Single Blog Title

This is a single blog caption

Kişisel Mal – Edinilmiş Mal Ayrımı: Eşlerin Katkı Payı Alacakları

1. Giriş: Mal Rejimlerinin Hukuki Temeli

Türk Medeni Kanunu’nun 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe girmesiyle birlikte, eski “mal ayrılığı” rejimi yerine yasal rejim olarak edinilmiş mallara katılma rejimi kabul edilmiştir (TMK m. 202). Bu değişiklik, evlilik birliği içinde eşlerin ortak emeğinin korunması, ekonomik adaletin sağlanması ve özellikle kadının emeğinin görünür kılınması amacı taşımaktadır.
Buna göre, eşler aksini kararlaştırmadıkça, evlenme tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Bu rejim, boşanma, ölüm veya mahkeme kararıyla mal ayrılığına geçilmesi gibi hallerde sona erer (TMK m. 225).

Ancak, mal rejiminin tasfiyesi sırasında en çok tartışma yaratan konuların başında, kişisel mal ile edinilmiş mal ayrımı gelmektedir. Çünkü bu ayrım, eşlerin birbirinden talep edebileceği katılma veya katkı payı alacaklarının miktarını doğrudan etkiler.


2. Edinilmiş Mal Kavramı ve Unsurları (TMK m. 219)

TMK m. 219’a göre edinilmiş mal, “her eşin evlilik süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.” Bu tanım, esasen eşin emeğiyle veya malvarlığıyla elde ettiği ekonomik değerleri kapsar.
Edinilmiş mallar, kanunda sınırlayıcı olmamakla birlikte örnekleme yoluyla şu şekilde sıralanmıştır:

  1. Eşin çalışmasının karşılığı olan edinimler (maaş, ücret, prim, ikramiye, serbest meslek kazancı, vb.),

  2. Sosyal güvenlik kurumlarından veya personele yardım amacıyla kurulan sandıklardan yapılan ödemeler,

  3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle elde edilen tazminatlar,

  4. Edinilmiş malların yerine geçen değerler,

  5. Edinilmiş malların gelirleri.

Yani bir eşin maaşıyla alınan taşınmaz, edinilmiş mal; bu taşınmazın kiraya verilmesiyle elde edilen gelir de yine edinilmiş mal sayılır.

Bu noktada edinilmiş mal kavramı, mal rejiminin toplumsal işlevini de ortaya koyar: Evlilik süresince ortak emeğin ürünü olan değerlerin paylaşımı.


3. Kişisel Mallar ve Kapsamı (TMK m. 220)

Kişisel mallar ise TMK m. 220’de sınırlı olarak sayılmıştır. Buna göre:

  1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalar,

  2. Evlilikten önce sahip olunan mallar,

  3. Miras yoluyla veya karşılıksız kazanılan mallar (bağış, hibeler, vb.),

  4. Manevi tazminat alacakları,

  5. Kişisel malların yerine geçen değerler.

Bu düzenleme, “karşılıksız kazanım” esasına dayanır. Evlilik öncesinde veya karşılıksız şekilde elde edilen mallar, kişisel mal olarak kalır. Ancak bu mallardan elde edilen gelirler, aksi kararlaştırılmadıkça edinilmiş mal sayılır (TMK m. 219/4).

Örneğin, eşin evlilikten önce sahip olduğu bir konut kişisel maldır; ancak bu konuttan elde edilen kira geliri edinilmiş mal niteliğindedir.


4. Kişisel Mal – Edinilmiş Mal Ayrımında Karşılaşılan Sorunlar

Yargıtay içtihatlarında sıkça karşılaşılan sorun, bir malın hangi gruba girdiğinin tespitidir. Çünkü malın edinilme kaynağı çoğu zaman karma niteliklidir: Bir kısım kişisel maldan, bir kısım edinilmiş maldan karşılanabilir.

Örneğin:

  • Evlilik öncesi birikim (kişisel mal) ile evlilik süresince alınan maaş (edinilmiş mal) birlikte kullanılarak bir taşınmaz alınmış olabilir.
    Bu durumda, Yargıtay uygulamasında malın kaynağı oranında paylaştırılması ilkesi benimsenmiştir.

