Portekiz Golden Visa Programı ve Avrupa Birliği Hukuku: Hukuki ve Özgün Bir İnceleme
Giriş
Portekiz Golden Visa Programı, yatırım yoluyla oturma izni ve vatandaşlık elde etme imkânı sunan bir göçmenlik düzenlemesi olup, Avrupa Birliği (AB) hukukunun serbest dolaşım, vatandaşlık ve göç politikalarıyla yakından ilişkilidir. Bu makalede, programın hukuki dayanakları, Avrupa Birliği hukuku açısından değerlendirilmesi ve olası hukuki tartışmalar ele alınacaktır.
Portekiz Golden Visa Programının Hukuki Dayanakları
Portekiz’de 2012 yılında yürürlüğe giren Altın Vize (Golden Visa) Programı, üçüncü ülke vatandaşlarına belirli yatırım koşullarını yerine getirmeleri halinde Portekiz’de oturum izni ve dolayısıyla Schengen Bölgesi’nde serbest dolaşım hakkı tanımaktadır.
Program, Yabancılar Yasası (Law no. 23/2007) ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde düzenlenmiştir. Başvuru sahipleri, aşağıdaki yatırım yollarından birini tercih edebilir:
- Emlak yatırımı: Minimum 500.000 Euro değerinde taşınmaz satın alma veya 30 yılın üzerinde olan ve restorasyon gerektiren mülkler için 350.000 Euro yatırım yapma.
- İş yaratma: En az 10 kişilik istihdam sağlama.
- Araştırma ve geliştirme fonları: Bilimsel araştırma projelerine en az 500.000 Euro katkı sağlama.
- Kültürel yatırımlar: Sanat veya kültürel miras projelerine 250.000 Euro yatırım yapma.
Bu yatırımlar neticesinde oturum izni alan başvuru sahipleri, 5 yıl boyunca Portekiz’de belirli sürelerde ikamet etmeleri koşuluyla kalıcı oturma izni ve sonrasında Portekiz vatandaşlığına başvurma hakkı kazanırlar.
Avrupa Birliği Hukuku Açısından Değerlendirme
1. AB Hukukunda Serbest Dolaşım ve Yatırım Yoluyla Vatandaşlık
Portekiz Golden Visa Programı, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı (Article 45) ve AB İşleyişine İlişkin Antlaşma’nın (TFEU) 21. maddesi ile bağlantılıdır. AB hukuku uyarınca, AB vatandaşları birlik içinde serbest dolaşım hakkına sahipken, üçüncü ülke vatandaşları ancak ulusal oturma izni programları üzerinden bu hakka erişebilmektedir.
Bu çerçevede, Portekiz’in yatırım yoluyla oturma izni vermesi egemenlik yetkisi içinde değerlendirilirken, AB vatandaşlığına giden bir kapı aralaması nedeniyle Avrupa Komisyonu’nun ve Avrupa Parlamentosu’nun dikkatini çekmiştir.
2. Avrupa Komisyonu’nun ve AB Kurumlarının Tutumu
AB Komisyonu, yatırım yoluyla vatandaşlık ve oturum programlarına karşı şeffaflık, güvenlik ve yolsuzluk riskleri nedeniyle çeşitli eleştiriler getirmiştir. 2019 Avrupa Komisyonu Raporu, Golden Visa programlarının kara para aklama, vergi kaçakçılığı ve güvenlik riskleri doğurduğunu belirterek üye devletleri daha sıkı düzenlemeler getirmeye çağırmıştır.
Bu bağlamda, Portekiz’in Altın Vize Programı, özellikle 2023 yılında yapılan reformlarla gayrimenkul yatırımı yoluyla vize alınmasını kaldırarak AB’nin baskılarına uyum sağlamıştır. Ancak, hâlâ girişimcilik ve araştırma fonları gibi alternatif yatırım yolları açıktır.
3. AB Adalet Divanı’nın Yaklaşımı
AB Adalet Divanı (CJEU), Golden Visa benzeri uygulamaların AB hukukuna aykırı olup olmadığına dair henüz kesin bir karar vermemiştir. Ancak, Van Gend en Loos (1963) ve Micheletti (1992) kararları, AB vatandaşlığının bir üye devletin kendi iç hukukuna bağlı olduğunu ancak bu vatandaşlık yoluyla AB haklarının suistimal edilmemesi gerektiğini ortaya koymuştur.
Buna göre, Portekiz’in Golden Visa Programı AB hukuku çerçevesinde doğrudan yasaklanmasa da Komisyon tarafından sıkı denetime tabi tutulmaktadır.
Golden Visa Programlarının Geleceği ve AB Politikaları
- Portekiz, Malta ve Yunanistan gibi ülkelerin yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programları AB’nin yeni düzenlemelerine uyum sağlamak zorundadır.
- Avrupa Parlamentosu, 2022 yılında yatırım yoluyla vatandaşlık veren programların tamamen kaldırılması yönünde bir öneri sunmuştur.
- 2023’te Portekiz, Golden Visa programının emlak yatırımı yoluyla oturum izni verilmesini sona erdirdiğini duyurdu, ancak bazı yatırım seçenekleri devam etmektedir.
- AB, Avrupa genelinde ortak bir yatırım bazlı göçmenlik düzenlemesi oluşturmayı değerlendirmektedir.
Sonuç
Portekiz Golden Visa Programı, yatırım yoluyla AB’ye erişim sağlayan en cazip yollardan biri olmuş, ancak Avrupa Birliği’nin serbest dolaşım politikaları ve güvenlik kaygıları nedeniyle reformlara uğramıştır. Programın geleceği, AB’nin vatandaşlık ve göç politikalarındaki değişimlere bağlı olarak şekillenecektir. Hukuki açıdan, AB’nin baskıları nedeniyle yatırım yoluyla vatandaşlık programlarının giderek daha sıkı düzenlemelere tabi olacağı öngörülmektedir.