Arabuluculuk Müracaatı (İş Hukukundan Kaynaklanan)
… ADLİYESİ ARABULUCULUK BÜROSUNA
(İş Hukuku Uyuşmazlıklardan Kaynaklanan Zorunlu Arabuluculuk Başvurusudur)
BAŞVURAN:
Adı ve Soyadı (T.C. Kimlik No: …)
Adres
VEKİLİ:
Avukat Adı ve Soyadı
Adres
KARŞI TARAF:
… Ltd. Şti.
Adres
KONU:
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca iş hukukunda dava şartı olan arabuluculuk başvurusudur.
AÇIKLAMALAR:
- Başvuran, uzun yıllar boyunca iş akdine dayalı olarak karşı tarafın işletmesinde çalışmış ve işyerine sadakatle bağlı kalmıştır. Ancak, iş akdi haksız ve bildirimsiz bir şekilde feshedilmiş, başvuran hem maddi hem de manevi anlamda mağdur edilmiştir.
- Fesih işlemi sonrasında, başvuran, haksız feshe ilişkin tüm haklarını aramak üzere iş mahkemesine başvurmuş ve açılan davada mahkeme tarafından feshin geçersizliğine karar verilmiştir. Ayrıca, mahkeme, başvuranın işe iadesine ve işe iade edilmemesi durumunda ödenmesi gereken tazminat miktarının belirlenmesine hükmetmiştir.
- Mahkeme kararının kesinleşmesine rağmen, karşı taraf, kararı yerine getirmemiş ve başvuranın işe iadesini sağlamamıştır. Bunun sonucunda, başvuran, mahkeme kararında belirtilen boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi alacaklarının tahsili amacıyla icra takibi başlatmak zorunda kalmıştır.
- Karşı taraf, başlatılan icra takibine yetki, borcun aslı, faiz oranı ve fer’ilerine ilişkin itirazlarda bulunarak, yalnızca alacaklı tarafın haklarını geciktirme amacı taşımıştır. Ancak, itirazlar tamamen haksız ve dayanaksızdır.
- İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca, alacakların likit ve belli olması halinde, alacaklı, borçlunun itirazlarının reddedilmesi durumunda, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hak kazanır. Başvuranın alacaklarının net ve sabit olduğu gözetildiğinde, icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.
- Yargıtay kararlarına göre, borçlunun kötü niyetli davranarak alacağın tahsilini sürüncemede bırakması halinde, tazminat talebi hakkı doğmaktadır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin ilgili kararında belirtildiği üzere, “Borçlunun alacağa itirazı kötü niyetli olup, alacak likit nitelik taşımaktadır.” Bu bağlamda, başvuranın haklarının korunması adına icra inkâr tazminatı talebi zorunlu hale gelmiştir.
SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
- Karşı tarafın itirazlarının tamamen reddedilmesine,
- Başvuranın icra takibine konu alacaklarının tamamının ödenmesine,
- Borçlu tarafın kötü niyetli itirazları nedeniyle, takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine,
- Arabuluculuk görüşmeleri sonucunda uzlaşma sağlanması halinde, protokolün hüküm altına alınmasına,
Karar verilmesini vekâleten saygıyla arz ve talep ederim.
Tarih: …/…/…
Başvuran Vekili
Avukat Adı ve Soyadı
İmza