Single Blog Title

This is a single blog caption

Enerji İletim Hatlarında Üst Hakkı Sorunu ve El Atmanın Önlenmesi Davası

Giriş

Enerji iletim hatları, Türkiye’nin elektrik iletim altyapısının omurgasını oluşturan kritik tesislerdir. Yüksek gerilim hatları, trafolar, direkler ve diğer iletim unsurları, enerji üretim tesislerinden şehir merkezlerine ve sanayi bölgelerine güvenli enerji akışını sağlar. Ancak bu hatların geçtiği araziler üzerinde “üst hakkı” (intifa benzeri ayni hak) kurulması ve bu hakkın kullanımı sırasında yaşanan müdahale, sınır ihlali veya mülkiyet hakkı çatışmaları, önemli hukuki uyuşmazlıklara yol açmaktadır.

Bu uyuşmazlıkların en yaygın yansımalarından biri, “el atmanın önlenmesi” (men’i müdahale) davalarıdır. Özellikle enerji şirketleri ile arazi sahipleri arasında, hattın geçtiği veya direğin bulunduğu taşınmazda yetkisiz kullanım, genişleme veya sözleşme dışı müdahaleler, dava konusu olabilmektedir.


Üst Hakkının Hukuki Tanımı ve Enerji Sektöründeki Önemi

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 726 ve devamı maddelerinde düzenlenen üst hakkı, başkasına ait bir taşınmaz üzerinde yapı veya tesis inşa etme ya da mevcut yapıyı kullanma yetkisi tanıyan bir irtifak hakkıdır. Enerji iletim hatları bakımından üst hakkı, yüksek gerilim direkleri, trafo merkezleri, yer altı kabloları veya enerji nakil tesisleri için arazi sahibinden bağımsız ve uzun süreli kullanım hakkı sağlar.

Enerji şirketleri, bu hakkı genellikle:

  • Sözleşme (rızai irtifak hakkı sözleşmesi)

  • Kamulaştırma veya irtifak hakkı tesisi

  • Kamulaştırmasız el atma süreçleri

aracılığıyla elde ederler.


Üst Hakkı ile Mülkiyet Hakkı Arasındaki Çatışmalar

Üst hakkı, arazi sahibinin mülkiyet hakkını tamamen ortadan kaldırmaz; ancak belirli sınırlar içinde kullanım yetkisini sınırlar. Bu nedenle, enerji iletim hatlarının geçtiği bir taşınmazın maliki, hâlâ o arazinin sahibidir; fakat üst hakkı sahibinin haklarını ihlal edecek şekilde tasarrufta bulunamaz.

Sorun, genellikle şu durumlarda ortaya çıkar:

  1. Yetkisiz genişleme – Enerji şirketi, üst hakkı sözleşmesinde belirlenen alanın dışına çıkar.

  2. Kullanım süresinin dolması – Süresi biten üst hakkına rağmen tesisin taşınmazda kalmaya devam etmesi.

  3. Teknik sınırların aşılması – Direk veya kablo konumlarının, onaylı proje sınırlarını ihlal etmesi.

  4. Üst hakkı belgesinin olmaması – Enerji tesisinin fiilen kurulmuş olması, ancak hukuken tescil edilmiş bir üst hakkı bulunmaması.


El Atmanın Önlenmesi (Men’i Müdahale) Davası Nedir?

El atmanın önlenmesi davası, TMK m.683 gereğince mülkiyet hakkına yapılan haksız müdahalelerin kaldırılması ve gelecekte önlenmesi amacıyla açılan davadır. Enerji iletim hatları bağlamında bu dava, üst hakkı bulunmayan veya hakkın sınırlarını aşan enerji şirketlerinin müdahalesine karşı açılır.

Hukuki Dayanaklar:

  • TMK m.683: Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran herkese karşı istihkak davası açabileceği gibi, haksız el atmanın önlenmesini de isteyebilir.

