Single Blog Title

This is a single blog caption

Motorlu Araç İşletenin Sorumluluktan Kurtulması

Karayolları Trafik Kanunu m.86’ya göre araç işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin kendi kusuru veya araçtaki bir bozukluk sebebiyle ortaya çıkan zararlara karşı sorumluluğu bulunmaktadır.

Sorumluluktan kurtulabilmesi için zarara kendisinin kusuru veya araçtaki bozukluğun sebep olmadığıyla beraber mücbir sebep veya üçüncü kişinin yahut zarar görenin ağır kusurunun sebep olduğunu ispatlaması gerekir. İspat edemezse kanun, işletenin kusurlu olduğunu karine olarak kabul eder.

Öyleyse, araç işletenin sorumluluktan kurtulmasının şartlarının detaylarını açıklayalım:

1.KUSURSUZLUK

Buradaki kusur kavramıyla trafik kurallarına uymamak kastedilmektedir. Ancak araç işleten tüm trafik kurallarına uyduğunu ispatlamak zorunda değildir. Sadece, zarar görenin uyulmadığını iddia ettiği kurallara uyduğunu ispatlaması yeterlidir.

2. ARAÇTAKİ BOZUKLUĞUN KAZANIN MEYDANA GELMESİNDE ROLÜNÜN OLMAMASI

Benzer şekilde işletenin araçtaki tüm parçaların sağlam olduğunu ispatlamasına da gerek yoktur. Sadece, zarara sebep olduğu iddia edilen bozuklukların olmadığını ispat etmekle yükümlüdür. Örneğin, yağmursuz bir günde yapılan kazada sileceklerin çalıştığını ispat etmek zorunda değildir.

Araçta bozukluk varsa, hangi nedenden kaynaklanırsa kaynaklansın, işleten sorumluluktan kurtulamayacaktır. İşleten veya kendisinin eylem ve işlemlerinden sorumlu tutulduğu kişi tamamen kusursuz bile olsalar araçtaki bozukluk onları sorumluluk altında bırakır.

Araçtaki bozukluk, mücbir sebep değil, beklenmeyen hal niteliğindedir. İşleten, beklenmeyen hallerden de sorumludur. Ayrıca bu durum tazminat miktarında bir indirime de sebep olmaz. Genellikle teknik arızaları önlemek mümkündür. O halde teknik arızalar da araç sahibinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Araçtaki bozukluk, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan kaynaklanıyorsa işleten zarardan sorumlu olmaz. İmalatçı üçüncü kişi değildir. Dolayısıyla onun ağır kusuru işletenin sorumluluğundadır. Tamircinin kusuru için iki farklı durumdan bahsedebiliriz. Eğer tamircinin kusuru bakım ve onarımda gerekli özenin gösterilmemesine dayanıyorsa işletenin sorumluluğu vardır.Ancak, tamirci aracı kasten bozmuşsa burada işletenin sorumluluğu ortadan kalkar. İmalatçı veya tamircinin kusuru nedeniyle sorumlu bulunan araç sahibi bu kişilere rücu edebilir, yaptığı ödemeleri talep edebilir. Araçtaki bozukluğun ortaya çıkmasında zarar görenin hafif kusuru varsa işletenin sorumluluğu devam eder ancak talep edilen tazminatta indirim yapılır.

İşleten, kazadan kısa bir süre önce aracın trafik muayenesini, serviste bakım ve onarımını yaptırdığını ispat etmiş olsa bile sorumluluğu devam eder.

3. KURTULUŞ KANITI GETİRMİŞ OLMASI

Zararın işletenin kendi kusuru veya araçtaki bozukluk sebebiyle oluşmadığının ispatının yanı sıra mücbir sebep, zarar görenin ağır sorumluluğu veya üçüncü kişinin ağır sorumluluğu halleri sebebiyle oluştuğunu ispat etmiş olması gerekir.

Motorlu aracın işletme tehlikesi dışında gerçekleşen, öngörülmesi ve kaçınılması imkân dâhilinde olmayan olağanüstü olaylara mücbir sebep adı verilir. Deprem, sel, yıldırım düşmesi gibi olaylar mücbir sebep içinde değerlendirilir. Şiddetli kar yağışı, don, sürücünün direksiyon başında uyuyakalması veya ölmesi gibi olaylar ise beklenmedik haldir. Bunlar aracın işletmesine dahil olan, beklenebilir ve önlem alınabilir halleri ifade eder. Bu tip durumlardan mücbir sebebin aksine işleten sorumludur.

Zarar görenin yine hafif kusurunda tazminat miktarında indirim yapılırken ağır kusurunda işleten sorumluluktan kurtulur. İşletenin, kusursuzluğunu veya araçtaki bozukluğun kazanın meydana gelmesinde rol almadığını ispatlayamadığı durumlarda tek sorumlu işleten olmaz. Zarar görenin ağır kusurundan kaynaklanan sorumluluğu devam eder. Örneğin; kırmızı ışıkta geçen yayaya, alkollü sürücünün veya freni bozuk bir aracın çarpması durumlarında sürücüler de yaya da kusurlarından dolayı sorumludur.

Üçüncü kişinin kusurunda ise; ağır kusuru olduğunda işletenin sorumluluğu ortadan kalkarken hafif sorumluluğu olduğunda işletenin sorumluluğu devam eder. Ancak bu kez işleten, üçüncü kişinin hafif kusurunu öne sürerek tazminatta indirim talep edemez, işleten ve üçüncü kişi müteselsilen sorumlu olur.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button