Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda “Kullanım” Savunması
1. Giriş: “Kullanım İçindi” Savunmasının Pratik Önemi
Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarında, özellikle TCK m.188 kapsamında açılan uyuşturucu madde ticareti davalarında sanıkların en sık başvurduğu savunmalardan biri:
“Maddeyi satmak için değil, kullanmak için bulunduruyordum.”
Bu savunma, sanık bakımından son derece kritiktir; zira:
-
TCK m.188/3-5 kapsamında “ticaret” suçu son derece ağır hapis cezaları ve adli para cezası öngörürken,
-
TCK m.191 kapsamında “kullanmak için bulundurma” suçunda hem daha düşük ceza öngörülmekte, hem de denetimli serbestlik ve tedavi gibi kurumlar devreye girmekte, hatta kamu davasının açılmasının ertelenmesi veya kamu davasının düşmesi ihtimalleri doğabilmektedir.
Dolayısıyla, savcılık iddiasının “ticaret” yönünde kurulduğu dosyalarda kullanım savunmasının başarıyla yürütülüp yürütülemeyeceği, gramaj, ambalaj şekli, kolluk tutanakları, sanığın kişisel durumu ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde titizlikle analiz edilmelidir.
Bu makalede;
-
Mevzuattaki temel ayrım (TCK m.188 – m.191),
-
Gramaj / miktar,
-
Ambalajlama biçimi ve delil ortamı,
-
Yargıtay’ın kullanım – ticaret ayrımındaki kriterleri,
-
Uygulamada savunma stratejileri
detaylı şekilde ele alınacaktır.
2. Normatif Çerçeve: TCK m.188 ve TCK m.191 Arasındaki Temel Ayrım
2.1. TCK m.188 – Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti
TCK m.188, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin;
-
İmal edilmesini, ithalini, ihracını,
-
Satılmasını, satışa arz edilmesini, devredilmesini,
-
Başkasına verilmesini, sevk edilmesini, nakledilmesini, depolanmasını,
-
Bu amaçla bulundurulmasını
suç sayar.
Özellikli noktalar:
-
Suç soyut bir tehlike suçu olarak kabul edilir; somut bir satışın gerçekleşmesi şart değildir.
-
“Ticaret kastı”nın ispatı bakımından gramaj ve ambalaj başta olmak üzere delil tablosu bütün halinde değerlendirilir.
-
Ceza alt ve üst sınırları yüksektir; ayrıca ciddi adli para cezaları söz konusudur.
-
Örgütlü suç halinde ve nitelikli hallere bağlı olarak cezalar daha da ağırlaşır.
2.2. TCK m.191 – Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Bulundurma
TCK m.191 ise, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında düzenlenmiştir.
Temel özellikler:
-
Ticaret kastı yoktur; fail, uyuşturucu maddeyi kendi tüketimi için edinmektedir.
-
Mevzuat, öncelikle tedavi ve denetimli serbestlik gibi yaptırımları öne çıkarır; uyuşturucu kullanıcısının ceza adalet sistemi içinde “tedavi ve ıslah” odaklı bir rejime tabi olmasını amaçlar.
-
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi, tedavi – denetimli serbestlik tedbirleri, yükümlülüklere uyulmaması halinde davanın devamı gibi aşamalı bir sistem öngörülür.
2.3. Ayrımın Kesişim Noktası: “Ticaret Amacıyla Bulundurma”
Pratikte en çok problem; şu durumda ortaya çıkar:
-
Kişinin üzerinde belirli bir miktar uyuşturucu madde yakalanmıştır.
-
Doğrudan “satış eylemi” (örneğin polisin görgülü yakalaması, alıcı tanık beyanı vb.) bulunmamaktadır.
-
Ancak madde miktarı, paketleme şekli, delil ortamı ticaret şüphesini kuvvetlendirmektedir.
Bu durumda savcılık ve mahkemeler, TCK m.188 kapsamında “ticaret kastıyla bulundurma” iddiasını ileri sürebilmekte; sanık ise “kullanım içindi” savunmasıyla TCK m.191 uygulamasını talep etmektedir. Tam da bu noktada gramaj, ambalaj ve Yargıtay içtihatları belirleyici hale gelir.
