İtirazın İptali Davası
İtirazın İptali Davası, bir kişinin bir icra işlemi karşısında yaptığı itirazın geçersiz kılınması için açılan bir dava türüdür. İtirazın iptali davası, takip borçlusu tarafından yapılan itirazın iptal edilerek takip sürecinin devamını sağlamak amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, takip alacaklısı tarafından yasal süresi içinde yapılan takibe itirazın iptali için açılır. İtirazın iptali davası, takip sürecinin yasal bir şekilde uygulanmasını sağlar ve takip borçlusunun haklarını korur. Bu davanın açılması, takip borçlusunun itirazının incelenmesi ve değerlendirilmesi için bir fırsattır. Bu davanın sonucu, itirazın geçerli veya geçersiz sayılmasına göre değişebilir. Eğer itiraz geçerli sayılırsa, takip süreci durdurulur ve takip borçlusu takip sürecine daha sonra tekrar itiraz edebilir. Eğer itiraz geçersiz sayılırsa, takip süreci devam eder ve takip borçlusunun borçlarını ödemesi için gerekli önlemler alınır.
İcra takibi, bir kişinin bir borç yükümlülüğünü yerine getirmeyerek, bu borçtan kaynaklanan bir alacak hakkının tahsil edilmesi sürecidir. Örneğin, bir kişi bir banka tarafından verilen bir kredi kullanarak bir ev satın almış olabilir ve bu kredi kullanımından dolayı bir miktar para borçlu olmuş olabilir. Bu kişi bu borç yükümlülüğünü yerine getirmezse, banka bu borç yükümlülüğünü tahsil etmek için icra takibi yapabilir.
İtirazın İptali Davası ve icra takibi arasındaki fark, İtirazın İptali Davası’nın bir itirazı geçersiz kılma amacıyla açılırken, icra takibi ise bir borç yükümlülüğünün tahsil edilmesi amacıyla yapılır. Alacaklı, İtirazın iptali davasını itirazın tebliği tarihinden bir sene içinde açabilir. Bu bir yıllık süre hak düşürücü süredir. Mahkeme bu sürenin geçip geçmediğini re’sen dikkate alacaktır.
İtirazın iptali davasının sonuçları, ilgili kişinin itirazının geçerli bulunması veya geçersiz bulunmasına göre değişebilir. Eğer itiraz geçerli bulunur, bu durumda itirazı yapan kişinin itiraz ettiği konuya ilişkin bir karar verilmez veya verilen karar değiştirilir. Eğer itiraz geçersiz bulunursa, itirazı yapan kişinin talebi reddedilir ve verilen karar uygulanmaya devam edilir.
İtirazın İptali Davası Özellikleri:
İtirazın iptali davası, bir kararın yanlışlıklarının giderilmesini amaçlayan bir dava türüdür. İtirazın iptali davası, bir kişinin kendi haklarını veya menfaatlerini koruma amacıyla açılabilir.
İtirazın iptali davasının açılması için aşağıdaki şartların yerine getirilmesi gerekir:
Öncelikle ortada geçerli bir icra takibi olmalıdır. Ayrıca borçlu ödeme emrine 7 gün içinde geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır. Eğer bu süre içerisinde itiraz etmezse, ödeme emrinin geçerli sayılacağı ve borçlu tarafından yerine getirilmesi gerektiği kabul edilecektir. Ancak borçlu ödeme emrine itiraz ettiği takdirde, ödeme emrinin geçersiz sayılması için bir mahkemeye başvurulması gerekmektedir. Bu süreçte borçlu, ödeme emrinin geçersiz olduğunu ispat etme yükümlülüğüne sahiptir. Eğer borçlu bu yükümlülüğü yerine getirirse, ödeme emri geçersiz sayılacak ve borçlu ödeme yapmak zorunda olmayacaktır.
- Kararın bir kişinin haklarını veya menfaatlerini doğrudan etkilemesi: İtirazın iptali davası, sadece bir kişinin hakları veya menfaatlerini doğrudan etkileyen kararlar için açılabilir. Örneğin, bir mahkemenin bir kişinin mülkiyet hakkını tanımayan bir kararı iptal etmek için itirazın iptali davası açılabilir.
- Kararın yanlışlıklarının olması: İtirazın iptali davası, kararın yanlışlıklarının giderilmesi amacıyla açılabilir. Örneğin, bir mahkemenin yanlış bir hüküm vermesi veya yanlış bir delil kullanması durumunda itirazın iptali davası açılabilir.
- Kararın yasalara uygun olmaması: İtirazın iptali davası, kararın yasalara uygun olmaması durumunda açılabilir. Örneğin, bir mahkemenin yasalara aykırı bir hüküm vermesi durumunda itirazın iptali davası açılabilir.
- Dava süresinin geçmemiş olması: İtirazın iptali davası, kararın yayımlandıktan sonra belirli bir süre içinde açılabilir. 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açılmazsa, alacaklı bu dava açma hakkını kaybeder.
- Bu davanın açılabilmesi için mutlaka dava açmasında kişinin hukuki bir yararı mevcut olmalıdır.
- Son olarak itirazın iptali davasının açılabilmesi için uyuşmazlık hakkında kesin hüküm olmamalıdır.
İtirazın iptali davası açılırken, davanın açılma sebebini ve kanıtlarını içeren bir dilekçe hazırlanır ve mahkemeye sunulur. Mahkeme, dilekçe ve diğer belgeleri inceler ve davanın geçerli olup olmadığına karar verir.
Açılan bu dava neticesinde mahkeme ya davayı reddeder ya da davayı kabul eder. Son olarak alacaklının eğer kötü niyetle bir icra takibine başlandığı görülürse haksız takip tazminatına da karar verilebilir. Bu durumda, borçlu, mahkeme tarafından alacaklıya tazminat ödemek zorunda kalır ve bu tazminatın miktarı, mahkemenin belirleyeceği şekilde ödenir. Borçlu, davanın reddedilmesine rağmen, alacaklının kötü niyetle icra takibine giriştiğine ilişkin karara itiraz edebilir ve bu konuda yargılamaya devam edilebilir. Ancak, borçlu, alacaklının kötü niyetle icra takibine giriştiğine ilişkin kanıtları sunmak zorundadır ve eğer kanıtları yeterli değilse, mahkeme tarafından tazminat ödemek zorunda kalabilir. Bu nedenle, borçlu, tazminat ödemek zorunda kalmamak için, davanın reddedilmesine rağmen, alacaklının kötü niyetle icra takibine giriştiğine ilişkin kanıtlarını güçlü bir şekilde sunmaya çalışmalıdır.