Ergin Kılınma (TMK m.12)
1. Giriş: Erginliğin Hukuk Düzenindeki Yeri
Türk Medeni Kanunu’nda erginlik, bireyin hukuk düzeninde bağımsız bir irade ile işlem yapma ve kendi fiillerinin sonuçlarından sorumlu olma yeteneğini ifade eder. Erginliğe ulaşan kişi, kendi hukuki kaderini belirleyebilme gücüne sahip olur. Kanun koyucu, normal koşullarda erginlik yaşını 18 olarak belirlemiştir. Ancak bazı durumlarda, bireyin olgunluk düzeyine ve yaşam koşullarına göre bu sürecin öne alınması gerekebilir. Bu noktada devreye giren kurum, “ergin kılınma” veya diğer adıyla “kazai rüşt” kurumudur.
Ergin kılınma, sadece yaşın değil; aynı zamanda bireyin psikolojik, ekonomik ve sosyal olgunluğunun da dikkate alındığı bir hukuki mekanizmadır. Böylece 15 yaşını doldurmuş bir küçüğün, belirli şartlar altında mahkeme kararıyla ergin sayılması mümkün hale gelir.
2. Hukuki Dayanak: Türk Medeni Kanunu m.12
Türk Medeni Kanunu’nun 12. maddesi şu hükmü içerir:
“On beş yaşını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir.”
Bu kısa fakat oldukça önemli hüküm, ergin kılınmanın tüm esaslarını belirler. Buna göre üç temel koşul mevcuttur:
-
Küçük 15 yaşını doldurmuş olmalıdır.
-
Küçüğün kendi isteği bulunmalıdır.
-
Velisinin rızası alınmalıdır.
Ayrıca hüküm, “mahkemece” ifadesiyle, sürecin bir yargısal denetime tabi olduğunu vurgular. Bu yönüyle kazai rüşt, idari bir işlem değil; çekişmesiz yargı niteliğinde bir mahkeme kararıdır.
3. Ergin Kılınmanın Hukuki Niteliği
Ergin kılınma, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, yalnızca küçüğün bizzat başvurusu ile gündeme gelebilir. Veli veya vasi, küçüğün adına kendi başına bu süreci başlatamaz. Çünkü kanunun aradığı irade, bizzat küçükten kaynaklanmalıdır.
Ayrıca ergin kılınma, kurucu nitelikte bir mahkeme kararıyla sonuç doğurur. Mahkemenin kararı kesinleştiği andan itibaren, kişi artık “ergin” statüsünü kazanır. Bu statü, geri alınamaz niteliktedir. Bir başka ifadeyle, ergin kılınan kişi sonradan yeniden “küçük” sayılmaz.
4. Ergin Kılınmanın Şartları
4.1. Yaş Şartı (15 Yaşın Doldurulması)
Ergin kılınma talebinde bulunabilmek için, başvuru tarihinde küçük en az 15 yaşını doldurmuş olmalıdır. Burada esas alınan yaş, nüfus kayıtlarındaki resmi yaştır. Fiilen 15 yaşında olsa da kayıtlarda 14 yaşında görünen kişiler başvuru yapamaz. Mahkemeler bu konuda katıdır.
15 yaş, hukuken ayırt etme gücüne yaklaşmış bireylerin sosyal yaşamda yer alabilmeleri için belirlenmiş alt sınırdır. Bu yaşın altında ergin kılınma kararı verilmesi mümkün değildir.
4.2. Küçüğün Kendi İradesi
Ergin kılınma talebi, mutlaka küçüğün özgür iradesine dayanmalıdır. Başvuru dilekçesinin altında küçük imzası bulunmalı, duruşmada da hâkim bizzat küçüğü dinlemelidir. Mahkeme, küçüğün kararlılığını, bilinç düzeyini ve olgunluğunu değerlendirir.
Bazı durumlarda, küçük üzerinde baskı veya yönlendirme iddiaları ortaya çıkabilir. Bu durumda hâkim, çocuğun gerçekten özgür irade beyanında bulunup bulunmadığını araştırmakla yükümlüdür.
4.3. Velinin Rızası
Ergin kılınma, velayet sahibi ebeveynin rızasına bağlıdır. Eğer velayet her iki ebeveynde ise, her ikisinin de rızası gerekir.
Velayet tek ebeveynde ise, yalnızca o ebeveynin rızası yeterlidir.
