Single Blog Title

This is a single blog caption

Boşanma ve Sporcuların Mal Varlığı: Mal Rejimi Sözleşmeleri Ne Kadar Koruyucu?

GİRİŞ

Profesyonel sporcular, kariyerlerinin özellikle kısa ve yüksek gelirli olması nedeniyle malvarlıklarını korumak adına özel hukuki mekanizmalara ihtiyaç duyarlar. Bu bağlamda en sık karşılaşılan risklerden biri, evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte doğan mal rejimi tasfiyesidir. Özellikle sporcuların aktif dönemlerinde edinilmiş servetlerinin, boşanma sürecinde paylaşılması, ciddi ekonomik kayıplara yol açabilmektedir.

İşte tam bu noktada “mal rejimi sözleşmeleri” devreye girmekte ve eşlerin malvarlıklarını boşanma durumunda nasıl tasfiye edeceklerini önceden belirlemelerine olanak sağlamaktadır. Bu yazıda, özellikle sporcu özelinde mal rejimi sözleşmelerinin Türk Medeni Hukuku çerçevesinde ne ölçüde koruyucu olduğu incelenecek; kurgusal bir örnek olay üzerinden değerlendirme yapılacaktır.


1. SPORCULAR VE MAL VARLIĞININ ÖZELLİKLERİ

Sporcuların ekonomik profili genel olarak:

  • Kısa süreli yüksek gelir (örneğin 25-35 yaş arası)

  • Sponsorluk gelirleri, transfer ücretleri, primler

  • Emeklilik sonrası düzensiz ve düşük gelir

  • Riskli kariyer yapısı

Bu nedenle, bir sporcunun 10 yıllık gelirinde yapacağı tasarruf, 30 yıllık ortalama çalışan gelirine eşit olabilir. Dolayısıyla bu servetin korunması, klasik evlilik ilişkileri içindeki paylaşım normlarının dışında önlemler gerektirir.


2. TÜRK HUKUKUNDA MAL REJİMİ SİSTEMİ

a) Yasal Mal Rejimi: Edinilmiş Mallara Katılma (TMK m.202 vd.)

2002 sonrası evliliklerde eşler aksi kararlaştırmadıkça, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Buna göre:

  • Evlilik süresince edinilen tüm malvarlığı (spor geliri, sponsorluk, gayrimenkul, araç vb.) edinilmiş mal sayılır.

  • Boşanma halinde diğer eş, bu malvarlığının yarısı üzerinde alacak hakkına sahiptir.

Bu sistem, eşitlik ilkesine dayansa da sporcular açısından hakkaniyetsiz sonuçlar doğurabilir. Çünkü gelir eşitsizliği ciddi düzeydedir.

b) Seçimlik Mal Rejimleri

TMK m. 242 uyarınca taraflar:

  • Mal ayrılığı

  • Paylaşmalı mal ayrılığı

  • Mal ortaklığı

rejimlerinden birini yazılı sözleşmeyle seçebilirler. Özellikle mal ayrılığı, sporcular için servetin korunması açısından en avantajlı rejimdir.


3. MAL REJİMİ SÖZLEŞMELERİNİN KORUYUCULUĞU

Mal rejimi sözleşmeleri, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılmalıdır (TMK m.205). Bu sözleşmeler sayesinde:

  • Evlilikten önce edinilmiş malların tasfiyesi dışı bırakılabilir.

  • Gelir ve kazançlar bireysel mülkiyette tutulabilir.

  • Sponsor, telif ve reklam gelirleri ayrı rejime tabi tutulabilir.

Ancak burada önemli olan, sözleşmenin hukuki geçerlilik ve açıklık düzeyidir. Yargıtay uygulamasında soyut ve belirsiz ifadeler içeren mal rejimi sözleşmeleri koruyucu kabul edilmemektedir.


4. KURGUSAL ÖRNEK OLAY

Olayın Özeti:

Profesyonel futbolcu Bora Aksoy, 2015 yılında manken ve sunucu Deniz Erdem ile evlenmiştir. Evlenmeden 3 ay önce taraflar, “mal ayrılığı rejimini” seçen bir sözleşme yapmışlardır. Bora, 2016–2024 yılları arasında milli takımda oynamış ve büyük kulüplerden transfer ücretleri almıştır. Evlilik süresince:

  • İstanbul’da 2 daire satın almıştır (eşlerin ortak ikameti olarak)

  • 3 lüks otomobil alınmış, eşin biri Bora adına kayıtlıdır

  • Bora’nın hesabına 15 milyon TL sponsorluk ve transfer geliri yatırılmıştır

2024 yılında taraflar arasında yaşanan fikir ayrılıkları nedeniyle boşanma davası açılır. Deniz, açtığı boşanma davasında, “Bora’nın aktif futbol hayatında kazandığı malvarlığı üzerinde katkısı olduğunu ve mal rejimi sözleşmesinin geçersiz sayılmasını” talep eder.