3. Gramaj (Miktar) Kriteri: Ne Kadar Madde “Kullanım” Sayılır?
3.1. Yargıtay’ın Genel Yaklaşımı: Miktar Tek Başına Yeterli Değildir
Uygulamada kimi zaman yanlış biçimde, “şu gramın üstü otomatik ticaret sayılır” şeklinde algılarla karşılaşılabilmektedir. Oysa Yargıtay’ın istikrarlı yaklaşımı, sadece gramaja bakarak otomatik biçimde ticaret/tüketim ayrımı yapmama yönündedir.
Yargıtay kararlarında öne çıkan ilkeler özetle şöyledir:
-
Miktar, tek başına belirleyici kriter değildir.
-
Miktar; maddenin cinsi (eroin, kokain, esrar, sentetik kannabinoid vb.),
kullanıcının içim alışkanlıkları, bulunma zamanı, yeri ve delil ortamı ile birlikte değerlendirilmelidir. -
Çok düşük gramajlar için dahi ticaret kastı yönünde başka güçlü deliller mevcutsa, ticaret kabul edilebilir; zira örneğin sanığın defalarca satış yaparken yakalanmış olması, müşteri iletişimleri, paket paket satış vb. durumlarda “az gram” argümanı anlamını yitirir.
-
Tersi şekilde, göreli yüksek sayılabilecek bir miktar; sanığın uzun süreli kullanımını karşılayacak şekilde tek parça halinde bulunduruluyorsa ve satışa işaret eden başka deliller yoksa, “kullanım için bulundurma” değerlendirmesi yapılabilir.
Dolayısıyla, pratikte savunma yaparken, yalnızca gramaja odaklı bir söylem yerine, miktarın diğer verilerle birlikte anlamlı bir tablo oluşturduğu argümanları inşa etmek gerekir.
3.2. Uyuşturucu Türüne Göre Değerlendirme
Maddelerin etki gücü, kullanım şekli ve piyasadaki yaygın içim alışkanlıkları da miktar değerlendirmesinde rol oynar:
-
Esrar (kubar, skunk vb.):
Kullanıcı başına günlük tüketim miktarına ilişkin bilirkişi görüşleri ve tıbbi/scientific veriler dikkate alınmakta; Yargıtay, birkaç günlük/haftalık kullanım miktarının makul olduğunu kabul edebilmekte, fakat çok yüksek gramajlarda ve özellikle ambalajlanmış halde yakalanan esrar için ticaret kabulüne yönelmektedir. -
Eroin, kokain gibi sert maddeler:
Etki yoğunluğunun fazla olması sebebiyle kullanıcının günlük/haftalık tüketimi çok daha düşük gramajlarla gerçekleşebilir; bu nedenle belirli bir gramaj esrara göre oldukça yüksek addedilebilir. -
Sentetik kannabinoidler, ecstasy, captagon vb.:
Genellikle tablet/kapsül sayısı ya da paketlenmiş “fişek” sayısı üzerinden değerlendirme yapılır. Yargıtay, çok sayıda hap veya paket için, özellikle başka delillerle birleştiğinde ticaret kastına kolaylıkla yönelebilir.
Savunma bakımından; dosyada bilirkişi raporu ile “kullanım sınırı”na ilişkin teknik değerlendirme bulunması önemlidir. Ancak Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre bilirkişi raporu da tek başına sıkı bağlayıcı ölçü değildir; hâkim, somut dosya bütününe bakarak takdir kullanır.
3.3. Kullanım Sıklığı ve Bağımlılık Durumu
Sanığın:
-
Uyuşturucu maddeyi ne sıklıkla kullandığı,
-
Uyuşturucuya bağımlı olup olmadığı,
-
Daha önce tedavi görüp görmediği,
-
Üzerinde veya ikametinde bulunan iğne, aparat, sarma kâğıdı, pipo vb. kullanım araçları
gibi hususlar da gramajın anlamlandırılması açısından önem taşır.
Örneğin; yıllardır yoğun esrar kullandığı, günlük tüketimi yüksek gramajlara ulaştığı tespit edilen bir bağımlı için, ilk bakışta “fazla” görünen miktarın birkaç haftalık kişisel kullanım stoğu olduğu savunulabilir. Bu savunma, özellikle başka ticaret delili yoksa ve sanığın sosyal çevresi, iletişimleri, ekonomik durumu ile uyumlu ise mahkeme nezdinde karşılık bulabilir.
