Single Blog Title

This is a single blog caption

SİGORTALIYA RÜCU HAKKI

Sigorta şirketlerinin, sigorta poliçeleri kapsamında ödedikleri tazminat miktarını sigortalılarından geri talep etme hakkına “sigorta rücu” denir. Bu hukuki kavram, sigorta şirketlerinin zararlarını azaltmak ve tazminat ödemelerini kusurlu olan diğer taraf veya taraflardan geri almak için kullanılan bir mekanizmadır. Sigorta rücu, çeşitli hukuki ilkeler ve prosedürler çerçevesinde uygulanır ve sigortalıların haklarıyla uyumlu bir şekilde gerçekleştirilmesi gereken bir süreçtir.

Sigorta rücu, sigorta şirketlerinin sigortalısına ait bir zarar sonrası ödedikleri tazminat miktarını, zararın oluşmasına sebep olan diğer taraf veya taraflardan geri talep etme hakkını ifade eder. Örneğin, bir aracın kaza yapması durumunda, sigorta şirketi aracın sahibine ödediği tazminatı, kusurlu olan diğer sürücü veya sürücülere veya sorumlu diğer taraflara rücu edebilir.

Sigorta rücu hakkı, genellikle sigorta sözleşmelerinde yer alan hükümler veya genel sigorta hukuku prensipleriyle desteklenir. Sigorta şirketleri, sözleşme şartlarına göre veya yasal düzenlemelere dayanarak, sigortalılarına ödedikleri tazminat miktarını geri talep edebilirler. Bu hak, sigorta şirketlerinin sürdürülebilirliklerini ve finansal sağlamlıklarını korumak için önemlidir.

Sigorta Rücu Süreci ve Uygulamaları

Sigorta rücu süreci genellikle şu adımları içerir:

  • Zararın Tespiti: Sigorta şirketi, sigortalısının maruz kaldığı zararı belirler ve bu zarar için tazminat öder.
  • Kusurun Belirlenmesi: Zararın oluşmasına sebep olan kusurlu taraf veya taraflar tespit edilir.
  • Rücu Talebinin İletilmesi: Sigorta şirketi, zararın oluşmasına kusuru olan taraflardan rücu talebinde bulunur ve ödediği tazminat miktarını geri talep eder.
  • Hukuki Süreç: Rücu talebine karşı çıkan veya anlaşmazlık çıkan durumlarda, hukuki süreç başlatılabilir ve mahkemeye başvurulabilir.

Sigorta Şirketinin Sigortalısına Rücu Edebileceği İstisnalar

  • Sigorta Poliçesi Şartlarına Uyumsuzluk: Sigorta poliçesinde belirtilen koşullara veya şartlara uymayan durumlar, sigorta şirketinin rücu hakkını etkileyebilir. Örneğin, sigortalının poliçede belirtilen bildirim sürelerine uymaması veya belirli şartları ihlal etmesi durumunda sigorta şirketi rücu talebinde bulunabilir.
  • Kasten veya Ağır Kusurlu Davranış: Sigortalının kazaya kasti olarak veya ağır kusurlu bir şekilde sebep olması durumunda, sigorta şirketi rücu hakkını kullanabilir. Bu tür durumlar, genellikle sigorta sözleşmesinde belirtilen kusur sorumluluklarına dayanır.
  • Sigorta Tazminatını Aşan Harcamalar: Sigorta şirketi, sigortalısına ödemiş olduğu tazminat miktarını aşan ve haksız veya gereksiz olarak yapılan harcamaları sigortalıdan geri talep edebilir. Örneğin, sigortalının yüksek ve gereksiz tamir masrafları talep etmesi durumunda, sigorta şirketi bu harcamaları rücu yoluyla geri isteyebilir.
  • Başka Bir Sigorta veya Üçüncü Tarafın Sorumluluğu: Sigorta olayına başka bir sigorta poliçesi tarafından kapsama alınmış olması veya üçüncü bir tarafın sorumluluğunun olduğu durumlarda, sigorta şirketi ödemiş olduğu tazminat miktarını bu diğer kaynaklardan geri talep edebilir.
  • Hukuki Süreçler ve Mahkeme Kararları: Hukuki süreçler sonucunda, sigortalının kusurlu olduğu ve bu kusurun sigorta tazminatının ödenmesine yol açtığı belirlendiği durumlarda, sigorta şirketi rücu hakkını kullanabilir. Mahkeme kararlarına göre, sigortalının sorumluluğu tespit edilirse, sigorta şirketi bu durumu rücu talebi olarak sigortalıdan geri isteyebilir.
  • Değer Kaybına Neden Olan Aracın Sürücüsü Ehliyetsiz ise:

Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyet geçici/sürekli el konulmuş kişiler tarafından sevk edilmesi ya da trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise sigorta şirketi rücu edebilir.

Örneğin alkollü/uyuşturucu madde etkisinde olup direksiyon başında olduğu için ehliyetine el konulan sürücü, denetim sürecinde araç değer kaybına neden olan bir kazaya karışır ise yaygın görüşe göre “ehliyetsiz” kabul edilmeyecektir ve sırf bu nedenle rücu edilme riskiyle karşılaşmamalıdır.

Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde (0.5 promil) alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevuzatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınması suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararları sigorta şirketi tarafından karşılandıktan sonra sigortalıya rücu edebilir.

Araç Sigortalının Kusuru ile Çalınmış veya Gasp Edilmiş ise:

Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse sigorta şirketi sigortalıya rücu edebilecektir.

Değer Kaybına Sebep Olan Araç Mevzuata Aykırı Olarak Trafiğe Çıkmış ise:

Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlar tarafından tespit edilen istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise bu durumda sigorta şirketi sigortalıya ödemiş olduğu tazminatı rücu edebilecektir.

Sorumluluk Davasının Hükmünün Rücu Davasına Esas Olma Durumu

Değer kaybına ilişkin tazminat taleplerinde davacı taraf pek çok kez tazminat taleplerini birden fazla sorumluya karşı ileri sürmektedir. Tahsil aşamasının sağlıklı bir şekilde atlatılabilmesi için doğru olan da budur. Bu tarz taleplerde zarar veren tarafın kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olacağı tartışmasızdır.

 

Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Kararı : 2016/3878

-KARAR-

Davalı … vekili, diğer davalı …’a ait aracın trafik sigortacısı olduklarını, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalılarının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacının icra takibindeki avans faizi talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ve … vekili, davacı alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının zarar talebini davalı aracının ZMSS poliçesini düzenleyen şirkete ve kasko şirketine yöneltmesi gerektiğini, kazada davalı sürücünün kusursuz olduğunu, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan sigortacının, ödediği bedelin rücuen tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacının rücu hakkının doğumuna yol açan kaza tarihi ve sigortalısına ödeme yaparak rücu hakkını kazandığı 2012 yılında geçerli olan KSGŞ’nın B.4.4.3 maddesindeki düzenlemenin “Sigortacı, ödediği tazminat tutarınca hukuken sigortalı yerine geçer. Sigorta ettiren ve sigortalı, sigortacının açabileceği davaya yararlı ve elde edilmesi mümkün belge ve bilgileri vermeye zorunludur” şeklinde olduğu, davalı araç maliki ve sürücüsüne karşı da davacının rücu hakkının bulunduğu gözetilmek suretiyle hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 28/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.

 

Hukuk Öğrenci Stajyer

Behiye Zeynep Öztürk

 

Leave a Reply

Open chat
Avukata İhtiyacım var
Merhaba
Hukuki Sorunuz nedir ?
Call Now Button