Single Blog Title

This is a single blog caption

Muris Muvazaası (Mal Kaçırma): Miras Hakkının Korunmasında Adalet ve Hukuk

Muris muvazaası, miras bırakacak kişinin (muris) mirasçılarını mirastan mahrum bırakmak veya belirli mirasçılara avantaj sağlamak amacıyla yaptığı, genellikle satış gibi gösterilen ancak gerçek bir bedel karşılığı olmayan devir işlemlerini kapsayan bir kavramdır. Bu tür işlemler, miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında anlaşmazlıklara yol açmakta ve Türk Medeni Kanunu’nun miras hukukuna aykırı görülerek dava konusu olabilmektedir.

1. Muris Muvazaasının Hukuki Temelleri

Türk hukukunda miras bırakanın mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemler, Yargıtay içtihatlarında ve Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş olan “muvazaa” kavramıyla ilişkilidir. Muris muvazaasında, gerçek bir bedel karşılığı yapılmayan devir işlemi, örneğin bağışlama olarak değil de satış gibi gösterilir. Bu şekilde muris, mirasçılardan bazılarını yasal miras hakkından yoksun bırakmayı amaçlayabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. ve 20. maddeleri ve Tapu Kanunu’nun 26. maddesi muvazaalı işlemlerin geçersizliğini öngörerek bu tür eylemleri koruma altına almamaktadır.

2. Muris Muvazaası Davasının Şartları

Muris muvazaası davası açılabilmesi için bazı hukuki unsurların varlığı gereklidir:

  • Mirasçının Talep Hakkı: Muvazaaya dayalı iptal davası açma hakkı, yasal veya atanmış mirasçılara tanınmıştır. Bu davayı mirasçı olmayan kişiler açamaz.
  • Devir İşleminde Muvazaa Unsuru: Murisin mirasçılarından mal kaçırma niyetiyle işlem yapmış olması, yani muvazaalı işlem yapma kastı aranır. Bu, genellikle satış gibi görünen ama aslında bağışlama amacı taşıyan işlemlerde ortaya çıkar.
  • İspat Yükümlülüğü: Mirasçı, muvazaayı ispatlamakla yükümlüdür. Muvazaa genellikle tanık beyanları, murisin beyanları veya işlemin olağan koşullara uymadığını gösteren delillerle ispatlanır.

3. Muris Muvazaası Davasının Hukuki Sonuçları

Muris muvazaası davası sonucunda, muvazaalı işlem tespit edilirse, yapılan devir iptal edilerek taşınmaz murisin terekesine geri döner. Böylece, mirasçılar hak ettikleri miras payını elde etme imkanına sahip olur. Muvazaalı işlemin iptal edilmesiyle birlikte, taşınmazın mirasçılara bölüştürülmesi sağlanır.

4. Yargıtay’ın Muris Muvazaası Konusundaki Görüşü

Yargıtay, mirasçılar arasında hak kaybı yaşanmasını önlemek amacıyla muris muvazaası davalarında genellikle mirasçılar lehine karar vermektedir. Yargıtay’a göre, muris tarafından muvazaalı olarak yapılan işlemler, mirasçıları mirastan mahrum etmek amacı taşıyorsa bu işlem geçersiz kabul edilir. Özellikle, satış olarak gösterilip karşılıksız yapılan devirler Yargıtay kararları ışığında muvazaalı işlem olarak değerlendirilir.

5. Muris Muvazaası Davasında Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme

Muris muvazaası davasında zamanaşımı süresi bulunmamaktadır. Bu davalar, miras bırakanın ölümünden sonra her zaman açılabilir. Davalarda görevli mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesidir.

6. Sonuç

Muris muvazaası, mirasçılar arasında adaletsizlik yaratan ve miras hukukuna aykırı olan bir uygulamadır. Muris tarafından gerçekleştirilen muvazaalı işlemler miras hukukuna aykırıdır ve mirasçılar bu tür işlemlere karşı dava açarak haklarını koruma altına alabilirler. Özellikle, miras hukukunda eşitlik ve adalet sağlanması adına, Yargıtay kararları muvazaaya karşı mirasçılara destek sağlamaktadır.

Kaynakça

  • Türk Medeni Kanunu
  • Türk Borçlar Kanunu
  • Tapu Kanunu
  • Yargıtay Kararları

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button