Basın Sektöründe İşçi Olarak Çalışmak
Basın Sektöründe İşçi Olarak Çalışmak
Giriş
İşte Bilmeniz Gereken Haklar, Çalışma Süreleri, Fazla Mesai ve Tazminatlar
Basın sektöründe işçi olarak çalışmak; düzensiz saatler, son dakika haberleri, yayın baskısı ve yoğun tempo demektir. Muhabir, foto muhabiri, editör, sayfa sekreteri, kameraman, grafiker… Unvan değişse de ortak nokta şudur: “Habere yetişirken haklar çoğu zaman geri planda kalır.”
Oysa Türkiye’de basın çalışanlarının hukuki statüsü, büyük ölçüde 5953 sayılı Basın İş Kanunu ile korunmaktadır. Basın işçisi; diğer işçilere göre bazı yönlerden daha avantajlı, bazı yönlerden ise daha özel kurallara tabidir.
Aşağıda, basın sektöründe işçi olarak çalışırken bilmeniz gereken temel hakları; iş sözleşmesi, çalışma süresi, fazla mesai, tatil hakları ve tazminatlar üzerinden, hukuki ama anlaşılır bir dille özetliyoruz.
1. Kimler Basın İşçisi Sayılır?
Basın alanında işçi olarak çalışan her kişi otomatik olarak Basın İş Kanunu’na tabi değildir. Kanunun korumasından yararlanmak için bazı şartlar aranır:
-
İşveren sıfatıyla bir gazete, haber ajansı veya süreli yayın olmalıdır.
-
Çalışan; haber, yazı, yorum, fotoğraf, görüntü, sayfa düzeni, redaksiyon gibi işlerde, işverene bağlı ve ücret karşılığı çalışmalıdır.
-
Faaliyet süreli yayın kapsamında yürütülmelidir (günlük gazete, haftalık/aylık dergi vb.).
Bu şartlar varsa, çalışan genel olarak “gazeteci” sıfatını kazanır ve Basın İş Kanunu’na tabi işçi sayılır. Bu durum:
-
Kıdem tazminatı hesabı,
-
İhbar süreleri,
-
Yıllık izin süresi,
-
Fazla mesai ve nöbet uygulamaları
gibi birçok konuda doğrudan sonuç doğurur.
2. Basın Çalışanında İş Sözleşmesi: Yazılı Olma Zorunluluğu
Basın İş Kanunu, gazeteci ile işveren arasındaki sözleşmenin yazılı yapılmasını açıkça öngörmektedir. Yazılı sözleşme, tarafların:
-
Görev tanımı,
-
Ücret,
-
Çalışma yeri,
-
İşe başlama tarihi,
-
Varsa özel şartlar (nöbet, gece yayını, şehir dışı görevler)
gibi konularda netlik sağlar. İşin türü ya da ücretin değişmesi durumunda bu hususların sözleşmeye derc edilmesi mecburidir.
Yazılı sözleşme yapılmamış olsa bile, fiilen basın işçisi olarak çalışmanız, kanun korumasından yararlanmanıza engel değildir. Ancak uyuşmazlık halinde ispat güçlüğü yaşanmaması için:
-
İşe başlama tarihini,
-
Ücretinizi,
-
Görevinizi
belgeleyebildiğiniz her kayıt (mail, yazılı mesaj, bordro, SGK kaydı, kurumsal kart vs.) ileride büyük avantaj sağlar.
3. Çalışma Süreleri, Gece Çalışması ve Nöbet
3.1. Çalışma Süresi ve Fazla Mesai
Basın sektöründe çalışma süreleri, pratikte çoğu zaman “belli olmayan” bir görünümdedir:
-
Son dakika haberi,
-
Canlı yayın,
-
Ek baskı,
-
Gecikmiş sayfa teslimi
gibi nedenlerle fiili çalışma süreleri uzar.
Temel kural şudur:
-
Basın işçisinin de günlük çalışma süresi yasada 8 saat olarak belirlenmiştir.Bu süre haftalık olarak gündüz çalışmalarında 48,gece çalışmalarında ise 40 saate denk gelmektedir.
