teşebbüsün diğerini devralması sonucunda pazar payı olağanüstü artabilir. Bu nedenle, 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi, belirli eşik değerleri aşan birleşme ve devralmaların Rekabet Kurulu iznine tabi olduğunu düzenlemiştir.
2. Kartel ve Anlaşmalar
Rakiplerin fiyat belirleme, üretim miktarını kısıtlama veya pazar paylaşımı gibi anlaşmalar yapması, dolaylı olarak hakim durum yaratılmasına sebep olabilir.
3. Devlet Tekellerinin Özelleştirilmesi
Bazı piyasalarda devletin sahip olduğu tekellerin özelleştirilmesi, özel sektör eliyle yeni bir hakimiyet doğurabilir.
4. Organik Büyüme
Teşebbüsün teknolojik üstünlüğü, inovasyon kapasitesi, marka gücü veya agresif fiyatlandırma politikaları sayesinde pazarı zamanla ele geçirmesi mümkündür.
Hakim Durumun Kötüye Kullanılması
Hakim durumun yaratılması, tek başına yasak değildir. Ancak bu durumun rekabeti bozacak şekilde kötüye kullanılması yasaktır. 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi bu yasağı açıkça düzenler.
Kötüye Kullanma Türleri
-
Aşırı fiyat uygulamaları
-
Yıkıcı fiyatlama (predatory pricing)
-
Bağlama ve paket satışlar
-
Ayrımcı uygulamalar
-
Rakiplerin piyasaya girişini engelleyici davranışlar
-
Aşırı veri kullanımı ve dijital platformlarda tekelleşme
Rekabet Kurulunun Denetimi
Rekabet Kurulu, hakim durumun yaratılması veya kötüye kullanılması durumlarında şu yetkilerini kullanır:
-
Yerinde inceleme yapar, bilgi ve belge toplar.
-
İhlali tespit ederse idari para cezası uygular.
-
Birleşme ve devralmalara izin vermez veya koşullu izin verir.
-
Gerekirse davranışsal veya yapısal tedbirler uygular.
Yargı Denetimi
Rekabet Kurulu kararları idari işlem niteliğinde olup, Ankara İdare Mahkemelerinde iptal davasına konu edilebilir. Yargıtay ve Danıştay kararlarında, hakim durumun yalnızca pazar payına indirgenemeyeceği; piyasadaki fiili güç ve rekabet koşullarının bütüncül değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
Avrupa Birliği Hukukuyla Karşılaştırma
Türk rekabet hukuku, büyük ölçüde AB rekabet hukukundan etkilenmiştir. Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Hoffmann-La Roche, United Brands gibi kararları, Türk içtihatlarında da yol gösterici nitelik taşımaktadır.
AB’de “dominant position” kavramı da benzer şekilde tanımlanmış olup, özellikle dijital platformların tekelleşmesi konusunda yoğun denetim mekanizmaları geliştirilmiştir.
Uygulamadaki Önemi
Hakim durum yaratılması ve bunun denetimi, şu sonuçları doğurur:
-
Tüketici refahı korunur.
-
KOBİ’lerin pazarda varlığını sürdürmesi sağlanır.
-
Fiyat istikrarı ve kalite güvencesi temin edilir.
-
Yabancı yatırımcılar için öngörülebilir bir piyasa ortamı oluşur.
Sonuç
Rekabet piyasasında hakim durum yaratılması, serbest piyasa ekonomisinin en kritik sorunlarından biridir. 4054 sayılı Kanun, hem hakim durumun yaratılmasını hem de bu durumun kötüye kullanılmasını denetleyerek adil rekabet ortamını korumaktadır.
Rekabet Kurulu’nun etkin denetimi, yalnızca şirketlerin davranışlarını değil, tüketicilerin yaşam standartlarını da doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, hakim durumun yaratılması sürecinde hem teşebbüslerin hem de kamu otoritelerinin hukuki sınırları gözetmesi zorunludur.