Single Blog Title

This is a single blog caption

Dijital Platformlarda Algoritmik Fiyatlama ve Rekabet Hukuku

Giriş

Günümüzde dijitalleşme süreci, yalnızca iletişim biçimlerimizi değil, ticaretin ve ekonomik faaliyetlerin temel dinamiklerini de dönüştürmüştür. İnternetin hızla yaygınlaşması, büyük veri setlerine erişimin kolaylaşması ve yapay zekâ tekniklerindeki ilerlemeler, fiyatlandırma politikalarının klasik yöntemlerden farklı olarak algoritmalarla belirlenmesini mümkün hale getirmiştir. Bu bağlamda algoritmik fiyatlama, hem şirketlerin verimliliğini artıran hem de rekabet hukukunda ciddi tartışmalara yol açan bir kavram olarak öne çıkmaktadır.

Algoritmik fiyatlama, dijital platformlarda otomatik yazılımlar aracılığıyla fiyatların belirlenmesini ifade eder. Bu sistemler; rakip fiyatlarını, arz-talep dengesini, tüketici tercihlerini ve geçmiş satış verilerini analiz ederek en uygun fiyat seviyesini belirlemeyi amaçlar. Ancak, bu teknolojik gelişim beraberinde rekabetin sınırlanması, gizli anlaşmaların kolaylaşması ve tüketici zararına fiyatlama stratejilerinin ortaya çıkması gibi riskleri de gündeme getirmektedir.

Bu makalede, algoritmik fiyatlamanın teknik boyutu, rekabet hukuku açısından taşıdığı riskler, ulusal ve uluslararası düzenlemeler, Türkiye’deki hukuki çerçeve ve geleceğe ilişkin politika önerileri detaylı biçimde incelenecektir.


1. Algoritmik Fiyatlamanın Tanımı ve Çalışma Mekanizması

1.1 Algoritmik fiyatlama nedir?

Algoritmik fiyatlama, dijital platformlarda ürün veya hizmetin fiyatının insan müdahalesi olmadan otomatik sistemler tarafından belirlenmesidir. Bu sistemler, gerçek zamanlı verileri analiz ederek fiyatları sürekli günceller. Örneğin; uçak biletleri, otel rezervasyonları, e-ticaret ürünleri ve hatta kira piyasaları, algoritmik fiyatlamanın en yoğun kullanıldığı alanlardır.

1.2 Algoritma türleri

  • Kural tabanlı algoritmalar: Önceden belirlenmiş matematiksel formüllerle çalışır. Örneğin; rakibin fiyatının %5 altında fiyat belirlemek.

  • Öğrenen algoritmalar (yapay zekâ tabanlı): Makine öğrenmesi kullanarak piyasadaki değişimlere adapte olur. Deneme-yanılma yöntemiyle en yüksek kârı sağlayacak fiyatı zamanla öğrenir.

1.3 Ekonomik rasyonel

Bu sistemler işletmelere hız, esneklik ve verimlilik kazandırır. Tüketici açısından ise kısa vadede daha uygun fiyatlar sağlanabilir. Ancak uzun vadede bu durum, rekabetin ortadan kalkmasına ve fiyatların yapay biçimde yüksek seviyelerde sabitlenmesine yol açabilir.


2. Rekabet Hukuku Açısından Algoritmik Fiyatlamanın Riskleri

2.1 Örtülü anlaşma (tacit collusion)

Algoritmalar, rakip fiyatlarını sürekli izleyip uyumlu tepkiler verdiğinde, firmalar arasında açık bir anlaşma olmasa bile örtülü koordinasyon ortaya çıkabilir. Bu durum, rekabet hukukunda yasaklanan “uyumlu eylem” kavramına benzer sonuçlar doğurur.

2.2 Kartel riski

Farklı firmalar aynı yazılım sağlayıcısından algoritma hizmeti aldığında, fiilen fiyat koordinasyonu sağlanabilir. Böylece dijital karteller ortaya çıkabilir. Geleneksel kartellerde olduğu gibi gizli toplantılar yerine, algoritmalar aracılığıyla fiyatların aynı seviyede tutulması mümkündür.

2.3 Dışlayıcı fiyatlama stratejileri

Algoritmalar, büyük platformların küçük rakipleri piyasadan çıkarmak için yıkıcı fiyatlama (predatory pricing) yapmasını kolaylaştırabilir. Yapay zekâ, rakipleri belirli bölgelerde hedef alarak zararına satış yapabilir, rakip piyasadan çekildiğinde ise fiyatı yükseltebilir.

2.4 Fiyat ayrımcılığı

Algoritmalar, kullanıcıların lokasyon, cihaz türü veya satın alma geçmişine göre farklı fiyat uygulayabilir. Bu durum, adil olmayan ticari uygulamalar ve tüketici sömürüsü riskini artırır.

2.5 Şeffaflık ve denetlenebilirlik sorunu

Özellikle yapay zekâ tabanlı algoritmaların karar alma süreci çoğu zaman “kara kutu” niteliğindedir. Rekabet otoritelerinin bu süreçleri anlaması ve ispat yükümlülüğünü yerine getirmesi oldukça güçleşmektedir.