-
Bu süreyi aşan, olağanüstü yoğun ve normalin üzerinde çalışma, fazla mesai olarak değerlendirilir.
Fazla mesai için:
-
Ücretin normal çalışma ücretinin yüzde elli fazlası şeklinde ödenmesi,
-
Veya telafi izinleri verilmesi gerekir.
“Gazetecilik bu, sabaha kadar çalışılır, fazla mesai olmaz” yaklaşımı hukuken geçerli değildir. Önemli olan:
-
Çalışmanın işveren talimatıyla yapılması,
-
Süreklilik kazanması,
-
Karşılığında ek ücret veya izin verilmemesidir.
3.2. Gece Çalışması ve Vardiya
Basın sektöründe:
-
Gece baskısı,
-
Sabah programları,
-
Gece bültenleri,
-
Dijital haber merkezinin 7/24 açık tutulması
gibi nedenlerle gece vardiyası çok yaygındır. Gece çalışması:
-
20:00–06:00 aralığında yapılan çalışmalar,
-
Özellikle sürekli gece vardiyasına bırakılan çalışanlar açısından,
-
Sağlık ve sosyal hayat üzerinde ciddi etkiler doğurur.
Gece çalışan basın işçisi de:
-
Fazla mesai,
-
Hafta tatili,
-
Genel tatil,
-
Yıllık izin
hakları bakımından diğer işçilerle aynı temel ilkelerden yararlanır. Sadece yoğunluk ve ispat araçları farklıdır (nöbet çizelgesi, yayın akışı, vizör, prodüksiyon planı vb.).
4. Ücret, Fazla Mesai ve Ek Ödemeler
4.1. Ücretin Zamanında ve Tam Ödenmesi
Basın sektöründe çalışan işçinin en temel hakkı, şüphesiz ücretin tam ve zamanında ödenmesidir. Basın İş Kanunu çerçevesinde:
-
Ücretin geciktirilmesi,
-
Eksik ödenmesi,
-
Uzun süreli “avans–masraf” adı altında tutulması
durumlarında gazeteci iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkına kadar uzanan yollara başvurabilir ve kıdem tazminatı talep edebilir.
4.2. Fazla Mesai ve Nöbet Ücretleri
Basın sektöründe sık görülen uygulamalardan biri de “nöbet” sistemidir:
-
Hafta sonu nöbeti,
-
Resmi tatil nöbeti,
-
Gece nöbeti,
-
Özel yayın nöbeti.
Bu nöbetler;
-
Ya fazla mesai olarak zamlı ücretle ödenmeli,
-
Ya da karşılığında izin verilmelidir.
Nöbetlerin tamamen karşılıksız tutulması,
“Zaten gazetecisin, bu iş böyle” denilerek hiçbir ücret veya izin verilmemesi hukuken savunulabilir değildir. Bordrolarda yer almayan, ancak fiilen yapılan fazla mesai ve nöbet çalışmaları, delillerle ispatlanması halinde ek ücret olarak talep edilebilir.
5. Yıllık İzin, Hafta Tatili ve Resmi Tatil Hakları
5.1. Yıllık Ücretli İzin
Günlük bir mevkutede çalışan bir gazeteciye, en az bir yıl çalışmış olması kaydıyla yılda dört hafta tam ücretli izin verilir.Basın İş Kanununa gazetecinin yıllık izin süresi kıdeme değil hizmet süresine göre belirlenir. Uygulamada:
-
“Haberi kim takip edecek?”
-
“Sezon yoğunluğu var”
-
“İzinleri sonra hallederiz”
gibi gerekçelerle gazetecilerin yıllık izinleri ertelenmekte veya fiilen kullandırılmamaktadır.
İş sözleşmesi sona erdiğinde, kullanılmamış yıllık izinler paraya çevrilir ve ücreti işçiye ödenir. Yıllık izin alacağında, ispat yükü çoğu zaman işverendedir; yani gerçek anlamda izin kullandırıldıysa, bunu işveren belgelendirmelidir.
5.2. Hafta Tatili ve Genel Tatil
Her altı günlük fiili çalışmayı mütaakıp gazeteciye bir günlük ücretli dinlenme izni verilmesi mecburidir. Gazetecinin vazifesi devamlı gece çalışmasını gerektirdiği hallerde hafta
tatili iki gündür.