4. Ambalaj ve Paketleme Kriteri: Çoklu Paket – Tek Paket Ayrımı
4.1. Yargıtay’ın Paketleme Biçimine Atfettiği Önem
Yargıtay uygulamasında, ambalaj ve paketleme biçimi kullanım-ticaret ayrımında en kritik göstergelerden biridir. Özellikle:
-
Madde çok sayıda küçük paket (fişek, paket, poşet) halinde,
-
Her biri satışa elverişli ölçekte,
-
Örneğin 0,5–1 gramlık dilimler halinde,
-
Satışa elverişli kilitli poşetler, küçük folyo kâğıtlar, jelatinler içerisinde
yakalandığında; Yargıtay, gramaj tek başına yüksek olmasa bile, ticaret kastına güçle meyletmektedir.
Bu yaklaşımın mantığı:
-
Kişisel kullanım için bulundurulan madde, çoğu zaman kişinin kendisinin içebileceği şekilde tek parça veya birkaç parça halinde olur.
-
Buna karşılık, ticaret amacıyla bulundurulan maddeler, alıcılara tek tek verilebilmesi için önceden fişeklenmiş, ayrı ambalajlara ayrılmış halde bulundurulur.
Dolayısıyla, savunma yapılırken ambalaj biçimi mutlaka yorum konusu edilmelidir. Örneğin;
-
Tek parça halinde, herhangi bir satışı kolaylaştıracak paketleme unsuru olmaksızın,
-
Sanığın ikametinde, kendi kullanım ortamıyla birlikte (sigara sarma düzeneği, bong vb.) bulunmuşsa,
“kullanım için bulundurma” argümanı daha güçlü hale gelir.
4.2. Satışa Elverişli Malzemeler: Terazi, Boş Poşetler, Notlar
Yargıtay, yalnızca fiilen paketlenmiş maddeleri değil, satışa hazırlama imkânı veren malzemeleri de ticaret duyumunu güçlendiren deliller olarak değerlendirir:
-
Hassas terazi,
-
Çok sayıda boş kilitli poşet,
-
Üzerinde fiyat, gramaj yazan not kâğıtları, alacak-verecek listeleri,
-
Yoğun şekilde müşteri irtibatı (telefon rehberinde kodlu isimler, WhatsApp yazışmaları vb.)
bulunması halinde, “kullanım” savunması oldukça zayıflar. Bu tür deliller, mahkemelerce ticaret kastının maddi yansıması olarak görülür.
5. Diğer Deliller: Kolluk Gözlemleri, Tanık Beyanları ve İletişim Verileri
5.1. Kolluk Gözlemleri ve Yakalama Tutanakları
Çoğu dosyada:
-
Kolluk görevlilerinin, sanığın uyuşturucu madde sattığına dair gözlemleri,
-
Alıcı konumundaki kişilerin sanıktan madde aldıklarına ilişkin beyanları,
-
Önceden yapılan fiziki takip, kamera görüntüleri,
-
Sanığın üzerindeki paranın küçük banknotlar halinde olması, seri satış şeklinde tahsilat yapıldığına işaret eden detaylar
bulunabilmektedir.
Yargıtay, uyuşturucu ticareti suçlarında bu tür delilleri çok ciddiye almakta; özellikle birden fazla alıcının birbirini destekleyen tutarlı beyanları ile kolluk gözlemi birleştiğinde, doğrudan satış eylemi tespit edilmiş sayılmakta ve kullanım savunması çoğunlukla reddedilmektedir.
Savunma bakımından; yakalama tutanağındaki saat, yer, sanığın pozisyonu, üzerindeki para miktarı, olay öncesi-sonrası tutarlılık titizlikle incelenmeli; çelişkiler yakalanmalı, gerektiğinde tutanak tanıklarının çelişkili anlatımlarına dikkat çekilmelidir.
5.2. Tanık ve Müşteri Beyanlarının Değerlendirilmesi
Bazı dosyalarda, sanıktan madde aldığını ifade eden kişiler:
-
Suçüstü yakalanmış,
-
Kendi cezalarını azaltmak veya güvenlik güçleriyle iş birliği yapmak amacıyla sanığı “satıcı” olarak göstermiş olabilirler.
Bu nedenle savunma bakımından:
-
Alıcının beyanlarının zamana yayılı tutarlılığı,
-
Başka delillerle (telefon irtibatı, kamera kaydı, fiziki takip) desteklenip desteklenmediği,
-
Alıcının kendi konumu gereği sanığı suçlamaya motivasyonu (kendi cezasını azaltma çabası)
dikkatle sorgulanmalıdır.
