CEZA SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VE AZALTAN SEBEPLER
CEZA SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VE AZALTAN SEBEPLER
Her suç bir haksızlık teşkil ederken her haksızlık suç teşkil ederek ceza sorumluluğunu gündeme getirmez. Haksızlık sonucu alınan ceza sorumluluğu üzerinde kaldırıcı ya da azaltıcı etkide bulunmak için ceza kanununda birtakım sebepler düzenlenmiştir. Bunlar:
1.KANUN HÜKMÜNÜN YERİNE GETİRİLMESİ:
TCK madde 24’e göre görev gereği yerine getirilmesi zorunlu olan emri uygulayan kişinin sorumlu tutulamayacağı, emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren sorumlu olacağı ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran kusursuzluk sebebi olarak düzenlenmiştir.
TCK madde 24’e göre kanun hükmünü ifa eden kişi hakkında ceza verilemez. Bu sorumsuzluk sebebi, ancak sınırın aşılmadığı, kanunun yetkili kıldığı kimse tarafından kanun hükmünün tam anlamıyla yerine getirildiği zaman gündeme gelir.
Yetkili merciilerce verilen hukuka uygun emirlerin yerine getirilmesi bir hukuka uygunuk nedenidir. Yetkili merciilerce verilen hukuka aykırı emirler ise hiçbir şekilde yerine getirilmeyecek olup emri veren ve yerine getiren üzerinde sorumluluk doğmasına sebebiyet verecektir.
Hukuka aykırı emir alan ast, emrin hukuka aykırı olduğunu tespit ederse emri yerine getirmez ve üstüne bu durumu bildirmelidir. Üst emrin uygulanmasında ısrarcı olur ve bunu yazılı olarak bildirirse ast bu emri yerine getirir ve bu durumda astın sorumluluğu ortadan kalkar.
Hukuka uygun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği askeri hiyerarşilerdeki emirlerin yerine getirilmesinde emri veren sorumlu olur. Emri yerine getirenin sorumluluğu, emrin suç teşkil ettiğini ve suç teşkil eden emri veren kişinin suç işleme kastı olduğunu bilmesi ile doğar.
2.MEŞRU SAVUNMA:
TCK madde 25’e göre’ Gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.’
Meşru Savunmanın Şartları
a. Saldırıya İlişkin Şartlar
• Saldırı Olmalı: Meşru savunmanın geçerli olabilmesi için bir saldırının mevcut olması gerekir.
• Saldırı Elan Mevcut Olmalı: Saldırının halen devam ediyor olması, yani bitmemiş olması gereklidir.
• Kişilerin Korunabilen Bir Hakkına Yönelik Olmalı: Meşru savunmanın yapılabilmesi için saldırının kişilerin korunabilen bir hakkına yönelmiş olması gerekir.
• Meşru Savunma ile Giderilebilecek Bir Tarzda Olmalı: Saldırı, meşru savunma ile durdurulabilecek bir nitelikte olmalıdır.
Örneğin; bir insana sövülürken meşru savunmada bulunamazsınız. Bu durum, sövmenin bir meşru savunmayı gerektirmediği içindir. Yani, sövme fiiline karşı bir kişinin şerefine yönelik bir savunma yapılamaz.
b. Savunmaya İlişkin Şartlar
• Savunmada Zorunluluk Olmalı: Savunmanın yapılmasının zorunlu olması gerekir. Kanunda bu konuda zorunluluk yoktur. Örneğin, kaçma imkânı varken niye kaçmadın da karşı koydun denemez.
• Savunma Saldırana Karşı Olmalı: Savunma, saldırıyı gerçekleştiren kişiye yönelik olmalıdır.
• Savunma Saldırı ile Orantılı Olmalı: Yapılacak olan savunma, saldırıyı defedecek bir savunma olmalıdır ve defedecek nitelikte yapılmalıdır.
Örneğin; bir kişinin elinden çantası alıp kaçıyorsa, o kişiyi etkisiz hale getirmek için yumruk atması veya yere düşürmesi orantılı olacaktır.
27. Maddenin İkinci Fıkrası: Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez. Bu durumda failin eylemi hukuka uygun kabul edilmemekte, ancak failin içinde bulunduğu durum kusurluluğunu ortadan kaldıran bir hal olarak değerlendirilmekte ve faile ceza verilmemektedir.
Zorunluluk Hali (m. 25/2)
Zorunluluk hali, bir hukuka uygunluk nedeni değildir. Çünkü bu durumda failin eylemi hukuka aykırılık vasfını korumaktadır. Ancak bu durumda failin kusurlu olmadığının kabulü söz konusudur.
Şartları:
1. Kişinin Kendisi veya Başkasının Hakkına Yönelik Tehlike: Kişinin kendisinin veya başkasının sahip olduğu bir hakka yönelik olarak kendisinin sebep olmadığı bir tehlike bulunmalı.
2. Korunmak İçin Başka Yöntem Olmamalı: Bu tehlikeden başka türlü korunma olanağı bulunmamalı.
3. Tehlike Ağır ve Muhakkak Olmalı: Tehlike ağır ve muhakkak olmalı.
4. Tehlikenin Ağırlığı ile Kullanılan Vasıta Oranlı Olmalı: Tehlikenin ağırlığı ile zorunluluk haline konu yapılan durum ve kullanılan vasıta oranlı olmalıdır.
Örneğin; soğuktan donmak üzere olan bir kişi kapısı kilitli bir dağ kulübesinin kapısını kırıp içeriye girip yiyecekleri yiyip ısındığında bu kişi hukuka aykırı bir eylemde bulunmuştur, ancak zorunluluk hali nedeniyle bu eylemler açısından kusursuz kabul edilir ve ceza verilmez.
Hakkın Kullanılması ve İlgilinin Rızası (m. 26)
Hakkın Kullanılması: Bir hak, kanun, tüzük, yönetmelik gibi düzenlemelere dayanabilir ve hukuken tanınmış olmak kaydıyla, bir mesleğin icrasından doğabilir. Hakkın dayanağının özel hukuk, kamu hukuku, idari işlem veya yargısal bir karar olması sonucu değiştirmez. Ancak hakkın sınırlar içinde kullanılması gerekir.
İlgilinin Rızası: Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakka ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez. Rızanın bir hukuka uygunluk sebebi sayılabilmesi için kişinin bu hakkı açıklama yetkisine sahip olması gerekir.
Sınırın Aşılması (m. 27)
Hukuka Uygunluk Nedenlerinde Sınırın Taksirle Aşılması: Ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.
Meşru Savunmada Sınırın Aşılması: Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez. Bu durumda failin eylemi hukuka uygun kabul edilmemekte ancak failin içinde bulunduğu durum kusurluluğunu ortadan kaldıran bir hal olarak değerlendirilmekte ve faile ceza verilmemektedir.
İLGİLİ YARGITAY KARARI:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . maktul . kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Sanık . müdafiinin ceza sorumluluğunu azaltan veya kaldıran nedenlerden olan ve TCK.nun 29. madde de düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin sanık hakkında uygulanmamasına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, re’sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 10/10/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
2016/4622 E. , 2016/3517 K.