Single Blog Title

This is a single blog caption

FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI VE SOSYAL MEDYA

Fikri Mülkiyet Haklarının Sosyal Medya Üzerindeki Etkileri ve Yönetimi

Giriş

Fikri mülkiyet hakları, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişimle birlikte sosyal medya platformlarında daha önce görülmemiş boyutlarda gündeme gelmektedir. Sosyal medya, yaratıcı içeriklerin geniş kitlelere hızla ulaştırılmasını sağlarken, aynı zamanda bu içeriklerin izinsiz kullanılma, çoğaltılma ve yayılma riskini de artırmıştır. Fikri mülkiyet haklarının ihlaline yol açan bu tür durumlar, hem içerik üreticileri hem de platform sahipleri için önemli hukuki sorumluluklar doğurur.

Makalede, fikri mülkiyet haklarının sosyal medya üzerindeki etkilerini ve yönetimini, yasal düzenlemeler çerçevesinde incelemektedir. Türkiye’deki hukuki düzenlemeler ve uluslararası anlaşmalar ışığında sosyal medyada fikri mülkiyet haklarının nasıl korunduğu ve ihlal durumlarında ne tür hukuki yolların izlenebileceği ele alınmıştır.

1. Sosyal Medyada Fikri Mülkiyet Hakları ve Yasal Çerçeve

Sosyal medyada fikri mülkiyet haklarının korunması, hem ulusal hem de uluslararası hukuki düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Türkiye’de, fikri mülkiyet haklarını koruyan temel yasal düzenleme, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’dur. Bu kanun, eser sahibinin izni olmadan yapılan her türlü çoğaltma, yayma, kamuya iletim ve diğer kullanımları yasaklar. Ayrıca, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, marka, patent, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaret haklarının korunmasını sağlar.

Sosyal medyada paylaşılan içerikler genellikle fotoğraflar, videolar, yazılar, grafikler ve diğer dijital eserlerdir. Bu tür içerikler, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunmaktadır. Eser sahibinin izni olmaksızın bir eserin sosyal medya üzerinde paylaşılması veya değiştirilerek kullanılması, fikri mülkiyet hakkının ihlali anlamına gelir. 5846 sayılı Kanun’un 71. maddesi, bu tür ihlallere karşı caydırıcı cezai yaptırımlar öngörmektedir.

Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya
bağlantılı hakları ihlal ederek:

Madde 71 – (Değişik: 23/1/2008-5728/138 md.)

1. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın
işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline
yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya
çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair
şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında
elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para
cezasına hükmolunur.
2. Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis
veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle
işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.
3. Bir eserden kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan kişi altı aydan iki yıla kadar
hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır.
4. Hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında
kamuya açıklamada bulunan kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
5. Bir eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren kişi,
altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
6. Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak
çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para
cezasıyla cezalandırılır.
Bu Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında bahsi geçen fiilleri yetkisiz
olarak işleyenler ile bu Kanunda tanınmış hakları ihlâl etmeye devam eden bilgi içerik
sağlayıcılar hakkında, fiilleri daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturmadığı takdirde, üç
aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir
eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma
evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde,
hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.

2. Sosyal Medyada Fikri Hak İhlalleri

Sosyal medya platformları, içeriklerin hızla yayılabildiği ve geniş kitlelere ulaşabildiği ortamlardır. Bu durum, fikri mülkiyet haklarının ihlali riskini artırmaktadır. Sosyal medyada en yaygın görülen ihlal türleri arasında izinsiz içerik paylaşımı, intihal, markaların haksız kullanımı ve tescilli tasarımların taklit edilmesi yer almaktadır.

a. Telif Hakkı İhlalleri

Telif hakkı ihlalleri, sosyal medyada en sık karşılaşılan sorunlardan biridir. Bir fotoğrafın, videonun veya yazılı eserin izinsiz olarak paylaşılması veya eserin üzerinde değişiklik yapılarak kullanılması, telif hakkının ihlali anlamına gelir. Örneğin, bir fotoğrafçının eserinin izinsiz olarak bir sosyal medya hesabında paylaşılması durumunda, eser sahibi bu ihlale karşı yasal yollara başvurabilir.