  • TMK m.826 vd.: Üst hakkının kapsamı, süresi ve sona erme halleri.

  • Kamulaştırma Kanunu m.4 ve m.7: Enerji projelerinde zorunlu irtifak hakkı tesisi ve usulü.


Davanın Tarafları

  • Davacı: Taşınmaz maliki veya malik adına hareket eden vekili.

  • Davalı: Enerji şirketi (üst hakkı sahibi veya fiilen müdahalede bulunan şirket).

Bazı durumlarda davalı yalnızca enerji şirketi değil, taşeron yüklenici veya bakım-onarım firması da olabilir.


Davanın Şartları

Bir men’i müdahale davası açılabilmesi için:

  1. Mülkiyet hakkının ispatı – Tapu kaydı, mahkeme kararı veya kadastro tespit belgeleri ile.

  2. Haksız müdahale – Üst hakkının olmaması veya sözleşme/proje sınırlarının aşılması.

  3. Güncel ve devam eden ihlal – Müdahalenin fiilen devam ediyor olması.


Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar

Enerji iletim hatlarında el atmanın önlenmesi davalarında, uygulamada sıkça şu sorunlar yaşanır:

  • Üst hakkı belgelerinin eksikliği: Enerji şirketinin fiilen kullandığı arazi için tescilli bir üst hakkı olmaması.

  • Süreli hakların yenilenmemesi: 30-49 yıl süreli üst hakkı sözleşmelerinin bitmesine rağmen tesislerin yerinde kalması.

  • Kamulaştırma prosedürlerinin eksik yapılması: İrtifak hakkı tesisi yerine doğrudan tesis kurulması.

  • Tespit ve bilirkişi sorunları: Teknik keşiflerde iletim hattının proje dışında kalıp kalmadığının net belirlenememesi.


Dava Süreci

  1. Ön inceleme – Tapu kayıtları, üst hakkı tescil belgeleri, enerji iletim hattı projeleri incelenir.

  2. Dava dilekçesi – TMK m.683’e dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılır.

  3. Bilirkişi incelemesi – Harita mühendisi, elektrik mühendisi ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyet, hattın konumunu ölçer.

  4. Karar – Mahkeme, haksız müdahale tespit edilirse müdahalenin kaldırılmasına, aksi halde davanın reddine karar verir.


Enerji Şirketleri Açısından Önleyici Stratejiler

Enerji şirketlerinin el atmanın önlenmesi davalarıyla karşılaşmamak için:

  • Üst hakkı sözleşmesini resmi şekilde tapuya tescil ettirmesi,

  • Kamulaştırma sürecini eksiksiz yürütmesi,

  • Proje sınırlarına riayet etmesi,

  • Süre dolmadan hak yenileme işlemlerini yapması gerekir.


Arazi Sahipleri Açısından Hak Koruma Yöntemleri

Arazi sahipleri, üst hakkı ihlali durumunda:

  • Noter ihtarnamesi ile müdahalenin kaldırılmasını talep edebilir.

  • Sulh görüşmeleri ile tazminat ve kullanım bedeli belirleyebilir.

  • Men’i müdahale davası ile müdahalenin tamamen durdurulmasını sağlayabilir.

  • Ecrimisil talebi ile geçmiş kullanımlar için kira benzeri bedel talep edebilir.


Sonuç

Enerji iletim hatları, ülkenin elektrik arz güvenliği için vazgeçilmezdir; ancak bu tesislerin özel mülkiyete konu taşınmazlarda yarattığı üst hakkı uyuşmazlıkları ve el atma sorunları, ciddi hukuki süreçlere yol açabilir. Gerek enerji şirketlerinin gerekse arazi sahiplerinin, hukuki hak ve yükümlülüklerini doğru anlaması, kamulaştırma ve irtifak süreçlerini eksiksiz yürütmesi, dava risklerini en aza indirecektir.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button