Bora ise mal rejimi sözleşmesini göstererek, tüm edinimlerin kendi şahsi malı olduğunu ve paylaşım yapılmayacağını savunur.


5. HUKUKİ DEĞERLENDİRME

a) Sözleşmenin Geçerliliği

Noter huzurunda düzenlenmiş bir “mal ayrılığı rejimi” sözleşmesi bulunmakta. Bu yönüyle TMK m.205’e uygundur.

Ancak Yargıtay uygulamasında, sözleşmenin kapsamı, açıklığı ve özellikle evlilik sırasında yapılan yeni edinimlere etkisi değerlendirilir.

Eğer sözleşmede evlilik süresince elde edilecek gelirler de mal ayrılığı rejimine tabi tutulmuşsa, bu koruyucudur. Ancak bu kapsam açık değilse, eşin katkısı iddia edilebilir.

b) Evlilik Birliğine Katkı

Deniz’in, Bora’nın evde olmadığı sürelerde ev işleri, sosyal ilişkilerin yönetimi gibi unsurlarla evliliğe ciddi katkı sağladığı iddiası varsa, katkı payı alacağı gündeme gelebilir. Özellikle birlikte edinilen daire ve araçlarda fiili katkı varsa, Yargıtay bu katkıyı mal rejimi sözleşmesine rağmen dikkate almaktadır.

c) Gayrimenkul ve Taşıtlar

İki dairenin ikamet amacıyla birlikte alınmış olması ve Deniz’in ev işlerinde katkı sunmuş olması, “katkı payı alacağı” veya “ortak edinim” iddialarını kuvvetlendirir.

Lüks otomobiller ise yalnızca Bora tarafından kullanılmış ve finanse edilmişse, bireysel mülkiyet sayılabilir.

d) Sponsorluk ve Transfer Gelirleri

Bu gelirler, sporcu faaliyeti çerçevesinde kazanıldığı ve mal ayrılığı sözleşmesinde açık şekilde kişisel gelir olarak tanımlandığı sürece, tasfiyeye konu değildir.


6. YARGITAY KARARLARI ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

“Mal rejimi sözleşmesi, taraflarca açık ve net olarak düzenlenmişse, evlilik süresince kazanılan mallar paylaşım dışı bırakılabilir. Ancak evliliğe fiilen katkı sunan eşin katkı payı alacağı saklıdır.”

“Ünlü ve yüksek gelire sahip eşin, evlilik birliği içinde yaptığı malvarlığı edinimlerinde diğer eşin katkısı somut olarak ispatlanırsa, mal rejimi sözleşmesine rağmen hakkaniyete dayalı katkı payı istenebilir.”


7. MAL REJİMİ SÖZLEŞMELERİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

  1. Noterde düzenlenmeli ve TMK m.205’e uygun olmalı

  2. Açık ve detaylı olmalı: “Evlilik süresince elde edilen gelirler, taşınmazlar ve sponsorluk kazançları kişisel maldır” gibi ifadeler yer almalı

  3. Edinilmiş mal ile kişisel mal ayrımı net yapılmalı

  4. Sadece genel “mal ayrılığı” seçimi yeterli değildir, detaylı hüküm içermelidir

  5. Eşin evliliğe katkısı varsa ayrıca “katkı payı alacağına” karşı önlem alınmalı (örneğin özel bir feragat beyanı)


SONUÇ

Sporcuların malvarlıklarının korunması açısından mal rejimi sözleşmeleri oldukça etkili ve gerekli araçlardır. Ancak bu sözleşmelerin gerçekten koruyucu olabilmesi için:

  • Zamanında yapılması (evlilikten önce veya sonra noterde)

  • Açık ve belirli ifadeler içermesi

  • Yargı içtihatlarına uygun düzenlenmesi

  • Fiili katkılarla ilgili özel önlemler alınması

gerekmektedir. Aksi halde, yüksek gelirli bir sporcunun ciddi mal kayıpları yaşaması kaçınılmaz olabilir.

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Gamze Akbulut

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button