📌 Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2019/4138 E., 2020/2895 K. kararında:

“Taşınmazın bedelinin bir kısmının kişisel maldan, bir kısmının edinilmiş maldan karşılandığı durumlarda, malın niteliği oranlama yöntemiyle belirlenir; kişisel mala yapılan katkı oranında denkleştirme yapılmalıdır.”

Dolayısıyla, malın tamamı edinilmiş mal sayılmaz; karma nitelikli olarak değerlendirilir.


5. Katkı Payı Alacağı – Katılma Alacağı Ayrımı

5.1 Katkı Payı Alacağı (Eski Mal Ayrılığı Dönemi İçin)

Katkı payı alacağı, 1 Ocak 2002 öncesinde geçerli olan mal ayrılığı rejimi döneminde, bir eşin diğerinin malına katkı sağlaması durumunda doğan haktır. Bu alacak, TBK hükümlerine dayalıdır.
Yargıtay’a göre, katkı payı alacağı bir tür haksız zenginleşme veya sebepsiz iktisap niteliği taşır.

📌 Yargıtay HGK 2011/8-623 E., 2012/56 K. kararında:

“Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde, bir eşin diğerinin malına yaptığı katkı, katkı payı alacağı olarak istenebilir. Katkı, malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya değer artışına yönelik olmalıdır.”

Burada önemli olan, katkının somut ve ispatlanabilir olmasıdır. Sadece ev işleri veya manevi destek, katkı payı alacağı doğurmaz; ancak mal ediniminde doğrudan veya dolaylı parasal katkı varsa, bu alacak gündeme gelir.


5.2 Katılma Alacağı (Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi İçin)

TMK m. 236’ya göre, edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde her eş, diğer eşin edinilmiş mallarının artık değerinin yarısı üzerinde hak sahibidir.

Artık değer (TMK m. 231), edinilmiş malın toplam değerinden borçların çıkarılmasıyla kalan tutardır.
Katılma alacağı ise bu artık değerin yarısıdır.

Basit örnek:
Eş A’nın edinilmiş mal değeri 1.000.000 TL, borcu 200.000 TL ise, artık değer 800.000 TL’dir.
Eş B, bu artık değerin yarısı olan 400.000 TL’yi katılma alacağı olarak talep edebilir.

Bu alacak, boşanma, ölüm veya mahkeme kararıyla rejimin sona erdiği tarihte doğar.


6. Katkı Payı Alacağı ile Katılma Alacağı Arasındaki Farklar

Kriter Katkı Payı Alacağı Katılma Alacağı
Dayanak Dönemi 1.1.2002 öncesi mal ayrılığı rejimi 1.1.2002 sonrası edinilmiş mallara katılma rejimi
Hukuki Dayanak TBK ve Yargıtay içtihatları TMK m. 236–241
Konusu Eşin diğer eşin malına yaptığı katkı Diğer eşin edinilmiş mallarının artık değeri
İspat Yükü Katkının varlığı eş tarafından ispatlanır Artık değer belirlenir, otomatik yarı pay
Hesaplama Katkı oranı üzerinden Artık değerin yarısı oranında
Niteliği Alacak hakkı Pay hakkı (paylaşım)

7. Mal Rejiminin Tasfiyesinde Uygulama ve Hesaplama

Tasfiye sürecinde şu adımlar izlenir:

  1. Mal rejiminin sona erdiği tarih belirlenir (boşanma davası açıldığı gün).

  2. Her eşin edinilmiş ve kişisel malları ayrı ayrı belirlenir.

  3. Her edinilmiş mal için artık değer hesaplanır (mal değeri – borçlar).

  4. Diğer eşin payı (katılma alacağı) artık değerin yarısıdır.

  5. Kişisel mallar tasfiyeye dahil edilmez.

Ancak kişisel mallara, edinilmiş mallardan katkı yapılmışsa veya tersi olmuşsa denkleştirme (TMK m. 230) gündeme gelir.

📌 Yargıtay 8. HD 2017/5941 E., 2019/1147 K. kararında:

“Kişisel mala edinilmiş maldan yapılan katkı, katkı oranında edinilmiş mala iade edilir; aksi halde haksız paylaşıma yol açar.”


8. Emsal Yargıtay Kararları

8.1 Yargıtay 8. HD, 2019/1176 E., 2020/2143 K.

“Eşin kişisel malı niteliğindeki taşınmaza diğer eşin maddi katkısı varsa, katkı payı alacağı talep edilebilir. Ancak kişisel mala yapılan katkı oranında hesaplanmalı, edinilmiş mal gibi değerlendirilmemelidir.”

