Single Blog Title

This is a single blog caption
Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilinmesi gerekenler

DOĞUM İZNİ VE İŞVEREN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Türkiye’de iş hukukunda doğum izni, çalışan kadınların iş hayatında korunması ve anne olma sürecinde gerekli desteklerin sağlanması amacıyla düzenlenmiştir. Doğum izni, hem çalışan anneler için önemli bir hak hem de işverenlerin hukuki sorumluluklarını bilmesi gereken bir konudur.

 

Doğum İzni Süresi ve Şartları

4857 sayılı İş Kanunu’na göre hamile bir kadın çalışan, doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplamda 16 hafta süreyle doğum izni hakkına sahip olur. Çoğul gebelik durumunda doğum öncesi izin süresi 10 haftaya çıkarılmaktadır. Ancak, doktorun onayı ile anne adayının doğumdan önceki 3 haftaya kadar çalışabilmesi mümkündür. Doğum öncesi izinlerini doktor onayıyla 3 haftaya kadar kullanmayan annenin doğum öncesi kullanılmayan izin süreleri doğum sonrasına eklenir. Babalar, eşlerinin doğum yapması durumunda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 74. maddesi uyarınca 5 gün süreyle doğum izni kullanma hakkına sahiptir. Bu izin, işçiye ücretli olarak verilir ve doğumun gerçekleştiği tarihten itibaren kullanılabilir.

 

Erken Doğum ve İzni Uzatma

Erken doğum durumunda anne tarafından doğum öncesi kullanılamayan izin süresi doğum sonrasına eklenir. Böylece anne adayının toplam 16 haftalık doğum izni hakkı korunmuş olur. Aynı zamanda, doğum sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilecek sağlık sorunları nedeniyle doktor raporu ile izin süresi uzatılabilir.

 

Ücretsiz Doğum İzni

Doğum izninin sona ermesinden itibaren kadın çalışan talep etmesi durumunda 6 aya kadar ücretsiz izin alma hakkına sahiptir. Bu izin süresi, işçinin kıdemine eklenir ancak bu süre zarfında işçiye ücret ödemesi yapılmaz. Ücretsiz doğum izni, çalışanın talebi doğrultusunda verilmek zorundadır ve işverenin bu talebi reddetme hakkı bulunmamaktadır.

 

Süt İzni

Doğum izni sonrasında çalışan anneler, bebeklerinin bakımı için süt izni kullanma hakkına sahiptir. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre kadın işçiler, çocuk bir yaşına gelene kadar günde bir buçuk saat süt izni kullanabilirler. Süt izninin hangi saatlerde kullanılacağı tamamen annenin kararına bırakılır ve bu süreler iş saatlerinden sayılır.

 

Kısmi Süreli Çalışma Hakkı

Doğum izninden dönen anneler, çocukları ilköğretim çağına gelene kadar kısmi süreli çalışma talep edebilirler. Bu hakkın kullanımı, hem anne hem de baba için geçerli olmakla birlikte, aynı anda yalnızca bir ebeveyn tarafından kullanılabilir. Bu düzenleme, anne ve babanın çocuk bakımını paylaşarak iş hayatında denge kurmalarını desteklemeyi amaçlar.

 

İşverenin Yükümlülükleri

İşverenlerin, çalışanlarının doğum izni haklarını kullanmaları konusunda yükümlülükleri bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, hamilelik ve doğum nedeniyle kadın çalışanların işten çıkarılması yasaktır. Bu şekilde işten çıkarma ayrımcılığa sebep olur. Bu dönemde çalışanların iş sözleşmelerinin feshedilmesi işverenin tazminat ödeme yükümlülüğü doğurabilir. Ayrıca işverenler, doğum izni süresince çalışanın işini korumakla yükümlüdürler ve izinden dönen çalışana aynı pozisyonda ya da benzer bir pozisyonda iş vermek zorundadırlar. İşverenler, çalışan babaların da doğum izni taleplerini karşılamak zorundadır. Bu süre zarfında çalışanın maaşı tam olarak ödenir ve işçinin izin süresi boyunca işten çıkarılması veya işine son verilmesi yasalara aykırıdır.

 

Sonuç

Doğum izni, çalışan annelerin hem sağlıklı bir hamilelik geçirmeleri hem de doğum sonrasında bebekleriyle yeterli zaman geçirebilmeleri için tanınmış önemli bir haktır. İş Kanunu, bu hakkın korunması ve uygulanması için çeşitli düzenlemeler getirmiştir. İşverenlerin, çalışanların bu haklarını gözetmeleri ve gerekli yükümlülükleri yerine getirmeleri, hem yasal bir zorunluluk hem de iş yerinde sosyal sorumluluk bilincinin bir göstergesidir.

 

Doğum İzni Hakkında Yargıtay Kararları

9.HD., E.2007/29103 K.2007/26743 T.17.9.2007

”…Davacı işçi, iş sözleşmesinin hamile olduğu ve ardından doğum yaptığı için feshedildiğini ileri sürerek kötüniyet tazminatı da talep etmiştir. Mahkemece kötüniyetin kanıtlanmadığı gerekçesi ile isteğin reddine karar verilmiş ise de, dinlenen tanıklar, davacının hamileliği nedeni ile istifasının istendiğini, davacının istifa etmediğini, doğumdan sonra da iş sözleşmesinin feshedildiğini açık bir şekilde belirtmişlerdir…”

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button