Bu tür ihlallerde, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca eser sahibinin maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Ayrıca, telif hakkı ihlaline neden olan içeriklerin sosyal medya platformlarından kaldırılması da ihtiyati tedbir yoluyla sağlanabilir.

Mali haklara tecavüz halinde:
Madde 68 – (Değişik: 23/1/2008-5728/137 md.)

Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni
almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses
veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri
sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca
tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmamışsa hak sahibi çoğaltılmış kopyaların,
çoğaltmaya yarayan film, kalıp ve benzeri araçların imhasını veya üretim maliyet fiyatını
geçmeyecek uygun bir bedel karşılığında kendisine verilmesini ya da sözleşme olması
durumunda isteyebileceği miktarın üç kat fazlasını talep edebilir. Bu husus, izinsiz çoğaltanın
hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
İzinsiz çoğaltılan kopyalar satışa çıkarılmışsa hak sahibi, tecavüz edenin elinde
bulunan nüshalar hakkında ikinci fıkradaki şıklardan birini kullanabilir.
İkinci ve üçüncü fıkraların eser sahibinden başka hak sahiplerince uygulanabilmesi
için eser sahibinin bu Kanunun 52 nci maddesine uygun yazılı çoğaltma izni aranır.
Hak sahiplerinden biri, ikinci ve üçüncü fıkralar uyarınca talepte bulunduklarında
Ceza Muhakemesi Kanununun el koymaya ilişkin hükümleri delil elde etmek amacı dışında
uygulanmaz.
Bedel talebinde bulunan kişi, tecavüz edene karşı onunla bir sözleşme yapmış olması
halinde haiz olabileceği bütün hak ve yetkileri ileri sürebilir.

b. Marka İhlalleri

Sosyal medyada markaların izinsiz kullanımı, haksız rekabet ve marka hakkının ihlali sorunlarına yol açabilir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu, marka haklarının korunmasını sağlayan hükümler içermektedir. Markanın sosyal medya üzerinde izinsiz kullanılması, taklit ürünlerin tanıtımı veya markaya zarar veren içeriklerin paylaşılması, marka hakkı sahibinin bu ihlali durdurmak ve tazminat talep etmek için hukuki yollara başvurmasına olanak tanır.

Marka ihlalleri genellikle sosyal medya reklamlarında ve sponsorlu içeriklerde ortaya çıkar. Marka sahipleri, izinsiz kullanım durumlarında sosyal medya platformlarına başvurarak içeriklerin kaldırılmasını talep edebilirler. Ayrıca, mahkemelerden ihtiyati tedbir talep ederek ihlalin durdurulmasını sağlayabilirler.

c. Tasarım İhlalleri

Endüstriyel tasarımlar, sosyal medya üzerinde izinsiz olarak kopyalanabilir ve bu durum tasarım hakkının ihlaline yol açabilir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55. maddesi, tescilli tasarımların izinsiz kullanımını yasaklar ve bu tür ihlallere karşı cezai yaptırımlar öngörür.

Tasarım ve ürün
MADDE 55- (1) Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki
süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden
kaynaklanan görünümüdür.
(2) Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen
herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj
gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve
tipografik karakterleri ifade eder.
(3) Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen
parçalardan oluşan üründür.
(4) Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli
tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak
korunur.

Tasarım ihlalleri genellikle moda, dekorasyon ve ürün tasarımı gibi alanlarda sosyal medya üzerinden ortaya çıkar. Örneğin, bir moda tasarımcısının tescilli tasarımının izinsiz olarak bir sosyal medya hesabında paylaşılması, tasarım hakkının ihlali anlamına gelir. Bu tür durumlarda, tasarım sahibi hukuki yollarla hakkını arayabilir ve ihlalin durdurulmasını talep edebilir.

3. Fikri Hak İhlallerine Karşı Sosyal Medya Platformlarının Sorumluluğu

Sosyal medya platformları, kullanıcılar tarafından paylaşılan içeriklerin denetlenmesi ve fikri mülkiyet haklarının korunması konusunda belirli sorumluluklara sahiptir. Ancak, bu sorumlulukların sınırları, platformların tarafsız aracı statüsü ve ifade özgürlüğü gibi faktörlerle sınırlı olabilir.

