Single Blog Title

This is a single blog caption

İzale-i Şuyu Davası (Ortaklığın Giderilmesi)

Mülkiyet, bireylerin hem hukuki hem de ekonomik hayattaki en temel haklarından biridir. Ancak bazı durumlarda mülkiyet hakkı, birden fazla kişinin aynı mal üzerinde sahip olduğu ortaklık ilişkisi şeklinde ortaya çıkar. Ortak mülkiyet durumları, zaman içerisinde taraflar arasında anlaşmazlıklara neden olabilmekte ve bu anlaşmazlıkların çözümü için hukuki yollara başvurulmaktadır. Bu noktada karşımıza çıkan en önemli dava türlerinden biri izale-i şuyu davası, diğer bir ifadeyle ortaklığın giderilmesi davasıdır.

Bu makalede, izale-i şuyu davası nedir, kimler açabilir, hangi şartlarda açılır, nasıl sonuçlanır, uygulamadaki önemi nedir ve dava süreci nasıl işler gibi sorulara kapsamlı ve detaylı yanıtlar verilecektir. Aynı zamanda, uygulamada sıkça karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerine de yer verilecektir.


1. İzale-i Şuyu Nedir?

İzale-i şuyu, Arapça kökenli bir terim olup Türkçede “şuyuun izalesi”, yani “ortaklığın ortadan kaldırılması” anlamına gelir. Hukuki açıdan bakıldığında ise izale-i şuyu davası, bir taşınır ya da taşınmaz mal üzerinde birden fazla kişi arasında mevcut olan ortaklığın mahkeme kararı ile sona erdirilmesini sağlayan dava türüdür.

Ortak mülkiyetin sürdürülebilir olmadığı veya taraflar arasında sürekli anlaşmazlıklar yaşandığı durumlarda, herhangi bir ortak bu davayı açarak ortaklığın sona erdirilmesini talep edebilir. Böylece her ortak, payına düşen kısmı ya aynen ya da satış suretiyle almış olur.


2. Ortak Mülkiyet Türleri: Paylı ve Elbirliği Mülkiyeti

İzale-i şuyu davasının hukuki zemini, iki tür ortaklık şekline dayanır:

2.1 Paylı Mülkiyet (Hisseli Mülkiyet)

Paylı mülkiyet, bir taşınır veya taşınmaz malın belirli oranlarda birden fazla kişiye ait olmasıdır. Bu mülkiyet türünde her paydaşın mal üzerinde belirli bir payı vardır. Her paydaş, kendi payı oranında tasarruf hakkına sahiptir.

2.2 Elbirliği Mülkiyeti

Elbirliği mülkiyet ise daha çok miras yoluyla kazanılan mallarda görülür. Bu tür mülkiyette, paylar belirli değildir. Ortaklar malın tamamına birlikte sahiptir ve herhangi biri malın bir kısmı üzerinde tek başına tasarrufta bulunamaz.

İzale-i şuyu davası, her iki mülkiyet türü için de açılabilir. Ancak elbirliği mülkiyetinde dava açılabilmesi için önce paylı mülkiyete dönüştürülmesi gerekir.


3. İzale-i Şuyu Davası Açma Şartları

Bir izale-i şuyu davasının açılabilmesi için bazı hukuki koşulların sağlanmış olması gerekir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:

3.1 Ortaklığın Var Olması

Davanın konusu bir taşınır veya taşınmaz malda ortaklık ilişkisinin bulunmasıdır. Ortaklık, tapu kaydı, miras ilamı veya başka hukuki belgelerle kanıtlanabilir.

3.2 Ortakların Tamamının Belirli Olması

Dava açılabilmesi için mal üzerindeki tüm ortakların kimliklerinin açıkça belirlenmiş olması gerekir. Özellikle mirasçılık durumlarında, tüm mirasçıların kimliklerinin ve paylarının tespit edilmesi gereklidir.

3.3 Ortaklardan Birinin Talebi

Ortaklığın giderilmesi için tüm ortakların rızasına gerek yoktur. Paydaşlardan sadece biri bile dava açarak bu süreci başlatabilir. Ancak diğer ortakların davaya taraf olarak dahil edilmesi zorunludur.


4. Davanın Açılacağı Mahkeme ve Yetki

İzale-i şuyu davaları, taşınmazlar söz konusu olduğunda taşınmazın bulunduğu yer sulh hukuk mahkemesinde açılır. Taşınır mallarda ise davalının yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi yetkilidir.


5. Dava Süreci

5.1 Dava Dilekçesi Hazırlığı

Dava açılırken, davacının kimliği, davalılar, malın niteliği, mal üzerindeki paylar ve paylaşım şekli açıkça belirtilmelidir. Dilekçeye tapu kaydı, mirasçılık belgesi ve diğer belgeler eklenmelidir.

5.2 Mahkeme Süreci

Mahkeme, tarafların beyanlarını alır, bilirkişi atar ve gerektiğinde keşif yapar. Mahkeme ilk olarak taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığını değerlendirir. Eğer mümkünse mal bölünerek ortaklık sona erdirilir. Aksi halde satış yoluyla ortaklık giderilir.