Basın çalışanları genellikle:
-
Hafta sonu yayınlarında,
-
Özel yayınlarda,
-
Seçim, kriz, afet gibi olağanüstü durumlarda
hafta tatili ve resmi tatillerde çalışmak zorunda kalır. Hafta tatilinde çalıştırılan gazeteciye:
-
Ya ayrı bir hafta tatili,
-
Ya da zamlı ücret verilmesi gerekir.
Resmi ve dini bayramlarda çalışılması halinde, genel tatil ücreti ayrıca ödenmelidir. “Sektör böyle” gerekçesi, bu ücretleri ortadan kaldırmaz.
6. İş Güvencesi, Fesih ve Tazminat Hakları
6.1. İş Güvencesi ve Yazılı Fesih
Basın işçisinin iş sözleşmesinin feshi, keyfi bir karar olamaz. İşverenin:
-
Geçerli veya haklı bir sebebe dayanması,
-
Feshi yazılı bildirmesi,
-
Fesih sebebini açık ve kesin şekilde belirtmesi gerekir.
Başta Basın İş Kanunu olmak üzere, iş güvencesi hükümlerine tabi olan gazeteciler, geçersiz fesih durumunda işe iade davası açabilir ve:
-
4–8 aylık ücret tutarında işe başlatmama tazminatı,
-
Boşta geçen süre ücreti
talep edebilir.
6.2. Kıdem Tazminatı
Basın işçisi için kıdem tazminatı, genel iş hukuku mantığına paralel olmakla birlikte; kıdem süresi ve fesih sebebi bakımından basın iş hukukuna özgü detaylar içerir.
Genel hatlarıyla:
-
Beş yıl boyunca aynı işverene veya aynı basın kuruluşu bünyesinde çalışmış gazeteci,
-
İşveren tarafından haksız şekilde işten çıkarılır veya gazeteci haklı nedenle feshederse,
-
Kıdem tazminatına hak kazanır.
Basın sektöründe özellikle:
-
Sektör değişikliği,
-
Gazetenin el değiştirmesi,
-
Kapanması veya dijital yapıya dönüşmesi
gibi hallerde kıdem tazminatının kime karşı, hangi süreler üzerinden ve ne şekilde talep edileceği önem taşır. Bu gibi durumlarda detaylı hukuki analiz gereklidir.
7. İşyerinde Baskı, Mobbing ve İtibar Zedeleme
Basın sektörü, doğası gereği:
-
Hızlı karar alınan,
-
Rekabetin yüksek,
-
Egosu yüksek kişilerle dolu,
-
Eleştirinin sert olabildiği bir alandır.
Bu durum, zaman zaman mobbing iddialarını gündeme getirir. Örneğin:
-
Sürekli olarak haksız yere eleştirilme,
-
Görmezden gelinme, yayından dışlanma,
-
Başkalarının yanında küçük düşürücü ifadeler,
-
Bilerek ağır iş yükü verilmesi,
-
Sürekli gece nöbetine bırakılma,
gibi davranışlar, sistematik ve kasıtlı ise “psikolojik taciz (mobbing)” kapsamında değerlendirilebilir.
Gazeteci;
-
Mobbingi yazışmalar, e-postalar, tanıklar, yayın içi görev dağılımı gibi delillerle destekleyebilir,
-
Mobbing nedeniyle manevi tazminat,
-
Gerekli hallerde haklı nedenle fesih ve kıdem tazminatı talep edebilir.
Sonuç: “Basın Sektöründe Çalışıyorsun, Bu İş Böyle” Sözü Hukuki Değil
Basın sektörü, elbette diğer sektörlere göre daha hızlı, stresli ve esnek çalışma gerektiriyor. Ancak bu durum:
-
Ücretin geç ödenmesini,
-
Fazla mesainin hiç ödenmemesini,
-
Yıllık iznin fiilen kullandırılmamasını,
-
Nöbet ve gece çalışmalarının karşılıksız bırakılmasını,
-
Mobbing ve keyfi fesihleri
meşru ve hukuki hale getirmez.