Yargıtay, sadece tek bir alıcının, çelişkili ve desteklenmeyen beyanlarına dayanan mahkûmiyet kararlarını, “kuvvetli, yeterli ve kesin delil” olmadığı gerekçesiyle bozabilmektedir. Bu içtihat çizgisi, kullanım savunmasını güçlendirmek için somut olaya uyarlanarak kullanılmalıdır.
5.3. İletişim Kayıtları (HTS, Mesajlaşma vb.) ve Ticaret Kastı
Uyuşturucu dosyalarında HTS kayıtları, WhatsApp/Telegram yazışmaları, sosyal medya mesajları, alıcı-satıcı iletişimi açısından sık kullanılan delillerdendir:
-
Müşteri konumundaki kişilerle sık, şüpheli içerikli mesajlaşma,
-
“Gram, fişek, mal, iş, paket” gibi kodlu ifadeler,
-
Belirli saatlerde, belirli bölgelerde tekrar eden buluşmalar
ticaret kastını destekleyebilir.
Ancak iletişim kayıtlarının:
-
Tam metni, bağlamı ve içeriği,
-
Yalnızca uyuşturucu değil, başka gündelik konular içerip içermediği,
-
Delil elde etme usulüne (CMK m.135 vd.) uygunluğu
savunma tarafından mutlaka denetlenmelidir. Usulsüz elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı, Anayasa ve CMK güvenceleri çerçevesinde hatırlatılmalıdır.
6. Yargıtay Kriterleri Işığında Kullanım Savunması
6.1. Kullanım Savunmasının Başarılı Olduğu Tipik Durumlar
Yargıtay’ın pek çok kararında, başlangıçta TCK m.188 kapsamında açılan davaların, aşağıdaki sebeplerle TCK m.191’e dönüştüğü veya beraatle sonuçlandığı görülmektedir:
-
Madde tek parça halindedir, satışa elverişli şekilde fişeklenmemiştir.
-
Sanığın üzerinde hassas terazi, boş poşet, satış defteri gibi unsurlar bulunmamaktadır.
-
Kullanım aparatı (pipo, sarma kağıdı, bong vb.) ve sanığın kullanıcı olduğuna dair ikna edici emareler vardır.
-
Sanığın uyuşturucu maddeyi kendi ikametine yakın bir yerde, yalnız başına bulundurduğu, alıcı trafiğine işaret eden bir veri olmadığı görülmektedir.
-
Alıcı beyanı yoktur ya da varsa bile çelişkili, desteklenmeyen, tek başına mahkûmiyete elverişli değildir.
Bu tür dosyalarda Yargıtay, “kuşku sanık lehine yorumlanır” ilkesi gereği, ticaret yerine kullanım değerlendirmesine veya delil yetersizliğinden beraate gidebilmektedir.
6.2. Kullanım Savunmasının Zayıfladığı Durumlar
Buna karşılık, Yargıtay şu kriterlerin bir arada bulunduğu dosyalarda, kullanım savunmasını genellikle reddetmiş ve TCK m.188 uygulamasını onamıştır:
-
Madde çok sayıda küçük paket halinde, satışa elverişli gramajda fişeklenmiştir.
-
Sanığın üzerinde veya ikametinde hassas terazi, çok sayıda boş poşet, fiyat/borç notları mevcuttur.
-
Kolluk tarafından fiilî satış anında ya da hemen öncesinde/sonrasında yakalanmıştır.
-
Birden fazla alıcı, tutarlı beyanlarla sürekli sanıktan madde temin ettiklerini anlatmıştır.
-
İletişim kayıtları, sanığın sistematik şekilde uyuşturucu temin ve satışında bulunduğunu göstermektedir.
Bu durumda, sanığın “kaçakçıyı korumak” veya “kendi menfaatini gözetmek” adına geliştirdiği “kullanıcıyım” savunması, Yargıtay nezdinde ikna edici görülmemektedir.
6.3. Kuşku İlkesi ve İspat Standartları
Ceza yargılamasında ispat standardı, “makul şüphe”yi aşan, sanığın suçluluğuna ilişkin kuvvetli ve kesin kanaat düzeyini gerektirir. Yargıtay, uyuşturucu ticareti dosyalarında şu hususa özellikle vurgu yapmaktadır:
-
Ticaret kastına ilişkin deliller kuşkulu, zayıf ve yoruma muhtaçsa,
-
Delil durumu bir bütün olarak “kullanım mı, ticaret mi” konusunda ikna edici bir üstünlük sağlamıyorsa,
bu kuşku sanık lehine yorumlanmalı; TCK m.188 yerine TCK m.191 veya beraat değerlendirmesi yapılmalıdır.