8.2 Yargıtay HGK, 2013/8-112 E., 2014/189 K.

“Evlilik süresince edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olsa dahi, mal edinimine kişisel mallardan yapılan katkı varsa, bu katkı denkleştirme yoluyla dikkate alınmalıdır.”

8.3 Yargıtay 2. HD, 2016/14315 E., 2019/847 K.

“Ev kadını olarak ev işlerine katkı, mal rejimi bakımından doğrudan parasal katkı sayılmaz; ancak edinilmiş malların oluşumunda emeğin değeri katılma alacağı hesabında dolaylı olarak korunur.”


9. Denkleştirme ve Değer Artış Payı (TMK m. 230–231)

Denkleştirme, kişisel maldan edinilmiş mala veya edinilmiş maldan kişisel mala yapılan karşılıksız aktarımların dengelenmesi işlemidir.
Örneğin, eşin evlilikten önce sahip olduğu arsaya, evlilik sırasında ortak gelirlerle bina yapılırsa; bina bedelinin katkı oranı belirlenir ve bu oranda eşe alacak hakkı tanınır.

Bu durumda değer artış payı alacağı gündeme gelir (TMK m. 227).
Bu alacak, malın tasfiye anındaki rayiç değeri üzerinden hesaplanır ve katkı oranı uygulanır.

Yargıtay içtihatlarında, değer artış payı alacağı, katkının para ile ölçülebilen bir emek, yatırım veya finansman olması koşuluna bağlanmıştır.


10. Eşlerin Katkı Payı Alacaklarında Zamanaşımı ve İspat

Katkı veya katılma alacakları, rejimin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir (TBK m. 146).
Zamanaşımı, boşanma kararının kesinleşmesiyle başlar.

İspat bakımından ise Yargıtay, banka kayıtları, tapu belgeleri, fatura, dekont, tanık beyanı gibi delilleri kabul etmektedir. Ancak katkı oranı salt beyanla değil, maddi delillerle ortaya konmalıdır.


11. Eşlerin Ekonomik Eşitliği ve Anayasal Dayanak

Kişisel ve edinilmiş mal ayrımı sadece teknik bir hukuk sorunu değildir; aynı zamanda Anayasa m. 10 ve 41 hükümleriyle bağlantılıdır.
Aile birliği içinde eşlerin eşitliği ve kadın emeğinin korunması, mal rejimi düzenlemelerinin sosyal adalet temelini oluşturur.
Bu nedenle Yargıtay, yorumlarını sıklıkla “eşitlik ilkesi” ve “kadının ev içi emeğinin değeri” çerçevesinde yapmaktadır.


12. Uygulamada Görülen Tipik Örnekler

  1. Evlilik öncesi alınan ev – evlilik sonrası kredi ödemesi:
    → Evin edinilme tarihi evlilik öncesi olsa da, kredinin evlilik süresince ödenen kısmı oranında katkı payı doğar.

  2. Eşin miras kalan arsa üzerine birlikte ev yapılması:
    → Arsa kişisel maldır; bina bedeli oranında edinilmiş mala katkı yapılmış olur.

  3. Ev kadınının katkısı:
    → Evin alınmasında doğrudan para katkısı olmasa da, diğer eşin gelir elde etmesine imkan sağlayan ev içi emek, katılma alacağı kapsamında dolaylı biçimde korunur.


13. Sonuç: Mal Ayrımının Adil Paylaşıma Etkisi

Türk Medeni Kanunu, kişisel ve edinilmiş mal ayrımıyla adil bir paylaşım sistemi kurmayı hedeflemiştir.
Eşlerden biri gelir elde ederken diğeri evin iç işleyişini üstlense bile, bu emek katılma alacağı yoluyla dolaylı biçimde korunur.
Ancak kişisel mal kavramı dar yorumlanmalı; edinilmiş mallar geniş yorumlanarak aile birliği içinde oluşan ortak emeğin hakkı teslim edilmelidir.

Uygulamada en büyük sorun, malın hangi kaynakla edinildiğinin ispatı olduğundan, belge, dekont ve kayıtların saklanması büyük önem taşır.
Son tahlilde, katkı ve katılma alacakları, yalnızca parasal bir hesaplama değil, aile emeğinin hukuki değerinin tescilidir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button