6. Paylaşım Yöntemleri

6.1 Aynen Taksim (Fiili Bölünme)

Eğer taşınmazın fiziki yapısı müsaitse, mahkeme malı paydaşlar arasında bölüştürür. Böylece her paydaş kendi bölümünün maliki olur. Ancak bu paylaşımda tüm parçaların yaklaşık eşit değerde olması gerekir. Eşitlik sağlanamazsa “denkleştirme” yöntemi uygulanır. Yani eksik değer alan kişiden fark tahsil edilir.

6.2 Satış Yoluyla Paylaşım

Eğer taşınmaz aynen bölünemeyecek durumdaysa, mahkeme satış kararı verir. Taşınmaz, açık artırma usulüyle satılır ve satıştan elde edilen gelir, paydaşlar arasında pay oranlarına göre dağıtılır.


7. Satış Süreci

Mahkemece verilen satış kararı icra dairesine gönderilir. İcra dairesi, kıymet takdiri yaptırır ve satış ilanı ile birlikte açık artırma süreci başlatılır. Bu aşamada paydaşlar da ihaleye katılabilir. Satış tamamlandıktan sonra bedel, hak sahiplerine dağıtılır.


8. Uygulamada Sık Karşılaşılan Sorunlar

8.1 Anlaşmazlıklar

Taraflar arasında paylaşım şekline ilişkin anlaşmazlıklar sık görülür. Kimisi aynen taksim isterken, kimisi satış yolunu tercih eder. Bu noktada mahkeme takdir yetkisini kullanır.

8.2 Satış Bedelinin Düşük Olması

Açık artırmalar her zaman beklenen değerde sonuçlanmaz. Mal, rayiç bedelin altında satılabilir ve bu durum ortaklar açısından maddi kayba neden olabilir.

8.3 Kötü Niyetli Davranışlar

Bazı paydaşlar, satış sürecini sabote etmek için ihaleye müdahale edebilir, düşük tekliflerle malı satın almayı amaçlayabilir. Bu tür durumlara karşı diğer paydaşların dikkatli olması gerekir.


9. Miras Ortaklıklarında İzale-i Şuyu

İzale-i şuyu davası en çok miras paylaşımında karşımıza çıkar. Bir kişi vefat ettiğinde, mal varlığı yasal mirasçılar arasında elbirliği mülkiyeti şeklinde geçer. Ortaklar arasında anlaşma sağlanamaması halinde, mirasçılardan biri bu davayı açarak paylaşımı talep edebilir.


10. Davanın Süresi ve Masrafları

Dava süresi, taşınmazın özelliklerine, tarafların sayısına ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişiklik gösterebilir. Genellikle 6 ay ile 2 yıl arasında sonuçlanır.

Masraf kalemleri:

  • Başvuru harcı

  • Bilirkişi ücreti

  • Keşif giderleri

  • Satış masrafları

Bu masraflar davacı tarafından karşılanır ancak dava sonunda tüm paydaşlara payları oranında yansıtılır.


11. Davanın Sonuçları

İzale-i şuyu davası sonucunda ortaklık sona erdirilir. Taraflar:

  • Malın fiziki bölünmesiyle kendi bölümlerinin tek sahibi olur

  • Satış sonrası bedel üzerinden paylarını alır

Bu kararlar mahkemece kesinleştikten sonra tapuya tescil edilir ve hukuki bağ kopar.


12. Uzlaşma Yolu: Dava Açmadan Ortaklığı Gidermek

Her ne kadar izale-i şuyu dava yoluyla sonuçlansa da, taraflar arasında yapılacak bir taksim sözleşmesi ile dava sürecine gerek kalmadan ortaklık giderilebilir. Bu sözleşme, özellikle kardeşler arasında sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Tarafların kendi aralarında adil bir paylaşım yapması, uzun süren dava sürecini ve masrafları ortadan kaldırır.


13. Hukuki Danışmanlık ve Avukat Desteği

İzale-i şuyu davaları, teknik bilgi ve süreç yönetimi açısından karmaşık olabilir. Özellikle miras hukukuna dair bilgi, taşınmaz değerleme süreçleri, satış prosedürleri gibi birçok alanda uzmanlık gerektirir. Bu nedenle, profesyonel bir avukat desteği almak, hak kayıplarını önlemek adına oldukça önemlidir.


Sonuç

İzale-i şuyu davası, ortak mülkiyetin sona erdirilmesi açısından Türk hukuk sisteminde hayati bir öneme sahiptir. Özellikle miras yoluyla geçen taşınmazlarda sıklıkla başvurulan bu dava türü, hem adil paylaşımı hem de malın ekonomik değerinin korunmasını hedefler. Ancak süreç doğru yönetilmediğinde, zaman ve maddi kayıp yaşanabilir.

Tarafların mümkünse uzlaşma yoluna gitmesi, dava açmadan önce hukuki danışmanlık alması ve süreci profesyonel şekilde yürütmesi, hem sürecin hızla tamamlanmasını hem de hak kaybının önlenmesini sağlar.

                                                                                                                                     Hukuk Fakültesi Öğrencisi Feride Sıla HELVACI

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button