Türkiye’de, sosyal medya platformlarının fikri hak ihlallerine karşı sorumluluğu, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanun kapsamında, sosyal medya platformları, içerik kaldırma taleplerine hızlı bir şekilde yanıt vermekle yükümlüdür. Fikri hak ihlallerinde, içerik sahipleri platformlara başvurarak ihlal eden içeriklerin kaldırılmasını talep edebilirler.

Ayrıca, Avrupa Birliği’nde Dijital Tek Pazar Telif Hakları Direktifi (DSM Directive) gibi düzenlemeler, sosyal medya platformlarının telif hakları konusunda daha aktif bir rol üstlenmelerini zorunlu kılmaktadır. Bu tür düzenlemeler, platformların kullanıcı tarafından üretilen içerikleri filtreleme ve telif hakkı ihlallerini önleme sorumluluğunu artırmaktadır.

4. Fikri Hak İhlallerine Karşı Hukuki Yollar

Sosyal medyada fikri hak ihlallerine karşı başvurulabilecek hukuki yollar, ihlalin niteliğine ve tarafların taleplerine göre değişiklik göstermektedir. Hak sahipleri, maddi ve manevi tazminat talepleri, ihlalin durdurulması ve içeriklerin kaldırılması gibi çeşitli taleplerle mahkemelere başvurabilirler.

a. Tazminat Davaları

Fikri hak ihlalleri sonucunda uğranılan zararın tazmini amacıyla açılan tazminat davaları, sosyal medyada da yaygın olarak kullanılmaktadır. Telif hakkı ihlali durumunda, eser sahibi ihlalden doğan zararlarını tazmin ettirmek için mahkemeye başvurabilir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 68. maddesi, telif hakkı ihlallerinde tazminat taleplerini düzenlemektedir.

Marka ve tasarım ihlallerinde ise 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca, marka ve tasarım sahipleri tazminat talep edebilirler. Tazminat miktarı, ihlalden doğan maddi zararlar ve haksız kazancın iadesi temelinde belirlenir.

b. İhtiyati Tedbir

Sosyal medyada fikri hak ihlallerine karşı hızlı bir çözüm sağlamak amacıyla ihtiyati tedbir talepleri kullanılabilir. İhtiyati tedbir, ihlal edilen içeriğin yayından kaldırılması ve ihlalin durdurulması amacıyla mahkemeden talep edilen geçici bir koruma tedbiridir. Özellikle acil durumlarda, ihtiyati tedbir kararları hızlı bir şekilde alınarak hak sahiplerinin zarar görmesi engellenebilir.

c. İhlalin Tespiti ve İhlalin Men’i Davaları

İhlalin tespiti ve ihlalin men’i davaları, sosyal medyada devam eden ihlallerin durdurulması amacıyla açılabilir. Bu tür davalar, özellikle tekrarlayan ihlallerde ve büyük ekonomik zararlara yol açan durumlarda etkili bir çözüm sunar. İhlalin men’i davaları, ihlal eden içeriklerin sosyal medya platformlarından tamamen kaldırılmasını ve ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmasını sağlar.

Sonuç

Fikri mülkiyet hakları, sosyal medya platformlarında hızla yayılabilen ve kolayca ihlal edilebilen dijital içeriklerle daha karmaşık bir hale gelmiştir. Sosyal medyada fikri hakların korunması, hem eser sahiplerinin hem de platformların sorumluluğundadır. Türkiye’deki yasal düzenlemeler, bu hakların korunması için önemli güvenceler sağlamaktadır. Ancak, sosyal medya üzerinde meydana gelen ihlallerin uluslararası boyutları, yargı süreçlerini zorlaştırmaktadır.

Bu bağlamda, fikri mülkiyet haklarının sosyal medyada korunması için daha etkili ulusal ve uluslararası düzenlemelerin getirilmesi gerekmektedir. Hukuki yolların etkin bir şekilde kullanılması ve sosyal medya platformlarının sorumluluklarını yerine getirmesi, dijital dünyada fikri mülkiyet haklarının korunmasında kilit rol oynamaktadır.

 

Öğrenci Stajyer

Behiye Zeynep Öztürk

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button