Velayet hakkı ortadan kalkmış ya da ebeveynlerden biri ölmüşse, hayatta olan ebeveynin onayı aranır. Eğer küçük vesayet altındaysa, vesayet makamının izni ve denetim makamının onayı gerekir.
Velinin rızası, yazılı olarak dilekçeye eklenebileceği gibi, duruşmada sözlü beyan olarak da sunulabilir. Ancak bu rıza mutlaka açık, tereddütsüz ve mahkeme huzurunda teyit edilmelidir.
4.4. Küçüğün Menfaati ve Olgunluğu
Yasal şartlar sağlansa bile, hâkim kararı verirken sadece şekli koşulları değil, aynı zamanda küçüğün gerçek yararını da gözetir.
Mahkeme; küçüğün eğitim durumu, ekonomik imkânı, sosyal çevresi, meslek planı ve psikolojik olgunluk düzeyini değerlendirir. Gerektiğinde uzman pedagog veya psikolog raporu alabilir.
Amaç, çocuğun bu statüden zarar görmesini değil, gerçekten yarar sağlamasını temin etmektir. Örneğin:
-
Küçük kendi işini kurmak istiyorsa, bu ekonomik açıdan makul bir gerekçe sayılır.
-
Evlenme veya meslek edinme amacıyla erken bağımsızlık talebi de menfaat kapsamında değerlendirilebilir.
Ancak sadece “aileden kopma isteği” gibi duygusal gerekçeler yeterli görülmez.
5. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Ergin kılınma davaları, çekişmesiz yargı kapsamında değerlendirilir.
Görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise küçüğün yerleşim yeri mahkemesidir.
Bu davalar genellikle kısa sürede sonuçlanır. Çünkü karşı taraf veya hasım bulunmaz. Mahkeme, yalnızca delilleri toplar, küçük ve velisini dinler, ardından karar verir.
6. Deliller ve İspat Yükü
Ergin kılınma talebinde en önemli deliller şunlardır:
-
Nüfus kayıt örneği (yaş ve velayet durumunu gösterir)
-
Velinin yazılı rızası veya duruşmadaki beyanı
-
Küçüğün bizzat imzaladığı talep dilekçesi
-
Eğitim durumu veya meslek planını gösteren belgeler
-
Gerekirse psikolojik/ATK raporları
-
Geçim kaynağını gösteren belgeler (iş sözleşmesi, kira sözleşmesi vb.)
İspat serbesttir; hâkim, somut olayın özelliklerine göre karar verir.
7. Mahkemenin İncelemesi ve Karar
Mahkeme öncelikle şekli koşulları inceler:
15 yaşın doldurulup doldurulmadığı, velayet durumu, rıza beyanının usulüne uygun olup olmadığı kontrol edilir.
Daha sonra hâkim, küçüğü bizzat dinleyerek onun irade beyanını değerlendirir.
Küçüğün konuşma biçimi, kendini ifade etme kabiliyeti, düşüncelerinin tutarlılığı, sorumluluk bilinci gibi unsurlar dikkate alınır.
Gerek görülürse, sosyal inceleme raporu alınır.
Mahkeme, tüm bu değerlendirmeler sonunda küçük için erginliğin faydalı ve uygun olduğuna kanaat getirirse, ergin kılınmasına karar verir.
Aksi halde talep reddedilir.
8. Kararın Nüfusa Bildirilmesi
Karar kesinleştikten sonra, mahkemece nüfus müdürlüğüne gönderilir ve nüfus kütüğüne tescil edilir.
Bu andan itibaren kişi, hukuken tam ehliyetli sayılır.
Tescil işlemi genellikle 10 gün içinde tamamlanır.
9. Ergin Kılınmanın Sonuçları
9.1. Fiil Ehliyeti
Ergin kılınan kişi, artık TMK m.9–10 anlamında fiil ehliyetine sahip olur. Kendi adına dava açabilir, sözleşme yapabilir, şirket kurabilir, bankada hesap açabilir, gayrimenkul alıp satabilir.
Ayırt etme gücü ve kısıtlı olmama koşulları da devam eder. Eğer kişi akıl hastalığı veya savurganlık gibi nedenlerle kısıtlanmışsa, ergin kılınma bu durumu ortadan kaldırmaz.
