Single Blog Title

This is a single blog caption

Kefalet Sözleşmesi Nedir?

TBK m. 581 Kapsamında Kefalet Sözleşmesi ve Özellikleri

Giriş

Türk Borçlar Kanunu (“TBK”)’nun 581. maddesi, kefalet sözleşmesinin tanımını ve temel çerçevesini ortaya koymaktadır. Kefalet, özellikle ticari hayatta, kredi işlemlerinde, banka teminatlarında ve alacaklı ile borçlu arasındaki güven ilişkisinde kritik rol oynayan bir teminat sözleşmesidir. Sözleşmenin amacı, borçlunun borcunu yerine getirmemesi ihtimaline karşı alacaklıya güvence sağlamaktır.

Bu makalede kefalet sözleşmesinin tanımı, unsurları, özellikleri, geçerlilik şartları ve Yargıtay’ın yaklaşımı detaylıca ele alınacak; ayrıca uygulamada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerine de değinilecektir.


TBK m. 581’de Kefaletin Tanımı

TBK m. 581’e göre:

“Kefalet sözleşmesi, kefilin, alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.”

Bu hükümden hareketle kefalet sözleşmesinin özünde, bir yan sözleşme olduğu anlaşılır. Kefil, asıl borçlunun borcunu üstlenmez; yalnızca borcun ifa edilmemesi hâlinde sorumluluk altına girer.


Kefalet Sözleşmesinin Özellikleri

1. Fer’î Nitelik

Kefalet, asıl borca bağlıdır. Eğer geçerli bir asıl borç yoksa kefalet de doğmaz. Bu durum, kefaletin fer’îlik ilkesi olarak adlandırılır. Örneğin, geçersiz bir borca kefil olunması halinde kefalet de geçersiz sayılır.

2. Şekle Bağlılık

TBK m. 583 uyarınca kefalet sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekle tabidir. Ayrıca kefilin sorumluluk miktarı ve tarihi kendi el yazısıyla belirtilmelidir. Bu, kefili koruma amacı güden emredici bir düzenlemedir.

3. Şahsi Teminat Oluşu

Kefalet, şahsi bir teminat sözleşmesidir. Kefil, borçlunun borcunu yerine getirmemesi halinde kendi malvarlığıyla sorumludur. Bu yönüyle, rehin gibi ayni teminatlardan ayrılır.

4. Bağımsızlık – Asıl Borcun İfasına Yardım

Kefalet, bağımsız bir sözleşmedir ancak asıl borcun varlığına bağlıdır. Borç sona erdiğinde kefalet de sona erer.

5. Ücretsiz Sözleşme Olması

Genel kural olarak kefalet sözleşmesi, kefil bakımından karşılıksızdır. Ancak uygulamada, ticari ilişkilerde kefalet karşılığında menfaat elde edilmesi (örneğin ortaklar lehine kefalet) mümkündür.


Kefaletin Kurulması ve Geçerlilik Şartları

1. Şekil Şartı

  • Yazılı yapılması zorunludur.

  • Kefilin el yazısıyla yazacağı hususlar:

    • Kefalet tarihi

    • Kefalet limiti (üst sınır)

  • Eşin rızası (TBK m. 584): Evli kişiler için, kefalet geçerliliği eşin yazılı iznine bağlıdır.

2. Taraflar

  • Alacaklı: Kefaletten yararlanacak taraftır.

  • Borçlu: Asıl borç ilişkisini üstlenen kişidir.

  • Kefil: Asıl borçlunun borcunu ifa etmemesi halinde sorumlu olan kişidir.

3. Ehliyet

Kefil olacak kişinin fiil ehliyetine sahip olması gerekir. Sınırlı ehliyetlilerin kefil olması mümkün değildir.

4. Kefaletin Konusu

Kefalet, para borçlarına olduğu kadar edim borçlarına da uygulanabilir. Ancak uygulamada çoğunlukla para borçları için düzenlenir.


Kefalet Türleri

1. Adi Kefalet

Kefilin sorumluluğu, borçlunun borcu ifa etmemesi ve borçluya karşı yapılan takipten sonuç alınamaması şartına bağlıdır. Alacaklı önce borçluya başvurmak zorundadır.

2. Müteselsil Kefalet

Alacaklı, doğrudan kefile başvurabilir. Uygulamada banka kredilerinde en sık rastlanan kefalet türüdür.

3. Birlikte Kefalet

Birden fazla kefilin aynı borç için birlikte sorumluluk üstlenmesidir.

4. Rücua Kefalet

Kefil, borcun ifasını üstlendikten sonra borçluya rücu etme hakkına sahiptir.


Kefaletin Hüküm ve Sonuçları

1. Kefilin Sorumluluğu

Kefil, kendi el yazısıyla belirttiği miktar ve tarihle sınırlı olarak sorumludur. Bu sorumluluk kural olarak kefalet limitini aşamaz.

2. Kefilin Def’i Hakları

  • Asıl borcun sona erdiği def’i

  • Borçlunun ödemezlik def’ileri

  • Takip yapılmadan kefile başvurulmaması def’i

3. Kefilin Borçluya Rücu Hakkı

Kefil, borcu ödedikten sonra asıl borçluya rücu edebilir. Bu, kefaletin en temel özelliklerinden biridir.

4. Kefaletin Sona Ermesi

  • Asıl borcun sona ermesiyle

  • Kefalet süresinin dolmasıyla

  • Alacaklının kefilden feragat etmesiyle


Yargıtay Uygulaması

Yargıtay, kefalet sözleşmelerinde şekil şartlarına büyük önem vermektedir. Özellikle kefilin sorumluluk miktarını ve tarihi el yazısıyla yazmaması, sözleşmenin geçersizliğine yol açmaktadır.

Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019 tarihli bir kararında, kefalet sözleşmesinde el yazısı ile tarih bulunmamasının sözleşmeyi geçersiz kıldığı açıkça belirtilmiştir.

Ayrıca Yargıtay, eşin rızasının bulunmaması halinde kefaletin hükümsüz olduğuna da defalarca karar vermiştir.


Uygulamada Sorunlar

  1. Banka Sözleşmelerinde Standart Formlar
    Banka kredilerinde kefalet genellikle standart matbu sözleşmelere eklenmektedir. Ancak el yazısı ile yazılması gereken hususlar matbu halde bırakılırsa, sözleşme geçersiz hale gelebilir.

  2. Eşin Rızasının Alınmaması
    Evli kefillerin eşlerinden izin alınmadan imza atmaları, sözleşmenin hükümsüzlüğüne neden olmaktadır.

  3. Sınırın Belirtilmemesi
    Kefilin azami sorumluluk tutarının açıkça yazılmaması, belirsizlik doğurmakta ve alacaklı açısından risk yaratmaktadır.


Sonuç

Kefalet sözleşmesi, TBK m. 581 ile düzenlenmiş olup, hem alacaklıyı hem de borçluyu ilgilendiren önemli bir teminat aracıdır. Sözleşmenin geçerli olabilmesi için şekil şartlarına titizlikle uyulması gerekir.

Özellikle uygulamada, yazılı şekil, kefilin el yazısı, eş rızası ve limitin belirtilmesi hususları kritik öneme sahiptir. Yargıtay da bu konularda katı bir yaklaşım sergilemektedir.

Sonuç olarak, kefalet sözleşmesinin hukuki niteliği ve özellikleri doğru anlaşıldığında, hem tarafların hak kaybı önlenebilir hem de alacaklı bakımından güçlü bir teminat sağlanabilir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button