Savunma stratejisi bakımından; dosyadaki çelişkiler, boşluklar, alternatif açıklamalar sistematik şekilde gösterilmeli; hâkimin kuşkuya sevk edilmesi sağlanmalıdır.
7. Savunma Stratejileri: “Kullanım” Tezinin İnşası
7.1. Delil Değerlendirmesinde Yol Haritası
“Kullanım içindi” savunması hazırlanırken, sistematik bir analiz yapmak önemlidir. Avukat olarak şu başlıklar altında dosya incelenmelidir:
-
Yakalama koşulları
-
Nerede, ne zaman, hangi ihbar üzerine yakalama yapılmıştır?
-
Sanık tek başına mıdır, yanında başkaları var mıdır?
-
Alıcı olduğu iddia edilen kişiler vardır ve bunlar nasıl yakalanmıştır?
-
-
Maddenin miktarı ve türü (gramaj analizi)
-
Maddenin net gramajı, saflık oranı nedir?
-
Bir kullanıcının günlük/haftalık tüketimine göre anlamı nedir?
-
Bilirkişi raporunda kullanım sınırı nasıl değerlendirilmiştir?
-
-
Ambalaj/Paketleme
-
Madde tek paket mi, çoklu fişekler halinde mi?
-
Paketleme, tipik kullanıcı stoğu izlenimi mi veriyor, yoksa satış organizasyonunu mu hatırlatıyor?
-
-
Delil ortamı
-
Kullanım aparatları, kişisel tüketim izleri, madde kalıntıları, sanığın ikamet/odası nasıldır?
-
Terazi, boş poşet, borç defteri gibi ticaret delilleri var mıdır?
-
-
Tanık ve alıcı beyanları
-
Beyanlar tutarlı mı, zaman içinde değişmiş mi?
-
Beyanlar başka delillerle destekleniyor mu?
-
-
İletişim verileri (HTS, mesajlaşma vb.)
-
Kodlu mesajlar, tekrar eden görüşmeler, müşteri trafiğine işaret eden veriler var mı?
-
Delil elde etme yöntemi CMK’ya uygun mu?
-
Bu analiz sonunda, ticaret lehine görünen her verinin alternatifi anlatılmalı, açıklanmalı; mahkemenin, dosyayı ticaret değil kullanım penceresinden görmesi sağlanmalıdır.
7.2. Sanık Anlatımının Tutarlılığı ve Tedavi Süreci
“Kullanım” savunmasının ikna gücü, büyük ölçüde sanığın:
-
Kronolojik, ayrıntılı, tutarlı bir kullanım hikâyesi sunabilmesine,
-
Uyuşturucu kullanmaya ne zaman, nasıl başladığını, ne sıklıkla, ne kadar miktarlarda kullanıldığını anlatabilmesine,
-
Mümkünse, tedavi başvurusu, psikiyatri muayenesi gibi adımlar atarak bağımlılık/uzun süreli kullanım gerçeğini somutlaştırmasına
bağlıdır.
Özellikle soruşturma aşamasından itibaren sanığa, “satıcı değil kullanıcı olduğu” yönünde tutarlı çizgi koruması, yeni beyanlarla önceki ifadeleri çelişkiye düşürmemesi gerektiği hatırlatılmalıdır.
7.3. Bilirkişi İncelemesi, Kamera Kayıtları ve Tanık Dinletme
Savunma kapsamında;
-
Adli Tıp veya uzman bilirkişi raporu ile, yakalanan madde miktarının sanığın kullanım alışkanlıklarıyla uyumlu olduğuna dair görüş alınması,
-
Olay yeri çevresindeki kamera kayıtlarının incelenmesi (sanığın aslında alıcı olarak bölgeye geldiğinin, çevrede başka satıcıların olduğunun ortaya konulması),
-
Sanığın arkadaş çevresinden, aile bireylerinden, mümkünse iş yerinden kişilerin “sanığın kullanıcı olduğuna, satıcı olmadığına” dair tanıklık yapmaları
talep edilebilir. CMK çerçevesinde tüm bu delillerin toplanması istenmeli, reddedilirse ret gerekçeleri istinaf/temyiz denetimine taşınmalıdır.