9.2. Velayetin Sona Ermesi
Ergin kılınan kişi üzerindeki velayet yetkisi sona erer. Artık ebeveyn, çocuğun adına işlem yapamaz.
Bu andan itibaren küçük, tam bağımsız birey statüsündedir.
9.3. Nafaka İlişkisi
Ergin olmak, ana ve babanın bakım borcunu ortadan kaldırır.
Ancak TMK m.328/2’ye göre, çocuk eğitimine devam ediyorsa, ana ve baba “kendi güçleri oranında” eğitim nafakası vermeye devam eder.
Bu nedenle, ergin kılınmış bir öğrenci de hâlâ eğitim masrafları için ana-babasından destek alabilir.
9.4. Kamu Hukuku Alanındaki Sınırlar
Ergin kılınma, sadece özel hukuk alanında sonuç doğurur.
Kamu hukuku bakımından belirli yaş sınırlamaları aynen geçerlidir. Örneğin:
-
Oy kullanma yaşı 18’dir.
-
Ceza hukukunda 18 yaşını doldurmayan herkes “çocuk” sayılır.
-
Ehliyet, silah ruhsatı, evlenme gibi işlemler için özel yaş koşulları vardır.
Dolayısıyla ergin kılınmış bir birey ceza yargılamasında hâlâ çocuk statüsündedir ve çocuk mahkemesinde yargılanır.
10. Yargı Uygulaması ve Hakimin Takdir Yetkisi
Yargıtay kararlarında ergin kılınma, “çekişmesiz yargı” olarak nitelendirilmiş; hâkimin geniş takdir yetkisi bulunduğu kabul edilmiştir.
Hakim, şartların tamamlanmasına rağmen küçüğün menfaatini yeterli görmezse talebi reddedebilir.
Örneğin, yalnızca “aile baskısından kurtulmak” gerekçesiyle yapılan başvurular genellikle reddedilir.
Buna karşın, iş kurmak, eğitimine devam edebilmek veya meslek sahibi olabilmek gibi somut yararlar varsa, talep kabul edilir.
11. Uygulamada Sık Görülen Hatalar
-
Velayet durumu belirsiz: Anne ve baba boşanmışsa, hangi ebeveynin velayet hakkı bulunduğu mutlaka belgelenmelidir.
-
Menfaat anlatılmamış: Talep dilekçesinde küçüğün hangi amaçla ergin olmak istediği açıkça yazılmalıdır.
-
Eksik rıza: Ortak velayette sadece bir ebeveynin onayı sunulmuşsa, talep reddedilir.
-
Yanlış mahkeme: Asliye Hukuk yerine Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, yanlış açılan davalar usulden reddedilir.
-
Olgunluk delili sunulmaması: Gerekirse psikolojik değerlendirme talep edilmelidir.
12. Ergin Kılınmanın Eğitim ve İş Hayatına Etkisi
Ergin kılınma kararı, özellikle mesleki eğitim veya staj süreçlerinde büyük önem taşır.
Bazı meslek dallarında, sözleşme yapılabilmesi için tam fiil ehliyeti şartı aranır.
Bu durumda kazai rüşt kararı, bireyin iş hayatına erken adım atmasını sağlar.
Ayrıca ticaret yapmak, şirket ortağı olmak veya banka hesabı açmak isteyen gençler için de bu karar, ekonomik hayata katılımın kapısını aralar.
13. Ceza Hukuku ve Çocuk Koruma Hukuku Açısından Durum
Ergin kılınmış birey, ceza hukuku açısından hâlâ “çocuk” kabul edilir.
Bu nedenle, ceza sorumluluğu bakımından 18 yaş altı bireylere tanınan korumalar geçerliliğini sürdürür.
Yargılama, çocuk mahkemesinde yapılır ve TCK m.31 uyarınca indirimli sorumluluk uygulanır.
14. Sonuç ve Değerlendirme
Ergin kılınma, Türk Medeni Kanunu’nun bireyin kişisel gelişimini destekleyen çağdaş kurumlarından biridir.
Bu müessese, 15 yaşını doldurmuş gençlere, olgunluk düzeyine uygun biçimde bağımsız hareket edebilme imkânı tanır.
Ancak bu imkânın kötüye kullanılmaması için hâkimin menfaat ve olgunluk denetimi hayati önemdedir.
Yargısal süreç, basit bir formalite değil; bireyin yaşamını etkileyen ciddi bir karardır.