Basın sektöründe işçi olarak çalışmak, sizi hem özel bir kanunla (Basın İş Kanunu) hem de genel iş hukuku prensipleriyle koruma altına alır. Önemli olan:
-
Çalışma ve ücret kayıtlarınızı saklamak,
-
Fazla mesai, nöbet ve tatil çalışmalarınızı belgelemek,
-
Hak kaybı yaşadığınızı düşündüğünüzde, zaman kaybetmeden uzman bir iş hukuku avukatına başvurmaktır.
Basın Sektöründe Çalışan İşçilerin Hakları Hakkında Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Basın sektöründe çalışıyorum, Basın İş Kanunu’na tabi olduğumu nasıl anlarım?
Çalıştığınız kurum:
-
Gazete, haber ajansı veya süreli yayın ise,
-
Siz de haber, yazı, görüntü, düzenleme, redaksiyon, fotoğraf gibi işlerde ücret karşılığı ve işverene bağımlı çalışıyorsanız, büyük ihtimalle Basın İş Kanunu kapsamındaki gazeteci sayılırsınız. Emin olmak için iş sözleşmeniz, SGK kayıtlarınız ve fiili görevleriniz bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
2. Basın çalışanı olarak yaptığım fazla mesailer için ayrıca ücret isteyebilir miyim?
Evet. Basın sektöründe işçi olarak çalışıyorsanız, fazla mesai haklarınız vardır.
Nöbetler, geç saatlere sarkan yayınlar, resmi ve dini bayramlarda yapılan çalışmalar:
-
Bordroda gösterilmiyor,
-
Ek ücret veya izinle telafi edilmiyorsa,
delillerle ispatlanması kaydıyla fazla mesai ve genel tatil ücreti olarak talep edilebilir. Yayın akışı, vardiya listeleri, mail trafiği ve tanık beyanları bu noktada önemlidir.
3. Maaşım düzenli olarak geç ödeniyor. Bu durum haklı fesih sebebi midir?
Ücretin geciktirilmesi, iş hukukunda ciddi bir ihlaldir. Ücretin sürekli ve ciddi şekilde geç ödenmesi, gazeteciye:
-
İş sözleşmesini haklı nedenle fesih,
-
Buna bağlı kıdem tazminatı talep etme hakkı verebilir.
Ancak her somut olayın şartları farklı olduğu için, fesih kararı almadan önce hukuki danışmanlık almanız, ileride ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda hak kaybını önler.
4. Basın kuruluşunda sistematik baskı ve küçük düşürücü davranışlara maruz kalıyorum. Mobbing davası açabilir miyim?
Eğer:
-
Davranışlar süreklilik gösteriyorsa,
-
Sadece işin eleştirisi değil, kişiliğinize yönelmiş aşılayıcı/küçük düşürücü söz ve eylemler varsa,
-
Bilerek ağır iş yükü, sürekli gece nöbeti, dışlama gibi uygulamalarla karşılaşıyorsanız,
bu durum mobbing (psikolojik taciz) olarak yorumlanabilir. Yazışmalar, mail kayıtları, tanık beyanları, görev dağılımı ve nöbet çizelgeleri delil olarak kullanılabilir. Böyle bir durumda manevi tazminat ve şartları oluşmuşsa haklı fesih ve kıdem tazminatı talebi mümkündür.
5. Gazete el değiştirdi, yeni yönetimle çalışmak istemiyorum. Kıdem tazminatı hakkım var mı?
Basın sektöründe gazetenin:
-
Satılması,
-
Devredilmesi,
-
Yayın politikasının köklü değişikliklere uğraması
gibi durumlar, kıdem tazminatı bakımından hassastır. Bazı hallerde gazeteci:
-
Çalışma koşullarındaki esaslı değişiklik,
-
Yer değiştirme, görev değişikliği,
-
Gazetenin kimliğinin özünden farklılaşması
gibi gerekçelerle iş sözleşmesini haklı veya geçerli nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatı talep edebilir. Ancak bu konular çok teknik olduğundan, mutlaka somut dosya üzerinden hukuki değerlendirme yapılmalıdır.