3. Uluslararası Düzenlemeler ve Uygulamalar

3.1 Avrupa Birliği

  • TFEU m.101: Rekabeti kısıtlayıcı anlaşmaları yasaklar. Algoritmik koordinasyon, bu madde kapsamında değerlendirilebilir.

  • TFEU m.102: Hakim durumun kötüye kullanılmasını engeller. Algoritmalarla yapılan dışlayıcı fiyatlamalar bu maddeye aykırı olabilir.

  • DMA (Digital Markets Act): Büyük dijital platformlara (gatekeeper) yönelik ek yükümlülükler getirir. Algoritmik fiyat manipülasyonu burada doğrudan düzenlenmiştir.

  • AI Act: Yapay zekâ sistemlerinin şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarını belirler.

3.2 ABD

ABD’de algoritmik fiyatlamaya ilişkin davalar özellikle emlak kiralama piyasasında gündeme gelmiştir. Yazılım sağlayıcılarının kira fiyatlarını yükseltmeye yönelik algoritmalar kullandığı iddialarıyla antitröst davaları açılmıştır.

3.3 OECD ve diğer ülkeler

OECD raporlarında algoritmaların rekabeti bozucu etkilerine dikkat çekilmiş, rekabet otoritelerinin teknik kapasitesini güçlendirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hindistan gibi ülkeler ise Dijital Rekabet Yasası tasarılarıyla bu alana özel düzenlemeler getirmeyi tartışmaktadır.


4. Türkiye’de Algoritmik Fiyatlama ve Rekabet Hukuku

4.1 Mevzuat

Türkiye’de rekabet hukuku 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanunun 4. maddesi rekabeti kısıtlayıcı anlaşmaları, 6. maddesi ise hakim durumun kötüye kullanılmasını yasaklamaktadır. Algoritmik fiyatlama, doğrudan kanunda yer almamakla birlikte bu maddeler kapsamında değerlendirilebilir.

4.2 Rekabet Kurumu’nun yaklaşımı

Rekabet Kurumu, dijitalleşme sürecine paralel olarak algoritmaların rekabet üzerindeki etkilerini incelemeye başlamıştır. Özellikle e-ticaret platformlarında otomatik fiyat belirleme sistemleri üzerine yürütülen ön araştırmalar, Türkiye’de bu alanda yakın zamanda somut kararların çıkabileceğine işaret etmektedir.

4.3 Türk doktrini ve uygulama sorunları

Türk doktrininde, algoritmalar aracılığıyla gerçekleştirilen örtülü anlaşmaların da rekabet hukuku kapsamında ihlal sayılabileceği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Ancak pratikte, algoritmaların teknik yapısını çözmek ve ihlali ispatlamak önemli bir zorluk olarak ortaya çıkmaktadır.


5. Politika Önerileri ve Gelecek Perspektifi

  1. Şeffaflık yükümlülüğü: Dijital platformlara algoritmalarının temel işleyiş mantığını açıklama yükümlülüğü getirilebilir.

  2. Bağımsız denetim: Rekabet otoriteleri, algoritmaları inceleyebilecek teknik uzmanlık kapasitesini artırmalıdır.

  3. Önleyici düzenleme: Gatekeeper platformlara özel kurallar konulmalı, algoritmaların fiyat koordinasyonuna yol açması engellenmelidir.

  4. Uluslararası işbirliği: Algoritmalar sınır ötesi etkilere sahip olduğundan, rekabet otoriteleri arasında bilgi paylaşımı artırılmalıdır.

  5. Tüketici koruması: Algoritmik fiyat ayrımcılığına karşı tüketicinin bilgilendirilmesi ve şeffaflık mekanizmaları geliştirilmelidir.


Sonuç

Dijital platformlarda algoritmik fiyatlama, modern ticaretin kaçınılmaz bir parçası haline gelmiştir. İşletmelere sağladığı hız ve verimlilik avantajlarına rağmen, rekabet hukukunun temel ilkeleri açısından ciddi tehditler barındırmaktadır. Örtülü anlaşmalar, dijital karteller, yıkıcı fiyatlama stratejileri ve şeffaflık eksiklikleri bu tehditlerin başında gelmektedir.

Türkiye’de henüz kesinleşmiş yüksek profilli kararlar bulunmamakla birlikte, Rekabet Kurumu’nun bu alanda proaktif bir yaklaşım benimsemesi beklenmektedir. Uluslararası alanda ise AB’nin DMA ve AI Act düzenlemeleri, ABD’deki antitröst davaları ve OECD’nin politika raporları, algoritmik fiyatlamanın artık sadece teorik değil pratik bir sorun haline geldiğini göstermektedir.

Gelecekte, rekabet hukuku ile yapay zekâ teknolojilerinin kesişim noktasında daha fazla dava, düzenleme ve akademik tartışma gündeme gelecektir. Bu nedenle, hukukçuların, şirketlerin ve kamu otoritelerinin algoritmaların işleyişini anlayacak teknik donanıma sahip olması ve proaktif önlemler geliştirmesi kaçınılmazdır.

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button